HAKKANİ YOLCULARI

Bismillahirrahmanirrahim
Allah Azze ve Celle buyuruyor: 'Bu insanlardan önce nice kavimler gelmiş hepsi bunlardan daha kuvvetli, daha azametli, daha mal mülk vardı. Hepsi geçti gitti, helak oldu çoğu. Helak olmayanlar da Allah Azze ve Celle'nin yolunda olanlardır'. İnsanlar bu dünya için "Bu benimdir." diye dolaşırlar. Halbuki bu hiçbir şey değildir. Mal, dünya, her şey ve ahiret Allah Azze ve Celle'nindir. Her şey insanoğlu ibret alsın diye yapılmış. İbret alan kurtulur. Allah yolunda olan kurtulur. Ötekiler istedikleri kadar dünyada kendilerini bir şey zannedip "Biz şöyleyiz, biz böyleyiz, biz buralıyız, biz daha güçlüyüz, biz daha iyiyiz." diye boşuna konuşurlar. Çünkü kuvvette, mal da, mülk de geçicidir, her şeyin bir sonu var gider. Bu yüzden daim olacak şeylere bakmak gerekir. Dünya nimetlerine, lezzetine değil; dünyada da iyi yaşa ama Allah Azze ve Celle'yi unutma. Allah Azze ve Celle helal yapmış sana. Helalinden, güzelinden istifade edebilirsin. Allah'a şükredersen hepsi sana fayda olur. Ama şükretmezsen, orada burada kabadayılık yapıp "buranın meyhanesi" diye yazarsan, o vakit Allah sana hiçbir fayda vermez. Sen de öteki helak olan kavimler gibi helak olup gidersin. Allah Azze ve Celle'ye kafa tutan insan akılsızdır. Allah'a kafa tutmak akıl işi değildir. Kendi erkanına kafa tutarsın ama Allah'a karşı böyle davranmak hiç iyi değil. Senin gücün bir adama yetmez. Allah kâinatın yaratıcısıdır, O'na karşı nasıl böyle yapabilirsin? Hangi cüretle, nasıl bir akılsızlıkla O'na karşı her türlü rezilliği yapıyor? Üstelik kendini bir şey zannediyor. Kendisinin övülmesini istiyor. Allah'a şükür, her şeyi vermiş Allah Azze ve Celle bize. Müslümanlara her şeyi vermiş. Şeytan ise bunları Müslümanlardan almak istiyor. Ne yazık ki çoğu kişi şeytana kanıyor. Hem dünyada rezil oluyor, hem de hiçbir faydası olmuyor. Elinde avucunda ne varsa hepsi gidiyor. Sağlığı da, namusu, şerefi de gidiyor. Hiçbir şey kalmıyor. Böyle çaput gibi - çaput bile ondan daha iyi - bu dünyada geçip gidiyor. Bu yüzden Allah Azze ve Celle'nin yolundan ayrılmayın, ibret alın. Binlerce senedir bu dünyaya, senden daha güçlü, daha sağlıklı, daha güzel, daha akıllı nice insanlar gördü; hiçbiri kalmadı. Binlerce senedir bu dünya hepsine mezar oldu. Bize de mezar olacak. Mezar olacak, hayırlısı olsun inşa'Allah. Ahiret bizim olsun. Dünya böyledir, kalıcı değildir. Dünya bir mezarlıktır. Başka bir şey değil. Allah bizi şerlerden, şeytanın şerrinden korusun. Şeytan bu günlerde insanlara çok musallat olmuş durumda. Kötülük yapınca, günah işleyince iftihar ediyorlar. Utanılacak şeylerle, en büyük ayıplarla övünüp, utanmadan ortalıkta dolaşıyorlar. Allah muhafaza etsin şerlerinden korusun. Allah onlara da akıl fikir versin. Vermezse de zaten hesaplarını Allah Azze ve Celle'nin huzurunda verirler.
Ve Minellahi Tevfik

(19.11.2024 Kıbrıs )
Şeyh Muhammed Mehmed Adil k.s 🕊️

Bismillahirrahmanirrahim Allah a.c :" Allah'ın evliyaları, Allah'ın sevgili kulları onlara korku yok, üzüntü yok. Onlar, Allah a.c ile beraberdirler. Allah ile beraber olan hiçbir şeyden kaygısı olmaz." Allah a.c'yi tanımak lazım, nasıl tanırız? Bizi yaratan, yoktan var eden Allah a.c bize bu ihsanı yaptıktan sonra bir de kendini tanıtıp O'nun yolunda olmamıza müsade, irade etmişse bu en güzel şeydir, insan için bundan daha kıymetli birşey olamaz. Bu, en kıymetli şey, budur; O'nun yolunda olup O'nunla beraber, O'nu sevenlerle beraber olan insan, her hayıra nail olmuş olur. Çünkü dünyadan binlerce, milyonlarca, milyarlarca insan gelip geçmiş. Sen de gelip geçeceksin! Sen kimle beraber olacaksın? Sen evliyalarıyla beraber, sevdikleri insanlarla beraber olacak insan. "Onlara üzüntü yok, korku yok!" diyor Allah a.c Şeyh Baba'yı ziyarete geliyorsunuz, gidiyorsunuz, uzaktan da ziyaret oluyor. O'na, bütün evliyalar, bütün peygamberler, sahabilere okuyunca onlarla beraber olmuş olursunuz, onları ziyaret etmiş gibi olursunuz ki bazıları makamları belli olur, yani çoğu da makamlari belli olmayan evliyaullah. Allah'ın sevgili kulları, onlarla beraber, onların himmeti üzerinize olur. Onun için bu en güzel şeydir insan için. İnsan için; mal mülktür, evdi, barktı dünya şeyleri ahirete yaramazsa hiçbir faydası yok! Onlar ahiret için olursa her hayıra nail olmuş olunur, her güzel şeylere, nail olmuş olunur. Onların kıymetini bilmek lazım, Allah'a şükretmek lazım; ziyade etsin, evliyaları tanıttı diye, evliyalarla beraber oldular diye, onların himmetlerini, onlara hürmet edenlere Allah hürmet eder. O iyiliğe vâkıf olan, bu güzelliğe vâkıf olan insan şanslı insandır. Çünkü O'nun düşmanları çoktur. Bir güzel kula, iyi kula gittin mi yahut insana gittin mi bin tane şeytan çıkar sana; ne gerek var, niye ediyorsun, niye yapıyorsun, bu müslümanlardan, müslüman olmayanlardan zaten onların haddi hesabı yok. Bu şey, muhafaza olunacak; kimseyi dinlemeyin, kimse sizi yolunuzdan almasın! Bu yol; güzel yoldur, bu yol doğru yoldur. Şimdi dediğimiz gibi bin tane değil yüz bin tane şeytan var dünya, hemen ayağını kaydırıp ondan sonra onla beraber cehenneme gitmesen bile çok uzaklarda olursun. Evliyalardan, Allah'ın sevgili kullarından uzak olursun. Onlarla beraber olmak necattır, onlarla beraber olmak kurtuluştur, iyiliktir. Ahirette onlarla beraber olmak, en büyük arzudur insanoğlu için, mü'minler için. Allah onlardan ayırmasın bizi, onların himmetine nail olalım daima inşaallah!
Ve min Allah'i tevfik el-fatiha!
Mevlana Şeyh Mehmet Adil Hakkani Hz. 18.11. 2024
Kıbrıs Dergahı

https://hatimdagit.com/cuz/-OBtgUsp03HE8fbUiRA8

Esselâmu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatüh.

