Hasenat

Sözlerinizle insanları kendinizden soğutabilirsiniz. Sevilmeyen insanların çoğunluğu bu yüzden nefretleri üzerine çeker. O yüzden insanlarla konuşurken sözlerinizi de seçin tıpkı elbiselerinizi seçtiğiniz gibi çünkü sözlerde zerafettir. Şairin dediği gibi: "Bir kalbi kazanmak ile kaybetmek arasında ince bir çizgi vardır; üslup."

Bizim cehalete açık bir kapımız yoktur. Etrafımızda kendini Ebubekir, Ömer, Osman, Ali gibi gören bütün Ebu cehilleri ait oldukları yerde bıraktık. Bize Salihler, Zahitler, Abidler gerek hasılı kelam bize muttakiler gerek.

Seni iyi tanıyan herkese güvenme ve sırlarını verme birgün gelir seni nereden vuracağını iyi bilir ne demiş şair? “Tilki kümesi iyi tanıyor diye bekçi yapılır mı?”

Ateşin yayılması bir kıvılcımla başlar. Bazen kendini yakman gerekir ama ateş olarak değil ışık olarak.

Sevdiklerinin sana zulmetmesine anlam veremezsin, bununla beraber sırf sevdiğin için katlanırsın. İkisi arasında ise yavaş yavaş tükenirsin. Kimsenin çırpınışlarını görmediğini hissettiğinde ise ruhen ölmeye başlarsın sonra bir soğursun artık hiç üşümezsin.
.
.
Bu duygu ve düşüncelere sahip olduğun muhtemeldir. Hiç birşey, kimse için bu psikolojiye girme sen Allah'a kulluk yapmaya geldin bunlara kulluk yapmaya gelmedin bütün herşeyinle duaya yönel Allah yolunda çiçekler bitirecektir.

Allah'a yaklaşarak yükseleceğini unuttuğunda, insanların gözünden sürekli düştüğünü göreceksin. Ne kadar çaba sarf edersen et insanlar tarafından bir yara alacaksın ne kadar Allah'tan uzaklaşırsan o kadar o yaraların sana iz bırakacağını göreceksin. Zamanında açılan yaraların bir türlü iyileşememesinin en büyük sebebi budur.

Hayat bir yolculuktur, bazen imandan küfre, bazen küfürden imana. İnsanda bir yolculuktur, bir karakterden bir karaktere.

Bu rüyayı Arap bir abi bana anlatmıştı yaklaşık bir buçuk ay önce falan bende çok etkilenmiş tercüme edip WhatsApp'tan yayımlamıştım. Bugün dünya gündemine bakıyorum tekrar paylaşma gereği duydum rüyayı gören kişi Irak cezaevinde olan genç biri aktaran kişi ise bizim bu abinin arkadaşı bu kişi rüyayı gören gençle aynı koğuşta kalıyormuş. Burdan paylaşmamıştım şimdi paylaşıyorum.

En kötüsü de ne biliyor musun? İnsanlara doğru yolu gösteren birinin kendisinin yanlış yollarda olması.

İstediğin kadar dış dünyada ki kaoslarla mücadele et için işgal edildikten sonra surlarının çelikten olması kalelerinin yıkılmaz olması neye yarar? Sen içten fetholduktan sonra dışarda ki zaferler neyi getirir? İnsan mermilerle yıkılmaz da en ufak bir vesveseyle yıkılır.

İnsan, yaşadıklarını anlamlandırmaya çalışırken, yalnızca kalbin hissettiklerine odaklanır. Ancak ikisi arasındaki dengeyi bulduğunda gerçek huzuru bulabilir. Bu ise vallahi sadece Allah'ın zikriyle mümkündür.

İnsan çok acayiptir. Demin reelste önüme bir dayı çıktı. Adam hayatını matematiğe adamış hızına hesap makinesi yetişmiyor. Ve hiç tahsili yok. Bu ne demek biliyor musun? Neye odaklanırsan onda uzmanlaşırsın bunun zekayla değil azimle alakası var.

Bazen insan sessiz bir veda gibi olur. Hüznü ruhuna baskı yapınca, sevdiklerine ve anılarına gözleri ve kalbiyle veda eder.

Hasenat ~

Ne kadar acayip insanların arasında yaşıyoruz. Kendisine bakınca huzur bulduğumuz insanların sayısı ne kadar da az.

Vesvese, geçici bir bulut gibidir; sabırla, sessizce ve ona bulaşmadan bekleyince, her zaman dağılır ve gökyüzü tekrar berraklaşır.

