YDS YÖKDİL YKS-DİL @ydsyokdilyks Channel on Telegram

YDS YÖKDİL YKS-DİL

19 Feb, 06:05

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZE DE ÖĞRENMEK DÜŞER 📝

1. reach a compromise
After long negotiations, both sides managed to reach a compromise.
(= uzlaşmaya varmak)

2. address an issue
The manager promised to address the issue in the next meeting.
(= bir konuyu ele almak)

3. devise a plan
The engineers devised a plan to improve the city’s infrastructure.
(= bir plan geliştirmek)

4. suffer a setback
The company suffered a setback due to the economic crisis.
(= bir aksilik yaşamak)

5. exceed expectations
Her performance in the competition exceeded everyone’s expectations.
(= beklentileri aşmak)

6. negotiate terms
The two companies are negotiating the terms of their partnership.
(= şartları müzakere etmek)

7. gain a competitive edge
Investing in new technology helps businesses gain a competitive edge.
(= rekabet avantajı kazanmak)

50

YDS YÖKDİL YKS-DİL

19 Feb, 04:47

📝 İŞE / OKULA BAŞLAMADAN ÖNCE Bİ EDAT / KELİME ÇALIŞMASI YAPALIM 📝

1. a contention with something (bir şeyle mücadele / çekişme içinde olma)

• His contention with the authorities over the new regulations lasted for years. (Yeni düzenlemeler konusunda yetkililerle yaşadığı çekişme yıllarca sürdü.)

2. a deviation from something (bir şeyden sapma / farklılaşma)

• Any deviation from the standard protocol could compromise the experiment. (Standart protokolden herhangi bir sapma, deneyi riske atabilir.)

3. a hindrance to something (bir şeye engel olma / mani teşkil etme)

• Bureaucratic red tape is often a major hindrance to innovation. (Bürokratik engeller, genellikle yeniliğe büyük bir mani teşkil eder.)

4. an aversion to something (bir şeye karşı isteksizlik / hoşlanmama)

• He has a strong aversion to working in a corporate environment. (Kurumsal bir ortamda çalışmaya karşı güçlü bir isteksizliği var.)

5. a preoccupation with something (bir şeyle aşırı meşgul olma / kafaya takma)

• Her preoccupation with perfection often delays her work. (Mükemmellik takıntısı, işlerini sık sık geciktiriyor.)

6. a reconciliation with someone/something (biriyle/bir şeyle uzlaşma / barışma)

• After years of conflict, the two nations finally reached a reconciliation with each other. (Yıllarca süren çatışmanın ardından iki ülke nihayet uzlaşmaya vardı.)

7. a susceptibility to something (bir şeye karşı hassasiyet / yatkınlık)

• Individuals with a weakened immune system have a higher susceptibility to infections. (Bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler, enfeksiyonlara karşı daha yüksek bir hassasiyete sahiptir.)

127

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 19:29

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The octopus is one of the most intelligent and adaptable creatures in the animal kingdom. Belonging to the class Cephalopoda, it is closely related to squids and cuttlefish. With its eight flexible arms, highly developed nervous system, and remarkable problem-solving abilities, the octopus has fascinated scientists and marine enthusiasts alike.

One of its most notable features is its ability to camouflage instantly. Using specialized skin cells called chromatophores, iridophores, and leucophores, an octopus can change its color, texture, and even reflect light to blend into its surroundings, avoiding predators. Some species, like the mimic octopus, can even imitate the shapes and movements of other sea creatures, such as lionfish or flatfish.

The octopus also possesses a decentralized nervous system, with two-thirds of its neurons located in its arms. This allows each arm to act semi-independently, detecting and reacting to stimuli without direct input from the brain. Such coordination enables the octopus to manipulate objects, open containers, and even solve complex puzzles.

Another fascinating aspect of octopus biology is its short lifespan. Most species live only one to two years, with some deep-sea varieties surviving slightly longer. They reproduce only once, after which the female guards her eggs without eating, ultimately dying soon after they hatch—a phenomenon known as semelparity.

Octopuses continue to intrigue researchers due to their cognitive abilities, problem-solving skills, and sophisticated behaviors. Their unique biology challenges traditional ideas of intelligence, offering new insights into the evolution of complex nervous systems in non-mammalian species.
——————————————————-
Ahtapot, hayvanlar âleminin en zeki ve uyarlanabilir canlılarından biri olarak kabul edilir. Kafadanbacaklılar (Cephalopoda) sınıfına ait olan bu canlı, kalamar ve mürekkep balıklarıyla yakın akrabadır. Sekiz esnek kolu, gelişmiş sinir sistemi ve olağanüstü problem çözme yetenekleri ile hem bilim insanlarının hem de deniz meraklılarının ilgisini çekmektedir.

Ahtapotun en dikkat çekici özelliklerinden biri, anında kamuflaj yapabilmesidir. Kromatofor, iridofor ve lökofor adı verilen özel deri hücreleri sayesinde, bulunduğu ortama uyum sağlamak için rengini, dokusunu ve hatta ışığı yansıtma yeteneğini kullanabilir. Mimik ahtapot gibi bazı türler ise aslan balığı veya yassı balık gibi deniz canlılarının şeklini ve hareketlerini taklit ederek avcılardan korunabilir.

Ahtapotun sinir sistemi merkeziyetsizdir, yani nöronlarının üçte ikisi kollarında bulunur. Bu yapı, her kolun yarı bağımsız hareket etmesini, uyaranlara doğrudan tepki vermesini ve karmaşık nesneleri manipüle etmesini sağlar. Bu sayede kavanoz kapaklarını açabilir, bulmacaları çözebilir ve çeşitli nesnelerle etkileşime girebilir.

Ahtapotların bir diğer ilginç özelliği ise kısa ömürlü olmalarıdır. Çoğu tür yalnızca bir ila iki yıl yaşar ve bazı derin deniz türleri biraz daha uzun ömürlü olabilir. Üreme sonrası dişi ahtapot, yumurtalarını korurken beslenmeyi bırakır ve yavrular çıktıktan kısa süre sonra ölür. Bu üreme stratejisi, semelparite olarak bilinir.

Ahtapotlar, bilişsel yetenekleri, problem çözme becerileri ve karmaşık davranışlarıyla bilim insanlarını etkilemeye devam etmektedir. Memeli olmayan türlerdeki zeka evrimi hakkında yeni bakış açıları sunarak, sinir sistemlerinin gelişimine dair geleneksel anlayışları zorlamaktadır.

354

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 17:28

Did you know that thermal energy is the total kinetic energy of particles in a substance❓

The faster the particles move, the more thermal energy the substance has, which is why temperature and thermal energy are closely related.

453

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 16:33

📝 BİRAZ DA İLERİ SEVİYE KELİMELERLE DEVAM EDELİM 📝

1. Acquiesce
To accept something reluctantly but without protest.
(= razı olmak, kabullenmek)

Despite initial resistance, he eventually acquiesced to their demands.

2. Belittle
To make someone or something seem unimportant.
(= küçümsemek, hafife almak)

She felt belittled by her manager’s constant criticism.

3. Condone
To accept or allow behavior that is considered morally wrong.
(= göz yummak, hoş görmek)

The company does not condone any form of workplace harassment.

4. Dwindle
To gradually become smaller or weaker.
(= azalmak, küçülmek)

Their savings dwindled due to unexpected medical expenses.

5. Facilitate
To make a process easier or more efficient.
(= kolaylaştırmak, hızlandırmak)

The new software will facilitate online transactions.

6. Jeopardize
To put something at risk of harm or loss.
(= tehlikeye atmak, riske sokmak)

Revealing classified information could jeopardize national security.

7. Meticulous
Showing great attention to detail; very careful and precise.
(= titiz, dikkatli)

The scientist was meticulous in documenting her findings.

495

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 15:15

📥 YENİ SERİMİZ, CLOZE TEST SİZLERLE 📥

(1) ——— ongoing economic uncertainty, recent policy changes may hinder sustainable growth, (2) ——— their weaknesses are rooted in short-term priorities. Implemented on the premise that (3) ——— action is necessary, these measures aim to bring about stability. However, (4) ——— long-term progress at stake, they remain subject to frequent adjustments, as opposed to (5) ——— lasting solutions. Over time, their effectiveness will be fully assessed.

381

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 14:08

📝 BU SINAVDA DA GÖRDÜK Kİ İSİM + FİİL BİLMEK ÇOK ÖNEMLİYMİŞ 📝

1. accumulate wealth : servet biriktirmek
2. curb inflation : enflasyonu kontrol altına almak
3. disregard regulations : düzenlemeleri göz ardı etmek
4. forge alliances : ittifaklar kurmak
5. instigate unrest : huzursuzluğu tetiklemek
6. mediate conflicts : çatışmalarda arabuluculuk yapmak
7. withhold information : bilgiyi saklamak

455

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 13:02

🚀GÖZDE HOCA İLE “YDS PARAGRAF SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🚀🚀

🗓 18 ŞUBAT - SALI GÜNÜ

⏰ 16.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://youtube.com/live/WEnY-mN1318?feature=share

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

492

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 13:01

⭐️MICHAEL HOCA İLE “ENGLISH SPEAKING CLUB” BAŞLIYOR🚀🚀

🗓 18 ŞUBAT 2025 - SALI GÜNÜ

⏰ 16.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/86747763364

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

433

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 11:36

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. admonish : uyarmak, azarlamak
✅ reproach : sitem etmek
❌ praise : övmek

2. belabor : üzerine fazla düşmek, eleştirmek
✅ dwell on : uzun uzun anlatmak
❌ overlook : göz ardı etmek

3. cajole : tatlı dille ikna etmek
✅ coax : kandırmak
❌ dissuade : vazgeçirmek

4. delineate : tasvir etmek, betimlemek
✅ depict : resmetmek
❌ obscure : belirsiz hale getirmek

5. emulate : taklit ederek benzemeye çalışmak
✅ imitate : örnek almak
❌ neglect : önemsememek

6. forestall : önüne geçmek, engellemek
✅ preempt : önlemek
❌ facilitate : kolaylaştırmak

7. goad : kışkırtmak, teşvik etmek
✅ spur on : harekete geçirmek
❌ restrain : dizginlemek

8. hone : geliştirmek, bilemek
✅ sharpen : keskinleştirmek
❌ dull : köreltmek

9. lampoon : hicvetmek, alay etmek
✅ satirize : yermek
❌ laud : övmek

10. squelch : bastırmak, susturmak
✅ quash : önünü kesmek
❌ encourage : teşvik etmek

483

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 10:34

🫣 SAYIN ÖSYM BİZİ DÜŞÜNÜP BASİT MATEMATİK DE SORUYOR 🫣

Leo + Taurus + Scorpio + 9 diğeri = 12 bölge

Toplama yaptırmış, “along with” (ile birlikte; ekleme)

Cevap oldu size A ✔️

512

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 10:17

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

⭐️MICHAEL HOCA İLE “ENGLISH SPEAKING CLUB”

🗓 18 ŞUBAT 2025 - SALI GÜNÜ

⏰ 16.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

496

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 09:56

Not only...but also, either...or, neither...nor, both...and gibi bağlaçlarla cümlede denklik sağlanmalıdır.
Örnekler: ✅ She is both intelligent and hardworking. (O hem zeki hem de çalışkandır.) ✅ He speaks not only English but also Spanish. (O sadece İngilizce değil, aynı zamanda İspanyolca da konuşur.)
🔹 İpucu: Yapılar aynı tür kelime ile devam etmeli! (Fiil + Fiil, İsim + İsim vb.)

534

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 09:56

Subjunctive (Varsayım ve Zorunluluk Yapıları)
Bu yapılar suggest, recommend, demand, insist, require, essential, vital, important gibi kelimelerden sonra gelir.
Örnekler: ✅ I suggest that he leave immediately. (Hemen gitmesini öneririm.) ✅ It is essential that she be present. (Onun orada olması zorunludur.)
🔹 İpucu: "that" sonrası fiil her zaman yalın halde (V1) kullanılır!

528

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Feb, 09:55

YDS’de özellikle never, hardly, scarcely, little, not only, no sooner...than, only if, under no circumstances gibi ifadeler devrik cümlede kullanılır.
Örnekler: ✅ Never have I seen such chaos. (Asla böyle bir kaos görmedim.) ✅ No sooner had he left than the phone rang. (Tam o çıkmıştı ki telefon çaldı.) ✅ Only if you study hard will you pass the exam. (Ancak çok çalışırsan sınavı geçersin.)
🔹 İpucu: Devrik yapı geldiğinde yardımcı fiil öne alınır!

531

YDS YÖKDİL YKS-DİL

16 Feb, 14:06

📌2025 YÖKDİL-1 Sınav Değerlendirmesi - Hakkı Hoca, Ece Hoca, Gözde Hoca ile 17.00’da Hakkı Hoca Instagram Kanalında başlıyor 🔥 🔥🔥

https://www.instagram.com/hakkihocaofficial/live/18055019176887334

www.sinavkampi.com.tr

#yökdil #yokdilkelime #yökdilsosyal #yökdilfen #yökdilsağlık

1,230

YDS YÖKDİL YKS-DİL

16 Feb, 11:03

🚀2025-YÖKDİL/1 Sınavı Temel Soru Kitapçıkları ve Cevap Anahtarları Yayımlandı‼️

1,496

YDS YÖKDİL YKS-DİL

16 Feb, 10:54

🎯YÖKDİL SAĞLIK MUHTEMEL CEVAPLAR‼️

1,470

YDS YÖKDİL YKS-DİL

16 Feb, 10:38

📌2025 YÖKDİL-1 Sınav Değerlendirmesi - Hakkı Hoca, Ece Hoca, Gözde Hoca ile 17.00’da Hakkı Hoca Instagram Kanalında 🔥

Detaylı Bilgi İçin WhatsApp Bilgi Hatları;
0530 699 01 43
0533 567 01 43

www.sinavkampi.com.tr

#yökdil #yokdilkelime #yökdilsosyal #yökdilfen #yökdilsağlık

1,321

YDS YÖKDİL YKS-DİL

16 Feb, 10:21

Ece Hoca canlı yayında sizlerle 🚀

https://www.instagram.com/ecehocayds/live/18106760986466453

1,218

YDS YÖKDİL YKS-DİL

16 Feb, 10:19

🎯YÖKDİL SOSYAL MUHTEMEL CEVAPLAR‼️

1,131

YDS YÖKDİL YKS-DİL

15 Feb, 20:12

🎯YÖKDİL sınavına girecek tüm öğrencilerimize başarılar dileriz‼️

https://ddinstagram.com/reel/DGGdVLJMupw/?igsh=NXNzMmtwYTJoM3A1

#yökdil #yökdilfen #yökdilsaglik #yökdilsosyal #tıpdil #yds #yökdil2025

1,425

YDS YÖKDİL YKS-DİL

15 Feb, 18:04

📥 O ZAMAAANNN… YÖKDİL ÖNCESİ SON BİR OKUMA DANSI 📥

Cells are the fundamental units of life, forming the structural and functional basis of all living organisms. These microscopic entities vary in shape, size, and function, yet they share core characteristics essential for survival.

Broadly, cells are classified into prokaryotic and eukaryotic cells. Prokaryotic cells, found in bacteria and archaea, are simpler in structure, lacking a nucleus and membrane-bound organelles. In contrast, eukaryotic cells, present in plants, animals, fungi, and protists, possess a nucleus that houses genetic material and specialized organelles, such as mitochondria for energy production and ribosomes for protein synthesis.

Cells perform vital processes to sustain life, including metabolism, reproduction, and communication. The cell membrane, composed of a phospholipid bilayer, regulates the exchange of substances, maintaining homeostasis. In multicellular organisms, cells specialize into various types, such as neurons for signal transmission, muscle cells for movement, and epithelial cells for protection.

Cellular function is tightly regulated by DNA, which directs protein synthesis through transcription and translation. Additionally, stem cells exhibit remarkable potential by differentiating into various cell types, offering promising applications in regenerative medicine.

Ongoing research in cell biology continues to deepen our understanding of diseases, genetic disorders, and aging. From groundbreaking discoveries in cell reprogramming to advancements in synthetic biology, the study of cells remains at the forefront of scientific innovation.

844

YDS YÖKDİL YKS-DİL

15 Feb, 16:51

📝 YÖKDİL’E SAATLER KALA ÖĞRENMEYE / TEKRAR ETMEYE DEVAM 📝

1. broaden horizons : ufukları genişletmek
2. comply with regulations : düzenlemelere uymak
3. dispel doubts : şüpheleri gidermek
4. facilitate communication : iletişimi kolaylaştırmak
5. hinder progress : ilerlemeyi engellemek
6. legislate new policies : yeni politikalar yasalaştırmak
7. rectify an error : bir hatayı düzeltmek

927

YDS YÖKDİL YKS-DİL

15 Feb, 15:46

🎲 'Yökdil Çıkmış Kelimeler 🎉🏆💯' testi
🖊 10 soru · ⏱ 30 san

1,368

YDS YÖKDİL YKS-DİL

15 Feb, 15:03

🩺ECE HOCA VE GÖZDE HOCA İLE ONLINE TIPDİL KAMPI @sinavkampi

✅PUANINIZI ➕15 ➕30 ARTTIRMA ŞANSI

🗓️ ERKEN KAYIT FIRSATINDA 9999₺ YERİNE 2999₺

- KREDİ KARTINA PEŞİN FİYATINA 6 TAKSİT İMKANI

İLETİŞİM & BİLGİ :
https://sinavkampi.com.tr/gozde-hoca-ile-online-tipdil-kampi

WhatsApp bilgi hattı;
0530 699 01 43
0531 268 01 43

✨ 84 Saat Eğitim
✨Tüm soru tipleri çözüm yöntemleri ve örnek soru çözümleri
✨Çeviri Metinleri
✨Çıkmış sorular üzerinden konu anlatımı ve soru çözümü
✨6 ADET Özgün Deneme(Sağlık)
✨ Ücretsiz PDF ders materyalleri
✨Soru Çözüm Grubu

👍Sınav Tarihine Kadar Sınırsız Erişim ve Tekrar hakkı

#tipdil #tıpdil #tömer #tomer

725

YDS YÖKDİL YKS-DİL

15 Feb, 14:16

Tüüümm hocalarıma başarılar dilerimmm 💜 SINAVA GİRMEDEN ÖNCE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

https://www.instagram.com/p/DGGKjQNtOkT/?igsh=MTVnN2pxenhpOGVveg==

873

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 11:19

📝 YÖKDİL HAZIRLIĞINDA OKUMA YARDIMCINIZ HER ZAMANKİ GİBİ YANINIZDA 📝

LEGO, founded in 1932 in Denmark, is one of the world’s most popular toy brands, known for its interlocking plastic bricks that inspire creativity and problem-solving. The name “LEGO” comes from the Danish phrase “leg godt,” meaning “play well.”

What started as simple wooden toys evolved into colorful plastic bricks in 1958, with a unique design that allows endless building possibilities. Over the years, LEGO has expanded into theme parks, video games, and movies, making it a cultural phenomenon.

With its focus on education, innovation, and imagination, LEGO continues to engage people of all ages, proving that creativity has no limits.

30

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 11:13

💯Yökdilde En Çok Çıkan İsimler 💯

Analysis (Analiz)
Assessment (Değerlendirme)
Concept (Kavram)
Conclusion (Sonuç)
Data (Veri)
Evidence (Kanıt)
Experiment (Deney)
Finding (Bulgular)
Hypothesis (Hipotez)
Investigation (Araştırma)
Observation (Gözlem)
Process (Süreç)
Research (Araştırma)
Result (Sonuç)
Theory (Teori)

51

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 11:10

💯Yökdilde En Çok Çıkan Zarflar 💯

Certainly (Kesinlikle)
Undoubtedly (Şüphesiz)
Clearly (Açıkça)
Evidently (Belli ki)
Presumably (Muhtemelen)
Apparently (Görünüşe göre)
Arguably (Tartışmaya açık şekilde)
Inevitably (Kaçınılmaz olarak)
Significantly (Önemli ölçüde)
Substantially (Önemli derecede)
Considerably (Oldukça, önemli derecede)
Dramatically (Çarpıcı şekilde)
Highly (Oldukça, son derece)
Extensively (Geniş ölçüde)
Moderately (Orta derecede)
Slightly (Hafifçe, az bir şekilde)
Partially (Kısmen)

75

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 11:07

💯COLLOCATION KALIPLARI 💯

✅Fiil + İsim
Make a decision (Karar vermek)
Take a risk (Risk almak)
Have a conversation (Sohbet etmek)
Do homework (Ödev yapmak)
Give advice (Tavsiye vermek)
Break a record (Rekor kırmak)
Catch a cold (Üşütmek, soğuk almak)

✅İsim + İsim
Business plan (İş planı)
Traffic jam (Trafik sıkışıklığı)
Sense of humor (Mizah anlayışı)
Job satisfaction (İş tatmini)
Weather forecast (Hava tahmini)

✅Sıfat + İsim
Strong possibility (Güçlü ihtimal)
Heavy rain (Şiddetli yağmur)
Fast food (Hazır yiyecek)
Deep sleep (Derin uyku)
High price (Yüksek fiyat)

✅Zarf + Fiil
Strongly recommend (Şiddetle tavsiye etmek)
Seriously injured (Ciddi şekilde yaralanmış)
Completely agree (Tamamen katılmak)
Deeply regret (Derin pişmanlık duymak)
Perfectly understand (Mükemmel şekilde anlamak)

75

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 11:05

🎯ECE HOCA İLE “YÖKDİL FEN MİNİ DENEME-2025 BAHAR ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🚀🚀🚀

🗓 13 ŞUBAT 2025 - PERŞEMBE GÜNÜ

⏰ 14.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.youtube.com/live/QeX7otVgD2c?si=GTxhIk0rrOXCnMVe

Denemeyi indirmek için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/ucretsizdene

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

78

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 11:03

📌"With" İfadeleri ve Anlamları📌

1. With respect to
Anlamı: Bir konuya, meseleye ilişkin olarak.
Example: "With respect to your question, I think we need more time to consider the options."
Çeviri: "Sorunuza ilişkin olarak, seçenekleri değerlendirmek için daha fazla zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum."

2. With regard to
Anlamı: Bir konuyu ele alırken, ilgili olarak.
Example: "I would like to clarify something with regard to the upcoming project meeting."
Çeviri: "Yaklaşan proje toplantısıyla ilgili olarak bir şey açıklamak isterim."

3. With the help of
Anlamı: Yardımıyla, aracılığıyla.
Example: "She completed the project with the help of her team."
Çeviri: "Projeyi ekibinin yardımıyla tamamladı."

4. With permission
Anlamı: İzinle, izin alarak.
Example: "He entered the restricted area with permission from the security team."
Çeviri: "Güvenlik ekibinden izin alarak yasaklı alana girdi."

107

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 10:53

26 MART 2023 YÖKDİL DOĞRU YANIT OLMUŞ KELİMELER

-widespread: yaygın

-tendency: eğilim

-consequence: sonuç

-ensure: garantilemek

-primarily: başlıca

-rely on: bel bağlamak

-foundation: temel

-comprehend: anlamak

-consistent: tutarlı

-enormously: son derece

-indicator: işaret

-make up: oluşturmak

-regulation: düzenleme

-remarkable: kayda değer

-resilience: sağlamlık

-trigger: tetiklemek

-prevalence: yaygınlık

-predictor: öngösterge

-diverse: farklı, çeşitli

-accurately: tam olarak

disrupt: bölmek, kesmek

-account for: oluşturmak

-regulate: düzenlemek

-consist of: -den oluşmak

163

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 10:52

🎲 'Günün Testiiii 🏆🏆🏆' testi
🖊 10 soru · ⏱ 30 san

159

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 10:49

🎯 inhibit (v): engellemek

🔍Fear can inhibit people from taking risks and pursuing their goals.

🔍Korku, insanların risk almasını ve hedeflerinin peşinden gitmesini engelleyebilir.

164

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 08:29

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🎯ECE HOCA İLE “YÖKDİL FEN MİNİ DENEME-2025 BAHAR ÇÖZÜMÜ”

🗓 13 ŞUBAT 2025 - PERŞEMBE GÜNÜ

⏰ 14.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

Denemeyi indirmek için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/ucretsizdene

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

285

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 08:20

📝 BİRAZ DA “INSIDE” MESELESİNE BAKALIM 📝

1. confined inside (içeride hapsedilmiş / kapatılmış)

• The prisoners were confined inside their cells for 23 hours a day.
• Mahkûmlar günde 23 saat hücrelerinde hapsedilmişti.

2. deep inside (derinlerinde / içinde saklı)

• Deep inside, he knew he had made the wrong decision.
• İçten içe, yanlış bir karar verdiğini biliyordu.

3. trapped inside (içeride mahsur kalmak)

• The firefighters rescued the people who were trapped inside the burning building.
• İtfaiyeciler, yanan binada mahsur kalan insanları kurtardı.

4. locked inside (içine hapsolmuş / kapatılmış)

• She felt locked inside a cycle of negative thoughts and anxiety.
• Kendini olumsuz düşünceler ve kaygı döngüsüne hapsolmuş hissetti.

5. look inside (içine bakmak / iç yüzünü incelemek)

• To understand the problem, we need to look inside the system’s structure.
• Sorunu anlamak için sistemin yapısına içeriden bakmamız gerekiyor.

6. buried inside (içine gömülmüş / derinlere saklanmış)

• The secret files were buried inside layers of encrypted data.
• Gizli dosyalar, şifrelenmiş verilerin derinlerine gömülmüştü.

7. boiling inside (içten içe öfkeli / sinirden kaynamak)

• He remained calm on the outside, but he was boiling inside with anger.
• Dışarıdan sakin görünüyordu ama içten içe öfkeden kaynıyordu.

280

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 06:47

📝 YÖKDİL HAZIRLIKLARINA “COLLOCATION” İLE TAM GAZ DEVAM 📝

1. resolve a conflict
The mediator helped the two parties resolve their conflict peacefully.
(= bir anlaşmazlığı çözmek)

2. bear responsibility for
As a manager, you must bear responsibility for your team’s performance.
(= sorumluluk taşımak)

3. gain insight into
The research provided valuable insight into consumer behavior.
(= bir konuya dair içgörü kazanmak)

4. withstand pressure
Athletes must learn to withstand pressure during high-stakes competitions.
(= baskıya dayanmak)

5. forge a partnership
The two companies decided to forge a partnership to expand their market reach.
(= bir ortaklık kurmak)

6. secure funding from
The startup managed to secure funding from multiple investors.
(= finansman sağlamak)

7. express gratitude to sb.
She expressed her gratitude to the team for their hard work.
(= minnettarlık ifade etmek)

342

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Feb, 04:51

⏰ DUUUURRR! PAZAR GÜNÜ YÖKDİL VAR. İŞE / OKULA BAŞLAMADAN ÖNCE HEMEN ŞU KISA OKUMAYI YAP ⏰

in response to, insofar as, be attributed to, on the assumption that, pave the way for, at the heart of, as opposed to, be susceptible to, in the long run

In response to ongoing economic difficulties, the government has introduced new policies that may undermine stability, insofar as their flaws can be attributed to hasty decision-making. Implemented on the assumption that immediate action is preferable, these measures aim to pave the way for recovery. However, at the heart of the issue lies the fact that they remain susceptible to market fluctuations, as opposed to providing lasting solutions. In the long run, their true impact remains uncertain.

📝 ÇEVİRİSİ YORUMLARDA. KİMLER BİZLERLE? 📝

408

YDS YÖKDİL YKS-DİL

12 Feb, 21:39

Uyumadan AS kullanımlarına bir göz atalım 💐

https://www.instagram.com/p/DD4vZHmtpQr/?igsh=MXF3ZWY1cGlyMWdmYg==

🔥🔥🔥🔥🔥

🎉 @ydsyokdilyksdilkocugenc

496

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 18:57

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The Summer Olympics is the world’s most prestigious multi-sport event, held every four years with athletes from across the globe competing for glory. Originating in ancient Greece, the Olympics were revived in 1896 in Athens, marking the beginning of the modern Olympic Games under the leadership of Pierre de Coubertin. Since then, the event has grown significantly, featuring more than 300 events across various disciplines, from athletics and swimming to team sports like basketball and football.

One of the defining aspects of the Summer Olympics is its ability to bring nations together, fostering international unity and sportsmanship. Despite periods of political tension, such as boycotts during the Cold War, the Games have remained a symbol of peaceful competition. Historic moments, such as Usain Bolt’s record-breaking sprints, Michael Phelps’ unparalleled medal count, and Simone Biles’ gymnastic dominance, have captivated audiences worldwide.

The Olympic Games are also a platform for technological and social progress. Advances in sports science, broadcasting, and athlete training are showcased, while host cities often undergo significant infrastructural development. Additionally, movements advocating for gender equality and inclusivity have gained momentum through the Games, leading to more diverse participation.