Eûzu billâhi mine’ş-şeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

بْســــــــــــــــــِما اللهِالَّرْحَمِنااَّرِحيم


Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Resûlinâ Muhammedin Seyyidi’l-Evvelîne ve’l-Âhirîn.
Medet yâ Resûlallah, medet yâ Sâdâti Ashâbi Resûlillah, medet yâ Meşâyıhına,
Destur Mavlânâ Şeyh Abdullah el-Fâiz ed-Dâğıstânî, Şeyh Muhammed Nâzım el-Hakkânî.

Tarîkatun assôhbe ve hayrun fil cemiyye.


İslam dini iki esasa kâimdir ; birisi Kur'ân birisi Sünnet. Sünnet Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in yaptığı şeyler, söylediği güzel sözlerdir. Onlara tâbi olmak lazım. Kur'ân Azimüşşan'ı Allah muhafaza etmiş.

اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ
«Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız».
(Hicr, 15/9)
Biz Zikri Kur'an-ı indirdik, onu biz koruyoruz, o'nu değiştirmezler, o'nu istedikleri gibi yapamazlar. Ondan sora Hadis yani Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in hadisleri, sözleri, sünneti. Onda epeyce Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'den sonra, onun çok aralarına hadisler koydular, kendi kafalarına göre koymuşlar. Zaten Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki bu hadisleri duyduğunuz vakit, aklınıza kalbinize yatmazsa, o benim sözlerim değil, benim sünnetim değil. Onu kabul etmeyin diyor Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Şimdi tabi Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'den sonra Hadis âlimleri çıktı, hadisi ayıkladılar, temizlediler. Yinede arada bir yani akla, mantığa kabul olmayan şeyler var. Onlarıda bu selefi denen tayfa kullanıyor.

Onların birisi (Haşa!) Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in mübarek annesi babası kâfirdir diyorlar. Hiç olacak şey mi bu? Haşa! O hadis diye bir hadis çıkarmışlar hiç alakası olmayan bir hadis, ve muhakkak yahudiler veyahut o vakit müşrikler oraya koymuş. O kabul olmayan şey. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, bütün Peygamberler'in sülalesi temiz, iman, nurla, yani nur geliyor, o nur babadan anneye geçiyor, dededen. O nur gelen yerde küfür olamaz. Küfür, nur olmayan yerde olur. O nur muhakkak bütün (hepsini) sarmıştır, onlar mübarekler, cennetin en yüksek yerlerindedir.
Onun için bu dediğimiz gibi şimdi kendiler kafalarına göre Hadis bu ya zayıfdır, bu iyidir, bu şeydir diye yazarlar. Halbuki Mevzû Hadis ( içine, aradan koyulan hadis) bu hadistir.

Başkaları (başka hadisler) böyle değil. Yani bu ne akla yatar, ne insanın kalbine yatar. Onun için buna da Şeyh Baba'da çok zaman kızıyordu. Bir defa Şam'dan gelmişti, hutbede imamın biri bu şeyi söylemiş. Ateş gibi kızıyordu Şeyh Baba çok kızdı ona. Ne biçim sözdür diye? Hatta Cuma olmasaydı bırakıp kaçacaktım diyor cumayı. O kadar kızdı. Bu mübarek zatlar onların makamları en yüksek mertebede. Yani o Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in zerresini taşıyan insanlar. Tabi o nur ile, o nur onları her şeyden korur. En yüksek mertebelere yetiştirir. Onun için onlara hürmet etmek, onların makamlarının yüksek olduğunu bilmek lazım. Bunları tarikat ehl-i, müslümanlar bunu bilecek, bu aşırılık bir şey değil, bu hakikattir. Hakikati söylemek lazım çünkü insanlar bazen "Yok Peygamber Efendimize haşa annesi babası müslüman değildi." diyorlar. Haşa, öyle bir şey yok! O nur geçtiği vakit, hepsi imanda, senden bende bin defa daha fazla iman var onlarda.


Ve min Allah'ı Tevfik. El Fatiha !


Mevlana Şeyh Mehmet Adil El Hakkani (K.s) 🌸
17.11.2024 / 15 Cemaziyelevvel 1446
Lefke/ Kıbrıs.

Bismillahirrahmanirrahim
Allah Azze ve Celle buyuruyor "İyiler iyi erkekler iyi hanımlar içindir, kötüler de kötü hanımlar içindir".İyi insanlar dünyaya insanlığa faydadır. Onların vücudu burda olması yahut bize yol göstermesi büyük bir lütuftur onlara tabi olanlar o yolda gidenler onlarla buluşanlar çok şeyler kazanmış olur. Onlar buluşmasalar bile binlerce böyle iyi tayyib salih insan, tayyib dediği güzel insanlar gelmiş geçmiş evliyalar peygamberler tayyibundur, iyidirler demek. Tayyibat da iyi hanımlar demek Allah c.c yolunda oĺanlar insanlara hizmet edenler ki beylerine yardımcı olanlar o yolu kolaylaştırıp insanlara gösterenler, onlar da onlardır. Bu insanlar nadir insanlardır ama onların yolu nur yoludur insanlar ona taliptir o insanlara taliptir. Allah'a şükür bizim de çoğumuzun da, çoğumuz yok galiba burda Hacı Anneyi gören çok az kaldı ama onun hizmeti çok büyüktür hepinize o muhakkak yetişmiştir daha kıyamete kadar da yetişir. Şeyh Babanın Şeyh Efendinin yardımcısıydı onun hizmetindeydi, insanlığa hizmet etti. Tabi bundan yirmi sene önce dünyasını değiştirdi bu halleri görmek istemezdi onun için çok iyi oldu bu. O yirmi sene önceden dünyasını değiştirmesi kendisi için bu halleri görmekten merhametinden dolayı bu hallere dayanamazdı. Onun için kırklardan olduğu için onu hemen değiştirdiler aldılar o ahirette gene bize yardım ediyor. Gideceği gün bir gün önceden ağır bir hastalığı vardı, ağır dediğimiz gene fazla değil de ağır grip gibiydi bir ihvan kardeşimiz zorlan konuşalım hacı anneylen dedi konuşmayalım hastadır dedik, konuştuk o sabahta biz namazdan sonra istirahattayken ordan bir nida geldi hacı anne geçti bilhassa bizim hacı Metin geldi hacı anne rahmetlik oldu dedi. Ama o haber vermeden önce bizim akbabadan fırtına gibi geçti arkasına bakmadan gitti. Allah c.c makamları âli olsun inşaAllah. Fatiha.