Bazen umutsuzluğa düşer insan, nasıl ki bedeni grip oluyor bazen de ruhu grip olur. Hayattan zevk alamaz hale gelir. Ruhu sanki bedenin de tutsak misali beraat etmeyi bekleyen mahkum gibi olur. Önce ki hayatına nazaran elinde ki tek sermayesi aldığı nefes kalmış gibi hisseder. Ve içinde bulunmuş olduğu bunalımın geçmeyeceğini düşünür.
-
Şeytanın en büyük silahı kişiyi umutsuzluğa düşürüp içinde bulunmuş olduğu imtihanı bir hastalık gibi lanse edip sanki hiç geçmeyecek hissi vermesidir. Böylelikle kişi hayattan zevk alamaz ne yediğinden, ne içtiğinden, ne de ailesinden. Sadece eskisi gibi huzurlu olmak ister.
-
Şeytana prim vermeyin ve şuna inanın Allah'ın izniyle geçiyor. Ve sadece şeytana kulak asıp asosyal olmayın hayatınızı eskisi gibi devam ettirin planlarınızı bozmayın insaAllah bu süreç Kur'an, zikir ve diğer ibadetlerle geçecek..

Sen, geçip giden bir nehir gibisin ne kadar gafil olsan da sonunda denize ulaşacaksın.
Hasenat

Her şey o kadar hızlı geçti ki, ardında bıraktığın kırıklar birikti. Şimdi her kelimen, içindeki boşluğu biraz daha büyütüyor. Pişmanlıkların ruhuna galebe çaldı şimdi sadece kırık dökük cümlelerin var. Ne zaman ağzından bir şey çıksa, sanki her kelime bir parçayı daha koparıyor içinden. Söylediğin her söz kırık bir aynadan yansıyan silik bir yansıma gibi. Senin tevbe etme vaktin gelmiş geçiyor.

Cahille uğraşmak çürük ve kurumuş bir ağacı budamak gibidir. Ne kadar uğraşsanda hiçbir gelişme kaydedemezsin. Yani öyle zorlar ki sisli bir günde yolu takip etmek gibi ne kadar ilerlesende hep kayboluyorsun bir türlü yolu bulamıyorsun.

Kalbinin en derin köşelerinde aradığın huzuru, dış dünyadaki gürültülerde arama zamanını Allah'a yakınlaşmak için harca. Çünkü zaman, bir nehir gibi akar; biz, onun içindeki problemleri durdurmaya çalıştıkça, aslında onunla birlikte sürükleniriz.Önemli olan, akışa direnmeden onunla uyum içinde yol almaktır. Kitaba ve sünnete uyumlu ol herşey yoluna girecek.

Hiçbir zaman umutsuz olma Allah'a karşı hüsnü zannını zirvede tutmasını öğren bugün üstüne karanlık gölgeler çökmüş olabilir lakin her gölge aynı zamanda bir ışığın varlığına delalet eder.

Vesveseyle gelen takıntılar ruhun en derin kuytularında kaybolmana olanak sağlar, unutma ki zihnine gelen olumsuz düşünceler, sana sadece karanlık bir çukurda kalmayı vaad eder zamanla bu seslerin kendine ait olduğunu zanneder ve bu karanlıkta kalmayı kendine kerih görmez ve öylece kabul edersin. Hâlbuki aydınlık Allah'ın zikrindeydi sen bunu sadece unuttun şimdi hatırlama vaktin.

Evlenirken dikkat edeceğiniz iki tip insan modeli:

1) Çok gezen, çok resim çeken, ilim fıkıh namına birşey bilmeyen (öğrenmek için hiç çaba sarf etmeyen) sosyal medyada çok gezen ve bir sürü hesabı olan bayan.
2) Aynı şekilde ilim fıkıh namına birşey bilmeyen, çevresi ve ailesi tarafından takdir edilmemiş hayatında hiç birşeyi başaramamış ilerleme namına hiç bir adım atmamış tevhidi bilmesine rağmen henüz kuranı kerim bile okuyamayan erkek.

Bu iki tipe dikkat ettiğiniz takdirde bir nebze olsun kedinizi umulur ki korumaya almış olursunuz. Sonrasında yaşanacak faciaları bu tiplerden doğan çocuklar çekecek Allah musteen.

Ne zaman huzurlu olursun biliyor musun? Allah ve rasulunden gelenleri olduğu gibi kabul ettikten sonra hemen faaliyete geçmen yani hemen yapman. İnan ki ertelemen günden güne seni kahreden bir illet olur ve yakandan düşmez.

Kaybedilen hiçbir şey sana zarar vermez
yeri gelir tekrar kazanman için yolunu aydınlatan bir bilgelik sunar. Sen yeter ki Allah katındaki itibarını kaybetme.