With each edition, the Summer Olympics continues to evolve, reflecting global trends and inspiring new generations of athletes. Beyond medals and records, its enduring legacy lies in its ability to unite people through the universal language of sport.

223

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 17:57

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZ DE ÖĞRENİRİZ 📝

1. fulfill a requirement
Applicants must fulfill all requirements before enrolling in the program.
(= bir gerekliliği yerine getirmek)

2. earn recognition for
The scientist earned recognition for her groundbreaking research.
(= takdir kazanmak)

3. raise awareness about
The campaign aims to raise awareness about climate change.
(= farkındalık artırmak)

4. mitigate risks
The company implemented safety measures to mitigate risks in the workplace.
(= riskleri azaltmak)

5. exercise caution
Investors should exercise caution when dealing with volatile markets.
(= dikkatli olmak)

6. hold a discussion
The panel held a discussion on the impact of artificial intelligence.
(= bir tartışma yapmak)

7. implement reforms
The government has decided to implement major reforms in the healthcare system.
(= reformları hayata geçirmek)

314

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 16:54

⏰ MİNİK BİR OKUMAYA NE DERSİNİZ? ⏰

Crocodiles are powerful, semi-aquatic reptiles that have existed for over 200 million years, making them one of the oldest surviving species on Earth. Found in tropical rivers, lakes, and swamps, they are expert hunters, using their strong jaws, sharp teeth, and stealthy approach to catch prey.

These cold-blooded reptiles can grow up to 7 meters and have one of the strongest bite forces in the animal kingdom. They are also highly adaptable, capable of surviving months without food by slowing their metabolism.

Despite their fearsome reputation, crocodiles play a vital role in maintaining ecosystem balance. However, habitat destruction and illegal hunting threaten some species, making conservation efforts crucial for their survival.

335

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 16:04

https://youtu.be/sgBR5krIz8w?si=j7x5CI066GXrY1DB

363

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 14:58

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. accede : kabul etmek, razı olmak
✅ assent : onaylamak
❌ dissent : karşı çıkmak

2. balk : kaçınmak, geri durmak
✅ hesitate : tereddüt etmek
❌ proceed : devam etmek

3. chide : azarlamak
✅ rebuke : sertçe uyarmak
❌ commend : övmek

4. divulge : açığa çıkarmak
✅ disclose : ifşa etmek
❌ conceal : gizlemek

5. evince : açıkça göstermek
✅ demonstrate : sergilemek
❌ obscure : belirsizleştirmek

6. flounder : bocalamak
✅ struggle : çabalamak
❌ thrive : başarılı olmak

7. garner : toplamak, elde etmek
✅ accumulate : biriktirmek
❌ dissipate : dağıtmak

8. heed : dikkate almak
✅ consider : önemsemek
❌ disregard : göz ardı etmek

9. instigate : kışkırtmak, teşvik etmek
✅ provoke : harekete geçirmek
❌ pacify : yatıştırmak

10. jettison : kurtulmak, atmak
✅ discard : elden çıkarmak
❌ retain : elde tutmak

383

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 14:33

🚀ECE HOCA İLE “YÖKDİL PARAGRAF SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🚀🚀🚀

🗓 10 ŞUBAT - PAZARTESİ GÜNÜ

⏰ 17.30

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.youtube.com/live/c2lZEg5QTMw?si=QSsj4FJSSzTD4s2k

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

352

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 14:31

⭐️KELVIN HOCA İLE “IELTS AKICI KONUŞMANIN SIRLARI” BAŞLIYOR🚀🚀

🗓 10 ŞUBAT 2025 - PAZARTESİ GÜNÜ

⏰ 17.30

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/88288787035

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

343

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 12:56

📝 İLERİ SEVİYE DEYİMLERİMİZE DEVAM EDELİM O HALDE? 📝

• burn the midnight oil: sabahlara kadar çalışmak

• throw in the towel: pes etmek

• weather the storm: zor bir durumu atlatmak

• get cold feet: son anda korkuya kapılmak, vazgeçmek

• spill the beans: ağzından kaçırmak, sırrı ifşa etmek

• jump through hoops: birçok zorluğu aşmak

• let the cat out of the bag: ağzından kaçırmak, bir sırrı istemeden açığa vurmak

392

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 12:27

🎯HAKKI HOCA İLE 2025 ŞUBAT DEV ONLINE YÖKDİL KAMPI (SOSYAL - FEN - SAĞLIK) BU AKŞAM BAŞLIYOR🚀🚀🚀

👍08 ŞUBAT’A KADAR 6999₺ YERİNE 3499₺ 🥳

💳 KREDİ KARTINA PEŞİN FİYATINA 6 TAKSİT İMKANI

✅ PUANINIZI +15/ +30 ARTTIRMA ŞANSI

✅ 10-11-12-13-14 Şubat 19.30-22.40

✅ Kaydolduğunuz andan itibaren 20 Saatlik eski yökdil kampı videoları + 18 adet online deneme ve çözüm videoları sisteminize tanımlanmaktadır.

İLETİŞİM & BİLGİ :
https://sinavkampi.com.tr/hakki-hoca-ile-online-yokdil-kampi-fen-sosyal-saglik

WhatsApp bilgi hatları
0530 699 01 43
0533 567 01 43

#yokdil #yokdilkamp #yokdilsosyal #yokdilfen #yokdilsaglik #yokdil2024

399

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 11:51

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🚀ECE HOCA İLE “YÖKDİL PARAGRAF SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 10 ŞUBAT - PAZARTESİ GÜNÜ

⏰ 17.30’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

364

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 11:45

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

⭐️KELVIN HOCA İLE “IELTS AKICI KONUŞMANIN SIRLARI”

🗓 10 ŞUBAT 2025 - PAZARTESİ GÜNÜ

⏰ 17.30’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

330

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 11:23

❗️📌❗️RECURRENCE ❗️📌❗️

nüksetme, tekrarlama, başa sarma

The recurrence of waterborne diseases in underprivileged communities underscores the urgent need for sustainable sanitation.

İmkânları kısıtlı topluluklarda suyla bulaşan hastalıkların nüksetmesi, sürdürülebilir sanitasyona duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir.

402

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 11:22

ENGAGE IN :ile uğraşmak,meşgul
olmak 📌📌

The crime circle is also suspected of having engaged in large-scale tax evasion in Germany - produce was delivered to Italian restaurants across the country without paying sales tax, with illegal profits apparently being sent back to Italy."

"Suç örgütünün Almanya'da büyük ölçekli vergi kaçakçılığına karıştığından
da şüphelenilmektedir- varlıklar, gider vergisi ödenmeksizin ülke içerisindeki italyan restoranlarına teslim edilmekte ve yasa dışı kazanç görünüşe bakılırsa tekrardan İtalya'ya gönderdilmekteydi

411

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Feb, 11:19

A growing number of African countries have joined the worldwide efforts to reduce sugar intake

A) therefore, it is hard to avoid sugar when it is become a normal part of diets and when we celebrate special times with sweet treats

B) despite the difference in how the body uses glucose and fructose, and evidence that a higher consumption of sugar leads to worse health outcomes

C) for instance, in an attempt to address obesity, diabetes and other non-communicable diseases, South Africa has introduced a tax on sugar-sweetened drinks

D) since sugar is a class of naturally occurring sweet-tasting molecules found in fruits, vegetables, plants and the milk of mammals

E) however excessive fructose in our diets can lead to increases in blood triglycerides, liver fat, blood glucose, body mass index and insulin resistance

389

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 13:44

DERS SAATİNDE GÜNCELLEME🚨🚨🚨

🚀ECE HOCA İLE “ YÖKDİL ÇIKMIŞ PHRASAL VERB SORU ÇÖZÜMÜ” DERSİ 18.00’DA BAŞLAYACAKTIR

18

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 13:27

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. acquiesce : razı olmak, boyun eğmek
✅ comply : uymak
❌ resist : direnmek

2. berate : azarlamak
✅ scold : paylamak
❌ laud : övmek

3. coerce : zorlamak
✅ compel : mecbur bırakmak
❌ liberate : özgür bırakmak

4. dwindle : giderek azalmak
✅ decrease : küçülmek
❌ augment : artırmak

5. exonerate : aklamak
✅ absolve : temize çıkarmak
❌ convict : mahkûm etmek

6. flaunt : gösteriş yapmak
✅ parade : sergilemek
❌ conceal : gizlemek

7. hamper : engellemek
✅ obstruct : önlemek
❌ facilitate : kolaylaştırmak

8. jeopardize : tehlikeye atmak
✅ endanger : riske sokmak
❌ safeguard : korumak

9. lurk : gizlenmek
✅ skulk : pusuya yatmak
❌ reveal : ortaya çıkarmak

10. relinquish : vazgeçmek, bırakmak
✅ surrender : teslim olmak
❌ retain : elde tutmak

67

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 12:28

Those zamiri çoğul isimlerin yerini tutar. Relative Clause marker ‘those’ kelimesini nitelediğinde “... yapanlar, edenler” şeklinde çevrilir. Sınav için bilmemiz gereken those + marker'lar şunlardır:

- those who
- those which
- those whose + yalın isim

📌📌 "who" ve "which" niteledikleri ismin insan mı yoksa insan dışı bir varlık mı olduğuna göre ayrılır. Ancak "those" kelimesi hem insanlara hem de insan dışı varlıklara atıfta bulunabilir. Bu nedenle, nitelendirilen kelimenin insana mı yoksa başka bir şeye mi karşılık geldiğini belirlemek için cümlenin genel anlamını dikkate almak gerekir. "those + whose" kullanımında ise boşluktan sonra yalın isim geliyorsa değerlendirebiliriz. Yukarıdaki sorularda, ilk soruda düzenli ara verenlerden bahsedilmiş. Bunu gerçekleştiren insanlar olabilir, dolayısıyla "those who take regular breaks" demeliyiz. İkinci soruda "nesil tükenmesi olayları"ndan bahsediliyor, belirli bir dönemde gerçekleşenlerden bahsediliyor. Burada insan dışında bir şeyden bahsedildiği için "those which occured..." demeliyiz. Son soruda ise boşluktan sonra yalın isim (governments) gelmiş, hükümetleri eğitime yatırım yapanlar diyeceğiz, dolayısıyla those whose governments dememiz gerekir. Bazen sınav adayları, boşluk ile isim arasına sıfat geldiğinde whose seçmekten kaçınıyor, ancak bu olabilir. Olmamasını istediğimiz the, a/an, my, their vb. belirleyici ifadelerdir.

Örnek: She expressed her gratitude to those who had supported her.
📍(Onu destekleyenlere minnetini ifade etti.)

Örnek: Qualitative skills are those which can be observed, but are not measurable.
📍(Nitel beceriler, gözlenebilen ama ölçülemeyenlerdir.)

Örnek: Those whose houses are near the ocean often experience strong winds during storms.
📍(Evi okyanusa yakın olanlar fırtınalar sırasında sıklıkla sert rüzgarlarla karşılaşırlar.)

197

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 11:14

📝 BU KELİMELERİ VE EDATLARINI DA BİLELİM, ÖSYM SEVER BÖYLE KELİMELERİ VE EDATLARINI SORMAYI 📝

1. a deterrent to something (bir şey için caydırıcı unsur)

• Harsh penalties serve as a deterrent to crime. (Ağır cezalar, suç için caydırıcı bir unsur görevi görür.)

2. an insight into something (bir şey hakkında derinlemesine anlayış / içgörü)

• The professor’s research provides valuable insight into climate change patterns. (Profesörün araştırması, iklim değişikliği modelleri hakkında değerli bir içgörü sunuyor.)

3. a hindrance to something (bir şeye engel / mani olan şey)

• Lack of funding remains a major hindrance to scientific innovation. (Yetersiz finansman, bilimsel yenilik için büyük bir engel olmaya devam ediyor.)

4. a proclivity towards something (bir şeye doğal eğilim / yatkınlık)

• He has a proclivity towards making impulsive decisions. (Fevri kararlar alma konusunda doğal bir eğilimi var.)

5. an aptitude for something (bir şeye yetenek / yatkınlık)

• She has a remarkable aptitude for learning new languages. (Yeni dilleri öğrenme konusunda olağanüstü bir yeteneği var.)

6. an indictment against someone/something (birine/bir şeye karşı suçlama / eleştiri)

• The report is a strong indictment against corporate greed. (Rapor, kurumsal açgözlülüğe karşı güçlü bir suçlama niteliğinde.)

7. a resilience to something (bir şeye karşı dayanıklılık / direnç)

• Some plants have a remarkable resilience to extreme weather conditions. (Bazı bitkiler, aşırı hava koşullarına karşı olağanüstü bir dayanıklılığa sahiptir.)

234

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 10:17

📌ECE HOCA VE GÖZDE HOCA İLE YDS SON VİRAJ ONLINE KAMPI

🔥GENEL TEKRAR VE SORU ÇÖZÜM KAMPI

- SINAVDAN ÖNCEKİ SON VİRAJ

👌 09 ŞUBAT’A KADAR 10999₺ YERİNE 5999₺ 🥳

💳 KREDİ KARTINA VADE FARKSIZ 6 TAKSİT İMKANI

🖱️İLETİŞİM & BİLGİ :
https://sinavkampi.com.tr/ece-hoca-ve-gozde-hoca-ile-yds-son-viraj-online-kampi

WHATSAPP BİLGİ HATLARI
0530 699 01 43
0533 567 01 43

#yds #eyds #yds2025 #yökdil #yökdilsağlık #yökdilsosyal #yökdilfen #onlineyökdil

273

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 09:54

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

⭐️JOSEPH HOCA İLE “ENGLISH SPEAKING CLUB”

🗓 07 ŞUBAT 2025 - CUMA GÜNÜ

⏰ 18.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

246

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 09:46

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🚀ECE HOCA İLE “ YÖKDİL ÇIKMIŞ PHRASAL VERB SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 07 ŞUBAT - CUMA GÜNÜ

⏰ 17.30’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

222

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 08:20

2025-YDS/1 İÇİN GEÇ BAŞVURU GÜNÜ‼️

Başvurular bu akşam 23.59 itibariyle sona erecektir.

268

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 07:22

📝 “THROUGH” GÜZELDİR, BUNLARI BİLMEK DE DOĞRU GETİREBİLİR 📝

1. navigate through complexity (karmaşıklığın üstesinden gelmek / içinden geçmek)

• The manager had to navigate through complexity to restructure the company.
• Yönetici, şirketi yeniden yapılandırmak için karmaşıklığın üstesinden gelmek zorunda kaldı.

2. persist through adversity (zorluklara rağmen devam etmek)

• She managed to persist through adversity and achieve her goals.
• O, zorluklara rağmen pes etmeden hedeflerine ulaşmayı başardı.

3. filter through information (bilgileri süzmek / ayıklamak)

• Journalists must filter through information carefully to ensure accuracy.
• Gazeteciler, doğruluğu sağlamak için bilgileri dikkatlice süzmelidir.

4. work through setbacks (aksilikleri aşmak / engellerle başa çıkmak)

• The team had to work through several setbacks before launching the product.
• Ekip, ürünü piyasaya sürmeden önce birçok aksiliği aşmak zorunda kaldı.

5. see through deception (aldatmacayı görmek / gerçeği fark etmek)

• The investigator was able to see through the deception and uncover the truth.
• Araştırmacı, aldatmacayı fark edip gerçeği ortaya çıkarabildi.

6. spread through word of mouth (ağızdan ağıza yayılmak)

• The success of the new café quickly spread through word of mouth.
• Yeni kafenin başarısı hızla ağızdan ağıza yayıldı.

7. transform through innovation (yenilik yoluyla dönüşmek)

• The company managed to transform through innovation and stayed ahead of competitors.
• Şirket, yenilik yoluyla dönüşerek rakiplerinin önünde kalmayı başardı.

346

YDS YÖKDİL YKS-DİL

07 Feb, 05:24

⏰ İŞE / OKULA TAM YOĞUNLAŞMADAN ÖNCE UFAK BİR OKUMA ⏰

Founded by Coco Chanel in 1910, Chanel is one of the most iconic fashion houses in the world, known for its timeless elegance and revolutionary designs. Chanel redefined women’s fashion by introducing comfortable, sophisticated clothing, including the famous little black dress, the Chanel No. 5 perfume, and the tweed suit.

The brand’s signature quilted handbags, pearl accessories, and the interlocking CC logo symbolize luxury and refinement. Under the creative direction of Karl Lagerfeld (1983–2019) and later Virginie Viard, Chanel has maintained its influence in haute couture and modern fashion.

Today, Chanel remains a symbol of luxury, innovation, and classic style, continuing to shape global fashion trends.
——————————————————
1910 yılında Coco Chanel tarafından kurulan Chanel, zamansız zarafeti ve devrim niteliğindeki tasarımlarıyla bilinen dünyanın en ikonik moda evlerinden biridir. Chanel, ünlü küçük siyah elbise, Chanel No. 5 parfümü ve tüvit takım elbise gibi rahat ve sofistike kıyafetler sunarak kadın modasını yeniden tanımladı.

Markanın imzası olan kapitone çantalar, inci aksesuarlar ve iç içe geçmiş CC logosu lüksü ve zarafeti sembolize ediyor. Karl Lagerfeld'in (1983–2019) ve daha sonra Virginie Viard'ın yaratıcı yönetimi altında Chanel, haute couture ve modern modadaki etkisini sürdürdü.

Chanel bugün hala lüksün, yeniliğin ve klasik tarzın sembolü olmaya devam ediyor ve küresel moda trendlerini şekillendirmeye devam ediyor.

417

YDS YÖKDİL YKS-DİL

06 Feb, 21:34

Sizi bilmem ama rakipleriniz çalışıyor 👀
Keep on studying 💪🏻

Bakalımmm kimler çalışma masasında, hangi konuları çalışıyor , yorumlara gelsinnnn 💕🔥

https://www.instagram.com/reel/DFvxbx2oAsz/?igsh=MWJqMm9wMmZnNWRxYw==

@ydsyokdilyksdilkocugenc

Önce hayallerine sonra kendine inan ✅

606

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 17:52

📝 KELİME VERİR EDAT SORAR, EDAT VERİR KELİME İPUCU OLUR… AMAN DİKKAT 📝

1. a predisposition to something (bir şeye yatkınlık / eğilim)

• Genetic factors can contribute to a predisposition to certain diseases. (Genetik faktörler, bazı hastalıklara yatkınlığa katkıda bulunabilir.)

2. an inquiry into something (bir şey hakkında soruşturma / araştırma)

• The government launched an inquiry into the financial misconduct allegations. (Hükümet, mali usulsüzlük iddialarıyla ilgili bir soruşturma başlattı.)

3. a mastery of something (bir şeyde ustalık / hâkimiyet)

• True mastery of a foreign language requires years of practice. (Bir yabancı dilde gerçek ustalık, yıllar süren pratik gerektirir.)

4. a disregard for something (bir şeyi önemsememe / göz ardı etme)

• His reckless driving showed a complete disregard for traffic laws. (Dikkatsiz sürüşü, trafik kurallarını tamamen göz ardı ettiğini gösterdi.)

5. an exemption from something (bir şeyden muafiyet / ayrıcalık)

• Certain companies receive an exemption from tax regulations under special circumstances. (Bazı şirketler, özel durumlarda vergi düzenlemelerinden muaf tutulur.)

6. a sensitivity to something (bir şeye karşı hassasiyet / duyarlılık)

• She has a strong sensitivity to criticism, which affects her confidence. (Eleştiriye karşı güçlü bir hassasiyeti var ve bu özgüvenini etkiliyor.)

7. an infringement on something (bir şeyin ihlali / çiğnenmesi)

• The new surveillance laws are seen as an infringement on personal freedoms. (Yeni gözetim yasaları, kişisel özgürlüklerin ihlali olarak görülüyor.)

218

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 16:32

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZ DE ÖĞRENİRİZ 📝

1. sustain growth
The company has implemented new strategies to sustain growth in the market.
(= büyümeyi sürdürmek)

2. file a lawsuit against
The company decided to file a lawsuit against the former employee.
(= dava açmak)

3. strengthen ties
The two nations are working to strengthen ties through diplomatic efforts.
(= bağları güçlendirmek)

4. allocate resources
The government must allocate resources efficiently to improve healthcare.
(= kaynakları tahsis etmek)

5. negotiate a deal
The two firms are negotiating a deal to merge their operations.
(= bir anlaşma müzakere etmek)

6. gain credibility
The scientist gained credibility after publishing groundbreaking research.
(= güvenilirlik kazanmak)

7. address an issue of
The minister promised to address the issue of rising unemployment.
(= bir konuyu ele almak)

270

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 15:06

⭐️JOSEPH HOCA İLE “ENGLISH SPEAKING CLUB” BAŞLIYOR🔥🔥

🗓 05 ŞUBAT 2025 - ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 18:00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/87895613349

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

311

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 13:23

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. admonish : uyarmak
✅ reprimand : azarlamak
❌ commend : övmek

2. broach : bir konuyu açmak
✅ bring up : gündeme getirmek
❌ suppress : bastırmak

3. concoct : uydurmak, planlamak
✅ devise : tasarlamak
❌ demolish : yıkmak

4. dilapidate : harap etmek
✅ devastate : mahvetmek
❌ restore : onarmak

5. exhort : teşvik etmek
✅ urge : ısrarla tavsiye etmek
❌ deter : caydırmak

6. flout : küçümsemek, alay etmek
✅ mock : dalga geçmek
❌ observe : uymak

7. garner : toplamak, elde etmek
✅ accumulate : biriktirmek
❌ disperse : dağıtmak

8. hone : geliştirmek, bilemek
✅ sharpen : keskinleştirmek
❌ dull : köreltmek

9. instigate : kışkırtmak
✅ provoke : harekete geçirmek
❌ appease : yatıştırmak

10. lionize : el üstünde tutmak
✅ glorify : yüceltmek
❌ vilify : kötülemek

382

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 13:03

🚀GÖZDE HOCA İLE “ YÖKDİL ÇIKMIŞ CÜMLE TAMAMLAMA SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🔥🔥🔥

🗓 05 ŞUBAT - ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 16.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://youtube.com/live/Zs5xWhO2f7g?feature=share

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

315

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 12:56

YDS YÖKDİL YKS-DİL pinned «🪐🪐🪐🪐HAYDİİİİİ TOPLANIYORUZZZ🔥🔥🔥🔥 2024 YÖKDİL ÇIKMIŞ KELİME TESTİİ GELDİİİİ ⚡️⚡️⚡️⚡️ HEMEN ÇÖZMEK İÇİN ; https://t.me/ydsyokdilyksdilkocugenc YDS-YÖKDİL-YDT / FEN-SAĞLIK-SOSYAL FARKETMEKSİZİN ÇÖZÜYORUZZZZ 🍄»

0

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 12:56

🪐🪐🪐🪐HAYDİİİİİ TOPLANIYORUZZZ🔥🔥🔥🔥

2024 YÖKDİL ÇIKMIŞ KELİME TESTİİ GELDİİİİ ⚡️⚡️⚡️⚡️

HEMEN ÇÖZMEK İÇİN ;
https://t.me/ydsyokdilyksdilkocugenc

YDS-YÖKDİL-YDT / FEN-SAĞLIK-SOSYAL FARKETMEKSİZİN ÇÖZÜYORUZZZZ 🍄

319

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 12:38

https://youtu.be/cVH8IsG8vAU?si=2hw6IULdyTiK4naC

350

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 11:46

📝 GÜN ORTASINA, OKUL ÇIKIŞINA BİRAZ “AĞIR” OKUMA YAKIŞIRDI 📝

exacerbate, in light of, by no means, insofar as, be fraught with, stem from, on the assumption that, at the expense of, as things stand, give rise to

In light of recent economic challenges, the government’s latest policies may exacerbate uncertainty, insofar as they stem from short-term considerations. Though introduced on the assumption that immediate intervention will stabilize markets, they are by no means a comprehensive solution. As things stand, these measures are fraught with risks and could give rise to further instability at the expense of long-term recovery.

395

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 09:30

📝 SEVİLEN SERİMİZE TAM GAZ DEVAM EDELİM 📝

475

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 08:45

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🚀GÖZDE HOCA İLE “ YÖKDİL ÇIKMIŞ CÜMLE TAMAMLAMA SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 05 ŞUBAT - ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 16.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

525

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 07:43

Did you know that the phoenix, a mythical bird, was believed to be reborn from its own ashes❓

In ancient mythology, it symbolized immortality, renewal, and the cycle of life.

490

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Feb, 04:47

⏰ İŞ / OKUL ÖNCESİ ÇAY / KAHVE İLE OKUMALIK “FİİL + İSİM” KALIPLARI ⏰

1. adhere to principles : ilkelere bağlı kalmak
2. curtail expenditures : harcamaları kısıtlamak
3. defer a decision : bir kararı ertelemek
4. engender trust : güveni oluşturmak
5. exert influence : etki uygulamak
6. scrutinize details : detayları incelemek
7. violate a treaty : bir anlaşmayı ihlal etmek

486

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 18:58

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

In aviation, the Control Zone (CTR) is a designated airspace surrounding an airport that ensures safe and efficient aircraft operations, particularly during arrivals and departures. It is a critical component of controlled airspace, typically extending from the surface to a specified upper altitude, and is established around airports with significant traffic or complex operations requiring strict air traffic control (ATC) management.

CTR airspaces are characterized by strict regulations, as all aircraft entering or operating within the zone must establish communication with ATC and comply with their instructions. This ensures the coordination of diverse traffic, including commercial flights, general aviation, and helicopters. The boundaries of a CTR are often tailored to accommodate the airport’s specific needs, traffic patterns, and surrounding airspace structure.

A control zone’s size and shape are influenced by several factors, including runway alignment, approach and departure procedures, and the presence of nearby airports or restricted airspace. CTRs are usually depicted on aeronautical charts, often with a circular or rectangular shape centered around the airport. For example, a typical CTR may extend in a 5- to 10-nautical-mile radius and up to 2,000 to 5,000 feet above ground level (AGL), although this varies globally.

Operating in a CTR requires adherence to specific procedures. Pilots must request and receive clearance before entering, providing details like position, altitude, and intentions. Strict visibility and cloud clearance requirements also apply, ensuring safe navigation.

The CTR plays a vital role in preventing collisions, managing congestion, and maintaining orderly traffic flow near busy airports. Its implementation highlights the importance of collaboration between pilots and ATC, as well as the intricate design of modern airspace systems to balance safety and efficiency.

214

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 18:13

📝 AKŞAM OKUMASI ÖNCESİ, ÖSYM’NİN ÇOOOOOK SEVDİĞİ COLLOCATION GELSİN O HALDE 📝

1. deliver results
The new strategy is expected to deliver significant results by the end of the year.
(= sonuç vermek)

2. extend support to
The organization extended its support to families affected by the disaster.
(= destek sunmak)

3. adopt a strategy
The company adopted an innovative strategy to expand its market share.
(= bir strateji benimsemek)

4. issue a statement
The spokesperson issued a statement regarding the recent controversy.
(= bir açıklama yapmak)

5. face resistance from
The proposal faced resistance from some members of the community.
(= dirençle karşılaşmak)

6. gain insight into
The course helped students gain insight into the complexities of global economics.
(= bir konuya dair bilgi edinmek)

7. provide an opportunity
The internship program provides an excellent opportunity for students to gain experience.
(= fırsat sunmak)

274

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 17:14

📝 ONE SYNOYNM - ONE ANTONYM 📝

1. abhor : nefret etmek
✅ detest : tiksinmek
❌ admire : hayran olmak

2. allure : cezbetmek
✅ entice : ayartmak
❌ repel : itmek

3. cajole : tatlı sözle kandırmak
✅ persuade : ikna etmek
❌ dissuade : caydırmak

4. defer : ertelemek
✅ postpone : ileri bir tarihe almak
❌ advance : öne almak

5. elicit : ortaya çıkarmak
✅ extract : almak
❌ suppress : bastırmak

6. flaunt : göstere göstere sergilemek
✅ display : teşhir etmek
❌ conceal : gizlemek

7. invoke : çağırmak
✅ appeal : başvurmak
❌ relinquish : bırakmak

8. moderate : hafifletmek
✅ alleviate : yatıştırmak
❌ aggravate : kötüleştirmek

9. renounce : vazgeçmek
✅ relinquish : bırakmak
❌ embrace : benimsemek

10. transcend : aşmak
✅ surpass : üstün gelmek
❌ fall behind : geride kalmak

336

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 16:22

📝 GÜZEL SERİMİZE TAM GAZ DEVAM EDELİM 📝

333

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 15:16

Did you know that a lion’s roar can be heard from up to 8 kilometers away❓

This powerful roar is used to communicate with other lions and to mark their territory.