Şeyh Mehmet Adil Hakkani.k.s⚘
16.11.2024

Bismillahirrahmanirrahim

"وَيَا قَوْمِ مَا ل۪ٓي اَدْعُوكُمْ اِلَى النَّجٰوةِ وَتَدْعُونَن۪ٓي اِلَى النَّارِۜ "

“Ey kavmim! Bu ne hâl? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz ise beni ateşe çağırıyorsunuz.”

(Mü'min, 40/41)

Kur'an'ı Azimüşşan'da Musa a.s kavmine şöyle sesleniyor: " Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum. Sizi iyi yollara çağırıyorum. Siz bunu kabul etmiyorsunuz. Siz de beni helak olmak için çağırıyorsunuz. Cehenneme çağırıyorsunuz. "
Musa a.s'ın zamanından şimdiye kadar çoğu zaman böyle geçti. Peygamberler, âlimler, evliyalar, ulemalar insanları kurtuluşa çağırıyorlar. İnsanlar da bunu istemiyor; siz de bizimle gelin, siz de helak olun diye onlarda cehenneme çağırıyor. Allah'a şirk koşmaya, Allah'a küfretmeye çağırıyorlar. Bir taraf insanların iyiliğini istiyor. Bir tarafta en kötü şeyi istiyor. Yani aklı olan insan iyi yere gitmek ister. İyilik isteyenlerle beraber olmak ister. Kötülük yapanlarla beraber değil onlardan uzak durmak ister. Bu Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) zamanından daha önce de daha sonra da hep insanoğlunun tabiatı; nefsine uyan, nefsine kulak veren devamlı Hak'tan uzak durur, kötülüğe hizmet eder. Kötülük nerdeyse orda olur. Sonunda da helak olur. Yalnız başına değil yanındakileri de götürür. Hep beraber Cehenneme gidelim der. Bazıları da Cehennem de çok insan var, artistler var, şunlar var, bunlar var diye şaka da yapar. O şakanın sonu güzel değil; o kötü bir şakadır. Allah herkese hidayet versin. Artisine de artist olmayana da. Onlar da Hakla beraber olsunlar. Necat, kurtuluş yolunda olsunlar, kurtuluşa gelsinler. Kurtuluş yolu açıktır. Cennet yolu açıktır. Herkese kâfidir, herkes sığar oraya.

Şeyh Mehmet Adil Hakkani Hz.🌙

15.11.2024

https://www.youtube.com/live/gBNW2yubK74?si=909DNHkShZWVJy6g

بسم الله الرحمن الرحيم

Allah Azze ve Celle buyurdu ki;
Kim ki o zalim insan; Allah Azze ve Celle' nin söylemediğini iftira edip de, o Allah Azze ve Celle'nin sözü diye insanlara takdim eder onları gösteren insan zalimdir, Allah zalimlere hidayet vermez. Onların gösterdiği yol yol değil. Zaten herkes kendi yolunu gösteriyor. Onlar kafir, kafirliğini gösteriyor, sapık sapıklığını gösteriyor. Onlar zaten bellidir de Müslümanım deyip de bu Allah Azze ve Celle’nin sözüdür, Peygamber Efendimiz’in sözüdür diye insanlara takdim eden insan, en kötüleri odur.
Allah onlara hidayet vermez, sonları kötü olur. Çok var şimdi Müslüman geçinen, Müslümanlığı yıkmaya uğraşan… Bazıları bilerek bazıları bilmeyerek bu işleri yapıyorlar. Bilerek olan onlar daha kötü, bilmeyerek olanlar da kötü çünkü madem insanlara yol gösteriyorum diyorsun muhakkak biraz bişey bilgin var.
Senin bilgin de en mühim bilgi olarak, senin bu Allah Azze ve Celle’nin söylemediğini, demediğini söylemek, bu Allah’ın yoludur diye insanlara göstermek, en büyük zalimlik budur. Çünkü insanların imanlarıyla oynuyorsun, onların hayatlarıyla oynuyorsun, ebedi hayatlarıyla oynuyorsun ki yoldan çıktı mı çoğu insan helak oluyor gidiyor.
Geri aklı başına gelip de tövbe eden insan azdır. Onun için bu büyük bir zulümdür ki insanları ebedi şekavete, ebedi kötü hayata bırakmak, onları yoldan çıkarmak en kötü şeydir.
Çok var bu zamanda bu insanlar. İnsanlar da onlara tâbi oluyor. Yahu sen doğru insana tâbi olmuyorsun, doğru olmayan yola gidiyorsun. Bunun mazereti yok. Doğru yolu bırakıp, hadi bazen yolu şaşırır insan, gene dönüp dolaşıp doğru yola çıkabilir.
Dün mesela Hala Sultan’a gidiyoruz, yolu şaşırttık, dolaşıp dolaşıp gene aynı yola geldik, döndük. Ama o yanlış yolu takip edersen hiçbir zaman yetişemezsin, yoldan çıkmış olursun, doğru yola dönmedikten sonra bir yere yetişemezsin yoldan çıkmış olursun. Eğri büğrü yollara helak olacağın yollara gitmiş olursun.
Onun için buna dikkat etmek lazım mazeret yok. İnsanların ben bilmeden bu herifin peşine, kadının peşine böyle söyledi, şöyle söyledi, güzel konuştu, ben Ona tabi oldum diye mazeret değildir o.
Mazeret ona hakikati nedir diye bakmak , sorup soruşturmak… doğruysa peşine git, doğru değilse hemen nerden dönersen sana kâr olur. Allah muhafaza etsin Deccallar çoktur, yalancılar çoktur.
Yalancı Peygamberler çıktı, Peygamber Efendimiz (sav.) den sonra onlardan sonra yalancı alimler çıktı, kötü alimler çıktı.
Onların peşine düşen milyonlarca insan helak oldu. Allah muhafaza etsin, dikkat etmek lazım.
Bu yolumuz doğru yol. Herkes için açıktır bellidir. Onları bırakıp da kötü yola giden kendi kabahatini kendi çeker Allah muhafaza etsin, sakınsın İnşaAllah..
Ve min AllahunTevfik
El~ Fatiha
ŞEYH MEHMED ADİL RABBANİ HAZRETLERİ ks.
13 Kasım 2024 Çarşamba / Kıbrıs