Şuan ne yapıyorsan, Allah'ın seni gördüğünü unutma! Belki bir günah işliyorsun, belki yakınlarından birilerinin kalbini kırıyorsun, belki haram yiyorsun, şunu bil masiyetlerin sonu yok kendini temizlemedikçe, kirlendiğini ve bunalıma girdiğini göreceksin bu yapmış olduklarının karşılığında almış olduğun cezadır. Yapmadığın güzellikleri ve Allah'a itaati özlemedin mi?

Zor bir süreçten geçiyorsun, ama unutma ki bu zorluklar seni tanımlamaz. Kendine olan inancını ve Allah'a karşı hüsnü zannını kaybetme; her karanlığın sonunda bir aydınlık vardır. Duygusal ve değerli bir insansın, bu durumu aşacak duaları kalbinde taşıyorsun. Kendine güven, iman dolu bir geleceğe adım atmak için şimdiden bir tohum ek mesela estağfirullah diyerek. 🌹

Bir insanın enkazı kendi yıkımının fermanını imzalamakla başlar. Şayet sen etrafında ki iyi insanların iyi niyetlerini katledersen, yakında kendin gibilere kalır, ve göçük altında kaybolursun.

Vallahi senin için bu iki yolun ortası yoktur.

سُئِلَ أعرابِي: كيفَ أنت؟
قال: كما يَسُرّك إن كُنت صَديقاً، وكما يسُوءُك إن كُنت عَدوّاً.
-
Bir bedeviye:
"nasılsın?" diye soruldu,
ve o şöyle cevapladı:
"Eğer dostumsan, seni sevindirecek bir haldeyim; eğer düşmanımsan seni üzecek bir haldeyim."

Esselamu aleyküm ve Rahmetullahi ve berakatuh

Uzman Pedagog bir ablamız ile telefon bağlantılı sosyopsikolojik danışmanlık imkanı sunmaktadır.

Hizmetler çocukluktan yetişkinlik dönemi danışmanlık alanını kapsar ve sadece çocuklara ve bayanlara özeldir.

Aile içi ve evlilik sorunları, çocuk eğitimi ile ilgili sıkıntılarınız da kişisel problemleriniz ve yaşam içindeki çelişkileriniz, travmalarınız da danışmanlık hizmetleri sunulmaktadır.

Yapılan bu Rehberlik sisteminde danışanların potansiyelini üst düzeylere çıkarmak ve yaşam hedeflerine ulaşmalarını sağlamak Allahın izniyle ön plandadır.

Birlikte yaşam kaliteninizin yükseleceği yeni bir yola adım atmak için görüşme sağlayabilirsiniz.

İletişim için DM

Kalbini zikirle yumuşat. Bazen bir düşünce dünya kadar ağır gelir bedenine. Şayet kalbin taatlerle müsterihse, düşüncenin vermiş olduğu kasvetin yerini ferahlık alacak. İnsanların iç sıkıntısının bitmemesi kalplerinin kaskatı olmasından dolayıdır.

İnsan, kaybettiği duyguların ağırlığını kaldıramayınca bütün gerçeklerini suskunluğunda saklar. Ve içindeki sessizlik en derin sesi olmaya başlar. Bazen bir düşüncesi dünya kadar ağır olur ve umudun rengini karanlıkta aramaya başlar. Sonra hayallerinin gölgesinde kaybolmaya başlar. Yüzünü Allah'a döndüğünde ise düşündüğü şeylerin son olmadığını, aslında yeni bir başlangıcın tohumu olduğunu anlar. Peki sen hâlâ zihninin hapsinde zincirli misin?

Zakir Dindar

Bedelini ödemediğin hiçbir şeyin meyvesini yiyemezsin. Alim olmak istiyorsan, bedelini gece gündüz ilim okuyarak verirsin. Abid olmak istiyorsan bedelini gece gündüz ibadet ederek verirsin. Zahit olmak istiyorsan bedelini nefsini hizaya getirerek verirsin. Bunların hiç birinin bedelini ödememişsin bununla beraber huzurlu ve mutlu olmayı mı bekliyorsun? Herşeyin bir bedeli var.

"İslam, yüreğindeki soruların yanıtlarını ararken huzur bulduğun bir yoldur; her adım, seni imanla buluşturur."

İnsan, zaaflarının esiridir. Bak şu metânetini kaybetmiş kişilerin hepsine, rotanın nereye olduğu belirsiz bir pişmanlık gemisindeler.