370

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 14:34

🚀ECE HOCA İLE “ GERUND/INFINITIVE/REDUCTION SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🚀🚀🚀

🗓 28 OCAK 2025 - SALI GÜNÜ

⏰ 17.30

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.youtube.com/live/w4CZaTXbDO8?si=pyqGHoEVsj6wMD8i

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

433

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 13:07

📣 ÖSYM FİİL + İSİM SEVER 📣

1. instigate change : değişimi başlatmak
2. sustain growth : büyümeyi sürdürmek
3. neglect responsibilities : sorumlulukları ihmal etmek
4. overcome adversity : zorlukların üstesinden gelmek
5. disseminate information : bilgiyi yaymak
6. reinforce boundaries : sınırları güçlendirmek
7. invalidate a theory : bir teoriyi geçersiz kılmak

420

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 13:01

🚀MICHAEL HOCA İLE ”ENGLISH SPEAKING CLUB” BAŞLIYOR🔥🔥

🗓 28 OCAK 2025 - SALI GÜNÜ

⏰ 16.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/88921582183

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

406

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 12:11

🎯HAKKI HOCA İLE 2025 ŞUBAT DEV ONLINE YÖKDİL KAMPI (SOSYAL - FEN - SAĞLIK)

👍01 ŞUBAT’A KADAR 6999₺ YERİNE 2999₺ 🥳

💳 KREDİ KARTINA PEŞİN FİYATINA 6 TAKSİT İMKANI

✅ PUANINIZI +15/ +30 ARTTIRMA ŞANSI

✅ 10-11-12-13-14 Şubat 19.30-22.40

✅ Kaydolduğunuz andan itibaren 20 Saatlik eski yökdil kampı videoları + 18 adet online deneme ve çözüm videoları sisteminize tanımlanmaktadır.

İLETİŞİM & BİLGİ :
https://sinavkampi.com.tr/hakki-hoca-ile-online-yokdil-kampi-fen-sosyal-saglik

WhatsApp bilgi hatları
0530 699 01 43
0533 567 01 43

388

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 11:15

📣 HAAAAARİKA BİR “AGAINST” NOTU BIRAKALIM ŞURAYA 📣

✅ go against : karşı çıkmak, aykırı olmak
• His decision to quit the project goes against the team’s objectives.
• Projeden ayrılma kararı, ekibin hedeflerine aykırı.

✅ stand against : karşı koymak, direnmek
• We must stand against all forms of discrimination.
• Tüm ayrımcılık türlerine karşı koymalıyız.

✅ fight against : mücadele etmek
• They are determined to fight against social injustice.
• Sosyal adaletsizlikle mücadele etmeye kararlılar.

✅ struggle against : karşı mücadele etmek
• Farmers are struggling against the effects of climate change.
• Çiftçiler, iklim değişikliğinin etkilerine karşı mücadele ediyor.

✅ lean against : yaslanmak
• He leaned against the wall while waiting for the bus.
• Otobüsü beklerken duvara yaslandı.

✅ protect against : -e karşı korumak
• Vaccines are designed to protect against infectious diseases.
• Aşılar, bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlamak için tasarlanmıştır.

✅ be against : karşı olmak
• She is strongly against the new tax policies.
• Yeni vergi politikalarına kesinlikle karşı.

✅ guard against : önlem almak, -e karşı korumak
• We need to guard against potential risks during the experiment.
• Deney sırasında olası risklere karşı önlem almamız gerekiyor.

✅ warn against : -e karşı uyarmak
• Experts have warned against the dangers of excessive screen time.
• Uzmanlar, aşırı ekran süresinin tehlikelerine karşı uyardı.

✅ count against : aleyhine olmak
• His lack of experience might count against him during the interview.
• Deneyim eksikliği, mülakat sırasında aleyhine olabilir.

✅ rebel against : isyan etmek
• The citizens rebelled against the corrupt government.
• Vatandaşlar, yozlaşmış hükümete isyan etti.

✅ insure against : -e karşı sigortalamak
• It’s essential to insure against natural disasters.
• Doğal afetlere karşı sigorta yaptırmak önemlidir.

✅ test against : -e karşı test etmek
• The new software was thoroughly tested against security vulnerabilities.
• Yeni yazılım, güvenlik açıklarına karşı kapsamlı bir şekilde test edildi.

✅ push against : itmek, zorlamak
• He pushed against the door, but it wouldn’t budge.
• Kapıyı itti, ancak hareket ettiremedi.

✅ weigh against : değerlendirmek, karşılaştırmak
• The benefits of the plan should be weighed against its potential drawbacks.
• Planın avantajları, olası dezavantajlarına karşı değerlendirilmelidir.

✅ rule against : aleyhinde karar vermek
• The court ruled against the defendant in the trial.
• Mahkeme, davada sanık aleyhinde karar verdi.

✅ rise against : başkaldırmak
• The workers rose against unfair labor practices.
• İşçiler, adaletsiz iş uygulamalarına başkaldırdı.

✅ measure against : kıyaslamak
• The success of the initiative will be measured against its initial goals.
• Girişimin başarısı, ilk hedefleriyle kıyaslanacaktır.

✅ act against : aleyhine hareket etmek
• Any action that acts against public interest will be challenged.
• Kamu yararına aleyhinde hareket eden herhangi bir eyleme itiraz edilecektir.

✅ work against : engellemek, aleyhine çalışmak
• His lack of punctuality might work against him in this job.
• Dakik olmaması, bu işte aleyhine çalışabilir.

457

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 09:01

🚨 2025-YDS/1 BAŞVURULARI İÇİN YARIN SON GÜN‼️🚨

488

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 07:06

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🚀ECE HOCA İLE “ GERUND/INFINITIVE/REDUCTION SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 28 OCAK 2025 - SALI GÜNÜ

⏰ 17.30’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

573

YDS YÖKDİL YKS-DİL

28 Jan, 06:16

The Secret Intelligence Service (MI6) is the United Kingdom’s foreign intelligence agency, responsible for gathering information and conducting covert operations abroad to protect national security. Established in 1909, MI6 played pivotal roles during World Wars I and II and the Cold War, becoming synonymous with espionage and counterintelligence.

Operating from its headquarters in London, MI6 collaborates with allies to combat threats like terrorism, cyberattacks, and international crime. The agency is often depicted in popular culture, most famously as the employer of the fictional spy James Bond.

While much of its work remains classified, MI6 is regarded as a cornerstone of Britain’s defense and intelligence network, combining secrecy with strategy to address global challenges.
——————————————————
Gizli İstihbarat Servisi (MI6), Birleşik Krallık'ın ulusal güvenliği korumak için bilgi toplamak ve yurt dışında gizli operasyonlar yürütmekten sorumlu dış istihbarat teşkilatıdır. 1909'da kurulan MI6, I. ve II. Dünya Savaşları ve Soğuk Savaş sırasında önemli roller oynamış ve casusluk ve karşı istihbaratla eşanlamlı hale gelmiştir.

Merkezi Londra'da bulunan MI6, terörizm, siber saldırılar ve uluslararası suç gibi tehditlerle mücadele etmek için müttefikleriyle işbirliği yapmaktadır. Teşkilat, popüler kültürde sıklıkla tasvir edilir, en ünlüsü kurgusal casus James Bond'un işvereni olarak bilinir.

Çalışmalarının çoğu gizli kalsa da MI6, küresel zorlukları ele almak için gizliliği stratejiyle birleştiren İngiltere'nin savunma ve istihbarat ağının temel taşı olarak kabul edilir.

591

YDS YÖKDİL YKS-DİL

27 Jan, 16:16

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZE DE ÖĞRENMEK DÜŞER 📝

1. strike a balance between
It’s essential to strike a balance between work and personal life.
(= bir denge kurmak)

2. pose / present a threat to
Climate change poses a significant threat to biodiversity.
(= tehdit oluşturmak)

3. make a commitment
He made a long-term commitment to support the charity.
(= bir taahhütte bulunmak)

4. carry out research on
The team is carrying out research on renewable energy solutions.
(= araştırma yapmak)

5. run a business
She has been running a successful online business for five years.
(= bir işletme yönetmek)

6. take measure(s) (against)
The government is taking measures to reduce air pollution.
(= önlem almak)

7. reach a target
The sales team worked hard to reach their quarterly target.
(= bir hedefe ulaşmak)

808

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 18:14

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Kepler-62f, a fascinating exoplanet located approximately 1,200 light-years away in the constellation Lyra, has captured the attention of scientists due to its potential habitability. Discovered by NASA’s Kepler Space Telescope in 2013, this planet is part of a five-planet system orbiting the star Kepler-62, a K-type main-sequence star slightly cooler and smaller than the Sun.

What makes Kepler-62f intriguing is its position in the habitable zone, the region around a star where conditions might allow liquid water to exist on a planet’s surface. With a diameter about 40% larger than Earth, it is categorized as a super-Earth. Though its exact composition is unknown, scientists speculate that it could be rocky, possibly with vast oceans or an atmosphere capable of supporting life.

Kepler-62f’s orbital period is approximately 267 days, placing it at a distance from its star similar to Venus’s distance from the Sun. However, due to its cooler host star, Kepler-62f likely receives less intense radiation, which could make its surface climate more temperate. Researchers have used climate models to hypothesize that under the right conditions—such as a thick atmosphere rich in carbon dioxide—Kepler-62f could sustain liquid water and a stable climate.

Despite these promising characteristics, significant uncertainties remain. The lack of direct measurements of its atmosphere or surface conditions means much of the speculation relies on computer simulations. Future missions, such as those using the James Webb Space Telescope, may provide crucial insights into whether Kepler-62f is indeed a candidate for supporting life.

Kepler-62f serves as a powerful reminder of the vast potential for habitable worlds beyond our solar system, fueling humanity’s quest to answer one of the greatest questions: Are we alone in the universe?
——————————————————-
Kepler-62f, Lyra takımyıldızında, yaklaşık 1.200 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve yaşanabilirlik potansiyeliyle bilim insanlarının dikkatini çeken bir ötegezegendir. 2013 yılında NASA’nın Kepler Uzay Teleskobu tarafından keşfedilen bu gezegen, Kepler-62 yıldız sistemi içinde yer alan beş gezegenden biridir. Sistemin merkezi olan Kepler-62, Güneş’ten biraz daha küçük ve soğuk bir K-tipi anakol yıldızıdır.

Yaşanabilirlik Potansiyeli

Kepler-62f’nin en dikkat çekici özelliği, yaşanabilir bölge olarak adlandırılan ve bir gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunmasına olanak tanıyabilecek yıldız çevresindeki ideal konumda yer almasıdır. Dünya’nın çapından %40 daha büyük olan bu gezegen, süper Dünya kategorisine girer. Yüzeyi ve atmosferi hakkında kesin bilgi bulunmamakla birlikte, bilim insanları, kayalık bir yapıya veya geniş okyanuslara sahip olabileceğini ve yaşamı destekleyebilecek bir atmosfer barındırabileceğini öne sürmektedir.

Kepler-62f’nin yörünge periyodu yaklaşık 267 gündür ve yıldızına olan uzaklığı, Venüs’ün Güneş’e olan uzaklığına benzerdir. Ancak yıldızının daha soğuk olması nedeniyle, gezegenin yüzeyinde daha ılıman bir iklim olabileceği tahmin edilmektedir. İklim modelleri, karbondioksit açısından zengin kalın bir atmosfer varlığında, Kepler-62f’nin sıvı suyu koruyabilecek stabil bir iklime sahip olabileceğini göstermektedir.

Belirsizlikler ve Gelecek Araştırmalar

Kepler-62f’nin yaşanabilirliği konusunda hala birçok belirsizlik bulunmaktadır. Atmosferi ya da yüzey koşulları hakkında doğrudan bir ölçüm yapılamadığı için, mevcut varsayımlar bilgisayar simülasyonlarına dayanmaktadır. Ancak, James Webb Uzay Teleskobu gibi gelecekteki görevler, Kepler-62f’nin atmosferine ve potansiyel yaşam koşullarına dair kritik bilgiler sağlayabilir.

Kepler-62f, güneş sistemimizin ötesinde yaşanabilir dünyaların potansiyelini keşfetme yolunda büyük bir ilham kaynağıdır ve evrende yalnız olup olmadığımız sorusuna cevap arayışımızda önemli bir mihenk taşıdır.

154

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 16:45

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. advocate : savunmak
✅ support : desteklemek
❌ oppose : karşı çıkmak

2. alleviate : hafifletmek
✅ ease : rahatlatmak
❌ aggravate : ağırlaştırmak

3. broach : bir konuyu açmak
✅ bring up : gündeme getirmek
❌ suppress : bastırmak

4. condemn : kınamak
✅ denounce : eleştirmek
❌ commend : övmek

5. debunk : çürütmek
✅ disprove : yanlış olduğunu göstermek
❌ validate : doğrulamak

6. embody : somutlaştırmak
✅ represent : temsil etmek
❌ exclude : hariç bırakmak

7. foster : teşvik etmek
✅ promote : desteklemek
❌ hinder : engellemek

8. invoke : çağırmak
✅ call upon : yardım istemek
❌ relinquish : vazgeçmek

9. reiterate : tekrarlamak
✅ repeat : yinelemek
❌ neglect : göz ardı etmek

10. thwart : engellemek
✅ frustrate : önlemek
❌ facilitate : kolaylaştırmak

238

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 15:07

📝 MİNİK, KARIŞIK EDATLI İFADELER 📝

1. a glimpse inside something (bir şeyin içine kısa bir bakış)

• The article provides a glimpse inside the private lives of celebrities. (Makale, ünlülerin özel hayatlarına kısa bir bakış sunuyor.)

2. an influence on/upon something (bir şey üzerinde bir etki)

• Her speech had a profound influence upon the audience. (Konuşması, dinleyiciler üzerinde derin bir etki yarattı.)

3. next to nothing (neredeyse hiçbir şey / yok denecek kadar az)

• He knew next to nothing about the subject but still managed to pass the exam. (Konu hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordu ama yine de sınavı geçmeyi başardı.)

4. a trend throughout something (bir şey boyunca bir eğilim)

• A new trend emerged throughout the fashion industry this season. (Bu sezon moda endüstrisi boyunca yeni bir eğilim ortaya çıktı.)

5. a jump onto something (bir şeyin üzerine atlayış)

• The dog made an enthusiastic jump onto the couch. (Köpek, koltuğun üzerine hevesli bir atlayış yaptı.)

6. a seat next to someone (birinin yanındaki koltuk)

• She asked if she could take the seat next to me. (Yanımdaki koltuğa oturabilir miyim diye sordu.)

7. a reaction to something (bir şeye tepki)

• The decision sparked a strong reaction to the proposed changes. (Karar, önerilen değişikliklere güçlü bir tepki yarattı.)

306

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 14:33

🚀ECE HOCA İLE “ YÖKDİL ÇIKMIŞ CLOZE TEST SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🚀🚀🚀

🗓 23 OCAK 2025 - PERŞEMBE GÜNÜ

⏰ 17.30

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.youtube.com/live/2znzGEpW5qo?si=ezpzBKUjr2NMvWYE

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

298

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 13:48

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZE DE ÖĞRENMEK DÜŞER 📝

1. bridge a gap between
The program aims to bridge the gap between theory and practice.
(= bir boşluğu doldurmak)

2. take responsibility for
He took full responsibility for the project’s failure.
(= sorumluluk almak)

3. gain access to
Only authorized personnel can gain access to the restricted area.
(= erişim sağlamak)

4. implement a solution
The team worked quickly to implement a solution to the technical problem.
(= bir çözümü uygulamak)

5. raise funds
The charity raised funds to support underprivileged children.
(= bağış toplamak)

6. assume control of sth.
The new manager assumed control of the department last week.
(= kontrolü üstlenmek)

7. offer assistance to sb.
Volunteers offered assistance to the victims of the natural disaster.
(= yardım teklif etmek)

353

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 12:34

GÜZEL BİR BAĞLAÇ NOTU GELDİ 🚀🚀🚀
BU AYRIMA DİKKAT EDELİM, (+,-) BİR DAĞILIM GÖRÜNCE ZITLIK DİYE KOŞMAYALIM 🐥

#yökdil #yds #yksdi̇l

https://www.instagram.com/p/DFKxGINMJqX/?igsh=eGdxdG5ub2xubGpj

390

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 11:46

👉QUICK TIPS 💡

Not almayı unutmayın‼️

#yds #yökdil #yksdil #eyds #ydskursu

438

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 09:34

The hibiscus is a vibrant flowering plant found in tropical and subtropical regions around the world. Known for its large, colorful blooms in shades of red, pink, yellow, and white, it symbolizes beauty, delicacy, and feminine energy in many cultures.

Beyond its ornamental appeal, hibiscus has culinary and medicinal uses. Its petals are used to make hibiscus tea, a refreshing drink rich in antioxidants that may support heart health and lower blood pressure. The plant is also valued in skincare for its hydrating and anti-aging properties.

Whether as a decoration, a health remedy, or a cultural symbol, hibiscus continues to captivate with its beauty and versatility.
——————————————————
Ebegümeci (Hibiskus), dünyanın tropikal ve subtropikal bölgelerinde bulunan canlı çiçekli bir bitkidir. Kırmızı, pembe, sarı ve beyaz tonlarındaki büyük, renkli çiçekleriyle bilinen bu bitki, birçok kültürde güzelliği, zarafeti ve kadınsı enerjiyi sembolize eder.

Süs amaçlı çekiciliğinin ötesinde, ebegümecinin mutfak ve tıbbi kullanımları da vardır. Yaprakları, kalp sağlığını destekleyebilecek ve kan basıncını düşürebilecek antioksidanlar açısından zengin ferahlatıcı bir içecek olan ebegümeci çayı yapmak için kullanılır. Bitki ayrıca nemlendirici ve yaşlanma karşıtı özellikleri nedeniyle cilt bakımında da değerlidir.

İster bir dekorasyon, ister bir sağlık ilacı veya kültürel bir sembol olsun, ebegümeci güzelliği ve çok yönlülüğüyle büyülemeye devam ediyor.

504

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 08:48

> beyond recognition : tanınmayacak kadar

💥The actor's makeup transformed him beyond recognition for the role in the movie.

💥Oyuncunun makyajı, onu filmdeki rolü için tanınmayacak hale getirdi.

> under discussion : tartışılmakta

💥The details of the contract are under discussion, so nothing is final yet.

💥Sözleşmenin detayları tartışılmakta, bu yüzden henüz hiçbir şey kesin değil.

> at a … pace : … hızda

💥The economy is growing at a steady pace despite recent challenges.
Son dönemdeki zorluklara rağmen ekonomi istikrarlı bir şekilde büyüyor.

> in danger : tehlikede

💥Many species are in danger because of deforestation and climate change.

💥Ormansızlaşma ve iklim değişikliği nedeniyle pek çok tür tehlike altında.

> by coincidence : tesadüfen, şans eseri

💥I found the missing keys by coincidence while cleaning the living room.
💥Eksik anahtarları oturma odasını temizlerken tesadüfen buldum.

492

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 08:47

💯💯💯GÜNÜN KELİMESİ 💯💯💯

💯exception(n) : istisna

✅Most metals expand when heated, but water is an exception.

✅Çoğu metal ısıtıldığında genleşir, ancak su bir istisnadır.

415

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 08:45

The participation of students in learning activities ---- benefits their academic performance ---- boosts their self-confidence and social skills.

A) no sooner / than
B) not only / but also
C) the more / the more
D) as / as
E) such / that

418

YDS YÖKDİL YKS-DİL

23 Jan, 08:44

Pollinators like bees and butterflies are experiencing population ---- through widespread pesticide use and habitat fragmentation.

A) habits
B) productions
C) declines
D) attempts
E) opportunities

385

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Jan, 05:23

⏰ AMAN DİKKAT, KARIŞTIRMAYALIM ⏰

1. Precede - Proceed

• Precede: Önce gelmek, önünde olmak.
• The speech preceded the awards ceremony.

• Proceed: Devam etmek, ilerlemek.
• After the interruption, the meeting proceeded as planned.

2. Eminent - Imminent

• Eminent: Seçkin, tanınmış.
• She is an eminent scientist in the field of biology.

• Imminent: Yakın, eli kulağında.
• The thunderstorm is imminent, so we should head inside.

3. Economic - Economical

• Economic: Ekonomik, ekonomi ile ilgili.
• The country’s economic policies have improved the standard of living.

• Economical: Tutumlu, hesaplı.
• This car is very economical because it uses little fuel.

4. Expand - Expend

• Expand: Genişlemek, büyütmek.
• The company plans to expand its operations overseas.

• Expend: Harcamak (zaman, enerji, para).
• They expended a lot of energy fixing the issue.

5. Appraise - Apprise

• Appraise: Değerlendirmek, değer biçmek.
• The jeweler appraised the diamond at $5,000.

• Apprise: Bilgilendirmek, haberdar etmek.
• He was apprised of the changes to the schedule.

6. Discrete - Discreet

• Discrete: Ayrı, birbirinden bağımsız.
• The research focused on discrete data points.

• Discreet: Dikkatli, temkinli, sır tutan.
• She was discreet in handling the confidential information.

7. Allusion - Illusion

• Allusion: İma, dolaylı gönderme.
• The novel contains many allusions to classical mythology.

• Illusion: Yanılsama, göz aldanması.
• The magician created the illusion of making the rabbit disappear.

8. Amoral - Immoral

• Amoral: Ahlak dışı (ahlak kurallarına bağlı olmayan).
• The character in the novel was portrayed as amoral, caring only about his own needs.

• Immoral: Ahlaka aykırı, ahlaksız.
• Cheating on an exam is considered immoral behavior.

9. Beside - Besides

• Beside: Yanında, bitişiğinde.
• She sat beside her friend during the meeting.

• Besides: Ayrıca, bunun yanında.
• Besides his job, he also volunteers at a local charity.

10. Complaisant - Complacent

• Complaisant: Hoşgörülü, uysal, yardım etmeye istekli.
• Her complaisant nature made her well-liked among her colleagues.

• Complacent: Kendini beğenmiş, rehavete kapılmış.
• The team became complacent after winning the first match and lost the next game.

79

YDS YÖKDİL YKS-DİL

19 Jan, 18:47

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Genghis Khan, born Temüjin around 1162, was the founder of the Mongol Empire, which became the largest contiguous empire in history. Rising from humble beginnings on the harsh Mongolian steppe, he unified warring tribes and established a centralized, disciplined military force that revolutionized warfare. His leadership combined strategic brilliance, psychological warfare, and the innovative use of mounted archers, enabling the Mongols to conquer vast territories across Asia and Europe.

Beyond his military conquests, Genghis Khan implemented significant administrative reforms. He introduced a merit-based system of governance, promoted trade by securing the Silk Road, and enacted laws that fostered religious tolerance across his empire. These policies not only solidified his rule but also facilitated cultural and technological exchange between East and West.

Despite his achievements, Genghis Khan’s campaigns were marked by unparalleled brutality. Cities that resisted faced mass slaughter, and his armies were known for their relentless efficiency. Modern estimates suggest that his conquests may have caused the deaths of tens of millions, leading some to view him as a figure of terror.

However, Genghis Khan’s legacy is complex. While remembered as a ruthless conqueror, he also laid the groundwork for a connected Eurasian world, influencing the course of history in profound ways. His descendants continued his expansion, and the Mongol Empire’s influence persisted long after his death in 1227, shaping the political and cultural landscape of the regions it touched.
———————————————————
Cengiz Han, yaklaşık 1162 yılında Temücin adıyla doğmuş, tarihin en büyük kara imparatorluğu olan Moğol İmparatorluğu’nun kurucusudur. Zorlu Moğol bozkırında mütevazı bir başlangıçtan yükselerek savaşan kabileleri birleştirmiş ve savaş stratejilerini değiştiren merkezi, disiplinli bir askeri güç oluşturmuştur. Liderliği; stratejik deha, psikolojik savaş ve atlı okçuların yenilikçi kullanımı ile öne çıkmıştır ve bu sayede Asya ve Avrupa’da geniş toprakları fethetmiştir.

Askerî Başarıların Ötesindeki Yenilikler

Cengiz Han, yalnızca askerî zaferlerle değil, aynı zamanda önemli idari reformlarla da tarih yazmıştır:
• Liyakata dayalı yönetim sistemi getirmiştir.
• İpek Yolu’nun güvenliğini sağlayarak ticareti teşvik etmiştir.
• Dini hoşgörüyü destekleyen yasalar çıkarmıştır.

Bu politikalar, sadece yönetimini sağlamlaştırmakla kalmamış, aynı zamanda Doğu ile Batı arasında kültürel ve teknolojik etkileşimi de kolaylaştırmıştır.

Tartışmalı Mirası

Cengiz Han’ın seferleri, aynı zamanda eşi görülmemiş bir vahşetle de anılmıştır. Direnen şehirler toplu katliamlara uğramış ve orduları acımasız verimliliğiyle tanınmıştır. Modern tahminlere göre, fetihleri milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur ve bu durum, onu korku figürü olarak görenlerin sayısını artırmıştır.

Ancak mirası karmaşıktır. Acımasız bir fatih olarak hatırlanmasının yanında, Avrasya’da bağlantılı bir dünya düzeni kurulmasına zemin hazırlamış, tarihin akışını derinden etkilemiştir. Torunları, fetihlerini genişletmeye devam etmiş ve Moğol İmparatorluğu’nun etkisi, Cengiz Han’ın 1227’deki ölümünden sonra da siyasi ve kültürel düzlemde uzun süre hissedilmiştir.

260

YDS YÖKDİL YKS-DİL

19 Jan, 17:19

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER 📝

1. launch a campaign
The organization launched a campaign to raise awareness about climate change.
(= bir kampanya başlatmak)

2. make a compromise
Both parties had to make compromises to reach an agreement.
(= uzlaşma yapmak)

3. face criticism (for sth. from sb.)
The politician faced heavy criticism for his controversial remarks.
(= eleştiriyle karşılaşmak)

4. take legal action (against)
The company is planning to take legal action against copyright infringement.
(= yasal işlem başlatmak)

5. generate revenue (for)
The new product line is expected to generate significant revenue for the company.
(= gelir oluşturmak)

6. raise awareness (about)
The campaign aimed to raise awareness about the dangers of plastic waste.
(= farkındalık yaratmak)

7. conduct an experiment
The scientists conducted a groundbreaking experiment to test their theory.
(= bir deney yapmak)

346

YDS YÖKDİL YKS-DİL

19 Jan, 16:04

📌DON’T LOSE YOUR BEARINGS WHEN YOU SEE THESE COLLOCATIONS📌

Spring to mind
(= akla gelmek)

Her name immediately sprang to mind when I heard about the event.
(O etkinlik hakkında duyduğumda, hemen aklıma geldi.)

Break the ice
(= ilk bariyerleri aşmak, buzları eritmek)

He told a joke to break the ice at the beginning of the meeting.
(Toplantının başında, buzları kırmak için bir şaka yaptı.)

Bite the bullet
(= zor bir durumu kabullenmek)

I don’t want to take the exam, but I think I’ll have to bite the bullet.
(Sınavı almak istemiyorum, ama sanırım zor bir durumda kalıp bunu kabullenmek zorunda kalacağım.)

Kick the bucket
(= ölmek, hayata veda etmek)

He was devastated when he heard that his childhood friend had kicked the bucket.
(Çocukluk arkadaşının öldüğünü duyduğunda çok yıkıldı.)

Hit the nail on the head
(= tam olarak doğruyu söylemek)

When she said the team needed better communication, she hit the nail on the head.
(Takımın daha iyi iletişime ihtiyacı olduğunu söylediğinde tam doğruyu söyledi.)

Let the cat out of the bag
(= sırrı açıklamak, ağzından kaçırmak)

I accidentally let the cat out of the bag about the surprise party.
(Şaşırtıcı parti hakkında yanlışlıkla ağzımdan kaçırdım.)

Throw in the towel
(= pes etmek)

After hours of trying to fix the car, I finally had to throw in the towel.
(Saatlerce arabayı tamir etmeye çalıştıktan sonra sonunda pes etmek zorunda kaldım.)

Burn the midnight oil
(= gece geç saatlere kadar çalışmak)

She had to burn the midnight oil to finish the project on time.
(Projeyi zamanında bitirebilmek için gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldı.)

Cry over spilled milk
(= geçmişteki hatalar için üzülmek, olanı olduğu gibi kabullenmek)

There’s no point crying over spilled milk; we need to focus on fixing the problem.
(Geçmişteki hatalar için üzülmenin anlamı yok; problemi çözmeye odaklanmalıyız.)

Take the bull by the horns
(= zor bir durumu cesurca ele almak)

When the project was failing, he took the bull by the horns and restructured the entire team.
(Proje başarısız oluyordu, o da cesurca durumu ele alıp tüm ekibi yeniden yapılandırdı.)