Bismillahirrahmanirrahim Allah a.c, Sabır, merhamet olan mü'minlere müjde veriyor, "onlar en yüksek makamlarda, sağ tarafta, cennetin en güzel yerlerinde olur. Allah a.c'nin merhametine nail olurlar." Bu sabır ve merhamet İslam'ın esasıdır. Peygamber Efendimiz s.a.v'in öğrettiği, bize tavsiye ettiği, gösterdiği yoldur. Müslümam merhametli olur, sabırlı olur. Sabırsız, merhametsiz olan kendini ıslah etmesi lazım! Kafir; merhamet yok, sabır yok, hiçbir iyilik yok kafirde. Onlar da cehennemin müşterileri, diyor. Cehenneme layık olan insanlardır onlar. Sabır, merhameti olmayan insan, Allah ona da merhamet etmez. Merhamet etmeyen, merhamet bulmaz. Onun için mü'min her zaman iyiliktedir. Herkese iyilik ister. Sırf insanlara değil; her türlü hayvandı, ağaçtı, her türlü şeye merhamet var. Onun için yeşil ağaçları kesmek de boş boşuna olmaz. İslam da yeşili yakmak da olmaz, O mekruhtur, ona izin olmaz. İnsanlar yapıyor, her türlü şeyi yapıyor. Merhamet dediğimiz gibi sırf insan değil ağaca, kuşa, hayvana her şeye merhamet İslam'ın gösterdiği yoldur. Şimdiki münafık insanlar, kendilerini merhametli olarak gösterir insanlara. Halbuki onların hiçbir merhameti yok, hiçbir şeyi yok. Allah a.c'nin koyduğu kanunlara, yaşayışlara ters olarak o da insanlara zulümdur. Çünkü her şey mizanla, teraziyle yapılmış. Birşeyi değiştirdin mi, ona karıştın mı herkese zulüm etmiş oluyorsun. Bu zamanın insanları aynı şeyi yapıyorlar. Hiçbir merhamet kalmamış, iyilik kalmamış, bir de üstüne biz iyiyiz, biz merhametliyiz diye şey yapıyorlar. İslam'dır; en güzel şeyi gösteren, en iyi yolu gösteren, insanlık için lazım olan şeydir. İslam dışı hepsi insanlığa kötülüktür, kabahattir, her türlü zarara vesile olur. Onun için İslam yolu; insanlığın kurtuluşudur. Allah a.c Kur'an-ı Azimüşşan'da buyuruyor:" Bu pis şeylerin, kötü şeylerin herkes bunu yapıyor ben de bunu yapayım diye sakın ona yeltenme, onu beğenme! " diyor. Yani beğenme, bütün insanlar, bu da yapıyor ben de yapayım aynı şekilde, onlar zarardadır sen niye kendini tehlikeye atasın, pisliğin içine atasın! Sakın ona yeltenme, diyor Allah a.c Onun için İslam dünyada az olsa da ona bağlan, tâbî ol ki sen de kurtulursun, başkalarını da kurtarmaya vesile olur inşaallah!
Ve min Allah'i tevfik el-fatiha!
Mevlana Şeyh Mehmet Adil Hakkani Hz.
11.11.2024 Kıbrıs Dergahı

Eûzu billâhi mine’ş-şeytânirracîm.
Bismillâhirrahmânirrahîm.

بْســــــــــــــــــِما اللهِالَّرْحَمِنااَّرِحيم


Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Resûlinâ Muhammedin Seyyidi’l-Evvelîne ve’l-Âhirîn.
Medet yâ Resûlallah, medet yâ Sâdâti Ashâbi Resûlillah, medet yâ Meşâyıhına,
Destur Mavlânâ Şeyh Abdullah el-Fâiz ed-Dâğıstânî, Şeyh Muhammed Nâzım el-Hakkânî.

Tarîkatun assôhbe ve hayrun fil cemiyye.


Bismillâhirrahmânirrahîm.

اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ۠
"Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır" (3:19).

İslam dini Allah azze ve celle'nin insanlığa gönderdiği dindir, başka din yok. Din tektir, bütün Peygamberler bu din üzerinedir, İslamdır hepsi. Şeriatlar değişse de, her Peygamber öteki Peygambere o emaneti teslim ediyor, ondan sonra tâ Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme gelene kadar. O'da Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem "bu dini tamamladım" dedi (5:3).

"Bugün dininiz tamamlandı, bütün herşeyi öğrettim" dedi, Peygamber Efendimiz efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sahabelere veda hutbesinde bunu söyledi. O vakit tabi Peygamber Efendimizi insanlar anlamadı, bir Hz Ebû Bekir hazretleri (ra) anladı ki artık din tamamlandı madem, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem irtihâl edecek ahirete, ağlamış. Öteki sahabeler farkında değiller, sonra bilmişlerki bu üzüntü oldu, anlayan üzüldü. Çünkü Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in yaşı 63'tü, kuvveti gayet normal insanlardan çok daha kuvvetli olarak yaşıyordu. Vefatı tabii sahabeye büyük bir üzüntü oldu ama O'nun vazifesi dünyada bitmedi, dâimdir. Hayy'dır, ölmez yani hâzır'dır her zaman Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hâzırdır ümmetine, en son peygamber O'dur.

Ondan sonra da gelen ümmet O'nun yolunu takip etmesi lazım. O yol nasıl takip edilir? O'na bağlantı olarak, bağlantılarda; Ehl-i Beyt, Sahabelerden sonra, Ulemelardan, Evliyalardan ve Şeyhlerden günümüze kadar geliyor. Doğru yol odur, başka kendi kafasına göre insanlar "ben biraz değişiklik yapayım, şunu yapayım bunu yapayim"...Esas meselelerde değişiklik olmaz. Namazlarda, ibadetlerin vakitlerinde yapılacak şeylerde, onlarda değişiklik olmaz. Maişet bâbında olanlarda tabi zamana göre uyar. Ama esas olan hac, namaz, zekât, oruç onlar hepsi aynı devam eder. Onların hiçbir değişikliği olmaz, bu da işte tarikatımızın yoludur, bizim tarikat, Peygamber Efendimiz efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e tâbi olmak, O'nun yolunda gitmek, Allah'ın emirlerini yerine getirmektir. Başka şey yoktur. Fitne yapan çok olur, çekemeyen çok olur.

يُرِيدُونَ لِيُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
"Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır"(61:8).

Bu nûru ağızlarıyla üfleyerek söndürmek istiyorlar O nur sönmez, o nuru tamamlayacak Allah azze ve celle. O nur Allah'a şükür doğru yolda olan müslümanlarda, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in yolunda olan müslümanlarda o nuru söndüremezler, o nur devam eder Allah'ın izniyle. Fitne yaptıkları kadar yapsınlar, isteyen beğensin isteyen beğenmesin. Tarikatta'yız biz, tarikatımız Nakşibendi. Tarikatlar 41 tarikat var, Hâk tarikat onlardır. Beğenen beğensin, beğenmeyen "su kovalasın" derler.