Yalnız kaldığında boş ve anlamsız düşüncelerin sana saldırdığını görürsün. Bir işle uğraştığında bu düşüncelerin bir ehemmiyetinin olmadığını fark edersin. Çünkü beyin başka şeylerle meşgul olduğunda uğraştığı şeyin konusu neyse onunla alakalı düşüncelerin oluştuğunu görürsün. Mesela bir kitap yazan bir insanın beyni yazdığı cümlelerle meşguldür. Kitap yazmayan bir insanın beyni yazmadığı şeylerle meşguldür. Şimdi kendine bak ve analiz yap beynin hergün neyle meşgul? Beynini yönlendir yoksa şeytan onu yönlendirmesini iyi bilir.

Ne zaman nefsimizi sorgulamaya ve tanımaya, hatalarımızı kabullenmeye ve düzeltmek için çaba göstermeye, anlayan insanları bulmaya ve kendimizde karşımızdakini anlamaya niyetlenmeye başladığımızda o zaman Allah (azze ve celle) karşımıza göremediklerimizi gösterecek insanlar, sözler, imtihanlar çıkarıyor... Ve kul nefsine “silkelen ve kalk” deme gereği duyuyor, bu fırsatı değerlendir diyor. Ne zaman bu eylemde istikrar olursa kazanacağını, yoksada hayıflanıp ömrünü tüketiceğini anlıyor.

Ağızları tevhid naraları atıyor ama kafaları hâlâ tağut. Cahiliyesini hâlâ sırtında taşıyanlar, mustakim olan bu yoldan sapmaya ve saptırmaya en yakın kişilerdir.

Çocuklarınıza islam ahlakını aşılamadıkça, birgün cani bir sosyopat olmayacağından emin olmayın. Discord vb. Platformlarda ki kişilerin hepsi psikiyatrik vaka. Çoğunun tedaviye yanıt vermeyeceğine eminim. Bugün islam bizim en değerlimizdir. "İncel" denilen sanal terör örgütü hem değerlerimize hemde çocuklara saldırmaktadır. Bütün bunlara sebeb veren Allah'ın kanunlarından yüz çevirmektir. Bugün hala laiklik naraları atan echeller konuyu dönüp dolaştırıp islama getirip insanları realitenin dışında çıkarıyorlar. Allah sizin boyunlarınızı kırsın ne diyeyim.

Bazen soruları ehil olana değil sefih olan nefse sormak gerek. İnanın bu hayatta hiçbir şey sizi depresyona sokmamalı, kulakları sağır eden o ses geldiğinde üzerine titrediğiniz herkes sizden kaçacak. O gün yüzleri aydınlık olan insanlardan olmak varken, neden o gün geldiğinde işi başından aşkın olan kişilerden olalım?

İyi insanların özelliklerinden biri de şudur; Kendisine iyilik yapıldığı zaman, iyilik yapana hiçbir menfaat gözetmeksizin iyilik yapmak için acele etmesidir.

İçine kapanmak bazen güzeldir biliyor musunuz? İnsan düşünür biraz kendini mahkeme yapar. Eksik fazla nedir ölçer biçer ona göre fehmi açılır. Lakin insanoğlu zayıf bir varlık olduğu için, bazı durumlar karşısında çözüm üretemeye biliyor ve içinde bulunduğu durumun bunalımını hat safhaya çıkarabiliyor. Şimdiki anın bunalımı yetmiyormuş gibi bir de şeytanın baskısıyla gelecek anında bunalımına giriyor ve ortaya korkunç bir kaygı çıkıyor ne bulunduğu anın nede gelecekte ki anın huzurunu elde edemiyor. Sanki hayatı hep böyle geçecekmiş gibi düşünür daha doğrusu
(düşündürülür) hep stresli takıntılı hüzünlü geçmeyecek gibi bir his peşini bırakmaz. Aslında bunların hiç birine gerek yok sadece yapması gereken nedir böyle bir kişinin biliyor musunuz? Gelen düşünceler ne olursa olsun sorumluluğunu almayacak ne zaman sorumluluk alınca, ortaya depresyon dediğimiz illet çıkıyor. Kendinizi bir üst geçitin üstünde düşünün güvende hissediyorsunuz değil mi? Çünkü aşağıdan geçen arabaların hiç birisi size zarar veremiyor. Rahatlıkla aşağı bakabilirsiniz. O araçların hiç birisi size zarar veremez Allah'ın izniyle. Ama ne zaman aşağı inip o arabaları durdurmak gibi bir sorumluluk alırsanız o zaman sizi ezmesi muhtemeldir. İşte düşünceler aynen böyledir siz onlara karışmadığınız sürece onların size zararı olmaz ama ne zaman eywah! dediniz işte o zaman sizi ezerler.

- zakir dindar

Live stream finished (40 minutes)

Live stream started

Live stream finished (40 seconds)

Live stream started

Live stream finished (53 seconds)

Live stream started

Live stream finished (39 minutes)

Sorular buraya 📌