261

YDS YÖKDİL YKS-DİL

19 Jan, 05:32

⏰ PAZAR SABAHINA TATLI BİR OKUMAYLA BAŞLAYALIM ⏰

Family Guy, created by Seth MacFarlane, premiered in 1999 and quickly became one of the most iconic animated sitcoms. The show follows the dysfunctional yet lovable Griffin family—Peter, Lois, Meg, Chris, Stewie, and their talking dog, Brian—in the fictional town of Quahog, Rhode Island.

Known for its cutaway gags, dark humor, and satirical take on American culture, politics, and entertainment, Family Guy has built a loyal fanbase. Its controversial but clever storytelling has earned both praise and criticism, contributing to its lasting popularity.

Despite initial cancellations, the series has thrived for over two decades, cementing its place as a cultural touchstone in modern television.
——————————————————
Seth MacFarlane tarafından yaratılan Family Guy, 1999'da ilk kez yayınlandı ve kısa sürede en ikonik animasyon durum komedilerinden biri haline geldi. Dizi, işlevsiz ama sevimli Griffin ailesini (Peter, Lois, Meg, Chris, Stewie ve konuşan köpekleri Brian) Rhode Island'ın kurgusal Quahog kasabasında takip ediyor.

Kesikli esprileri, kara mizahı ve Amerikan kültürü, siyaseti ve eğlencesine yönelik hicivli bakış açısıyla bilinen Family Guy, sadık bir hayran kitlesi oluşturdu. Tartışmalı ama akıllıca hikaye anlatımı hem övgü hem de eleştiri aldı ve kalıcı popülaritesine katkıda bulundu.

İlk iptallere rağmen dizi yirmi yıldan fazla bir süredir gelişerek modern televizyonda kültürel bir mihenk taşı olarak yerini sağlamlaştırdı.

27

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 18:43

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The Halo Effect is a cognitive bias that influences how we perceive people, products, or even concepts. First introduced by psychologist Edward Thorndike in 1920, it refers to the tendency to let a single positive characteristic—such as physical attractiveness, charisma, or intelligence—affect our overall judgment of someone or something. For instance, if a person appears attractive or confident, we may unconsciously assume they are also competent, kind, or trustworthy, even without evidence.

This bias has far-reaching implications in various domains. In education, a teacher may evaluate a student’s academic performance more favorably if the student is perceived as polite or enthusiastic. In the workplace, employees who exude confidence may be more likely to receive promotions or leadership roles, even if their skills are not superior. Similarly, in marketing, products endorsed by celebrities or designed attractively often sell better, regardless of their actual quality.

The Halo Effect can also contribute to flawed decision-making. By overestimating someone or something based on superficial traits, we risk ignoring critical flaws or inconsistencies. For example, voters may choose political candidates who are charismatic but lack qualifications, or jurors may be swayed by a defendant’s appearance rather than the evidence presented.

Understanding the Halo Effect is crucial for mitigating its influence. By recognizing this bias, individuals can strive for more objective evaluations, ensuring decisions are based on merit rather than subjective impressions.
———————————————————
Halo Etkisi, insanların, ürünlerin veya kavramların algılanışını etkileyen bir bilişsel yanlılıktır. İlk kez psikolog Edward Thorndike tarafından 1920 yılında tanımlanan bu kavram, bir kişinin ya da nesnenin tek bir olumlu özelliğinin—örneğin fiziksel çekicilik, karizma ya da zekâ—genel yargımızı orantısız şekilde etkilemesi eğilimini ifade eder. Örneğin, bir kişi çekici ya da kendine güvenli görünüyorsa, bilinçsizce o kişinin aynı zamanda yetenekli, nazik veya güvenilir olduğunu varsayabiliriz.

Farklı Alanlardaki Etkileri

Halo Etkisi, çeşitli alanlarda geniş kapsamlı sonuçlara yol açabilir:
• Eğitim: Bir öğretmen, kibar veya hevesli görünen bir öğrencinin akademik performansını daha olumlu değerlendirebilir.
• İş Hayatı: Kendine güvenli görünen çalışanlar, becerileri üstün olmasa bile terfi ya da liderlik rollerine daha fazla layık görülme eğilimindedir.
• Pazarlama: Ünlüler tarafından onaylanan ya da görsel olarak çekici tasarlanan ürünler, gerçek kaliteleri sorgulanmadan daha iyi satış yapabilir.

Yanlış Kararlara Sebep Olması

Halo Etkisi, yüzeysel özelliklere dayanarak bir kişi ya da durum hakkında gereğinden fazla olumlu yargıda bulunmamıza neden olabilir. Bu da kritik hatalara yol açabilir:
• Siyaset: Karizmatik ama niteliksiz adayların seçilmesi.
• Hukuk: Sanıkların, sunulan deliller yerine dış görünüşlerine göre değerlendirilmesi.

Etkisini Azaltmak

Halo Etkisi’nin farkında olmak, onun etkisini azaltmada ilk adımdır. İnsanlar, daha nesnel değerlendirmeler yaparak kararlarını önyargılardan arındırabilir ve liyakat temelinde hareket edebilirler. Bu, kişisel ve profesyonel hayatta daha adil ve bilinçli seçimler yapılmasını sağlar.

260

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 17:36

📝 ÖSYM FİİL + İSİM SEVER 📝

1. plagued by uncertainty : belirsizlikten rahatsız olmak
2. invoke sanctions : yaptırımları uygulamak
3. capitalize on opportunities : fırsatlardan yararlanmak
4. ameliorate conditions : koşulları iyileştirmek
5. replicate results : sonuçları tekrarlamak
6. neutralize opposition : muhalefeti etkisiz hale getirmek
7. forge alliances : ittifaklar oluşturmak

310

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 15:33

📎”CALL” OF THESE IMPORTANT STRUCTURES📎

1. Call off
Anlamı: İptal etmek, durdurmak.

Örnek cümle:
The match was called off due to heavy rain.
(Maç, şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.)

2. Call for
Anlamı: Gerektirmek, çağırmak, talep etmek.

Örnek cümle:
The situation calls for immediate action.
(Durum, acil müdahale gerektiriyor.)

3. Call out
Anlamı: Seslenmek, çağırmak, yüksek sesle söylemek.

Örnek cümle:
The teacher called out the names of the students.
(Öğretmen, öğrencilerin isimlerini yüksek sesle söyledi.)

4. Call it a day
Anlamı: İşe son vermek, işi bitirmek.

Örnek cümle:
After five hours of work, we decided to call it a day.
(Beş saatlik çalışmadan sonra işimizi bitirmeye karar verdik.)

5. Call the shots
Anlamı: Yönetmek, kararları vermek.

Örnek cümle:
In this project, she will call the shots.
(Bu projede, kararları o verecek.)

6. A call to action
Anlamı: Eyleme çağrı, harekete geçirme.

Örnek cümle:
The speech was a powerful call to action for environmental protection.
(Konuşma, çevre koruma için güçlü bir harekete geçirme çağrısıydı.)

7. Call back
Anlamı: Geri aramak.

Örnek cümle:
I missed his call, but I will call him back as soon as I can.
(Onun aramasını kaçırdım ama en kısa zamanda geri arayacağım.)

443

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 15:16

OCAK EYDS MUHTEMEL CEVAPLAR

339

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 15:13

🚀e-YDS 2025/1 (İngilizce): Sonuçları Açıklandı🚀

https://www.osym.gov.tr/TR,32954/e-yds-20251-ingilizce-sonuclari-aciklandi-18012025.html

318

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 14:45

⭐️O ZAMAN IF ONLY VE ONLY IF’IN FARKLARINA BAKALIM⭐️

If Only
Kullanım: "If only" genellikle bir dilek, pişmanlık veya hayali bir durumu ifade etmek için kullanılır.

Yapısı: If only + past simple/past perfect
Örnekler:
If only I knew the answer! (Keşke cevabı bilseydim!)
If only she had studied harder, she would have passed the exam. (Keşke daha çok çalışsaydı, sınavı geçebilirdi.)

2. "Only If"
Kullanım: "Only if" bir şartı ifade eder. Bir şeyin gerçekleşmesi yalnızca başka bir duruma bağlıdır.

Örnekler:
You can go to the party only if you finish your homework. (Ödevini bitirirsen, sadece o zaman partiye gidebilirsin.)
He will attend the meeting only if it’s necessary. (Toplantıya yalnızca gerekirse katılacak.)

Özet:
If only: Bir dilek veya pişmanlık ifade eder.
Only if: Bir şartı ifade eder.

📌"Only if" başa geldiğinde, cümlede devriklik (inversion) meydana gelir. Yani, özne ile yardımcı fiil (veya modal fiil) yer değiştirir.

Only if you work hard will you succeed. (Sadece sıkı çalışırsan başarılı olursun.)

📌"If only" kullanıldığında cümlede devriklik olmaz. "If only" cümlenin başında, ortasında veya sonunda kullanılabilir, ancak özne ve fiil yer değiştirmez.

If only I knew the answer! (Keşke cevabı bilseydim!)

284

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 14:35

📌Ece Hoca ile 2025/1 e-YDS Sınavı değerlendirmesi başlıyor🚀🚀🚀

Ece Hoca Instagram Kanalı
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.instagram.com/ecehocayds/live/18074553058644226

WhatsApp Bilgi Hatları;
0530 699 01 43
0533 567 01 43

www.sinavkampi.com.tr

#yds #yds2024

248

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 14:21

📌2025/1 e-YDS Sınavını Ece Hoca sizler için değerlendiriyor🚀🚀🚀17.30’da Ece Hoca Instagram Kanalında buluşuyoruz🔥

Ece Hoca Instagram Kanalı
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.instagram.com/ecehocayds?igsh=ZHptOHl1dDlkbnh5&utm_source=qr

WhatsApp Bilgi Hatları;
0530 699 01 43
0533 567 01 43

www.sinavkampi.com.tr

#yds #yds2024

277

YDS YÖKDİL YKS-DİL

18 Jan, 14:14

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZ DE “HADİ!” DİYİP ÖĞRENİRİZ 📝

1. deliver a presentation
She delivered a compelling presentation during the conference.
(= sunum yapmak)

2. exercise authority
The manager exercised his authority to resolve the dispute.
(= yetki kullanmak)

3. forge a relationship (with)
The team worked hard to forge strong relationships with their clients.
(= ilişki kurmak/geliştirmek)

4. overcome an obstacle
They overcame numerous obstacles to complete the project on time.
(= bir engeli aşmak)

5. allocate time
He allocated extra time to prepare for the upcoming exam.
(= zaman ayırmak)

6. adopt a new approach
The company adopted a new approach to enhance customer satisfaction.
(= yeni bir yaklaşımı benimsemek)

7. comply with regulations
Businesses must comply with safety regulations to operate legally.
(= yönetmeliklere uymak)

279

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 17:41

📌PELİN HOCA İLE ALES TÜRKÇE ÇIKMIŞ SORU ÇÖZÜM DERSİ SAAT 21.00’DA BAŞLIYORRR 🔥🔥🔥

🗓️ 13 OCAK - PAZARTESİ GÜNÜ

Ücretsiz derslerimize katılmak için
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/84753318595
(21.00’da başlayacaktır)

☎️WhatsApp Bilgi Hattı
0530 699 01 43
0533 567 01 43

#ales #alesmatematik #alestürkçe #yds #yökdil #yksdil

251

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 15:10

📝 ÖSYM FİİL + İSİM SEVER 📝

1. initiate negotiations : müzakereleri başlatmak
2. bolster confidence : güveni artırmak
3. prolong delays : gecikmeleri uzatmak
4. counteract effects : etkileri karşılamak
5. disclose information : bilgiyi ifşa etmek
6. prioritize tasks : görevleri önceliklendirmek
7. neglect obligations : yükümlülükleri ihmal etmek

397

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 14:58

🎯 HARUN HOCA İLE “RELATIVSÄTZE” BAŞLIYORR

🗓13 OCAK 2024 - PAZARTESİ GÜNÜ

⏰ 18.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/85243947510

386

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 14:39

E-YDS HAFTASINA GİRMİŞ BULUNMAKTAYIZ🚀
.
.
EN SON YAPILAN ARALIK E-YDS'DE DOĞRU CEVAP OLARAK GELEN KELİMELERİ BURAYA BIRAKIYORUM✌🏻
.
.
.
#eyds #yökdil #yksdil #yds
https://www.instagram.com/reel/DExOWgmtUcQ/?igsh=MW5icjk0ZnA0MGFtNg==

326

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 14:01

🚨🚨YAPAY ZEKANIN HAZIRLADIĞI SESLİ ÇÖZÜMLÜ SORU GELDİİİ 🚨🚨
E-YDS SORUSu çözüyoruz.

Cevaplar yoruma ⤵️⤵️

https://www.instagram.com/p/DExK-wBMmlJ/?igsh=czY5ZmdrZjBsZnV3

🎄Sesli çözümü Sınav Kampı Telegram Kanalında🌟

Telegram kanalımızdan tüm içeriklerimize ücretsiz erişim sağlayabilirsiniz. Katılmak için;

📌 https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0533 567 01 43

346

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 13:23

Did you know that pigeons can recognize themselves in a mirror❓

They are one of the few animals capable of self-recognition, a trait linked to advanced intelligence.

283

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 13:08

🚀GÖZDE HOCA İLE “YÖKDİL ÇIKMIŞ KELİME SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYORRRR

🗓 13 OCAK 2025- PAZARTESİ GÜNÜ

⏰ 16.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://youtube.com/live/Md0XgET9Uoc?feature=share

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

302

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 12:00

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZ DE ÖĞRENİRİZ 📝

1. set a deadline for Ving
The company set a strict deadline for completing the project.
(= bir son tarih belirlemek)

2. make an impact on
Her volunteer work made a significant impact on the local community.
(= etki yaratmak)

3. put effort into
He put a lot of effort into preparing for the final exam.
(= çaba harcamak)

4. reach an agreement
After long negotiations, the two parties reached an agreement.
(= anlaşmaya varmak)

5. pursue a goal of Ving
She is pursuing her goal of becoming a professional athlete.
(= bir hedefin peşinden gitmek)

6. face a dilemma
He faced a dilemma about whether to accept the job offer or continue his studies.
(= ikilemle karşılaşmak)

7. provide feedback on
The teacher provided detailed feedback on the students’ essays.
(= geri bildirim sağlamak)

334

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 11:23

---- a growing number of companies rely on technology for everyday business operations, professionals who understand these systems are in great demand.

A) Though
B) As
C) As if
D) Until
E) Unless

368

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 11:22

Cacao can be grown in many different types of soil, ---- they have good moisture retention and are well drained.

A) provided that
B) even if
C) unless
D) but
E) whereas

337

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 11:22

The outcomes of physical therapy often range from gradual improvement to sudden alleviation of pain, ---- on the exercises prescribed and the severity of the condition ----.

A) depending / being treated
B) depend / to be treated
C) having depended / to treat
D) to depend / treating
E) being depended / having treated

332

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 11:21

For several decades, archaeologists ---- underground sites that an ancient culture ---- for ceremonial purposes.

A) explored / will have used
B) had explored / could have been used
C) explore / would have used
D) have been exploring / may have used
E) are being explored / could have used

295

YDS YÖKDİL YKS-DİL

13 Jan, 11:21

Child labor, or the use of children as servants and apprentices, has been practised throughout most of human history, but reached a/an ---- during the Industrial Revolution.

A) account
B) relief
C) zenith
D) incidence
E) convention

276

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 18:36

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The Kardashev Scale, proposed by Soviet astrophysicist Nikolai Kardashev in 1964, is a theoretical framework for measuring a civilization’s technological advancement based on its ability to harness energy. Kardashev categorized civilizations into three primary types, though extensions have since been proposed.

A Type I civilization, also called planetary, can utilize all the energy available on its home planet, including geothermal, wind, and solar power. Humanity, as of now, is estimated to be around 0.7 on this scale, as we have yet to fully harness our planet’s energy resources.

A Type II civilization, or stellar, can capture and exploit all the energy output of its star. This might involve constructing theoretical megastructures like a Dyson Sphere, which surrounds a star to collect and transfer its energy. Such a civilization would be capable of manipulating planets and preventing existential threats like asteroid collisions.

A Type III civilization, known as galactic, can harness energy from an entire galaxy, controlling stars and black holes while traveling across vast cosmic distances. These civilizations would possess technologies far beyond human comprehension, potentially achieving immortality and interstellar colonization.

Modern physicists have expanded the scale to include Type IV, controlling energy at the universal level, and Type V, capable of multiversal manipulation.

The Kardashev Scale serves not only as a measure of hypothetical cosmic progress but also as a framework for contemplating humanity’s future potential and the possibility of encountering advanced extraterrestrial civilizations. It underscores the relationship between energy consumption and technological evolution, pushing scientists to explore ways to transition toward higher levels on this scale.
———————————————————
Kardashev Ölçeği, 1964 yılında Sovyet astrofizikçi Nikolai Kardashev tarafından önerilen ve bir uygarlığın teknolojik gelişmişlik düzeyini enerji kullanımına göre sınıflandıran teorik bir çerçevedir. Kardashev, uygarlıkları üç ana kategoriye ayırmıştır, ancak daha sonra bu ölçek genişletilmiştir.

• Tip I Uygarlık (Gezegensel): Kendi gezegenindeki tüm enerji kaynaklarını (güneş, rüzgar, jeotermal) kullanabilen bir uygarlıktır. İnsanlık şu anda yaklaşık 0.7 seviyesinde kabul edilmektedir ve gezegenimizin enerjisini tam anlamıyla kullanma aşamasına henüz ulaşmamıştır.

• Tip II Uygarlık (Yıldızsal): Kendi yıldızının tüm enerjisini kontrol edip kullanabilen uygarlıklardır. Bu, bir yıldızı çevreleyerek enerjisini toplayan Dyson Küresi gibi teorik mega yapılar inşa etmeyi gerektirir. Böyle bir uygarlık, gezegenleri manipüle edebilir ve asteroid çarpışmaları gibi varoluşsal tehditleri önleyebilir.

• Tip III Uygarlık (Galaktik): Bir galaksinin tüm enerjisini kontrol edebilen uygarlıklardır. Bu uygarlıklar, yıldızlar, kara delikler ve gökadalar arası yolculuk üzerinde tam hakimiyete sahip olabilir. Ayrıca, ölümsüzlük ve yıldızlar arası kolonileşme gibi yeteneklere ulaşabilirler.

Modern bilim insanları, bu ölçeği daha da genişleterek:

• Tip IV Uygarlık: Evrenin tamamını kontrol edebilen ve kozmik ölçeklerde enerji yönetimi yapabilen uygarlıklar.

• Tip V Uygarlık: Çoklu evrenleri (multiverse) kontrol edebilen ve farklı boyutlarda manipülasyon yapabilen uygarlıklar.

Kardashev Ölçeği, yalnızca varsayımsal bir kozmik ilerleme ölçütü değil, aynı zamanda insanlığın gelecekteki potansiyelini ve gelişmiş dünya dışı uygarlıklarla karşılaşma olasılıklarını tartışmak için bir çerçeve sunar. Ölçek, enerji kullanımı ile teknolojik evrim arasındaki ilişkiyi vurgularken, insanlığın daha yüksek seviyelere geçiş yollarını araştırmaya teşvik etmektedir.

228

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 17:14

📝 GECE OKUMASI ÖNCESİ GÜZEL BİR COLLOCATION ÖĞRENMECE 📝

1. gain access to sth.
Only authorized personnel can gain access to the confidential files.
(= erişim sağlamak)

2. express gratitude to sb.
She expressed gratitude to her mentors for their continuous support.
(= minnettarlık ifade etmek)

3. face consequences
Anyone caught cheating will face serious consequences.
(= sonuçlarla yüzleşmek)

4. establish guidelines for
The committee established guidelines for ethical research practices.
(= yönergeler belirlemek)

5. pay tribute to
They paid tribute to the victims during the memorial ceremony.
(= saygı göstermek)

6. reach a conclusion
The scientists reached a conclusion after analyzing the results.
(= sonuca varmak)

7. give assurance to sb. | that + SVO
The manager gave assurance that layoffs would not occur.
(= güvence vermek)

336

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 16:15

🎁🎁 HAYDİİİ TOPLANINNN YÖKDİL’E HANGİ ALANDAN BAŞVURU YAPMAYLIYIM SORUSUNU CEVAPLIYORUZZZ 🔥🔥🔥🎊🎊

🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻

https://t.me/ydsyokdilyksdilkocugenc

384

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 15:45

Did you know that the ancient Olympic Games were held in Olympia, Greece, and only men were allowed to compete❓

Women were even forbidden from watching the events.

386

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 14:34

🚀ECE HOCA İLE “YÖKDİL ÇIKMIŞ PREPOSITION SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🔥🔥🔥

🗓 08 OCAK 2025-ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 17.30

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://youtube.com/live/MCVDZq0SwXM?feature=share

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

417

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 14:19

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. acquiesce : razı olmak
✅ give in : boyun eğmek
❌ resist : karşı koymak

2. bequeath : miras bırakmak
✅ hand down : devretmek
❌ confiscate : el koymak

3. circumvent : atlatmak
✅ get around : aşmak
❌ confront : yüzleşmek

4. disparage : kötülemek
✅ play down : önemsememek
❌ commend : övmek

5. eradicate : kökünü kazımak
✅ wipe out : yok etmek
❌ establish : kurmak

6. flaunt : gösteriş yapmak
✅ show off : hava atmak
❌ conceal : gizlemek

7. jeopardize : tehlikeye atmak
✅ put at risk : riske sokmak
❌ protect : korumak

8. mitigate : hafifletmek
✅ tone down : yumuşatmak
❌ aggravate : kötüleştirmek

9. revoke : iptal etmek
✅ call off : feshetmek
❌ enforce : yürürlüğe koymak

10. subside : yatışmak
✅ die down : hafiflemek
❌ intensify : şiddetlenmek

363

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 12:59

📝 ÖSYM FİİL + İSİM SEVER 📝

1. rectify errors : hataları düzeltmek
2. allocate budgets : bütçeleri tahsis etmek
3. mitigate risks : riskleri azaltmak
4. exploit opportunities : fırsatları değerlendirmek
5. overcome obstacles : engellerin üstesinden gelmek
6. safeguard interests : çıkarları korumak
7. suspend operations : operasyonları askıya almak

371

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 12:30

‼️2025-YÖKDİL/1 BAŞVURULARININ BİTMESİNE BİR GÜN KALDI‼️

Sınava başvurular, 3-9 Ocak tarihleri arasında yapılacaktır.Sınav 16 Şubat 2025 tarihinde uygulanacaktır.

https://www.osym.gov.tr/TR,32920/2025-yokdil1-basvurularin-alinmasi-03012025.html

416

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 11:46

Kelimelerle başım dertte diyorsanız,
durun geçmeyin ✌🏻
AÇIKLAMAYA BEKLİYORUM 🫶🏻

https://www.instagram.com/reel/DEkDpHfM6Rk/?igsh=N3J5anB4bDhhM2Rl

399

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 11:19

📝 BİRAZ DA “UPON” VERELİM (EVET, BUNUN YERİNE “ON” DA KULLANABİLİRİZ) 📝

1. an impact upon something (bir şey üzerinde etki)
• The new law had a significant impact upon the economy. (Yeni yasa, ekonomi üzerinde önemli bir etki yarattı.)

2. a decision upon something (bir şey üzerine karar)
• The board will make a decision upon the proposed changes. (Kurul, önerilen değişiklikler üzerine bir karar verecek.)

3. an agreement upon something (bir şey üzerinde anlaşma)
• Both parties reached an agreement upon the terms of the contract. (Her iki taraf, sözleşme koşulları üzerinde bir anlaşmaya vardı.)

4. a reflection upon something (bir şey üzerine düşünme / yansıma)
• His actions are a reflection upon his character. (Onun davranışları, karakteri üzerine bir yansımadır.)

5. a reliance upon something (bir şeye bağımlılık / güvenme)
• Their reliance upon foreign aid has increased over the years. (Yabancı yardıma olan bağımlılıkları yıllar içinde arttı.)

6. an emphasis upon something (bir şey üzerine vurgu)
• The teacher placed an emphasis upon the importance of critical thinking. (Öğretmen, eleştirel düşünmenin önemi üzerine vurgu yaptı.)

7. an obligation upon someone (birinin üzerine yükümlülük)
• There is an obligation upon employers to provide a safe working environment. (İşverenlerin güvenli bir çalışma ortamı sağlama yükümlülüğü vardır.)

8. a restriction upon something (bir şey üzerine kısıtlama)
• The government imposed restrictions upon travel due to the pandemic. (Hükümet, pandemi nedeniyle seyahat üzerine kısıtlamalar getirdi.)

9. a claim upon something (bir şey üzerinde hak iddiası)
• He has no claim upon the property. (Onun mülk üzerinde herhangi bir hak iddiası yok.)

10. a dependence upon something (bir şeye bağımlılık)
• Their dependence upon fossil fuels needs to be reduced. (Fosil yakıtlara olan bağımlılıklarının azaltılması gerekiyor.)

393

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 10:11

En verimli ders çalışma zamanı ⏳🕣

https://www.instagram.com/p/DEj142yNcKK/?igsh=dHc3dHBqaHF5c3c4

@ydsyokdikyksdilkocugenc

Doğru zamanda doğru çalışma ✅

393

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 09:48

⏰ ÇOK KARIŞTIRILIR, AMAN DİKKAT! ⏰

1. “Now that”
• Anlamı: Madem ki, artık… olduğuna göre.
• Kullanımı: Şu anda geçerli olan bir durumu veya yeni bir gelişmeyi sebep olarak belirtir.
• Odak: Şimdiki zaman veya yakın geçmiş vurgusu vardır.

Örnekler:
• Now that the exams are over, we can relax.
(Artık sınavlar bittiğine göre rahatlayabiliriz.)
• Now that you have explained it, I understand better.
(Artık bunu açıkladığına göre daha iyi anlıyorum.)

Not:
• Geçmişten günümüze değişen bir duruma vurgu yapar.

2. “Because”
• Anlamı: Çünkü, -den dolayı.
• Kullanımı: Genel bir sebep-sonuç ilişkisi kurar.
• Odak: Herhangi bir zaman diliminde geçerli olabilir ve yaygın bir nedensellik bağlacıdır.

Örnekler:
• She left early because she wasn’t feeling well.
(Erken ayrıldı çünkü iyi hissetmiyordu.)
• I stayed home because it was raining.
(Evde kaldım çünkü yağmur yağıyordu.)

Not:
• En genel ve yaygın nedensellik bağlacıdır.

3. “In that”
• Anlamı: Şu bakımdan ki, çünkü.
• Kullanımı: Bir durumun özelliği veya belirli bir yönü üzerine odaklanarak sebep açıklar.
• Odak: Sebebi detaylandırma veya açıklama üzerine yoğunlaşır.

Örnekler:
• The proposal is unique in that it combines simplicity with functionality.
(Öneri şu bakımdan benzersizdir ki sadelik ile işlevselliği birleştirir.)
• He was fortunate in that he had supportive parents.
(Destekleyici ebeveynlere sahip olması bakımından şanslıydı.)

Not:
• Açıklayıcı ve resmi bir bağlamda kullanılır.
• Genellikle akademik yazılarda tercih edilir.

Özet:
• “Now that” → Güncel bir durumu veya yeni bir gelişmeyi sebep olarak gösterir.
• “Because” → Genel bir sebep-sonuç ilişkisi kurar, en yaygın nedensellik bağlacıdır.
• “In that” → Bir durumu detaylandırarak sebep belirtir, daha resmi ve açıklayıcıdır.

433

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 08:18

⏰ ÇOK KARIŞTIRILIR, AMAN DİKKAT! ⏰

1. “Thereby”
• Anlamı: Böylece, bu yolla, dolayısıyla.
• Kullanımı: Bir eylemin veya durumun sonucunu ya da etkisini açıklamak için kullanılır.
• Odak: Sonuç veya etki vurgulanır.

Örnekler:
• He signed the contract, thereby agreeing to the terms.
(Sözleşmeyi imzalayarak böylece şartları kabul etmiş oldu.)
• She completed her thesis, thereby earning her degree.
(Tezini tamamlayarak diplomasını aldı.)

2. “Whereby”
• Anlamı: Vasıtasıyla, aracılığıyla, bu yolla.
• Kullanımı: Bir yöntemi, süreci veya aracı açıklamak için kullanılır.
• Odak: Yöntem veya araç vurgulanır.

Örnekler:
• They implemented a system whereby employees can work remotely.
(Çalışanların uzaktan çalışabilmesini sağlayan bir sistem uyguladılar.)
• He created a framework whereby decisions are made collectively.
(Kararların kolektif bir şekilde alındığı bir çerçeve oluşturdu.)