Allah ile aramızda olan âhit, söz budur, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in sözü budur, başka değişmez inşallah. Bu beyât Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in beyâtıdır. Aynı yolda devam ediyoruz Allah'ın izniyle, kim ne söylerse söylesin. Vahhabisidir, bilmem selefisidir, bilmen nesidir, kimseden korkumuz yok, kimseye de borcumuz yok. Beğenen beğensin, beğenmeyen kendi bilir. Allah bizden razı olsun o yeter bize. Allah bu yoldan ayırmasın, Allah şaşırtmasın, çok şaşıran müslümanlar var, onlar kendilerini helak eder. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme giden yol gelmiş, 1400 senedir, değişmeden, son zaman değiştiren insanlar var, onlar da şanssız insanlardır. Allah muhafaza etsin bizi de onların akibedinden.

Doğru yoldan ayırmasın inşallah, hidayet versin insanlara da.


Ve min Allah'ı Tevfik. El Fatiha !

Mevlana Şeyh Mehmet Adil El Hakkani (K.s)
Kıbrıs/ Lefke
10.11.2024

https://hatimdagit.com/cuz/-OBFk9AeTSeIZTzG9ujH

https://hatimdagit.com/cuz/-OAg9T38hruk57HimrXi

Sen ne kadar hazinelere sahip olsan da paramla alıyorum deme, paramla yaşıyorum deme! Yok, Allah'tır yaşatan! Ya rızık gökyüzünden inmezse? Rezzak olan Allah'tır ve 0'nu öyle bildiğin vakitte işlerimle geçiniyorum, ben kazanıyorum da deme! Allah geçindiriyor.

Dünyadaki bütün bilgisayarları, Allah'ın mülkünü hesap yapmaya bıraksan beceremez. Mülk Allah'ındır! O mülkün hududunu; alimlerin bildiği hudud başka, evliyaların bildiği hudud başka, peygamberlerin yetiştiği hudud başka, enbiyalar sultanının sav. yetiştiği hudud başkadır. Ondan ötedeki hududa Peygamberimiz de yetişemez. Peygamberimiz de bir hududa kadardır, ondan ötesini kimse bilemez, gayptır o. Bu dünya, bir noktadan da azdır. Allahu Ekber!

Allah ile olmak isteyen, Allah ile olan ile olsun! Allah ile olan kul ile olursan sen, Allahlasın! Çünkü sen, Allah ile olmayı başka türlü tasavvur edemezsin. "Sadıklarla beraber olun!" manası; çünkü sadıklar benimledir. Sadık kimdir? Cenab-ı Hakk'kın "Elestu bi Rabbikum" hitabına; "bela" diyenlerdir. Bu milletin çektiği bela ne içindir? Bu emre itaat etmedikleri içindir. Kalbinize onların kalbinden hat çekiniz ki onlardaki ilahi fuyuzat size insin! İlahi fuyuzat size indiği vakitte siz "Onunla"sınız, siz tükenmezsiniz! Tükenen kimdir? Kabirde çürüyendir. Kabrinde toz olan, toprak olan o kimse tükenmiştir. Lakin enbiya çürümez, evliya çürümez. Neden? İlahi fuyuzat ona boyna geliyor, geldiği vakit çürür mü, isterse bin sene dursun toprağın altında! Onun için sadıkların elinden tutun ki onlardan size gelir, akar. Siz de çürümeyenlerden olursunuz.

Allah a.c'nin merhameti sonsuzdur, yapılan her şeyi Allah a.c affeder. Tövbe, istiğfar eden insan kurtulur. İnsanda nefes varken yaptığı hatalardan, günahlardan Allah a.c'den af dilerse, tövbe ederse onlar gider. Yok kötü tabiatı, kötü huyu bir mağrifet zannedip devam ederse o vakit kendi cazesını çeker. Allah muhafaza etsin, nefsimizin şerrinden!

Allah a.c'nin insana verdiği şeyler; her şey müslüman için, onun faydası için. Dünya imtihan dünyasıdır. Devamlı cennet gibi olmaz. Ne kadar malın mülkün olsa gene cennet gibi değil! Muhakkak üzüntüler çok olur. Üzüntü, sıkıntı dünyanın halidir. Mü'min olan için faydadır, onlar makamını yükseltir, sevaplarını çoğaltır. Kafir için de eziyettir, yola gelsin diye uyarıdır ona. Dinleyen kazanır, dinlemeyen boşa yaşamış olur.

Allah a.c'nin iradesinin, Allah'ın ilminin karşısında aklımız sıfır değil, hiçbir şeydir. Onun için Allah a.c'nin iradesine boyun eğmek lazım, başka birsey değil! En büyük yasak Allah a.c'nin iradesine karşı gelmek, Ona soru sormak; ne için, ne diye. Çoğu insan bunu yapar. Allah istediğini yapar, istemediğini yapmaz. Sana soracak değil, sen kendi haline bak! Allah sana lütfuyla muamele eder. Yok, lüzumsuz işlere karışırsın sen ziyan olursun, zararda olursun
Mevlana Şeyh Mehmet Adil El Hakkani Er Rabbani ks.

Biz, öyle bir zamanda bulunuyoruz ki bu zaman hiçbir tarihte görünmeyen zulmet, şiddet ve fesadın kaplamış olduğu bir zamandır. Bununla beraber dünya tarihinin görmediği ve göstertmediği en büyük ticaret; ahiret ticareti kazanılan zaman da bu zamandır. Çünkü bu zamanda bir kimsenin Hakk olan yolu tutması, elinde ateşi tutmaktan daha zordur. Ve bu zamanda bir kimse Hakk yoluna adım atmak istediğinde bin tane şeytan, insan şeytanı başka cin şeytanı gene başka, o senin atacağın adıma mani olmak için veya attığın adımı geri aldırmak için bin tanesi hücum eder sana. O bin tane şeytana muharebe yapmadıktan sonra sen, adımını Hakk yolu üzerinde tutamazsın!

Ruhani kuvvet, bir kimsede olursa, acayip işler yapabilir. Başkalarının görmediğini görebilir. Teleskop da gösterir, mikroskop da gösterir, bizim çıplak gözümüz görmez. Ruhlarımızın yaratılışında o kuvvetler mevcuttur lakin monte edilmemiş. Monte etseniz siz de görürsünüz. Halvet, çile çektikten sonra onlar açılır. İnsanın radarı vardır, rûhani radar. Rûhani kuvvettir o; insan aynı anda 2 yerde de görünür, 12 yerde de görünür, 70 yerde de görünür, daha fazla lüzum eden yerde de görünür. Televizyonun içerisinde çok insanlar kaç yerde görünür. Bir adam bin televizyonda görünüyor ya onun gibi gösterebilir. İnsanın ruhani kuvveti, her yere hazır olabilecek gibi derecesine göre iman kuvvetine, tarikattaki mertebesine göre o manevi kuvvet verilir kendisine.