Özet:
• “Thereby” bir eylemin sonucunu veya etkisini açıklar.
• “Whereby” bir eylemin yöntemini veya aracını belirtir.

Kısa Kural:
• Thereby = Sonuç olarak / Böylece.
• Whereby = Aracılığıyla / Vasıtasıyla.

368

YDS YÖKDİL YKS-DİL

08 Jan, 07:49

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🚀ECE HOCA İLE “YÖKDİL ÇIKMIŞ PREPOSITION SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 08 OCAK 2025-ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 17.30’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #eyds #yds2024 #eyds2024

320

YDS YÖKDİL YKS-DİL

05 Jan, 05:48

📝 AMAN OYUNA GELMEYELİM, AMAN KARIŞTIRMAYALIM 📝

1. Evoke - Invoke

• Evoke: Anımsatmak, çağrıştırmak, uyandırmak.
• The painting evokes a sense of nostalgia.

• Invoke: Yardım istemek, çağırmak, başvurmak.
• The lawyer invoked a clause in the contract to defend his client.

2. Censor - Censure

• Censor: Sansürlemek, engellemek.
• The movie was censored due to its violent content.

• Censure: Kınamak, eleştirmek.
• The politician faced public censure for his actions.

3. Envy - Jealousy

• Envy: İmrenme, gıpta etme (başkalarının sahip olduklarını istemek).
• I felt envy when I saw their beautiful house.

• Jealousy: Kıskançlık, sahip olunanı koruma korkusu.
• His jealousy caused tension in their relationship.

4. Disinterested - Uninterested

• Disinterested: Tarafsız, çıkar gözetmeyen.
• A judge must remain disinterested during the trial.

• Uninterested: İlgisiz, kayıtsız.
• She seemed uninterested in the conversation.

5. Imply - Infer

• Imply: İma etmek, dolaylı olarak belirtmek.
• His tone implied dissatisfaction with the decision.

• Infer: Sonuç çıkarmak, anlam çıkarmak.
• From her reaction, I inferred that she was unhappy.

6. Elicit - Illicit

• Elicit: Ortaya çıkarmak, almak (tepki, bilgi).
• The teacher tried to elicit answers from the students.

• Illicit: Yasadışı, kanuna aykırı.
• The police arrested him for his involvement in illicit activities.

7. Tortuous - Torturous

• Tortuous: Dolambaçlı, karmaşık.
• We followed a tortuous path through the mountains.

• Torturous: Izdırap veren, işkence gibi.
• The wait for the results was torturous.

8. Allude - Elude

• Allude: İma etmek, üstü kapalı bahsetmek.
• He alluded to his past struggles without giving details.

• Elude: Kaçmak, kurtulmak, akıldan çıkmak.
• The suspect managed to elude the police.

9. Stationary - Stationery

• Stationary: Sabit, hareketsiz.
• The train remained stationary for several minutes.

• Stationery: Kırtasiye malzemeleri.
• I bought new stationery, including notebooks and pens.

10. Principal - Principle

• Principal: Başlıca, en önemli; okul müdürü.
• The principal emphasized the need for discipline.

• Principle: İlke, prensip.
• Honesty is one of the core principles of their organization.

142

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Jan, 19:18

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Gaslighting is a psychological manipulation tactic used to make individuals question their reality, memory, or perceptions. The term originates from the 1938 play Gas Light, in which a husband manipulates his wife into believing she is losing her sanity by subtly altering her environment and denying her observations. This method of emotional abuse can occur in personal relationships, workplaces, and even on societal levels, making it a pervasive yet often invisible form of control.

In interpersonal contexts, gaslighting typically involves denial, contradiction, and misdirection. Perpetrators may dismiss their victim’s concerns, label them as overly sensitive, or reinterpret events to suit their narrative. Over time, the victim may become disoriented, experience self-doubt, and rely more heavily on the gaslighter’s version of events, fostering a cycle of dependency and power imbalance.

On a broader scale, gaslighting can occur through propaganda or misinformation, influencing public perceptions and creating collective doubt about facts. This is particularly evident in politics, where those in power may distort the truth to maintain control and suppress dissent.

Psychologically, the effects of gaslighting include anxiety, depression, and diminished self-esteem. Victims often struggle to trust themselves, making recovery a gradual process that requires validation, support networks, and therapy.

Understanding gaslighting is essential for recognizing manipulation, restoring autonomy, and preventing emotional exploitation. Its insidious nature highlights the importance of critical thinking and emotional resilience in confronting deceptive tactics both in personal interactions and broader societal contexts.
———————————————————
Gaslighting, bireylerin gerçekliklerini, hafızalarını veya algılarını sorgulamalarına neden olan bir psikolojik manipülasyon taktiğidir. Terim, 1938’de yazılan Gas Light adlı tiyatro oyunundan türemiştir. Oyunda bir koca, çevrede küçük değişiklikler yaparak ve eşinin gözlemlerini inkâr ederek, onun akıl sağlığını kaybettiğine inanmasını sağlar. Bu tür duygusal istismar, kişisel ilişkilerde, iş yerlerinde ve hatta toplumsal düzeyde görülebilir; bu da onu yaygın fakat çoğu zaman fark edilmesi zor bir kontrol aracı haline getirir.

Kişiler arası ilişkilerde gaslighting, genellikle inkâr, çelişki ve yanıltma yoluyla uygulanır. Manipülatörler, mağdurlarının endişelerini küçümseyebilir, onları aşırı hassas olmakla suçlayabilir veya olayları kendi anlatılarına göre yeniden yorumlayabilirler. Zamanla mağdurlar kendilerinden şüphe duymaya başlar, zihinsel bulanıklık yaşar ve olayların doğruluğunu gaslighter’ın bakış açısına göre değerlendirmeye yönelirler. Bu durum, bir bağımlılık döngüsü ve güç dengesizliği yaratır.

Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, gaslighting, propaganda ve yanlış bilgi yoluyla toplum üzerinde de etkili olabilir. Özellikle siyasette, gerçeğin çarpıtılması halkın algısını manipüle ederek kontrolü korumak ve muhalefeti bastırmak amacıyla kullanılabilir.

Psikolojik olarak gaslighting, anksiyete, depresyon ve özgüven kaybına yol açabilir. Mağdurlar genellikle kendilerine güvenmekte zorlanır ve iyileşme süreci, onaylanma, destek ağları ve terapi gerektirir.

Gaslighting’i anlamak, manipülasyonu fark etme, özerkliği yeniden kazanma ve duygusal istismarı önleme açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu taktiğin sinsi doğası, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde eleştirel düşünme ve duygusal dayanıklılık geliştirilmesinin önemini ortaya koyar.

271

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Jan, 17:41

📝 ÖSYM’NİN FİİL + İSİM AŞKINA BİNAEN 📝

1. counter arguments : argümanlara karşı çıkmak
2. provoke hostility : düşmanlığı kışkırtmak
3. allocate funds : fonları tahsis etmek
4. negate effects : etkileri geçersiz kılmak
5. invoke principles : ilkeleri öne sürmek
6. compile reports : raporları derlemek
7. deplete resources : kaynakları tüketmek

324

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Jan, 16:32

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. abet : suç ortaklığı yapmak
✅ aid in : yardım etmek
❌ hinder : engellemek

2. consolidate : pekiştirmek
✅ shore up : güçlendirmek
❌ fragment : parçalamak

3. delineate : tasvir etmek
✅ lay out : betimlemek
❌ obscure : gizlemek

4. encompass : kapsamak
✅ cover : içine almak
❌ exclude : hariç tutmak

5. exacerbate : kötüleştirmek
✅ worsen : ağırlaştırmak
❌ soothe : yatıştırmak

6. feign : numara yapmak
✅ pretend : rol yapmak
❌ reveal : açığa çıkarmak

7. hamper : engellemek
✅ hold back : durdurmak
❌ facilitate : kolaylaştırmak

8. manifest : göstermek
✅ bring out : sergilemek
❌ conceal : gizlemek

9. rectify : düzeltmek
✅ set right : onarmak
❌ corrupt : bozmak

10. usurp : gasp etmek
✅ take over : zorla ele geçirmek
❌ surrender : teslim olmak

375

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Jan, 14:01

⭐️BUGÜNÜN COLLOCATIONLARI⭐️

Conduct research
• Türkçe: Araştırma yapmak
• Örnek: The professor is conducting research on climate change. (Profesör, iklim değişikliği üzerine araştırma yapıyor.)

Draw a conclusion
• Türkçe: Sonuç çıkarmak
• Örnek: After analyzing the data, we can draw a conclusion. (Verileri analiz ettikten sonra bir sonuç çıkarabiliriz.)

Offer insight
• Türkçe: İçgörü sağlamak
• Örnek: The study offers valuable insight into the behavior of the market. (Çalışma, piyasa davranışlarına dair değerli içgörüler sağlıyor.

Highlight a trend
• Türkçe: Bir eğilimi vurgulamak
• Örnek: The report highlights the growing trend of online shopping. (Rapor, çevrimiçi alışverişin artan eğilimini vurguluyor.)

Propose a solution
• Türkçe: Bir çözüm önermek
• Örnek: The team proposed a solution to reduce production costs. (Ekip, üretim maliyetlerini düşürmek için bir çözüm önerdi.)

481

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Jan, 13:02

NOW THAT

“...dığı için, ...den dolayı, çünkü” anlamına gelen bir sebep bağlacıdır.

• Now that she has graduated, she plans to travel around the world.
• Artık mezun olduğuna için, dünyayı gezmeyi planlıyor.

• Now that he has a steady job, he’s thinking about buying a house.
• Artık düzenli bir işi olduğundan, ev satın almayı düşünüyor.

436

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Jan, 13:01

Tekrar edelim!
span from … to …. > …dan …ya uzanmak
to be characterized by > ... ile nitelenmek / tanımlanmak
align with > … ile aynı hizada olmak, denk gelmek
to be marked by > ... ile özdeşleşmiş olmak
innovation in > …da yenilik
fascination with > …ya hayranlık, düşkünlük
value as > … olarak değer vermek
remember for > … ile hatırlamak
shift towards > …ya doğru kayma, ...ya geçiş

403

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Jan, 13:00

valid reason: geçerli sebep

✍Delays at airports often have a valid reason like weather.
Havaalanlarındaki gecikmelerin genellikle hava durumu gibi geçerli bir sebebi vardır.

widespread belief: yaygın inanç

✍There is a widespread belief that exercise improves health.
Egzersizin sağlığı iyileştirdiğine dair yaygın bir inanç vardır.

rapid development: hızlı gelişim

✍Rapid development in cities often causes traffic problems.
Şehirlerdeki hızlı gelişim genellikle trafik sorunlarına neden olmaktadır.

394

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Dec, 10:31

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. abdicate : tahtı bırakmak
✅ step down : görevi bırakmak
❌ assume : üstlenmek

2. allure : cezbetmek
✅ draw in : çekmek
❌ repulse : itmek

3. balk : kaçınmak
✅ hold back : geri durmak
❌ proceed : devam etmek

4. commiserate : acısını paylaşmak
✅ sympathize with : halden anlamak
❌ disregard : önemsememek

5. exonerate : aklamak
✅ clear of : suçsuz çıkarmak
❌ convict : mahkum etmek

6. fortify : güçlendirmek
✅ build up : sağlamlaştırmak
❌ weaken : zayıflatmak

7. instigate : kışkırtmak
✅ stir up : tahrik etmek
❌ deter : caydırmak

8. revere : saygı göstermek
✅ look up to : hürmet etmek
❌ scorn : küçümsemek

9. subvert : devirmek
✅ overthrow : çökertmek
❌ support : desteklemek

10. vindicate : doğrulamak
✅ prove right : haklı çıkarmak
❌ discredit : itibarsızlaştırmak

33

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Dec, 09:39

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

⭐️JOSEPH HOCA İLE “ENGLISH SPEAKING CLUB”

🗓 31 ARALIK 2024 - SALI GÜNÜ

⏰ 17.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

110

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Dec, 08:18

Notre-Dame Cathedral, located in the heart of Paris, is one of the most iconic landmarks in the world. Built between 1163 and 1345, it is renowned for its stunning Gothic architecture, featuring intricate sculptures, stained-glass windows, and towering spires.

The cathedral’s flying buttresses and rose windows highlight its architectural brilliance, while its bell towers and gargoyles add to its mystique. It has witnessed centuries of history, including royal coronations and major cultural events.

Severely damaged by a fire in 2019, Notre-Dame is undergoing restoration to preserve its legacy. Despite the damage, it remains a symbol of faith, resilience, and artistic achievement, attracting millions of visitors each year.
—————————————————-
Paris'in kalbinde bulunan Notre-Dame Katedrali, dünyanın en ikonik simgelerinden biridir. 1163 ile 1345 yılları arasında inşa edilen katedral, karmaşık heykeller, vitray pencereler ve yükselen kuleler içeren çarpıcı Gotik mimarisiyle ünlüdür.

Katedralin uçan payandaları ve gül pencereleri mimari parlaklığını vurgularken, çan kuleleri ve gargoyle'ları gizemine gizem katar. Kraliyet taç giyme törenleri ve önemli kültürel etkinlikler de dahil olmak üzere yüzyıllardır tarihe tanıklık etmiştir.

2019'daki bir yangında ciddi şekilde hasar gören Notre-Dame, mirasını korumak için restorasyondan geçiyor. Hasara rağmen, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çeken inanç, dayanıklılık ve sanatsal başarının sembolü olmaya devam ediyor.

173

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Dec, 07:00

📝 SON ZAMANLARDA KARŞIMIZA ÇIKIYOR BU “IMPEDIMENT” KELİMESİ 📝

VERB +

• pose an impediment to: … için engel teşkil etmek
• remove an impediment: bir engeli ortadan kaldırmak
• overcome an impediment: bir engeli aşmak
• face an impediment: bir engelle karşılaşmak
• constitute an impediment to: … için engel oluşturmak
• eliminate an impediment: bir engeli ortadan kaldırmak
• act as an impediment to: … için engel görevi görmek
• create an impediment to: … için engel yaratmak
• represent an impediment to: … için engel teşkil etmek

ADJECTIVE +

major impediment: büyük engel
• serious impediment: ciddi engel
• significant impediment: önemli engel
• minor impediment: küçük engel
• physical impediment: fiziksel engel
• legal impediment: yasal engel
• economic impediment: ekonomik engel
• structural impediment: yapısal engel
• technical impediment: teknik engel
• emotional impediment: duygusal engel
• psychological impediment: psikolojik engel
• linguistic impediment: dilsel engel

NOUN +

speech impediment: konuşma bozukluğu
• communication impediment: iletişim engeli
• developmental impediment: gelişimsel engel
• trade impediment: ticaret engeli
• progress impediment: ilerleme engeli
• learning impediment: öğrenme engeli
• growth impediment: büyüme engeli
• mobility impediment: hareket engeli
• legal impediment: yasal engel
• health impediment: sağlık engeli

PHRASES

• no impediment to: … için hiçbir engel olmaması
• an impediment to progress: ilerlemenin önünde bir engel
• without impediment: engel olmadan
• in the face of an impediment: bir engelle karşı karşıya kalmak
• serve as an impediment: engel görevi görmek
• prove to be an impediment: engel olduğu kanıtlanmak

217

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Dec, 05:28

📌 SAKIN KARIŞTIRMIYORUZ, DEĞİL Mİ? 📌

1. Imitate - Emulate

• Imitate: Taklit etmek, kopyalamak.
• Children often imitate their parents’ behavior.

• Emulate: Örnek almak, takdir ederek benzemeye çalışmak.
• She tries to emulate her mentor’s work ethic.

2. Convince - Persuade

• Convince: İkna etmek, bir şeyin doğru olduğuna inandırmak.
• He convinced me that the plan would work.

• Persuade: İkna etmek, bir şeyi yapmaya razı etmek.
• I persuaded her to join the team.

3. Prescribe - Proscribe

• Prescribe: Reçete yazmak, tavsiye etmek.
• The doctor prescribed antibiotics for the infection.

• Proscribe: Yasaklamak, kanunen yasak ilan etmek.
• The law proscribes the use of certain chemicals in food production.

4. Apprehend - Comprehend

• Apprehend: Tutuklamak, yakalamak; anlamak (daha çok endişeyle).
• The police apprehended the suspect last night.

• Comprehend: Anlamak, kavramak.
• It took her a while to comprehend the complex instructions.

5. Definite - Definitive

• Definite: Kesin, net, belirli.
• We need a definite answer by tomorrow.

• Definitive: Nihai, son, belirleyici.
• This book is considered the definitive guide on the subject.

6. Hanged - Hung

• Hanged: İdam edilmek, asılmak (insanlar için).
• The prisoner was hanged for his crimes.

• Hung: Asmak, asılı durmak (nesneler için).
• He hung the painting on the wall.

7. Adverse - Averse

• Adverse: Olumsuz, ters, kötü.
• The company faced adverse economic conditions.

• Averse: Karşı, isteksiz.
• She is not averse to taking risks.

8. Judicial - Judicious

• Judicial: Adli, mahkemelerle ilgili.
• The judicial system ensures justice is served.
• Judicious: Mantıklı, sağduyulu, akıllıca.

• He made a judicious decision to invest early.

9. Eminent - Imminent

• Eminent: Saygın, ünlü, seçkin.
• She is an eminent lawyer with years of experience.

• Imminent: Eli kulağında, yaklaşmakta olan.
• A storm is imminent, so we need to prepare.

10. Proceed - Precede

• Proceed: Devam etmek, ilerlemek.
• After the announcement, we will proceed with the event.

• Precede: Önce gelmek, öncesinde olmak.
• The speech was preceded by a short introduction.

242

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Dec, 19:28

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Schrödinger’s Cat is a thought experiment proposed by Austrian physicist Erwin Schrödinger in 1935 to illustrate the paradoxes of quantum mechanics. It highlights the strange nature of quantum superposition and challenges classical interpretations of reality. In this hypothetical scenario, a cat is placed inside a sealed box along with a radioactive atom, a Geiger counter, a vial of poison, and a hammer. If the atom decays, the counter detects it, triggering the hammer to break the vial and release the poison, killing the cat. If the atom does not decay, the cat remains alive.

According to quantum theory, the atom exists in a superposition—both decayed and undecayed—until it is observed. Consequently, the cat is simultaneously alive and dead until the box is opened and the system is measured. This duality emphasizes the role of the observer in determining outcomes, raising philosophical and scientific debates about the nature of reality and observation.

Schrödinger designed this paradox to critique the Copenhagen interpretation, which posits that quantum states collapse into a definite reality upon observation. The thought experiment forces scientists to question whether particles—and by extension, macroscopic systems—truly exist in indeterminate states or whether the act of measurement merely reveals a pre-existing reality.

The concept has transcended physics, influencing fields like philosophy, psychology, and popular culture, where it symbolizes uncertainty, duality, and the complexity of perception versus reality.
———————————————————
Schrödinger’in Kedisi, Avusturyalı fizikçi Erwin Schrödinger tarafından 1935 yılında öne sürülen bir düşünce deneyidir ve kuantum mekaniğinin paradokslarını gözler önüne sermek için tasarlanmıştır. Bu deney, kuantum süperpozisyonunun tuhaf doğasını vurgular ve klasik gerçeklik yorumlarını sorgular. Varsayımsal senaryoya göre, bir kedi, radyoaktif bir atom, bir Geiger sayacı, bir zehir şişesi ve bir çekiç ile birlikte kapalı bir kutuya yerleştirilir. Eğer atom bozunursa, sayaç bunu algılar ve çekici harekete geçirerek zehir şişesini kırar, bu da kediyi öldürür. Eğer atom bozunmazsa, kedi hayatta kalır.

Kuantum teorisine göre, atom gözlemlenene kadar hem bozunmuş hem de bozunmamış bir süperpozisyon halinde bulunur. Bu nedenle, kedi kutu açılana ve sistem ölçülene kadar aynı anda hem ölü hem de diri kabul edilir. Bu ikilik, gözlemcinin sonuçları belirlemedeki rolünü öne çıkararak, gerçeklik ve gözlem üzerine felsefi ve bilimsel tartışmalara yol açar.

Schrödinger, bu paradoksu, kuantum durumlarının gözlemle çökerek kesin bir gerçekliğe dönüştüğünü öne süren Kopenhag yorumunu eleştirmek amacıyla tasarlamıştır. Deney, bilim insanlarını, parçacıkların ve dolayısıyla makroskobik sistemlerin, gerçekten belirsiz durumlarda mı bulunduğunu yoksa ölçümün yalnızca önceden var olan bir gerçekliği mi ortaya çıkardığını sorgulamaya zorlar.

Bu kavram, fiziğin ötesine geçerek; felsefe, psikoloji ve popüler kültür gibi alanlarda da etkili olmuş, belirsizlik, ikilik ve algı ile gerçeklik arasındaki karmaşıklığın bir sembolü haline gelmiştir.

272

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Dec, 18:34

📝 SEVİLEN SERİMİZE TAM GAZ DEVAM EDELİM 📝

294

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Dec, 18:02

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🚀PELİN HOCA İLE “ALES ÇIKMIŞ TÜRKÇE SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🚀🚀🚀

🗓 30 ARALIK 2024 - PAZARTESİ GÜNÜ

⏰ 21.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/89573964899

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

322

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Dec, 16:48

📝 AGAINST İNCELEYELİM Mİ? 📝

✅ protect against : korunmak, önlemek
• Vaccines protect against serious diseases.
• Aşılar, ciddi hastalıklara karşı korur.

✅ offend against : ihlal etmek, suç işlemek
• He was accused of offending against the rules.
• Kuralları ihlal etmekle suçlandı.

✅ rebel against : isyan etmek
• The citizens rebelled against the oppressive regime.
• Vatandaşlar, baskıcı rejime isyan etti.

✅ react against : tepki göstermek
• The public reacted against the government’s decision.
• Halk, hükümetin kararına tepki gösterdi.

✅ strive against : mücadele etmek
• They are striving against discrimination.
• Ayrımcılığa karşı mücadele ediyorlar.

✅ fight against : savaşmak, mücadele etmek
• They vowed to fight against corruption.
• Yolsuzluğa karşı savaşacaklarına söz verdiler.

✅ revolt against : ayaklanmak
• The peasants revolted against the feudal lords.
• Köylüler, feodal beylerine karşı ayaklandılar.

✅ dispute against : itiraz etmek, karşı çıkmak
• They disputed against the new policies.
• Yeni politikalara karşı çıktılar.

✅ resist against : direnmek
• The soldiers resisted against the enemy’s attack.
• Askerler, düşmanın saldırısına direndi.

✅ safeguard against : güvence altına almak, korumak
• The company took steps to safeguard against fraud.
• Şirket, dolandırıcılığa karşı güvence almak için adımlar attı.

✅ proceed against : dava açmak
• The company decided to proceed against the supplier for breach of contract.
• Şirket, tedarikçiye karşı sözleşme ihlali nedeniyle dava açmaya karar verdi.

365

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Dec, 15:11

Did you know that giraffes only need 5 to 30 minutes of sleep per day❓

They often sleep in short bursts, usually standing up, to stay alert and avoid predators.

368

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Dec, 14:31

⭐️KELVIN HOCA İLE “ENGLISH SPEAKING CLUB” BAŞLIYOR🚀🚀

🗓 30 ARALIK 2024 - PAZARTESİ GÜNÜ

⏰ 17.30

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/84262636299

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil #englishteacher

376

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Dec, 14:17

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZE DE ÖĞRENMEK DÜŞER 📝

1. draw criticism (from)
The politician’s remarks drew criticism from the opposition.
(= eleştiri almak)

2. offer an explanation (for)
The manager offered an explanation for the delay in the project.
(= açıklama sunmak)

3. meet expectations
The performance of the new product failed to meet expectations.
(= beklentileri karşılamak)

4. hold an opinion (on / about sth. / that + SVO)
She holds the opinion that stricter laws are necessary to protect the environment.
(= bir görüşe sahip olmak)

5. take initiative
Employees are encouraged to take initiative in solving workplace challenges.
(= insiyatif almak)

6. make a prediction (about)
Analysts made predictions about the market’s future trends.
(= tahminde bulunmak)

7. reach a conclusion
After reviewing the evidence, the committee reached a conclusion.
(= bir sonuca varmak)

327

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Dec, 13:39

📌ECE HOCA VE GÖZDE HOCA İLE YDS MASTER ONLINE🔥

- ORTA~ İLERİ SEVİYE

💳 02 OCAK’A KADAR 15999₺ YERİNE 8999₺ 🥳

✓ KREDİ KARTINA VADE FARKSIZ 6 TAKSİT İMKANI

🖱️İLETİŞİM & BİLGİ :
https://sinavkampi.com.tr/ece-hoca-ve-gozde-hoca-ile-yds-master-online-egitimi

WHATSAPP BİLGİ HATLARI
0530 699 01 43
0533 567 01 43

⚡332 SAAT EĞİTİM
⚡️OKUMA-KELİME-ÇEVİRİ VİDEOLARI
⚡KELİME VE PARAGRAF DERSLERİ
⚡HAKKI HOCA İLE YDS KAMPI
⚡PDF KAYNAKLAR
⚡️6 ADET ONLINE DENEME & DETAYLI ÇÖZÜM VİDEOLARI
⚡️TELEGRAM SORU ÇÖZÜM GRUBU (Sınav Kampı’na Özel)

#yds #eyds #yds2025 #yökdil

294

YDS YÖKDİL YKS-DİL

29 Dec, 18:52

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The Powerpuff Girls, an iconic animated television series created by Craig McCracken, debuted in 1998 and quickly became a cultural phenomenon. The show follows three superpowered sisters—Blossom, Bubbles, and Buttercup—who were created in a laboratory by their father, Professor Utonium, through a mixture of sugar, spice, and everything nice, accidentally enhanced with the mysterious Chemical X. Each girl possesses distinct abilities and personalities, making them both relatable and extraordinary.

Blossom, the self-appointed leader, is analytical and level-headed, often strategizing solutions to complex problems. Bubbles, with her cheerful and sensitive demeanor, balances her innocence with surprising strength. Meanwhile, Buttercup, the most rebellious and impulsive of the trio, exhibits raw courage and determination, often tackling challenges head-on. Together, they protect the fictional city of Townsville from a diverse array of villains, including the evil genius Mojo Jojo, the sinister Him, and the chaotic Gangreen Gang.

Despite its colorful and child-friendly animation style, the show integrates humor, satire, and social commentary, making it appealing to audiences of all ages. It explores themes of teamwork, identity, and empowerment, encouraging viewers to embrace their strengths while learning the value of cooperation and compassion.

The Powerpuff Girls’ impact extends beyond television, influencing merchandise, comic books, and even a reboot series in 2016. Its lasting popularity underscores its status as a trailblazer in portraying female superheroes, reshaping perceptions of strength and femininity in popular culture.
———————————————
The Powerpuff Girls, Craig McCracken tarafından yaratılan ve 1998 yılında yayınlanmaya başlayan ikonik bir animasyon dizisidir. Kısa sürede kültürel bir fenomen haline gelen dizi, laboratuvarda yaratılan üç süper güçlü kız kardeşin—Blossom, Bubbles ve Buttercup’ın—hikâyesini konu alır. Babaları Profesör Utonium tarafından, şeker, baharat ve güzel olan her şeyin karıştırılmasıyla tasarlanan kızlar, gizemli Kimyasal X ile kazara güçlendirilmiştir. Her biri farklı yeteneklere ve kişilik özelliklerine sahip olan bu kahramanlar, hem bağ kurulabilir hem de olağanüstü bir yapıya sahiptir.

Blossom, grubun kendini lider ilan eden üyesidir ve analitik, soğukkanlı yapısıyla karmaşık sorunlara stratejik çözümler üretir. Bubbles, neşeli ve duyarlı kişiliğiyle masumiyetini korurken şaşırtıcı bir güç sergiler. Buttercup ise en asi ve dürtüsel karakter olarak cesareti ve kararlılığı ile zorlukların üstesinden gelir. Üçlü, hayali Townsville şehrini, kötü dahi Mojo Jojo, karanlık Him ve kaotik Gangreen Gang gibi çeşitli düşmanlara karşı korur.

Renkli ve çocuk dostu animasyon tarzına rağmen dizi, mizah, hiciv ve sosyal eleştiriler içerir ve bu yönleriyle her yaştan izleyiciye hitap eder. Takım çalışması, kimlik ve güçlendirme temalarını işleyerek izleyicilere kendi güçlü yönlerini benimsemeyi ve iş birliği ile merhametin önemini öğretir.

The Powerpuff Girls, televizyonun ötesine geçerek ürünler, çizgi romanlar ve 2016’da yeniden başlatılan bir seri ile etkisini sürdürmüştür. Kadın süper kahramanların tasvirinde öncü olan dizi, güç ve feminenlik algılarını yeniden şekillendiren bir kültürel yapı taşı olarak popüler kültürdeki kalıcı etkisini korumaktadır.

158

YDS YÖKDİL YKS-DİL

29 Dec, 17:40

📝 ŞÖYLE DERİNLEMESİNE BİR METİN İNCELEMESİ YAPALIM MI? 📝

Quantum entanglement, a phenomenon in quantum mechanics, occurs when particles become interconnected such that the state of one instantly influences the other, regardless of distance. This defies classical physics, challenging notions of locality and causality, and has profound implications for quantum computing, cryptography, and our understanding of reality itself.

✔️ entanglement: involvement, complication, intertwining, ensnarement, entrapment
(= karışıklık, dolaşıklık, bağlanma, iç içe geçme)

✔️ phenomenon: event, occurrence, happening, marvel, spectacle
(= olay, olgu, fenomen, harika)

✔️ such that: in a way that, to the extent that, so that
(= öyle ki, öyle bir şekilde ki)

✔️ instantly: immediately, promptly, at once, right away, straightaway
(= anında, hemen, derhal)

✔️ regardless of: despite, irrespective of, no matter, without considering
(= -e bakılmaksızın, -den bağımsız olarak)

✔️ profound: deep, significant, intense, meaningful, far-reaching
(= derin, kapsamlı, etkileyici)

✔️ implication: consequence, result, suggestion, inference, involvement.
(= çıkarım, ima, sonuç, etki)

✔️ understanding: comprehension, awareness, knowledge, insight, perception
(= anlayış, kavrayış, bilgi, farkındalık)

235

YDS YÖKDİL YKS-DİL

29 Dec, 16:55

📝ÇOK ANLAMLI KELİMELER VE KULLANIMLARI📝

1. Sanction

Anlamlar:
Yaptırım, cezalandırıcı önlem.
Onaylama, izin verme.

Örnek cümleler:
(Yaptırım) Economic sanctions were imposed on the country for violating international agreements.
(Onaylama) The project cannot proceed without the sanction of the board of directors.

2. Induce

Anlamlar:
İkna etmek, bir şeyi yapmaya teşvik etmek.
Tıbbi olarak başlatmak veya tetiklemek.
Bir durum veya sonuç ortaya çıkarmak.

Örnek cümleler:
(İkna etmek) The advertisement induced many customers to try the new product.
(Tıbbi olarak başlatmak) The doctors decided to induce labor to avoid complications.
(Sonuç ortaya çıkarmak) Prolonged exposure to the chemical can induce severe health problems.

3. Entail

Anlamlar:
Gerektirmek, kapsamak.
Bir şeyin doğal sonucu olmak.

Örnek cümleler:
(Gerektirmek) The role entails significant responsibility and long hours of work.
(Sonuç olmak) The new regulations entail changes in company policies.

4. Conceive

Anlamlar:
Hayal etmek, bir fikir oluşturmak.
Hamile kalmak.

Örnek cümleler:
(Hayal etmek) It is difficult to conceive a world without modern technology.
(Hamile kalmak) After years of trying, they were finally able to conceive a child.

5. Precipitate

Anlamlar:
Ani bir şekilde neden olmak, hızlandırmak.
Düşürmek veya fırlatmak.

Örnek cümleler:
(Hızlandırmak) The financial scandal precipitated the downfall of the government.
(Düşürmek) The heavy rains precipitated rocks onto the road.

6. Compromise

Anlamlar:
Uzlaşma, ortak bir noktada buluşma.
Tehlikeye atmak, zarar vermek.

Örnek cümleler:
(Uzlaşma) The two sides managed to reach a compromise after weeks of negotiations.
(Tehlikeye atmak) The leak of sensitive information compromised the security of the operation.

7. Defy

Anlamlar:
Karşı koymak, meydan okumak.
Açıklanamaz veya anlaşılmaz olmak.

Örnek cümleler:
(Meydan okumak) The protesters defied the government’s orders and continued their demonstration.
(Açıklanamaz olmak) The puzzle’s solution defies all logic and reasoning.

8. Relinquish

Anlamlar:
Vazgeçmek, bırakmak.
Kontrolü veya sahipliği devretmek.

Örnek cümleler:
(Vazgeçmek) He refused to relinquish his position despite the pressure from his peers.
(Devretmek) She relinquished control of the company to her younger brother.

296

YDS YÖKDİL YKS-DİL

29 Dec, 15:52

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. acquiesce : razı olmak
✅ give in : boyun eğmek
❌ oppose : karşı çıkmak

2. bewilder : şaşırtmak
✅ throw off : afallatmak
❌ clarify : açıklığa kavuşturmak

3. circumvent : atlatmak
✅ get around : aşmak
❌ confront : yüzleşmek

4. delve : derinlemesine araştırmak
✅ look into : incelemek
❌ overlook : göz ardı etmek

5. embellish : süslemek
✅ touch up : güzelleştirmek
❌ simplify : basitleştirmek

6. flaunt : gösteriş yapmak
✅ show off : hava atmak
❌ conceal : gizlemek

7. mollify : yatıştırmak
✅ calm down : sakinleştirmek
❌ provoke : kışkırtmak

8. reiterate : yinelemek
✅ bring up again : tekrar etmek
❌ refrain : kaçınmak

9. scrutinize : incelemek
✅ go over : gözden geçirmek
❌ ignore : görmezden gelmek

10. succumb : teslim olmak
✅ give in : boyun eğmek
❌ resist : direnmek

287

YDS YÖKDİL YKS-DİL

29 Dec, 14:50

📝 ŞÖYLE BİR “INSIGHT” GELSİN, MALUM ÖSYM DE SEVER 📝

1. gain insight into (içgörü kazanmak / derinlemesine anlamak)
• The research provides valuable insight into the impact of social media on youth behavior.
• Araştırma, sosyal medyanın gençlerin davranışları üzerindeki etkisi hakkında değerli içgörüler sunmaktadır.

2. provide insight into (içgörü sağlamak / derinlemesine bilgi vermek)
• The documentary provides insight into the lives of remote indigenous communities.
• Belgesel, uzaklardaki yerli toplulukların yaşamlarına dair içgörü sağlamaktadır.

3. offer insight into (içgörü sunmak / yeni bir bakış açısı getirmek)
• His analysis offers insight into the underlying causes of the economic crisis.
• Onun analizleri, ekonomik krizinin temel nedenlerine dair içgörü sunmaktadır.

4. offer a rare insight (nadir bir içgörü sunmak / çok az bulunan bir bilgi sağlamak)
• The book offers a rare insight into the complex nature of human consciousness.
• Kitap, insan bilincinin karmaşık doğasına dair nadir bir içgörü sunmaktadır.

5. develop insight (içgörü geliştirmek / derinlemesine anlayış geliştirmek)
• By reflecting on past experiences, one can develop insight into personal growth.
• Geçmiş deneyimlere yansıyarak, kişisel gelişim üzerine içgörü geliştirilebilir.

6. insight into human nature (insan doğasına dair içgörü / insan doğasını anlama)
• The novel offers profound insight into human nature, exploring the complexities of morality.
• Roman, insan doğasına dair derin içgörüler sunarak ahlakın karmaşıklıklarını keşfetmektedir.

7. reveal insight (içgörü açığa çıkarmak / derinlemesine bilgi ortaya koymak)
• The interview revealed valuable insight into the candidate’s leadership abilities.
• Röportaj, adayın liderlik yetenekleri hakkında değerli içgörüler ortaya koydu.

293

YDS YÖKDİL YKS-DİL

29 Dec, 12:16

📝 BİRAZ DA “AGAINST” İNCELEYELİM 📝

✅ against the law : yasaya aykırı
• Stealing is against the law.
• Hırsızlık, yasaya aykırıdır.

✅ against all odds : tüm zorluklara rağmen
• They succeeded against all odds.
• Tüm zorluklara rağmen başardılar.

✅ against time : zamana karşı yarışmak
• We are working against time to meet the deadline.
• Son teslim tarihine yetişmek için zamana karşı yarışıyoruz.

✅ against one’s will : isteği dışında
• He was forced to resign against his will.
• İsteği dışında istifa etmeye zorlandı.

✅ against the clock : zamana karşı yarışmak
• We had to finish the project against the clock.
• Projeyi zamana karşı yarışarak bitirmek zorundaydık.

✅ go against : karşı çıkmak
• He didn’t want to go against his family’s wishes.
• Ailesinin isteklerine karşı çıkmak istemedi.

✅ stand against : karşı durmak
• We need to stand against injustice.
• Adaletsizliğe karşı durmalıyız.

✅ guard against : önlem almak, korunmak
• We must guard against potential risks.
• Potansiyel risklere karşı önlem almalıyız.

✅ protest against : protesto etmek
• The workers protested against the new regulations.
• İşçiler, yeni düzenlemelere karşı protesto yaptılar.

✅ defend against : savunmak
• The castle was built to defend against attacks.
• Kale, saldırılara karşı savunmak için inşa edildi.

✅ compete against : rekabet etmek
• They had to compete against strong opponents.
• Güçlü rakiplere karşı rekabet etmek zorunda kaldılar.

✅ struggle against : mücadele etmek
• They are struggling against poverty.
• Yoksulluğa karşı mücadele ediyorlar.

✅ discriminate against : ayrımcılık yapmak
• It is illegal to discriminate against someone based on race.
• Irka dayalı ayrımcılık yapmak yasadışıdır.

✅ warn against : birine bir şeyden sakınmasını söylemek
• Experts warn against using unproven treatments.
• Uzmanlar, kanıtlanmamış tedavileri kullanmaya karşı uyarıyor.

✅ be insured against : bir şeye karşı sigortalı olmak
• The building is insured against fire and theft.
• Bina, yangın ve hırsızlığa karşı sigortalıdır.

312

YDS YÖKDİL YKS-DİL

29 Dec, 11:04

Yeni yıl enerjisi ile devamm 🎄

https://www.instagram.com/p/DEKOvuBNr_G/?igsh=b3dueHc4aXhuYTBy

🦋 @ydsyokdilyksdilkocugenc

Notlar alınsınnn ✨

270

YDS YÖKDİL YKS-DİL

29 Dec, 10:20

📎”FROM” COLLOCATIONLARINA DEVAM📎

1. From the looks of it
Anlamı: Görünüşe bakılırsa, görünüşe göre.
Örnek Cümle:
• From the looks of it, they are going to win the match.
(Görünüşe bakılırsa maçı kazanacaklar.)

2. From cover to cover
Anlamı: Baştan sona (kitap, dergi vb. için kullanılır).
*Örnek Cümle:
• She read the book from cover to cover in one sitting.
(Kitabı bir oturuşta baştan sona okudu.)

3. From the cradle to the grave
Anlamı: Doğumdan ölüme kadar, hayat boyu.
Örnek Cümle:
• They were friends from the cradle to the grave, never once falling out.
(Doğumdan ölüme kadar arkadaş oldular, bir kez bile birbirleriyle kavga etmediler.)

4. From dusk till dawn
Anlamı: Alacakaranlıkla şafak arasındaki süre, gece boyunca.
*Örnek Cümle:
• The party went on from dusk till dawn, with music and dancing all night long.
(Parti, alacakaranlıktan şafağa kadar devam etti, gece boyu müzik ve dans vardı.)

5. From rags to riches
Anlamı: Fakirlikten zenginliğe, sıfırdan zirveye çıkmak.
*Örnek Cümle:
• He went from rags to riches, building a successful business from the ground up.
(O, fakirlikten zenginliğe geçti, sıfırdan başarılı bir iş kurdu.)

6.From here on out
Anlamı: Bundan sonra, bundan itibaren.
*Örnek Cümle:
• From here on out, we will need to follow the new guidelines for safety.
(Bundan sonra, güvenlik için yeni yönergeleri takip etmemiz gerekecek.)

225

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Dec, 11:21

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. advocate : savunmak
✅ stand up for : desteklemek
❌ oppose : karşı çıkmak

2. rectify : düzeltmek
✅ set right : doğrulamak
❌ corrupt : bozmak

3. exacerbate : kötüleştirmek
✅ worsen : şiddetlendirmek
❌ alleviate : hafifletmek

4. deter : caydırmak
✅ discourage : vazgeçirmek
❌ encourage : teşvik etmek

5. assess : değerlendirmek
✅ evaluate : ölçmek
❌ overlook : göz ardı etmek

6. extract : çıkarmak
✅ pull out : sökmek
❌ insert : yerleştirmek

7. allocate : paylaştırmak
✅ apportion : bölüştürmek
❌ retain : elinde tutmak

8. converge : birleşmek
✅ come together : bir araya gelmek
❌ diverge : ayrılmak

9. compile : derlemek
✅ put together : toplamak
❌ scatter : dağıtmak

10. mediate : arabuluculuk yapmak
✅ bring together : uzlaştırmak
❌ aggravate : kızıştırmak

36

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Dec, 10:21

📝 BİR “THROUGH” MESELESİ 📝

1. through sheer determination (saf kararlılık sayesinde)
• She achieved her dreams through sheer determination and hard work.
• Hayallerine, saf kararlılığı ve sıkı çalışması sayesinde ulaştı.

2. through thick and thin (iyi günde kötü günde / her türlü durumda)
• They have remained friends through thick and thin.
• İyi günde kötü günde dost kalmayı başardılar.

3. through no fault of one’s own (kendi hatası olmaksızın)
• He lost his job through no fault of his own.
• Kendi hatası olmaksızın işini kaybetti.

4. through the lens of (… gözünden / … açısından)
• The novel explores the conflict through the lens of cultural identity.
• Roman, çatışmayı kültürel kimlik açısından inceliyor.

5. through the grapevine (dolaylı yoldan / başkalarından duymak)
• I heard through the grapevine that they’re planning to move abroad.
• Başkalarından, yurtdışına taşınmayı planladıklarını duydum.

6. through trial and error (deneme yanılma yoluyla)
• He learned to fix the machine through trial and error.
• Makineyi tamir etmeyi deneme yanılma yoluyla öğrendi.

7. through gritted teeth (dişlerini sıkarak / isteksiz bir şekilde)
• He apologized through gritted teeth after being scolded.
• Azarlandıktan sonra dişlerini sıkarak özür diledi.

160

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Dec, 08:23

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🚀ECE HOCA İLE “e-YDS ÇIKMIŞ CÜMLE TAMAMLAMA SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 04 ARALIK 2024 - ÇARŞAMBA GÜNÜ

⏰ 13.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

236

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Dec, 06:41

📝 SEVİLEN SERİMİZE DEVAM 📝

247

YDS YÖKDİL YKS-DİL

04 Dec, 05:07

📝 SABAHÇILARA ÖZEL COLLOCATION 📝

1. raise awareness (about)
The campaign aims to raise awareness about mental health issues.
(= farkındalık yaratmak)

2. follow a procedure
Employees are expected to follow the proper procedure when filing a complaint.
(= bir prosedürü takip etmek)

3. meet a deadline
The team worked late to ensure they met the deadline for the project.
(= bir son teslim tarihini karşılamak)

4. offer a perspective (on)
The book offers a fresh perspective on the challenges of urbanization.
(= bir bakış açısı sunmak)

5. hold a belief (that + SV / SVO)
She holds the belief that education is the key to social progress.
(= bir inanca sahip olmak)

6. accept an offer
He accepted the job offer after careful consideration.
(= bir teklifi kabul etmek)

7. minimize damage
Emergency services acted quickly to minimize damage caused by the fire.
(= hasarı en aza indirmek)

313

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Dec, 18:58

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Crimea, a peninsula in the Black Sea, has been a focal point of geopolitical and cultural significance throughout history. Its strategic location has made it a crossroads of civilizations, attracting Greeks, Scythians, Byzantines, Mongols, and Ottoman Turks over the centuries. Crimea’s rich history is reflected in its diverse architecture, languages, and traditions, shaped by the many powers that have ruled it.

In the medieval period, the Crimean Khanate, established in the 15th century under the influence of the Golden Horde, became a significant player in regional politics. It maintained close ties with the Ottoman Empire, serving as a crucial buffer against Russian expansion. However, in 1783, the Russian Empire annexed Crimea, marking a turning point in its history and solidifying its role as a strategic naval hub. The establishment of the Black Sea Fleet in Sevastopol highlighted its military importance.

The 20th century brought significant upheaval. Crimea was a battleground during the Crimean War (1853–1856) and later became embroiled in the complexities of World War II, during which its Tatar population suffered mass deportation under Stalin’s regime. After the war, Crimea became part of the Soviet Union, and in 1954, it was transferred to the Ukrainian SSR.

The collapse of the Soviet Union in 1991 reignited tensions over Crimea’s status. In 2014, Russia’s annexation of Crimea, following a controversial referendum, led to international condemnation and ongoing disputes between Ukraine and Russia. Today, Crimea remains a highly contested region, symbolizing the enduring struggles for power and identity in the Black Sea region.
———————————————————
Karadeniz’de bir yarımada olan Kırım, tarih boyunca jeopolitik ve kültürel açıdan büyük önem taşımıştır. Stratejik konumu, Yunanlar, İskitler, Bizanslılar, Moğollar ve Osmanlı Türkleri gibi birçok medeniyeti kendine çekmiş ve bu çeşitlilik, bölgenin mimarisine, dillerine ve geleneklerine yansımıştır.

Orta Çağ’da, 15. yüzyılda Altın Orda Devleti’nin etkisiyle kurulan Kırım Hanlığı, bölgesel siyasette önemli bir rol oynamıştır. Osmanlı İmparatorluğu ile yakın bağları olan hanlık, Rus yayılmacılığına karşı bir tampon görevi üstlenmiştir. Ancak 1783 yılında, Rus İmparatorluğu’nun Kırım’ı ilhak etmesi, bölgenin tarihinde bir dönüm noktası olmuş ve Kırım, stratejik bir deniz üssü olarak önem kazanmıştır. Sivastopol’daki Karadeniz Filosu’nun kurulması, bölgenin askeri önemini pekiştirmiştir.

20. yüzyıl, Kırım için büyük çalkantılara sahne olmuştur. Kırım Savaşı (1853–1856) sırasında bir savaş alanı olan bölge, II. Dünya Savaşı sırasında ise Stalin’in emriyle Tatar nüfusunun sürgün edilmesi gibi trajik olaylar yaşamıştır. Savaşın ardından Kırım, Sovyetler Birliği’ne bağlanmış ve 1954 yılında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne devredilmiştir.

Sovyetler Birliği’nin 1991’de çökmesi, Kırım’ın statüsü üzerindeki gerilimleri yeniden alevlendirmiştir. 2014 yılında, Rusya’nın tartışmalı bir referandumun ardından Kırım’ı ilhak etmesi, uluslararası kınamalara yol açmış ve Ukrayna ile Rusya arasında devam eden bir anlaşmazlığa neden olmuştur. Günümüzde Kırım, Karadeniz bölgesindeki güç mücadelesi ve kimlik sorunlarının sembolü olarak varlığını sürdürmektedir.

301

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Dec, 18:09

📝 GECE OKUMASI ÖNCESİNDE BİRAZ “KİMSENİN BİLMEDİĞİ” KELİMELERE DEVAM EDELİM 📝

1. Sycophant
A person who acts obsequiously toward someone important in order to gain advantage.
(= yağcı, dalkavuk)

The CEO was surrounded by sycophants, all eager to gain favor by agreeing with his every idea.

2. Ameliorate
To make something bad or unsatisfactory better.
(= iyileştirmek, düzeltmek)

The government introduced new measures to ameliorate the living conditions of the poor.

3. Pernicious
Having a harmful effect, especially in a gradual or subtle way.
(= zararlı, tehlikeli)

The pernicious influence of social media on teenagers’ self-esteem is a growing concern.

4. Recalcitrant
Having an obstinately uncooperative attitude.
(= inatçı, asi)

The recalcitrant employee refused to follow the new company policies, causing tension in the workplace.

5. Quixotic
Extremely idealistic; unrealistic and impractical.
(= hayalperest, ulaşılması güç)

His quixotic dreams of changing the world with a single project were admirable but unachievable.

6. Disparate
Essentially different in kind; not allowing comparison.
(= farklı, zıt)

The two cultures were so disparate that they could hardly understand each other’s traditions.

7. Ephemeral
Lasting for a very short time.
(= kısa ömürlü, geçici)

The joy of winning the award was ephemeral, quickly replaced by the pressure of new expectations.

326

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Dec, 15:47

TÜM SORU TİPLERİ E-YDS VİDEO SERİSİ

💫 KELİME
https://youtu.be/hgVGTIBy1mU?si=ht1TjekoNhmJaW7Z

💫 GRAMER
https://www.youtube.com/live/mbyubESiDwo?si=D02jGp3PJjaHtlb_

💫 CLOZE TEST
https://www.youtube.com/live/0QdtymlXg_E?si=2ZqpvpfvuyFNfh80

💫 CÜMLE TAMAMLAMA
https://www.youtube.com/live/-RuK6bJpLUQ?si=8YZDYj_9dWr4hKz_

💫 PARAGRAF TAMAMLAMA
https://youtu.be/qptP-3-mqlo?si=JJwlktyj8NjxcXsu

💫 ANLAM AKIŞI BOZAN CÜMLE
https://www.youtube.com/live/WiyY0DEm1jI?si=Pzc1DI83jHdhNl8p

💫 DİYALOG
https://youtu.be/im3CFsZVQhM?si=hqJ8IAX1_lhdcceL

💫 ANLAMCA EN YAKIN CÜMLE
https://youtu.be/fu-LCpXuD8Y?si=2X3yNhN3fVdWtUMM

339

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Dec, 15:43

Çözüm videosu geldi ✨️
.
.
.
#yds #yökdil #eyds #yksdil #tıpdil
https://www.instagram.com/share/reel/BAKRlMYZf1

289

YDS YÖKDİL YKS-DİL

22 Nov, 18:53

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

TrES-2b, often referred to as the “darkest exoplanet,” is a gas giant located approximately 750 light-years away in the constellation Draco. Discovered in 2006 by the Trans-Atlantic Exoplanet Survey (TrES), it gained fame for its unique ability—or lack thereof—to reflect light. This planet reflects less than 1% of the starlight that falls on it, making it darker than coal. Its unusual darkness is attributed to its atmospheric composition, which likely includes chemicals such as vaporized sodium or potassium that absorb light rather than scatter it.

TrES-2b is a hot Jupiter, a category of exoplanets that closely orbit their host stars. It has a surface temperature exceeding 1,000 degrees Celsius, as it lies exceptionally close to its star. Despite its darkness, the planet emits a faint red glow due to its high temperature, resembling heated embers.

Astronomers continue to study TrES-2b to understand its atmospheric dynamics and why it reflects so little light. Its study also highlights how exoplanets can possess extreme and unexpected characteristics, vastly different from those in our solar system. TrES-2b serves as a reminder of the diversity in the cosmos, pushing the boundaries of our understanding of planetary formation and atmospheres.
——————————————————-
Genellikle “en karanlık ötegezegen” olarak adlandırılan TrES-2b, Draco takımyıldızında Dünya’dan yaklaşık 750 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir gaz devi gezegendir. 2006 yılında Trans-Atlantic Exoplanet Survey (TrES) tarafından keşfedilen bu gezegen, ışığı yansıtma yeteneğinin son derece düşük olmasıyla ün kazanmıştır. Üzerine düşen yıldız ışığının %1’inden daha azını yansıtan TrES-2b, kömürden bile daha karanlık olarak kabul edilir. Bu olağanüstü karanlık, atmosferindeki sodyum veya potasyum gibi ışığı dağıtmak yerine emen kimyasallardan kaynaklanıyor olabilir.

TrES-2b, “sıcak Jüpiter” olarak bilinen bir ötegezegen kategorisine aittir ve yıldızına çok yakın bir yörüngede döner. Yüzey sıcaklığı 1.000 santigrat derecenin üzerindedir. Bu yüksek sıcaklık nedeniyle gezegen, karanlık olmasına rağmen, kızıl bir parıltı yayar ve ısıtılmış kömür benzeri bir görüntü sunar.

Astronomlar, TrES-2b’yi inceleyerek atmosferik dinamiklerini ve neden bu kadar az ışık yansıttığını anlamaya çalışmaktadır. Bu gezegenin araştırılması, ötegezegenlerin, Güneş Sistemi’ndekilere kıyasla ne denli uç ve beklenmedik özelliklere sahip olabileceğini göstermektedir. TrES-2b, kozmik çeşitliliğin bir örneği olarak, gezegen oluşumu ve atmosferleri hakkındaki anlayışımızı genişletmektedir.

187

YDS YÖKDİL YKS-DİL

22 Nov, 18:01

📥 GECE OKUMASI ÖNCESİ HEDEF KELİMELERİMİZLE MİNİK BİR OKUMA 📥

withstand
appearance
possession
caused by
characteristic
impair
for one thing
hinder
notwitstanding
insofar as

The building’s ability to withstand harsh weather is a characteristic of its sturdy design. Its worn appearance, however, is caused by years of neglect, which may impair its structural integrity. For one thing, lack of maintenance can hinder repairs. Notwithstanding these issues, it remains usable insofar as safety measures are taken.

247

YDS YÖKDİL YKS-DİL

22 Nov, 17:20

YDS - YÖKDİL - YDT

KOŞUL BAĞLAÇLARI⌛️

🌟 IF (eger)
🌟 ONLY IF (eger)
🌟 UNLESS (-mezse)
🌟 EVEN IF (-sa bile)
🌟 AS LONG AS (-müddetçe)
🌟 SO LONG AS (-müddetçe)
🌟 OTHERWISE (-aksi takdirde)
🌟 IN CASE (-ihtimaline karst)
🌟 PROVIDED THAT(-sartiyla)
🌟 ON CONDITION/THAT (sartiyla)

Notlar alınsınnnn 🔥🔥🔥🔥

288

YDS YÖKDİL YKS-DİL

22 Nov, 16:58

🎯JOSEPH HOCA İLE “İNGİLİZCE SPEAKING CLUB - SHOULD SCHOOL UNIFORMS BE MANDATORY?” BAŞLIYOR🔥🔥🔥

🗓 22 KASIM 2024 - CUMA GÜNÜ

⏰ 20.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/81792335588?pwd=XbZ5cGiVlGdw37E4qfIfjhDRgI8vdH.1

Toplantı Kimliği: 817 9233 5588
Parola: 1

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

250

YDS YÖKDİL YKS-DİL

22 Nov, 15:02

Did you know that Venus is the hottest planet in our solar system, even though it’s not the closest to the Sun❓

Its thick atmosphere, made mostly of carbon dioxide, traps heat through a runaway greenhouse effect, raising surface temperatures to around 475°C (900°F).

316

YDS YÖKDİL YKS-DİL

22 Nov, 13:28

📝 ÖSYM COLLOCATION SEVER, BİZE DE ÖĞRENMEK DÜŞER 📝

1. overcome an obstacle
They overcame several obstacles to complete the construction on time.
(= bir engeli aşmak)

2. make a prediction (about)
Economists made a prediction about future inflation rates.
(= tahmin yapmak)

3. ensure compliance with
The company updated its policies to ensure compliance with new regulations.
(= uyumluluğu sağlamak)

4. establish a reputation
The brand has established a reputation for producing high-quality goods.
(= itibar oluşturmak)

5. form a partnership
The two organizations formed a partnership to expand their services.
(= ortaklık kurmak)

6. experience difficulties
Many startups experience difficulties in their early stages.
(= zorluklar yaşamak)

7. set a precedent (for)
This ruling will likely set a precedent for future legal cases.
(= emsal teşkil etmek)

400

YDS YÖKDİL YKS-DİL

22 Nov, 11:55

📚ECE HOCA VE GÖZDE HOCA İLE ONLINE ARALIK E-YDS KAMPI

📌23 KASIM’A KADAR 6999 TL YERİNE 3249 TL🔥🔥🔥

🗓️ 15-16-17-18-19 ARALIK

⏰ 19.30-22.40

✓ KREDİ KARTINA VADE FARKSIZ 6 TAKSİT İMKANI

🖱️İLETİŞİM & BİLGİ :

https://sinavkampi.com.tr/ece-hoca-ve-gozde-hoca-ile-eyds-online-kampi

WHATSAPP BİLGİ HATLARI
0530 699 01 43
0533 567 01 43

#yds #yökdil #eyds #yds2024

316

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Nov, 18:05

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The circadian rhythm is an internal biological clock that regulates various physiological processes in a roughly 24-hour cycle. Governed by the brain’s suprachiasmatic nucleus, a cluster of nerve cells in the hypothalamus, this rhythm influences sleep-wake cycles, hormone release, metabolism, and other bodily functions. Light is the primary cue that adjusts the circadian rhythm, with exposure to natural daylight signaling wakefulness and darkness prompting the release of melatonin, which induces sleep.