Mevlâna Şeyh Nazım Kıbrısi k.s

Paranın peşinde değil, Allah'ın razılığının peşinde koş! Sen Allah'ı razı ettikten sonra Allah seni razı eder. Allah seni razı ettiği vakitte senin işin yolundadır. Allah seni razı etmese seni kimse razı edemez. Dünyada sen ne ile razı olabilirsin?
Mevlâna Şeyh Nazım Kıbrısi k.s

https://www.trendyol.com/magaza/hakkani-yayinevi-m-552520?sst=0&channelId=1&fbclid=PAZXh0bgNhZW0CMTEAAaYnXL_mDCfPUMMXPruCH9axYWYqQoeg-WFQ2EwzOLJ__c0H8P6agCMtBHQ_aem_BH9mqARH-MfgIlsmACJKsA

İslam'ın yüksekliğine dikkat et, kemâline dikkat et! Herkese kıymet veren dindir İslam! Dış görünüşüne değil, iç hakikatine bakarak insanlara kıymet verir. İnsan, insandır; Boyu, posu, rengi, cinsi, milleti mühim değildir. Mühim olan taşıdığı kalptir, kalbi belki altındır. Teneke kalpliler de var, iki para etmeyen kalp sahipleri de var. Altın kalpliler de var ama gizlidir.
Mevlâna Şeyh Nazım Kıbrısi k.s

https://hatimdagit.com/cuz/-O93vhDChou6BbA7ioGU

Kalıplarımız dünyanındır, kalplerimiz Mevlanındır. Gönlünü Mevlasına veremeyen, dünyaya kendini kaptıran kimsenin kıymeti düşe düşe sıfırlanıyor ve sonunda dünyadan boş bir ceset olarak çıkarılıyor. Gönlünü Mevla'ya veren kimse, cennet kokularından üzerlerine sürülmüş olduğu halde onlar kabirlerine giriyor. Kabirlerini cennet bahçeleri buluyorlar. Dünyanın esirliğinden kurtul, nefsinin köleliğinden kurtul, Allah'a tâbi ol! Allah ile olan kimse dünyada da mağmur olur, ahiretinde de mağmur olur.
Mevlâna Şeyh Nazım Kıbrısi k.s

Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahim
Allah Azze ve Celle "seyahat" edin diye buyuruyor. Allah Azze ve Celle'nin mülkünü görün ibret alın, faydalanın ,fayda insanlara fayda verir. Seyahatin iki çeşiti var. Dünya için, seyahat nefsin için seyahat var, Allah rızası için seyahat var. İnşallah uzak yerlere bu defa bu yerler müslüman da var müslüman olmayan da var. Şeyh Baba'nın Şeyh Efendi'nin insanları kalplerini bu yola toplamış bu yolda devam ediyorlar. Ektiği güzel tohumlar büyüyor, çoğalıyor, insanlığa fayda oluyor. Bu yol Allah yoludur. Allah Azze ve Celle'nin insanlara bir nimetidir .Tabii dediğimiz gibi müslümanlar da var. Ama insanoğlu bazen yoldan da çıkıyor ve bazı şeylere uymuyor. Allah'a şükür şeriat aynıdır, tarikat aynıdır. Beraber o yolu göstermek için seyahatimiz onun için oluyor. İnşallah fayda olur bize de onlara da çünkü; dediğimiz gibi insanoğlu ahiret için yaşıyor. Ahiretin çiftliği dünyadır, burada ne ekersen orada bulursun. Allah'a şükür dünyaya dalmış insanlar dünyadan başka bir şey düşünmeyen insanlar bu vesileyle uyanmışlar, Allah yoluna devam etmişler, ehemmiyet vermemişler, dünyayı Allah rızası için kullanmışlar O da lazımdır sırf dünya için değil de onu hatırlatmak için zikir Mümin hatırlat diyor Allah Azze ve Celle hatırlatmak fayda olur, menfaat olur. İnsanlara onun için. İnşallah Allah muvaffak eylesin hem yeni insanları hidayete İslam'a girmelerine vesile olsun. İnsanlara da ahireti hatırlatmak için kalplerinin nurlandırmak için inşallah faydamız olur. Bizim hiçbir şeyimiz yok meşayihlerin yoludur. Onların vesilesi ile onların nazarıyla bu güzel yol dünyanın her tarafından nur olarak, İslam nuru olarak insanların kalplerine yetişiyor İnşallah. Allah hepimizden razı olsun bu doğru yola daha fazla insan gelsin. Çünkü, şeytanın yolu daha kolay nefsi için daha kolay gözüküyor. Ama kolaylığı iyi değil. Nefsine tabii olan insan nefsiyle beraber olur. Allah Azze ve Celle'nin yoluna giren insan kazanmış olur. Allah onlardan eylesin hepimizi.

Ve min Allah et-Tevfik
Şeyh Muhammed Mehmet Adil ar-Rabbani
10 Ekim 2024

بسم الله الرحمن الرحيم

اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ
"Müminler ancak kardeştirler, öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin"
SadekAllahul azîm.
(Hucurât suresi 10. Ayet)
Allah Azze ve Celle'nin emri Müslümanlar,
müminler kardeştir diyor. Kardeşler arasında bir fitne çıkarsa onları birbirleriyle barıştırın diyor. Bu büyük bir fazilettir, bir rahmettir. Allah Azze ve Celle'nin tarafından onu yaparsanız rahmetim üzerinize olur.
" lealleküm turhamûn " diyor.
SadekAllahul azîm.
Çünkü müminler arasında dâimâ şeytan aralarına girer, aralarını bozmak için...
Bozunca da insan şeytanın kontrolüne girmiş olur,gıybet de eder kötülük de yapar, yasak olan şeyleri,
Allah'ın yasak ettiği şeyleri yapar.
Bu müminin Peygamber Efendimiz sav. dediği gibi herşeyi ona yapılacak bir şeyi haramdır diyor. Kanı, malı, canı, ırzı onu Allah Azze ve Celle haram kılmış. Ona dikkat etmek lazım, onun için ihtilaf olunca hertürlü şeyi şeytan yaptırmaya müsait olur.
Onun için insanlar arasında şey varsa onu iyilikle hattâ doğru olmayan şey bile olsa o müsaade olur. Bu adam seni seviyor bu adam sana bişey demiyor desen bile de o da münasib olur, yani insanlar arasını ıslah etmek için, sulh yapmak için barıştırmak için... Bu zamanda
daha tersine oluyor, birşey oldumu adamı körüklüyorlar yahut aile içinde kadın kocasıyla şey yapınca aileler onlara nasihat edeceğine hemen anında boşa bunu, kadını evine alır orda sakinleştireceğine daha fazla körükler ,hiç dönmesin diye...
Bu zamanın insanı şeydir, ondan sonra da başlarına kalır. Ne evlenir, ne barışır. Bu şeyler mühim şeylerdir. Bu zamanın insanları ben haklıyım diye kafasına koyar.
Haklıysan geçinmek için bazen de katlanmak lazım. Bunu nasihat etmesi lazım ailesi...Yahut insanlar arasında şey olursa fitne olursa onları da sakinleştirmek için her türlü şeyi denemek lazım. Allah'ın sevdiği şeydir.İhvan, müslümanlar, aile arası, karı koca arası,
çocukla anne baba arası bunların hepsi..
Barışmak, iyi geçinmek için elimizden geleni yapmak lazım.Allah hayrlı geçimler versin. Fitne yapmak kolaydır, barştırmak zordur. Allah yardım etsin.
Fitneler düşmesin ailelere, insanlar arasına...İyi insanlarla beraber olsun inşaAllah.
Ve min Allahu tevfîk El-Fatiha

Mevlânâ Şeyh MEHMED ÂDİL RABBANÎ HAZRETLERİ ks.
9 Eylül 2024 -Çarşamba Akbaba

Eûzu billâhi mine’ş-şeytânirracîm.
Bismillâhirrahmânirrahîm.

بْســــــــــــــــــِما اللهِالَّرْحَمِنااَّرِحيم


Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Resûlinâ Muhammedin Seyyidi’l-Evvelîne ve’l-Âhirîn.
Medet yâ Resûlallah, medet yâ Sâdâti Ashâbi Resûlillah, medet yâ Meşâyıhına,
Destur Mavlânâ Şeyh Abdullah el-Fâiz ed-Dâğıstânî, Şeyh Muhammed Nâzım el-Hakkânî.

Tarîkatun assôhbe ve hayrun fil cemiyye


« Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara gelince, onlar için içlerinde ebedî kalacakları Firdevs cennetleri bir konaktır ». (18:107)

Allah Azze ve Celle'ye iman edip, iyilik yapan insanlar, onlar cennette mukim olur, onlar cennetlerin sakinleri olur. Dünyada iyilik yapan Allah'a inanan ibadetini yapan insana, ahiterette saadet sonsuz, ilelebet, ölümsüz bir hayat var, öyle güzel hayat. Cennet gibi dersiniz dünya için bazı yerlerde, bu cennet gibi güzel der. Cennette sırf güzellik değil, içinde huzur var, sıkıntı yok, kavga yok, kıyamet yok. Yani artık kıyamet bitti zaten cennete girdikten sonra, kıyamet bir defa olmuş olur, o kıyameti rahat geçiren insan cennetlerde üzüntüsüz, kaygısız, maaş kaygısı yok, vergi kaygısı yok, kıskançlık yok, sana zulüm yok. Güzellikten, iyilikten başka yok cennette. Allah Azze ve Celle herkesi davet ediyor cennete.

« Allah, esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru yola iletir ». (10:25)

Allah Azze ve Celle herkesi cennete çağırıyor ama çok az insan bu davete icab ediyor, Allah Azze ve Celle'nin cenneti geniştir, fazla insan girdi diye, fazla oldu diye dışarıda bırakmazlar. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem diyor; Cehennemden en son çıkan insan, müslüman olan Allah'a inanan cehennemde ilelebet değil de onun cezasını çektikten sonra çıkar.
En son çıkan insan cennete gelir, bakar diyor Peygamber Efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem «Bana galiba yer yok, ben burda son çıkanım, içerisi şimdi doludur» der. Hitap gelir : « Gir oraya ! sana yer var» diye. Şaka yapıyorlar diyor galiba, bu kadar milyon sene ben (cehennemde) kaldım nasıl yer kalacak, bu kadar milyar insan girdi». «Gir!» diyormuş. Döner gene. Taki «gir!» deyince, en son çıkan insanın bu yeryüzü kadar, 6 büyüklüğünde yer varmış ona.

O kadar Allah azze ve celle'nin cenneti büyüktür, herkese yeter artar bile. Onun için Allah Azze ve Celle'nin hitabına, davetine icabet edelim İnşallah. Allah bizi muhakkak affeder, şüphe yok Allah'a şükür. İnşallah hep beraber cennette oluruz, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in civarında oluruz, meşayihlerle beraber oluruz, geçmişlerimizdekilerle hepsine kavuşuruz yine orda.

Ve min Allah'ı Tevfik. El Fatiha !

Mevlana Şeyh Mehmet Adil El Hakkani (K.s) 🌸
Akbaba Dergâhı - İstanbul
08.10.2024

https://hatimdagit.com/cuz/-O8fVTrdnBycz1GlWYTT

Bismillahirrahmanirrahim

Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyor:" Azı, çoğu sarhoş eden şey, azı da günahtır!" Onun için içkiyi yahut içki demiyor, sarhoş eden şeyler. Sarhoş eden şey şimdi bir hayli birşeyler çıktı; ottan tut, haptan tut, iğneden tut hepsi haramdır. Yani onlar, biz içki içmiyoruz da ot kullanıyoruz, ottur günahı yoktur, derler. Yok, öyle birsey yok, günahtır. Sarhoş ettiği için günahtır, ne olursa olsun sarhoş eden şeyler günahtır. Sarhoş eden şey nedir? Aklını başından alan insanın, deli eden insanı... İnsan para ile deli olmak istiyor. Hani, ne diyelim; Allah nefsimize uydurmasın! Nefsi insanın şey yapınca deli ediyor. Deli olacaksan, git tımarhaneye yat! Bu şey değil yani, akıl. Bizim Allah'a şükür Şam'da şey fazla yoktu. Bir tane müptela bir komşumuz vardı, Allah rahmet eylesin, o da sonra tövbe etti. İçki içerdi, içince biz şaşırırdık. Derlerdi Hacı Anne işte bu aklı başından gidiyor, Allah Allah nasıl aklı başından gidiyor diye, deli oldu diye biliyoruz. Sonra şey yapıyor diyor; bir vakit deli oluyor ondan sonra düzeliyor. Bu insanlar yani parayla delilik istiyor. Zaten insanın aklı yarı buçuk bir de onu içince iyicene sapıtıyor. Ne yaptığını bilmiyor. "İçki kötülüklerin anasıdır." diyor. Yani sarhoşluk kötülüklerin anasıdır, her türlü şey yapar. Çıkar ondan sonra; birşey yapmadım, haberim yoktu, aklım başımda değildi, sarhoştum... E olur mu? Bir de Avrupada bile elin gavuru bile sen arabayı içkili kullansan ehliyet gider. Burdaki mübarek, müslüman ülkedeyiz güya içki içen o kadar insan da öldürür, bilmem ne yapar kırmızı ışıkta geçtiği kadar cezası bile yok galiba. Ne diyeceksin? Bu insanlara biraz nefislerine uymaması için ceza lazım! Ceza muhakkak lazım, Allah muhafaza etsin, nefsimize uymaktan! Çünkü bu çok çoğaldı. Her tarafta, İslam aleminde çok çoğaldı. Neden? İman kalmadı çünkü, imanları kalmadı. Müslümanız, hatta bazı sapık şeyler, kendilerini çok müslüman sayıp da başkalarını kafir sayanlar, onu helal söyleyip onlarla beraber kullandırırlar, sonra milleti öldürürler, ezdirirler her türlü kötülük yaparlar. Allah muhafaza etsin bu şerlerden, şeytan şerrinden, nefsimizin şerrinden! Deneme, tecrübe diye birşey yok! "Ona yaklaşmayın!" diyor Allah Azze ve Celle o şeylere sakın! Onun yanına uğramayın, ve de uzak dursun, pislik uzak dursun! Allah muhafaza etsin hepimizden!