Disruptions to the circadian rhythm, such as those caused by jet lag, shift work, or excessive screen time before bed, can lead to sleep disorders, reduced cognitive performance, and mood imbalances. Long-term misalignment has also been linked to more serious health issues, including metabolic syndrome, heart disease, and depression. Research shows that maintaining consistent sleep and wake times, limiting artificial light exposure in the evening, and spending time in natural daylight can help support a healthy circadian rhythm.

Understanding the circadian rhythm is essential for fields like chronotherapy, where treatments are scheduled to align with biological cycles, enhancing their effectiveness. The rhythm underscores the importance of synchronization with natural cycles for optimal physical and mental health.
———————————————————
Sirkadiyen ritim, yaklaşık 24 saatlik bir döngüde çeşitli fizyolojik süreçleri düzenleyen içsel bir biyolojik saattir. Beyindeki hipotalamusta yer alan sinir hücreleri kümesi olan suprachiasmatic nucleus tarafından yönetilen bu ritim, uyku-uyanıklık döngülerini, hormon salınımını, metabolizmayı ve diğer bedensel işlevleri etkiler. Işık, sirkadiyen ritmi ayarlayan ana işarettir; doğal gün ışığına maruz kalmak uyanıklığı işaret ederken, karanlık melatonin salgılanmasını tetikleyerek uykuya geçişi sağlar.

Jet lag, vardiyalı çalışma veya yatmadan önce aşırı ekran kullanımı gibi durumlar sirkadiyen ritmi bozabilir, bu da uyku bozuklukları, bilişsel performansta düşüş ve ruh hali dengesizliklerine yol açabilir. Uzun süreli uyumsuzluk, metabolik sendrom, kalp hastalıkları ve depresyon gibi daha ciddi sağlık sorunlarıyla da ilişkilendirilmiştir. Araştırmalar, düzenli uyku ve uyanma saatlerinin korunmasının, akşam saatlerinde yapay ışık maruziyetinin sınırlandırılmasının ve doğal gün ışığında zaman geçirmenin sağlıklı bir sirkadiyen ritmi destekleyebileceğini göstermektedir.

Sirkadiyen ritmin anlaşılması, tedavilerin biyolojik döngülerle uyumlu olacak şekilde zamanlandığı kronoterapi gibi alanlar için önemlidir ve tedavi etkinliğini artırır. Bu ritim, optimal fiziksel ve zihinsel sağlık için doğal döngülerle senkronize olmanın önemini vurgulamaktadır.

43

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Nov, 16:47

Did you know that squirrels plant thousands of new trees each year❓

When they bury nuts and forget where they hid them, those forgotten nuts often sprout into new trees. Squirrels inadvertently play a big role in forest regeneration!

152

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Nov, 15:35

📝 BİRAZ DAHA PREPOSITIONAL PHRASE 📝

✔️ under the guise of aid :
yardım kisvesi altında
✔️ with regard to economic crisis :
ekonomik krize ilişkin
✔️ with the help of technology :
teknoloji yardımıyla
✔️ in the event of an earthquake :
deprem halinde / durumunda
✔️ with the exception of urgent cases :
acil durumlar dışında / haricinde
✔️ in excess of average income :
ortalama gelirden fazla
✔️ in the realm of chemistry :
kimya alanında
✔️ irrespective of gender :
cinsiyete bakılmaksızın
✔️ in place of each other :
birbirinin yerine

214

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Nov, 14:04

📚HAKKI HOCA İLE 70 PUAN GARANTİLİ ONLINE YDS YÖKDİL KURSU ERKEN KAYIT FIRSATINDA SON GÜN‼️‼️

👍10 KASIM’A KADAR 24999₺ YERİNE 17499₺

💳KREDİ KARTINA VADE FARKSIZ 6 TAKSİTLE ÖDEME İMKANI

🖱️İLETİŞİM & BİLGİ : https://sinavkampi.com.tr/hakki-hoca-ile-70-puan-garantili-online-yds-yokdil-kursu-

WhatsApp bilgi hatları;
0530 699 01 43
0533 567 01 43

🔖#yds #yökdil #yksdil #yökdilsosyal #yökdilsağlık #yökdilfen #ydskursu #onlineyds

254

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Nov, 12:52

📝 SEVİLEN SERİMİZE TAM GAZ DEVAM 📝

244

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Nov, 11:19

📝 ONE SYNONYM - ONE ANTONYM 📝

1. liberate : özgürleştirmek
✅ set free : serbest bırakmak
❌ subjugate : boyunduruk altına almak

2. uphold : savunmak
✅ stand up for : desteklemek
❌ betray : ihanet etmek

3. revitalize : canlandırmak
✅ bring back to life : yeniden canlandırmak
❌ deplete : tüketmek

4. empower : güçlendirmek
✅ give power to : yetki vermek
❌ weaken : zayıflatmak

5. unite : birleştirmek
✅ come together : bir araya gelmek
❌ divide : bölmek

6. preserve : korumak
✅ keep intact : bütünlüğünü korumak
❌ destroy : yok etmek

7. commemorate : anmak
✅ pay tribute to : saygı göstermek
❌ neglect : ihmal etmek

329

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Nov, 06:07

🇹🇷Cumhuriyetimizin kurucusu, yolumuzu aydınlatan liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, özlem ve minnetle anıyoruz. Fikirleri, cesareti ve mücadelesiyle bugün de bizlere ilham veren Atatürk’ün izinde, Cumhuriyet’e ve bağımsızlığa olan bağlılığımızı sürdürüyoruz. Unutulmayacaksın!

#atatürk #10kasım #mustafakemalatatürk

366

YDS YÖKDİL YKS-DİL

10 Nov, 05:42

🇹🇷 FOREVER IN OUR HEARTS 🇹🇷

On November 10, Türkiye honors the memory of Atatürk, commemorating his death with deep fidelity and gratitude. At 9:05 a.m., the entire nation pauses in a moment of silence, reflecting on his remarkable contributions that shaped modern Türkiye. His lasting legacy lives on in the hearts of the people, inspiring generations with his vision of independence, progress, and unity. The respect and admiration for Atatürk will remain forever, as his ideals continue to guide Türkiye’s future.
—————————————————-
10 Kasım’da Türkiye, Atatürk’ü derin bir sadakat ve minnetle anmaktadır. Saat 9:05’te tüm ülke, modern Türkiye’yi şekillendiren olağanüstü katkılarını düşünerek saygı duruşunda bulunur. Onun kalıcı mirası, bağımsızlık, ilerleme ve birlik vizyonuyla nesillere ilham vererek halkın kalplerinde yaşamaya devam eder. Atatürk’e duyulan saygı ve hayranlık sonsuza dek sürecek, çünkü onun idealleri Türkiye’nin geleceğine rehberlik etmeye devam ediyor.

337

YDS YÖKDİL YKS-DİL

09 Nov, 18:59

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Sosigenes of Alexandria was an ancient Greek astronomer and mathematician credited with advising Julius Caesar on the reform of the Roman calendar in 46 BCE. At the time, the Roman calendar was significantly misaligned with the solar year, causing issues with agriculture and religious observances. To address this, Caesar turned to Sosigenes, who was reputedly knowledgeable about the Egyptian solar calendar, which followed a more accurate, 365-day year with leap days.

Sosigenes suggested the adoption of a solar-based calendar rather than the traditional lunar-based one, which led to the creation of the Julian calendar. This new calendar consisted of 365 days, with an extra “leap day” added every four years to account for the roughly 365.25-day solar year. This reform not only improved seasonal alignment but also established the Julian calendar as a standard that lasted for over 1,600 years until it was refined into the Gregorian calendar we use today.

Though much about Sosigenes’ life remains unknown, his work was highly influential, and the shift he initiated marked a significant advance in timekeeping. His contribution to calendar reform helped to stabilize the Roman agricultural and ceremonial cycles and had a lasting impact on societies worldwide, ensuring that seasons aligned more predictably with the months.
——————————————————-
İskenderiyeli Sosigenes, MÖ 46 yılında Julius Caesar’a Roma takvimini reform etme konusunda tavsiyede bulunduğu kabul edilen antik Yunan astronom ve matematikçidir. O dönemde, Roma takvimi güneş yılıyla önemli ölçüde uyumsuz hale gelmişti, bu da tarım ve dini ritüellerde sorunlara yol açıyordu. Bu sorunu çözmek için Caesar, daha doğru bir şekilde 365 günlük bir yılı ve artı günleri içeren Mısır güneş takvimi hakkında bilgili olduğu düşünülen Sosigenes’e başvurdu.

Sosigenes, geleneksel ay esaslı takvim yerine güneş esaslı bir takvimin benimsenmesini önerdi; bu, Jülyen takviminin oluşturulmasına yol açtı. Bu yeni takvim 365 gün içeriyordu ve yaklaşık 365,25 günlük güneş yılını dengelemek için her dört yılda bir fazladan bir “artık gün” ekleniyordu. Bu reform, mevsimsel uyumu iyileştirmekle kalmadı, aynı zamanda 1.600 yıldan uzun bir süre kullanılan Jülyen takvimini, günümüzde kullandığımız Gregoryen takvime dönüştürülene kadar standart hale getirdi.

Sosigenes’in hayatı hakkında çok fazla bilgi olmasa da, çalışmaları son derece etkiliydi ve başlattığı değişim zaman ölçümünde önemli bir ilerleme olarak kabul edildi. Takvim reformuna katkısı, Roma’nın tarımsal ve tören döngülerini istikrara kavuşturmaya yardımcı oldu ve dünya çapında toplumlar üzerinde kalıcı bir etki yaratarak mevsimlerin aylarla daha öngörülebilir bir şekilde uyum sağlamasını sağladı.

356

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Nov, 16:15

✍️ O ZAMAN... MİNİK BİR ARADAN SONRA KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM ✍️

Rainforests are dense, biodiverse ecosystems found near the equator, characterized by high rainfall. They support over half of Earth’s plant and animal species and play a vital role in regulating the global climate.

1️⃣ characterized by: defined by, marked by, distinguished by, identified by, noted for
(= ... ile karakterize edilmiş / nitelenen)

2️⃣ support: assist, help, back, uphold, sustain.
(= desteklemek, yardımcı olmak; sürdürmek)

3️⃣ regulate: control, manage, oversee, govern, adjust
(= kontrol etmek, yönetmek; düzenlemek, ayarlamak)

705

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Nov, 13:33

📌2024 YDS-2 Sınav Değerlendirmesi - Hakkı Hoca, Ece Hoca, Gözde Hoca ile Başlıyorrrrr🔥

https://www.instagram.com/hakkihocaofficial/live/18081328897526771

Detaylı Bilgi İçin WhatsApp Bilgi Hatları;
0530 699 01 43
0533 567 01 43

www.sinavkampi.com.tr

725

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Nov, 11:29

📌2024 YDS-2 Sınav Değerlendirmesi - Hakkı Hoca, Ece Hoca, Gözde Hoca ile 16.30’da Hakkı Hoca Instagram Kanalında 🔥

https://www.instagram.com/hakkihocaofficial?igsh=OXVrcmVnODJjZjlm

Detaylı Bilgi İçin WhatsApp Bilgi Hatları;
0530 699 01 43
0533 567 01 43

www.sinavkampi.com.tr

#yds #yds2024

847

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Nov, 11:18

🎯2024-YDS/2 Temel Soru Kitapçıkları ve Cevap Anahtarları Yayımlandı✔️

703

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Nov, 10:30

✔️3 KASIM YDS MUHTEMEL CEVAPLAR ‼️

#yds #eyds #yds2024

795

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Nov, 10:22

‼️‼️ECE HOCA CANLI YAYINDA ÖN DEĞERLENDİRME YAPIYOR‼️‼️

Yayına katılmak için
⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.instagram.com/ecehocayds/live/17895709578069686?igsh=bGR2Z2g3dDdvbHl6

715

YDS YÖKDİL YKS-DİL

03 Nov, 09:51

📚HAKKI HOCA ve ECE HOCA İLE 70 PUAN GARANTİLİ ONLINE YÖKDİL KURSU ERKEN KAYIT FIRSATINDA SON GÜN‼️‼️

🚩 2025 BAHAR YÖKDİL DÖNEMİ

👍03 KASIM’A KADAR 27000₺ YERİNE 16749₺

💳KREDİ KARTINA VADE FARKSIZ 6 TAKSİTLE ÖDEME İMKANI

🌟🌟 PROGRAM DAHİLİNDE ÜCRETSİZ İÇERİKLERİMİZ 🎁🎁
✨ 3 ADET ÖZGÜN KAYNAK
✨ HAKKI HOCA İLE YÖKDİL KAMPI (2999₺ değerinde)
✨ 18 ADET ONLINE DENEME
✨ 250 ADET METİN ÇEVİRİ VİDEOLARI
✨ KELİME DERS VİDEOLARI
✨ ÖDEVLENDİRME VE TAKİP
✨ 7/24 AKTİF SORU ÇÖZÜM GRUBU
✨ 70 PUAN GARANTİ KAPSAMINDA YÖKDİL MASTER (6999 ₺ değerindeki) GRUBUNA ÜCRETSİZ ERİŞİM

🖱️İLETİŞİM & BİLGİ : https://sinavkampi.com.tr/hakki-hoca-ve-ece-hoca-ile-online-yokdil-kursu

WhatsApp bilgi hatları;
0530 699 01 43
0533 567 01 43

🔖#yds #yökdil #yksdil #yökdilsosyal #yökdilsağlık #yökdilfen

808

YDS YÖKDİL YKS-DİL

02 Nov, 17:40

🎯Sınava girecek tüm öğrencilerimize başarılar diliyoruz 🚀

847

YDS YÖKDİL YKS-DİL

02 Nov, 17:23

Bees appear to have an impressive ability to perceive time. Research has shown that they have an internal circadian clock, which helps them anticipate changes in light and temperature associated with day and night. This allows them to time activities like foraging for nectar when flowers are most likely to be open and nectar-rich. Bees can even learn specific times of day when certain flowers are in bloom and revisit them at those times.

Experiments have also shown that
bees can remember when they’ve visited a particular flower, which prevents them from wasting energy on flowers that have recently been depleted of nectar. This time-sensing ability is thought to be guided by both their circadian rhythms and possibly other mechanisms that help track shorter time intervals.

793

YDS YÖKDİL YKS-DİL

02 Nov, 16:40

⏰ O ZAMAAAANNN... İKİNCİ BİR "SON VURUŞ" İÇİN KISA BİR ÇÖZÜM TEKNİKLERİ DOSYAMIZ DA SİZLERLE 📥

694

YDS YÖKDİL YKS-DİL

02 Nov, 16:36

🎯SINAVA SAATLER KALMIŞKEN SON VURUŞ DERSİ İLE TEKRAR YAPMANIN TAM ZAMANI🔥🔥

https://www.youtube.com/live/x2VB6Ty5U6U?si=xVd9mDBYooWBK1-w

HAYALLER YOLUNDA SINAV KAMPI IŞIĞINDA🕯

GÜNCEL DERSLER İÇİN ABONE OLMAYI VE VİDEOLARI BEĞENMEYİ UNUTMAYIN 🩷

721

YDS YÖKDİL YKS-DİL

02 Nov, 15:46

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The Baby Boom refers to the significant increase in birth rates experienced in many Western countries, particularly the United States, from approximately 1946 to 1964. This demographic surge followed World War II as soldiers returned home and economies strengthened, creating a climate of optimism and stability that encouraged larger family sizes. The Baby Boom generation, often identified as "Boomers," became one of the largest demographic groups in history, which profoundly influenced culture, economy, and society.

During this period, government policies in many countries supported family growth through housing assistance, expanded education opportunities, and healthcare access, contributing to the Baby Boom's impact. As they grew up, Boomers drove consumer demand and societal change, especially during the 1960s and 70s, as many became active in movements advocating for civil rights, gender equality, and anti-war causes. They shaped music, art, and politics in unprecedented ways, leaving a lasting cultural legacy.

Today, Baby Boomers are reaching retirement age, a shift with substantial implications for healthcare systems, pensions, and the labor market. Their retirement has led to an increased focus on issues like elder care and generational wealth transfer, as well as workforce shortages in certain sectors. As one of the most influential generations, the Baby Boomers' transition to older age continues to reshape policies and economies worldwide, highlighting the ongoing impact of this historical population phenomenon.
——————————————————————
Bebek Patlaması, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere birçok Batı ülkesinde 1946'dan 1964'e kadar yaşanan doğum oranlarındaki önemli artışı ifade eder. Bu demografik artış, II. Dünya Savaşı sonrasında askerlerin eve dönmesi ve ekonomilerin güçlenmesiyle gerçekleşti. Artan iyimserlik ve istikrar ortamı, daha büyük aileleri teşvik etti. "Baby Boomer" veya kısaca "Boomer" olarak bilinen bu nesil, tarihteki en büyük demografik gruplardan biri haline gelerek kültür, ekonomi ve toplum üzerinde derin bir etki bıraktı.

Bu dönemde birçok ülkede aile büyümesini destekleyen konut yardımı, eğitim fırsatlarının genişletilmesi ve sağlık hizmetlerine erişim gibi politikalar uygulanarak Bebek Patlaması'nın etkisi arttı. Boomers nesli büyüdükçe, tüketici talebini ve toplumsal değişimi yönlendirdi. Özellikle 1960'lar ve 70'lerde, sivil haklar, toplumsal cinsiyet eşitliği ve savaş karşıtı hareketlerde aktif rol aldılar. Müzik, sanat ve siyaseti benzersiz bir şekilde şekillendirerek kalıcı bir kültürel miras bıraktılar.

Günümüzde Baby Boomer kuşağı emeklilik yaşına gelmekte, bu da sağlık sistemleri, emeklilik fonları ve iş gücü piyasası üzerinde büyük etkiler yaratmaktadır. Onların emekliliği, yaşlı bakımı, nesiller arası servet aktarımı ve bazı sektörlerde iş gücü eksiklikleri gibi konulara odaklanmayı beraberinde getirmiştir. En etkili nesillerden biri olan Baby Boomers'ın yaşlanmaya geçiş süreci, küresel ölçekte politika ve ekonomileri şekillendirmeye devam etmekte olup, bu tarihi nüfus olgusunun süregelen etkilerini vurgulamaktadır.

552

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 19:19

BU SAATTE BİZİMLE BİRLİKTE ÇALIŞANLARA VE SINAV KAMPI TELEGRAM GRUBU TAKİPÇİLERİNE ÖZEL KISA BİR NOT ARASI SERİSİ GELSİN Mİİİ

🌙🌚🌚🌚🌚🌙⭐️⭐️⭐️⭐️🌙

EMOJİLERİ ALAYIMMM

301

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 19:06

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🎯ECE HOCA İLE “YDS SON VURUŞ DERSİ”

🗓 02 KASIM 2024 - CUMARTESİ GÜNÜ

⏰ 13.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

313

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 18:48

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The mitochondrion, often referred to as the "powerhouse of the cell," is an organelle critical for energy production in nearly all eukaryotic cells. Each mitochondrion is surrounded by a double membrane, with the inner membrane folding into structures called cristae, which increase the surface area for energy production. Within this structure, mitochondria convert glucose and oxygen into adenosine triphosphate (ATP) through a process known as cellular respiration, powering essential cellular functions.

Mitochondria are unique in many ways. They possess their own DNA, which is distinct from the cell’s nuclear DNA and resembles bacterial DNA, supporting the theory that they originated from ancient bacteria engulfed by early eukaryotic cells—a theory known as endosymbiosis. This bacterial ancestry is further evidenced by their ability to replicate independently within the cell. Mitochondrial DNA is maternally inherited, making it a valuable tool for tracing ancestry and studying evolutionary relationships.

Beyond energy production, mitochondria play roles in various cellular processes, including regulating cell death (apoptosis), calcium storage, and generating heat in specialized cells. Due to their central role in energy metabolism, mitochondrial dysfunction is linked to numerous diseases, from metabolic disorders to age-related conditions like neurodegeneration and muscular dystrophy. Understanding the complex workings of mitochondria is essential, as it sheds light on fundamental aspects of cell biology, human health, and the evolutionary connections shared across life forms.
—————————————————————
Genellikle "hücrenin güç merkezi" olarak anılan mitokondri, neredeyse tüm ökaryotik hücrelerde enerji üretimi için kritik bir organeldir. Her mitokondri, çift katmanlı bir zarla çevrilidir ve iç zar, enerji üretim yüzey alanını artıran cristae adı verilen yapılara kıvrılır. Bu yapının içinde, mitokondriler glikoz ve oksijeni, hücresel solunum adı verilen bir süreçle adenozin trifosfata (ATP) dönüştürerek temel hücresel işlevleri besler.

Mitokondriler birçok yönden benzersizdir. Hücrenin çekirdek DNA'sından farklı olan ve bakteriyel DNA'ya benzeyen kendilerine ait bir DNA'ya sahiptirler. Bu durum, mitokondrilerin erken ökaryotik hücreler tarafından yutulmuş eski bakterilerden türediğini öne süren endosimbiyoz teorisini desteklemektedir. Bu bakteriyel köken, mitokondrilerin hücre içinde bağımsız olarak çoğalabilme yeteneğiyle daha da kanıtlanır. Mitokondriyal DNA anneden kalıtılır ve bu nedenle soy takibi yapma ve evrimsel ilişkileri incelemede değerli bir araçtır.

Enerji üretiminin ötesinde, mitokondriler hücresel ölümün (apoptoz) düzenlenmesi, kalsiyum depolanması ve özel hücrelerde ısı üretimi gibi çeşitli hücresel süreçlerde rol oynar. Enerji metabolizmasındaki merkezi rolü nedeniyle, mitokondriyal işlev bozukluğu metabolik bozukluklardan nörodejenerasyon ve kas distrofisi gibi yaşa bağlı hastalıklara kadar birçok hastalıkla ilişkilidir. Mitokondrilerin karmaşık işleyişini anlamak, hücre biyolojisi, insan sağlığı ve yaşam formları arasındaki evrimsel bağlantılara ışık tuttuğu için oldukça önemlidir.

221

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 18:12

📝 GECE OKUMASI ÖNCESİ 1 SYNONYM - 1 ANTONYM 📝

283

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 16:17

🚀YDS ÖNCESİ MİNİ DENEMELERLE KENDİNi DENEDİN Mİ ?

1️⃣MİNİ DENEME 1 SORU ÇÖZÜMÜ

https://www.youtube.com/live/oV2rTxlZwJ8?si=L-Rd2dN5VyykjNbC

2️⃣MİNİ DENEME 2 SORU ÇÖZÜMÜ

https://www.youtube.com/live/565-1ZRHBpY?si=vpph3TUc8Bd4arEV

3️⃣ MİNİ DENEME 3 SORU ÇÖZÜMÜ

https://www.youtube.com/live/_iCDEVzPpUA?si=XbnzFy1KHE85waFk

Denemeleri indirmek için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/ucretsizdene

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

375

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 14:14

📝 CAN’T STOP, WON’T STOP LEARNING 📝

430

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 13:01

🤯 SINAVKAMPI AİLESİ ÇILDIRDI, BOL KESEDEN NOT DAĞITIYOR 🤯

439

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 12:02

🎯ECE HOCA İLE “YDS MİNİ DENEME 3 ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🔥

🗓 01 KASIM 2024 - CUMA GÜNÜ

⏰ 15.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.youtube.com/live/_iCDEVzPpUA?si=2qGCYvxdoqgICLEp

Denemeyi indirmek için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/ucretsizdene

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

422

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 11:52

📝 SINAVA SAYILI ZAMAN KALA KELİMELERE TAM GAZ DEVAM 📝

369

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 10:22

📝 COLLOCATION + PREP NOTUMUZ SİZLERLE 📝

1. take precautions against
They took precautions to ensure everyone’s safety.
(= önlem almak)

2. make a recommendation to V1
The committee made a recommendation to revise the policy.

(= tavsiyede bulunmak)
3. provide feedback on
The manager provided feedback on the team’s performance.
(= geri bildirimde bulunmak)

4. gain recognition for
She gained recognition for her innovative research.
(= tanınmak)

5. pose a challenge to / for
Limited funding poses a challenge for the project.
(= zorluk oluşturmak)

6. offer an explanation for
He offered an explanation for the delay.
(= açıklama sunmak)

7. establish a connection between
The researchers established a connection between diet and health.
(= bağlantı kurmak)

457

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 09:06

Biliyorsak tekrar edelim, bilmiyorsak notlarımızı alalım kesinlikle öğrenelim 💕

https://www.instagram.com/p/DB0q6wTM3PX/?igsh=ZDg4ZTAweWEwYWsy

427

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 08:08

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🎯ECE HOCA İLE “YDS MİNİ DENEME 3 ÇÖZÜMÜ”

🗓 01 KASIM 2024 - CUMA GÜNÜ

⏰ 15.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

Denemeyi indirmek için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/ucretsizdene

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

476

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 07:25

📝 HEP ÖSYM’NİN ZITTINA GİTMEYELİM, BİRAZ DA ÖSYM’YE BENZEYELİM 📝

1. postpone : ertelemek
✅ put off : ertelemek

2. tolerate : katlanmak
✅ put up with : katlanmak

3. investigate : araştırmak
✅ look into : araştırmak

4. recover : iyileşmek
✅ get over : iyileşmek

5. omit : çıkarmak
✅ leave out : çıkarmak

6. encounter : karşılaşmak
✅ run into : karşılaşmak

7. resemble : benzemek
✅ take after : benzemek

448

YDS YÖKDİL YKS-DİL

01 Nov, 06:46

Sınav kampı mobil uygulamamıza çıkmış çeviri soruları eklendiiiii 💯💯💯

Hemen uygulamayı indirip sizlerde testleri indirmeye başlayabilirsiniz 📌📌📌

https://heylink.me/Sinavkampi

583

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 12:42

Oo zamann isteyen çıkmış kelime testi isteyen çıkmış soru çözüyor 🔥🔥🔥🔥

SON HAFTAYA YAKIŞIR BİR ÇALIŞMA YAPALIMM 🚨

YDS ÇIKMIŞ KELİME TESTLERİ / ÇIKMIŞ KELİME SORULARI / ÇIKMIŞ GRAMER SORULARI 🤙🤙🤙

Kelime türlerine göre ayrılmış 🤺

Mobil Uygulama linki

🌟https://heylink.me/Sinavkampi

Tüm içeriklerimiz gibi mobil uygulamamız da ücretsizdir 💙

313

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 12:02

🎯ECE HOCA İLE “YDS MİNİ DENEME 2 ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🔥

🗓 31 EKİM 2024 - PERŞEMBE GÜNÜ

⏰ 15.00

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://www.youtube.com/live/565-1ZRHBpY?si=z88faM8yqt7Kb2q9

Denemeyi indirmek için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/ucretsizdene

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

317

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 11:20

Did you know that owls can’t move their eyes❓

Unlike humans, their eyes are fixed in their sockets, so they have to turn their entire head to look around. That’s why owls can rotate their heads up to 270 degrees to get a better view!

318

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 09:33

Nasıl yapılıyordu bu zıtlıklar? Nasıl karşımıza gelebilirdi hem bağlaç hemde cümle tamamlama sorularında Son günlerimiz, göz gezdirelim 👀

https://www.instagram.com/p/DByJkOxspoJ/?igsh=MWp3M3lreDJ2ajNpcA==

388

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 09:07

Şıklarda karşılaşırsak "bu neydi ki?" demeyelim ✌🏻
.
.
.
#yds #eyds #yökdil #yksdil
https://www.instagram.com/p/DByEbOqs6Rw/?igsh=MWliMnc1YWVkZTF5MQ==

408

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 08:52

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🎯ECE HOCA İLE “YDS MİNİ DENEME 2 ÇÖZÜMÜ”

🗓 31 EKİM 2024 - PERŞEMBE GÜNÜ

⏰ 15.00’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

Denemeyi indirmek için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/ucretsizdene

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

419

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 08:39

TÜM SORU TİPLERİ YDS VİDEO SERİSİ- 1

💫 KELİME
https://youtu.be/kDj9bwYJ-DM

💫 GRAMER
https://youtu.be/7yErzW5ri5I

💫 CLOZE TEST
https://youtu.be/LkSITARi9eI

💫 CÜMLE TAMAMLAMA
https://youtu.be/ZSRlxC0rP3c

💫ÇEVİRİ
https://youtu.be/WbTxk6d7At4

💫 PARAGRAF TAMAMLAMA
https://youtu.be/gl8UVL8g6Tc

💫 ANLAM AKIŞI BOZAN CÜMLE
https://youtu.be/gRkaX6YrXZ8

💫 DİYALOG TAMAMLAMA
https://youtu.be/9Uthx7KMV30

💫 PARAGRAF
https://youtu.be/Xa1-oXX65mc

💫 ANLAMCA EN YAKIN CÜMLE
https://youtu.be/P-1BH17RzwU

333

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 08:25

📚HAKKI HOCA ve ECE HOCA İLE 70 PUAN GARANTİLİ ONLINE YÖKDİL KURSU

🚩 2025 BAHAR YÖKDİL DÖNEMİ

👍03 KASIM’A KADAR 27000₺ YERİNE 16749₺

💳KREDİ KARTINA VADE FARKSIZ 6 TAKSİTLE ÖDEME İMKANI

🖱️İLETİŞİM & BİLGİ : https://sinavkampi.com.tr/hakki-hoca-ve-ece-hoca-ile-online-yokdil-kursu

WhatsApp bilgi hatları;
0530 699 01 43
0533 567 01 43

🔖#yds #yökdil #yksdil #yökdilsosyal #yökdilsağlık #yökdilfen

129

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 05:49

📝 ONE SHORT TEXT, THREE NOTES TO TAKE 📝

Sea lions, marine mammals known for their playful behavior and agility in water, inhabit coastal areas and are distinguished by their external ear flaps and ability to “walk” on land using their flippers.