Ve min Allah'i tevfik el-fatiha!

Mevlana Şeyh Mehmet Adil Hakkani Hz.
07.10.2024 Akbaba Dergahı

بْســــــــــــــــــِما اللهِالَّرْحَمِنااَّرِحيم

Hz Ali Efendimiz buyuruyor : «Allah korkusu, hikmetlerin başıdır, her şeyin her iyiliğin başıdır.» çünkü Allah Azze ve Celle'den sakınan, korkan, utanan insan kötülük yapmaz. Her türlü şeyden muhafaza olur, onu aklından çıkarmaz. Şimdiki insanlar malesef hiç birşeyden utanmıyorlar, çekinmiyorlar, Allah'tan korkmuyorlar. Allah'tan korkmayandan kork derler. Allah muhafaza etsin, Allah hidayet versin insanlığa. Allah'tan korkmak ayıp bir şey değil ama şimdiki insanlara göre ayıptır. O'na itaat etmek iyi değil (çünkü) nefsine uymaz, nefsinin istediğine mani olur, kötülük yapmaya mani olur, insanlara yardım etmeye mani olur, onun için onu istemezler. Ondan sonra nefislerinin peşine koşup, bütün dünya nefsinize tâbi olun diye nefsine tâbi olup, her türlü rezillik, her türlü kötülük yapılıyor, teşvik ediliyor. İyilikten men oluyor. İnsanların gizlisi saklısı da yok artık, eskiden utanır, gizliden yaptırırlardı, şimdi alenen nefsinize tâbi olun, nefsiniz ne istiyorsa onu yapın ondan başka şey dinlemeyin. Hürriyet var, istediğin gibi yap der, hürriyet seni kötülük yapmaya (teşvik ediyor), hürriyet veriyorlar, ondan sonra dünya ne için böyle oldu diye şikayet ediyorlar. Olur tabii insan nefsine uyarsan kötülükten başka şey bulmaz. Bütün insanlık nefislerine uymuş, büyüğünden küçüğüne dünya allak bullak olmuş, onu yapmayana yardım etmeyiz diyorlar. Sen bu kötülüğe müsade etmiyorsun, sana yardım etmeyiz. Senin yardımın sana kalsın, Allah yardım etsin hepimize inşa'Allah. Allah'ın yardımı mühimdir, ötekiler yardım ederse etmezse, insanın kısmetı gelir. Ama Allah Azze ve Celle seni men ederse, o vakit kimse önünü açamaz, bir şeyi verirse kimse önüne duramaz. Onun için Allah'tan korkup onun emretiklerini elimizden geldiği kadar yapalım, yapamadıklarımızada tövbe edelim. Allah Azze ve Celle tövbemizi kabul eder, bize yardım eder. Allah Azze ve Celle'ye karşı gelmeyin, karşı gelmek akılsızlıktır, Allah muhafaza etsin, Allah insanlara akıl fikir versin. İnsanlar deli olmak için para veriyorlar, ne edeceksin.


Ve min Allah'ı Tevfik. El Fatiha !

Mevlana Şeyh Mehmet Adil El Hakkani (K.s) 🌸
06.10.2023
Akbaba Dergahı, İstanbul.

Bismillahirrahmanirrahim
Allah Azze ve Celle buyuruyor. "Yiyip için israf etmeyin". Allah Azze ve Celle her insanın rızkını, yiyeceğini, içeceğini onun hayatı boyunca ne kadar varsa yazmış. Rızkı bitince ölür.Yani normali öyledir. Bazen keramet sahibi olan yemeden, içmeden de yaşar. Ama normalde insan yemeyip içmeyince, rızkı bitince ölür. Başka çaresi yok. Onun için rızkın neyse muhakkak onu alacaksın. Rızkını alınca, Allah'a Azze ve Celle'ye şükredeceksin o rızkı sana verdi diye. Rızık acayip birşeydir. Her lokmada kimin yiyeceği yazılıdır.
O lokmayı başkası yiyemez kendi yiyecek muhakkak o yiyecek bu mümin olan müslüman olan insanın itikadı böyledir. Onun için yediği yemekler gittiği yerde davet oldu, evinde, sokakta, orda, burda, nerde olursa o ismi yazılan lokmayı yiyecek.
Onun için Meşayihler, Şeyh Baba bu Peygamber Efendimiz s.a.v hadisi,
Muhakkak misafir geleceği vakit onun rızkı ondan önce gelir, orda yiyecektir diye hazırlanır bu insan burda yiyecek. Onun için misafir ağarlayana da fayda olur, onun rızkıda gelmiş olur. Şeyh baba derdi,
misafirleri severdi ki sizin sayenizde biz de rızıklanıyoruz sizin rızkınız burdadır diye bize de rızık veriliyor ki size onu ikram ediyoruz derdi. Büyükler böyledir.
Ne varsa Allah a.c ne vermişse kimin rızkı varsa gelecek orda  o yede olacak orda başkaları da faydalanır ondan. Onun için tüm insanlar yok, şöyle yapacağız, böyle yapacağız telaş etmeye gerek yok. Allah Azze ve Celle veriyor o rızık neyse yiyecek,
yiyen de şükredip kalakacak beğenmedim demeyecek, beğenmedim diyen edep dışı olmuş olur. Nimeti kabul etmemek olur. Nimeti kabul etmeyen de nimetten mahrum olur. Onun için nevkadar şükrederseniz o kadar çoğalır. Nereye giderseniz kimsenin verdiği ikramları ondan bilmeyin, Allah'tan c.c bilin Allah'a şükredin
bu nimet büyük nimettir. Nimetin kıymetini bilmeyen kaybeder onu da bulamaz. Onun için Allah'a c.c şükürler olsun verdiği nimetlere. İnşaAllah her lokma nur olur iman olur, daha fazla bedenimize kuvvet olur hak yolunda gitmeye kuvvet olur. Besmeleyle başlayıp Besmeleyle, Fatihayla bitirip yiyin o vakit kuvvet olur, iman olur Allah'ın c.c izniyle.
Vemin-Allahi-Tevfik. El Fatiha.
Şeyh Mehmet Adil Hakkani k.s ⚘
05.10.2024