1. Known for: famous for, recognized for, noted for, celebrated for, renowned for
(= … ile bilinen / ünlü)

2. Agility: nimbleness, quickness, flexibility, dexterity, swiftness
(= atiklik, çeviklik; kıvraklık)

3. Distinguished by: characterized by, marked by, defined by, noted for, recognized by
(= … ile bilinen / karakterize edilen)

414

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 03:55

ALARMLAR KURULSUNN 🚨⏰🔔

BİR HAKKI HOCA KLASİĞİ : ŞAFAK OPERASYONU 🪖🥷

- ÜCRETSİZ ONLINE

⏰31 EKİM PERŞEMBE 07.00

🌙 YDS PARAGRAF VE PREPOSITION SORU ÇÖZÜMÜ İÇİN BULUŞUYORUZ

DERS LİNKİ : https://us06web.zoom.us/j/83569857516

#OMUZOMUZAYANYANAHAKKIHOCAHEPYANINIZDA

565

YDS YÖKDİL YKS-DİL

31 Oct, 03:49

🪖 ŞAFAK OPERASYONUNA DESTEK ZARF + SIFAT KULLANIMLARI 🪖

✔️ utterly nonsense : tamamen saçma
✔️ utterly ignorant : kara cahil, zır cahil
✔️ utterly penniless : parasız pulsuz
✔️ utterly inconceivable : tamamen anlaşılmaz
✔️ utterly devoid of : baştan sonra ..den uzak / yoksun
✔️ reasonably priced : makul fiyatlı
✔️ deeply concerned : son derece endişeli
✔️ bitingly satirical : ağır alaycı
✔️ widely acclaimed : geniş ölçüde beğenilen
✔️ badly injured : ağır yaralı
✔️ bitterly cold : aşırı derecede soğuk
✔️ absolutely necessary : kesinlikle gerekli
✔️ highly controversial : oldukça tartışmalı
✔️ readily available : kolaylıkla erişilebilir
✔️ heavily indebted : aşırı borçlu
✔️ densely populated : yoğun nüfuslu
✔️ sparsely populated : seyrek nüfuslu
✔️ fiercely competitive : aşırı rekabetçi

415

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Oct, 20:44

YDS YÖKDİL YKS-DİL pinned «ALARMLAR KURULSUNN 🚨⏰🔔 BİR HAKKI HOCA KLASİĞİ : ŞAFAK OPERASYONU 🪖🥷 - ÜCRETSİZ ONLINE ⏰31 EKİM PERŞEMBE 07.00 🌙 YDS PARAGRAF VE PREPOSITION SORU ÇÖZÜMÜ İÇİN BULUŞUYORUZ #OMUZOMUZAYANYANAHAKKIHOCAHEPYANINIZDA»

0

YDS YÖKDİL YKS-DİL

30 Oct, 20:44

ALARMLAR KURULSUNN 🚨⏰🔔

BİR HAKKI HOCA KLASİĞİ : ŞAFAK OPERASYONU 🪖🥷

- ÜCRETSİZ ONLINE

⏰31 EKİM PERŞEMBE 07.00

🌙 YDS PARAGRAF VE PREPOSITION SORU ÇÖZÜMÜ İÇİN BULUŞUYORUZ

#OMUZOMUZAYANYANAHAKKIHOCAHEPYANINIZDA

456

YDS YÖKDİL YKS-DİL

26 Oct, 05:57

📝 BİRAZ DAHA COLLOCATION 📝

1. give the impression that

Her confident speech gave the impression that she was well-prepared.
(= …dığı izlenimini vermek)

2. provide insight into

The documentary provides insight into the daily lives of people in remote areas.
( …e/a yönelik içgörü sağlamak)

3. run the risk of

If you don’t back up your files, you run the risk of losing important data.
(… riski taşımak)

4. set an example for

Teachers should set an example for their students by promoting honesty.
(= örnek teşkil etmek)

5. take for granted

Many people take clean water for granted until they face a shortage.
(= cepte görmek, kıymetini bilmemek)

6. offer assistance to

The organization offered assistance to those affected by the natural disaster.
(= yardım teklif etmek / talebinde bulunmak)

7. reach a decision

After hours of discussion, the board finally reached a decision.
(= bir karara varmak)

88

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 18:23

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Thomas Shelby, the enigmatic lead character of the series Peaky Blinders, is a complex and compelling figure shaped by both ambition and inner turmoil. Played by Cillian Murphy, Tommy is the head of the Shelby family, a ruthless gang based in post-World War I Birmingham, England. As a decorated war hero turned crime boss, he navigates a world of violence, political intrigue, and ambition, seeking power not only to expand his empire but also to secure a legacy for his family.

Haunted by the trauma of trench warfare, Tommy grapples with PTSD, which manifests in moments of emotional isolation and self-destructive tendencies. His intelligence and strategic mind are matched by a darker, ruthless side, making him a force to be reckoned with in both the underworld and high society. Over the series, Tommy transitions from a small-time bookmaker to a man entangled in national politics, dealing with high-profile figures and dangerous alliances that test his morality and loyalty.

Tommy’s relationships with his family are central to his character. While he is fiercely protective of them, his drive often places them in harm’s way. His interactions with his siblings, particularly Arthur and Polly, reveal both his deep love and his internal struggles with his role as a leader. His romances, too, are marked by tragedy and loss, leaving him to face his vulnerabilities alone.

Through his unyielding ambition and resilience, Thomas Shelby embodies the gritty, relentless pursuit of power in a world scarred by war, poverty, and shifting allegiances. His character explores themes of loyalty, sacrifice, and the haunting cost of ambition, making him one of modern television’s most unforgettable antiheroes.
——————————————————
Thomas Shelby, Peaky Blinders dizisinin gizemli ana karakteri, hırs ve içsel çalkantılarla şekillenen karmaşık ve etkileyici bir figürdür. Cillian Murphy tarafından canlandırılan Tommy, Birinci Dünya Savaşı sonrası Birmingham, İngiltere’de faaliyet gösteren acımasız Shelby ailesinin lideridir. Savaş kahramanlığından suç imparatorluğunun liderliğine uzanan bu yolda, Tommy hem şiddet dolu yeraltı dünyasında hem de yüksek sosyetede güç arayışı içinde gezinir, yalnızca imparatorluğunu genişletmek değil, aynı zamanda ailesi için kalıcı bir miras bırakmak amacındadır.

Siper savaşlarının travmasıyla boğuşan Tommy, bu süreçte duygusal izolasyon ve kendini yıkıcı eğilimlerle yüzleşir. Zeki ve stratejik zihni, karanlık ve acımasız tarafıyla birleşerek onu hem yeraltı dünyasında hem de toplumda tehlikeli bir güç haline getirir. Dizi boyunca Tommy, küçük bir bahisçiden ulusal siyasetin içinde yer alan bir adama dönüşerek, yüksek profilli figürlerle tehlikeli ittifaklara girer ve ahlaki değerleri ile sadakatini sürekli olarak sınamak zorunda kalır.

Tommy’nin ailesiyle olan ilişkileri, karakterinin merkezinde yer alır. Onları korumak için her şeyi yapmaya hazır olsa da, hırsı çoğu zaman onları tehlikeye atar. Özellikle kardeşi Arthur ve Polly ile olan etkileşimleri, derin sevgisini ve liderlik rolündeki içsel çatışmalarını gözler önüne serer. Romantik ilişkileri ise trajedi ve kayıplarla doludur, onu savunmasız yanlarıyla baş başa bırakır.

Thomas Shelby, azmi ve dayanıklılığıyla, savaş, yoksulluk ve değişken ittifaklarla yaralanmış bir dünyada gücün bitmek bilmeyen peşinden gidişin somutlaşmış halidir. Sadakat, fedakarlık ve hırsın ürkütücü bedelini keşfeden bu karakter, modern televizyonun unutulmaz anti-kahramanlarından biri haline gelmiştir.

225

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 17:28

📌HAKKI HOCA İLE 2024 KASIM YDS DEV ONLINE KAMPI

💳 27 EKİM’E KADAR 6999₺ YERİNE 3499₺ 🥳

✓ KREDİ KARTINA VADE FARKSIZ 6 TAKSİT İMKANI

✅ PUANINIZI +15/ +30 ARTTIRMA ŞANSI

✅ 28-29-30-31 EKİM-1 KASIM 19.30-22.40

✅ Kaydolduğunuz andan itibaren
20 Saatlik eski yds kampı videoları +6 adet online deneme ve çözüm videoları sisteminize tanımlanmaktadır.

İLETİŞİM & BİLGİ :
https://sinavkampi.com.tr/hakki-hoca-ile-online-yds-kampi

WhatsApp bilgi hatları
0530 699 01 43
0533 567 01 43

🚨Sınav Tarihine Kadar Sınırsız Erişim ve Tekrar hakkı

#yds #onlineyds #ydskursu #onlineydskursu #yds2024

266

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 14:31

🎯ECE HOCA İLE “YDS ÇIKMIŞ KARIŞIK GRAMER SORU ÇÖZÜMÜ” BAŞLIYOR🔥🔥🔥

🗓 25 EKİM 2024 - CUMA GÜNÜ

⏰ 17.30

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://youtube.com/live/A75FKIXgYIs?feature=share

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

377

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 14:25

Did you know that the Rosetta Stone was the key to deciphering Egyptian hieroglyphs❓

Discovered in 1799, it contains the same text written in three scripts: Greek, Demotic, and hieroglyphic. This allowed scholars to finally unlock the language of ancient Egypt after centuries of mystery.

308

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 13:43

🏆TÜRKİYE’NİN EN İYİ ONLİNE EĞİTİM PLATFORMU SINAV KAMPINDAN TÜRKİYE GENELİ YDS ONLINE DENEME SINAVI SİZLERLE🔥

🗓️ 27 EKİM 2024- PAZAR GÜNÜ

⚡️SEANS 1: 10.00-13.00
⚡️SEANS 2: 20.00-23.00

Deneme Sınavına katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/ucretsizetkinlikler

💫 Sitemize üyelik ve deneme sınavına katılım ücretsizdir.İstediğiniz seansa katılabilirsiniz.

WhatsApp Bilgi Hatları

0530 699 01 43
0533 567 01 43

#yds #ydskursu #ydsdeneme #onlineyds

351

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 12:36

TENDENCY BAŞKA NEYLE KULLANILABİLİR? NASIL KARŞIMIZA GELEBİLİR?
BU KELİMELERİ BİLMEDEN SINAVA GİRMİYORUZ 🫶🏻🫶🏻
BİR DE ÖNEMLİ BİR KELİME OLAN TENDENCY NASIL GELEBİLİR NOTU BIRAKTIM 🚀🚀

https://www.instagram.com/p/DBjBiT8Mq-_/?igsh=MXZiNG1pb2xtY2Vn

369

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 09:45

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🎯ECE HOCA İLE “YDS ÇIKMIŞ KARIŞIK GRAMER SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 25 EKİM 2024 - CUMA GÜNÜ

⏰ 17.30’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://t.me/sinavkampi

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

431

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 08:31

YDS ÇIKMIŞ KELİMELER 💡

Not almayı unutmayın‼️

#yds #yökdil #yksdil #eyds #ydskursu

447

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 07:31

📝 BİRAZ DAHA COLLOCATION 📝

1. make a suggestion

She made a suggestion to improve team efficiency during the meeting.
(= öneride / tavsiyede bulunmak)

2. address an issue

The manager addressed the issue of low morale by organizing team-building activities.
(= bir konuya değinmek, bir konuyu ele almak)

3. have an impact on

The new policy will have a significant impact on employee productivity.
(= … üzerinde etkisi olmak / etkiye sahip olmak)

4. take steps to

The organization is taking steps to reduce its environmental footprint.
(= …e/a yönelik önlemler almak)

5. play a part in

Volunteers play a crucial part in supporting local communities.
(= …de/da rol oynamak / parmağı olmak)

473

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 07:31

https://youtu.be/Xa1-oXX65mc?si=Mc4iuyN8JeDBHH17

452

YDS YÖKDİL YKS-DİL

25 Oct, 05:52

⏰ GÜNAYDIN NOTU ⏰

… HAKKINDA, …E GELİNCE,
…E İLİŞKİN, … KONUSUNDA

ABOUT
AS TO
CONCERNING
REGARDING
AS FOR
WITH REGARD TO
WITH RESPECT TO
PERTAINING TO
WHEN IT COMES TO
AS REGARDS
IN RELATION TO
WITH REFERENCE TO

487

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 17:59

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

Neil Armstrong, an American astronaut and aeronautical engineer, made history as the first person to walk on the moon. Born in 1930 in Wapakoneta, Ohio, Armstrong had a passion for aviation from an early age, earning his pilot’s license before he could even drive a car. After serving as a naval aviator during the Korean War, he pursued a career as a test pilot, flying experimental aircraft for NASA's precursor, the National Advisory Committee for Aeronautics (NACA).

Armstrong’s defining moment came during the Apollo 11 mission on July 20, 1969, when he, along with Buzz Aldrin and Michael Collins, embarked on a journey to the moon. As the commander of the mission, Armstrong piloted the lunar module, Eagle, to the moon’s surface, delivering the iconic words, “That’s one small step for man, one giant leap for mankind,” as he stepped onto the lunar surface. His achievement was a landmark not just for the United States, but for humanity’s exploration of space.

Despite the fame that followed, Armstrong remained a private and humble figure. After the Apollo 11 mission, he worked in academia and engineering, shying away from the celebrity status that came with his historic accomplishment. His contributions to space exploration went beyond the moon landing, as he was deeply involved in the technological and scientific advancements of the space race era.

Neil Armstrong’s legacy as a pioneer of space exploration endures, symbolizing human curiosity, courage, and the drive to push the boundaries of what is possible. His journey continues to inspire countless people to look beyond our world and strive for new frontiers.
—————————————————
Amerikalı bir astronot ve havacılık mühendisi olan Neil Armstrong, aya ilk adım atan insan olarak tarihe geçti. 1930 yılında Ohio'nun Wapakoneta kentinde doğan Armstrong, küçük yaşlardan itibaren havacılığa büyük bir ilgi duydu ve araba kullanma ehliyetinden önce pilot lisansını aldı. Kore Savaşı sırasında donanma pilotu olarak görev yaptıktan sonra, NASA'nın öncülü olan Ulusal Havacılık Danışma Komitesi'nde (NACA) deneysel uçaklar uçuran bir test pilotu olarak kariyerine devam etti.

Armstrong’un en önemli anı, 20 Temmuz 1969'da Buzz Aldrin ve Michael Collins ile birlikte Apollo 11 görevi sırasında aya yolculuğa çıktığında yaşandı. Görevin komutanı olarak Armstrong, "Eagle" adlı ay modülünü aya indirdi ve aya ilk adımını atarken "Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım. " demiştir. Bu başarı, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri için değil, insanlığın uzay keşifleri adına bir dönüm noktasıydı.

Tüm bu şöhrete rağmen Armstrong, özel ve mütevazı bir figür olarak kalmayı başardı. Apollo 11 görevinden sonra akademi ve mühendislik alanında çalıştı ve tarihi başarısının getirdiği ünlü statüsünden uzak durdu. Armstrong’un uzay keşiflerine katkıları, sadece ay yürüyüşüyle sınırlı kalmadı; uzay yarışının yaşandığı dönemdeki teknolojik ve bilimsel ilerlemelere de derinlemesine katkıda bulundu.

Neil Armstrong’un uzay keşiflerindeki öncü rolü, insan merakı, cesareti ve mümkün olanın sınırlarını zorlamaya dair büyük bir sembol olarak hafızalarda kalmaya devam ediyor. Armstrong'un yolculuğu, sayısız insanı dünya ötesine bakmaya ve yeni ufuklar keşfetmeye ilham vermeye devam ediyor.

225

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 17:37

Sınav Kampı Youtube Kanalı Sizleri Bekliyor! 🔥🔥🔥

YDS -YÖKDİL -YKSDİL-ALES 🏆

Tamamı ücretsiz!✨

https://m.youtube.com/@sinavkampi

✨Ücretsiz Dersler
✨⁠Çıkmış Soru Çözümleri
✨ Kelime Çalışmaları
✨ ⁠Konu anlatımları- soru çözümleri

🖱️İLETİŞİM & BİLGİ :
www.sinavkampi.com.tr

WHATSAPP BİLGİ HATLARI
0530 699 01 43
0533 567 01 43

#yds #yokdil #yksdil #ales

278

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 16:36

📌 -MENT

employment : istihdam
encouragement : teşvik
achievement : başarı
ornament : süsleme
refreshment : yenileme
nourishment : beslenme
improvement : gelişme
investment : yatırım
amusement : eğlence
adjustment : düzenleme
government : hükümet
punishment : ceza
commitment : bağlılık
agreement : anlaşma

343

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 15:21

HARİKA BİR NOTLA GELDİM 🔥🔥BAŞKA NASIL ZITLIK YAPABİLİRİZ ? YORUMLARA BEKLİYORUM 👇🏻
1.25 ler hayırlı olsun diyebilir miyiz, diyebiliriz 🙃🙃
NOTLARINIZI ALMAYI UNUTMAYIN 💛

•
•
•
•
•
#yds
#yökdil
#yksdil
•
•
•
•
•

https://www.instagram.com/reel/DBgvdouMz7G/?igsh=bnMyOHJkYnM4MWRi

403

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 14:23

Did you know that chocolate was once used as currency❓

The ancient Maya and Aztec civilizations valued cacao beans so highly that they used them to trade for goods and services, making chocolate a form of money in their societies.

438

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 12:48

🎲 'YDS ÇIKMIŞ KELİMELER 🎉🏆💯' testi
🖊 10 soru · ⏱ 30 san

412

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 12:37

🎯GÖZDE HOCA İLE “YDS ÇIKMIŞ PARAGRAF SORU ÇÖZÜMÜ”BAŞLIYOR🔥🔥🔥

🗓 24 EKİM 2024 - PERŞEMBE GÜNÜ

⏰ 15.30

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

https://us06web.zoom.us/j/89151851249

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

430

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 10:58

🔥YDS’YE AZ BİR SÜRE KALDI🔥

👍ŞİMDİ BOL BOL DENEME ÇÖZME VE YANLIŞLARI ANALİZ ETME ZAMANI🚀

🎯ECE HOCA’MIZIN YAZIP ÇÖZDÜĞÜ MİNİ YDS DENEME SERİSİ TAM SİZE GÖRE 🤩

DENEMELERİ PDF OLARAK ÜCRETESİZ BİR ŞEKİLDE İNDİRMEK İÇİN:
⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️

https://sinavkampi.com.tr/UcretsizDene/Index/YDS

ÇÖZÜMLERİNİ İZLEMEK İÇİN İSE:
⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️

https://youtube.com/playlist?list=PLXdAJUtUkho0ggabuVvEASOECLe69aeXi&si=JbGRr-nt24-tAWAF

#yds #yökdil #yökdilsağlık #yökdilfen #eyds

437

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 10:30

⏰ HEDEF KELİMELERLE OKUMA, ÇEVİRİSİ YORUMLARA ⏰

invention
efficient
instrument
significance
seperate(d) from
by chance
dominate
possess
advantage
determine

The invention of the telescope was a significant moment in science, providing an efficient instrument for observing the stars. By chance, it allowed humanity to see objects previously separated from the naked eye. Those who possessed this tool gained a clear advantage, helping to determine new theories and dominate astronomy.

446

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 09:39

✔️2024-YDS/2: Sınava Giriş Belgeleri Erişime Açıldı‼️

https://www.osym.gov.tr/TR,32784/2024-yds2-sinava-giris-belgeleri-erisime-acildi-24102024.html

449

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 08:19

📝 OLUMSUZ ANLAM KATANLAR PART II 📝

✔️ spoil : bozmak, berbat etmek
✔️ aggravate : kötüleştirmek
✔️ impair : bozmak
✔️ make worse : kötüleşmek
✔️ endanger : tehlikeye atmak
✔️ exacerbate : daha kötü bir duruma sokmak
✔️ jeopardize : riske atmak
✔️ plague : başa bela olmak
✔️ imperil : tehlikeye atmak
✔️ pester : musallat olmak
✔️ infringe / breach : çiğnemek, ihlal etmek
✔️ distress : sıkıntı vermek
✔️ wreck : mahvetmek
✔️ exploit : sömürmek

460

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 08:05

⏰ALARMLAR KURULSUNN, ÜCRETSİZ ONLINE DERSİMİZ İÇİN KALEMLER DEFTERLER HAZIRLANSINN 🔥

🎯GÖZDE HOCA İLE “YDS ÇIKMIŞ PARAGRAF SORU ÇÖZÜMÜ”

🗓 24 EKİM 2024 - PERŞEMBE GÜNÜ

⏰ 15.30’da buluşuyoruz☺️

Dersten önce Telegram kanalımızdan derse katılım linki paylaşılacaktır.

Ücretsiz dersimize katılmak için;
⬇️⬇️⬇️⬇️

WhatsApp Bilgi Hatları
0530 699 01 43
0531 268 01 43

#yds #yokdil #yksdil

546

YDS YÖKDİL YKS-DİL

24 Oct, 05:50

📝 ONE SHORT TEXT, THREE NOTES TO TAKE 📝

Bamboo, one of the fastest-growing plants in the world, can grow up to 89 centimeters in a single day and serves as a sustainable resource for construction, textiles, and food.

1️⃣ serve as: act as, function as, work as, operate as, perform as
(= … görevi / işlevi görmek)

2️⃣ sustainable: renewable, enduring, viable, long-lasting, eco-friendly
(= sürdürülebilir; uzun süreli; çevre / doğa dostu)

3️⃣ resource: asset, supply, material, reserve, stock
(= kaynak)

557

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Oct, 17:25

📥 HEDEF KELİMELERLE OKUMA, ÇEVİRİSİ YORUMLARA 📥

fascinating
boring
except for
consist of
pleasant
exceptionally
unforgivable
in fact
mistake

The movie was fascinating, except for a few boring scenes. It consisted of a pleasant storyline, with exceptionally strong performances from the cast. In fact, it could have been flawless if not for one unforgivable mistake in the final act, which left some viewers disappointed.

291

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Oct, 16:04

YDS ÇIKMIŞ KELİMELER 💡

Not almayı unutmayın‼️

#yds #yökdil #yksdil #eyds #ydskursu

355

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Oct, 15:08

📝 BİRAZ KALIP ÇALIŞALIM 📝

STATE

states of matter : maddenin halleri
state of emergency : acil durum
state of mind : ruh hali
state affairs : devlet işleri
state of alert : alarm durumu

344

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Oct, 13:40

ÖZDEN HOCA İLE “YKS-DİL SINAVLARINA NASIL HAZIRLANILIR?”

https://youtu.be/4p1I_OIdY70?si=2vAiZa1L_59wtPvX

372

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Oct, 13:38

Did you know that turkeys can blush❓

When a turkey is excited, frightened, or agitated, the exposed skin on its head and neck can change color, turning shades of red, blue, or white depending on its emotions!

318

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Oct, 09:12

Tünaaydıınnn 💜

Modal notları geldi

https://www.instagram.com/p/DBVstAqNRZq/?igsh=MWt5bTQyY3d3ZW0wdw==

389

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Oct, 07:52

👉ONE SHORT TEXT, THREE NOTES TO TAKE 💡

Not almayı unutmayın‼️

#yds #yökdil #yksdil #eyds #ydskursu

430

YDS YÖKDİL YKS-DİL

20 Oct, 06:09

⏰ BU “-ION” EKLERİ DAHA ÖNCE SORULDU ⏰

✔️ INCLINATION : EĞİLİM, YATKINLIK
✔️ ASSOCIATION : İLİŞKİ, ALAKA, BAĞLANTI
✔️ UTILIZATION : KULLANMA, FAYDALANMA
✔️ INDICATION : GÖSTERGE, BELİRTİ
✔️ REPUTATION : ÜN, ŞAN, ŞÖHRET
✔️ EXPLOITATION : SÖMÜRME
✔️ DETECTION : BELİRLEME, TESPİT ETME
✔️ DETERIORATION : KÖTÜLEŞME
✔️ EXCEPTION : İSTİSNA
✔️ DISTRIBUTION : DAĞITIM
✔️ DEDICATION : ÖZVERİ, KENDİNİ ADAMA
✔️ TRANSFORMATION : DÖNÜŞÜM, DEĞİŞİM
✔️ CONSUMPTION : TÜKETİM
✔️ PRECAUTION : ÖNLEM
✔️ SANCTION : YAPTIRIM

432

YDS YÖKDİL YKS-DİL

19 Oct, 18:33

📥 YOU HAVE ONE NEW PASSAGE TO READ 📥

The brown bear (Ursus arctos) is a formidable and highly adaptable species, occupying a vast range across the Northern Hemisphere. Found in habitats as varied as boreal forests, alpine meadows, and arctic tundras, the brown bear exhibits remarkable ecological flexibility. Adult males can weigh up to 800 kilograms, with their massive size and strength positioning them at the top of the food chain. Their fur, which can vary from light tawny to almost black, provides both camouflage and protection in diverse environments.

Primarily solitary, except during mating season or when mothers care for cubs, brown bears are omnivores with a diet that reflects seasonal availability. They consume everything from grasses and berries to large prey such as deer or fish, demonstrating remarkable opportunism. This adaptability is critical for their survival in diverse ecosystems, especially during the preparation for hibernation. In late summer and fall, they enter hyperphagia, a period of excessive eating to build fat reserves, enabling them to endure long months of hibernation with little sustenance.

Once widely distributed, brown bear populations have dwindled due to human encroachment, hunting, and habitat fragmentation. However, conservation programs, particularly in Europe and North America, have seen a resurgence in their numbers in some regions. Despite their strength, these bears avoid human encounters, often retreating unless provoked. As keystone species, they play a vital role in maintaining ecosystem health, impacting prey populations and dispersing seeds through their foraging.

Culturally, the brown bear has been venerated across civilizations, symbolizing power, courage, and survival in the wild. Yet, their future depends on continued conservation efforts and the protection of their diminishing habitats.
———————————————————
Boz ayı (Ursus arctos), Kuzey Yarımküre boyunca geniş bir alana yayılmış, son derece uyumlu ve etkileyici bir türdür. Boz ayılar, iğne yapraklı ormanlar, dağ çayırları ve Arktik tundralar gibi çok çeşitli habitatlarda bulunarak, ekolojik esneklikleriyle dikkat çekerler. Yetişkin erkek boz ayılar 800 kilograma kadar çıkabilen ağırlıklarıyla, devasa boyutları ve güçleri sayesinde besin zincirinin en üstünde yer alırlar. Kürkleri açık sarımsı tonlardan neredeyse siyaha kadar değişebilir ve bu, onları farklı ortamlarda hem kamufle eder hem de koruma sağlar.

Boz ayılar genellikle yalnız yaşarlar; sadece çiftleşme döneminde ya da yavrularını büyütürken bir araya gelirler. Omnivor olan bu hayvanlar, mevsime göre değişen geniş bir diyet yelpazesine sahiptir. Otlar ve meyvelerden, geyik ve balık gibi büyük avlara kadar her şeyi tüketebilirler, bu da onların fırsatçılığını gösterir. Bu uyum yeteneği, özellikle kış uykusuna hazırlanırken hayatta kalmaları açısından çok önemlidir. Yaz sonu ve sonbaharda aşırı beslenme dönemi olan hiperfajiye girerler; bu dönemde, uzun kış aylarını minimum besinle geçirebilmek için yağ depolarlar.

Bir zamanlar daha geniş alanlara yayılmış olan boz ayı popülasyonları, insan yerleşimleri, avcılık ve habitat parçalanması nedeniyle azalmıştır. Ancak, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki koruma programları, bazı bölgelerde sayılarının yeniden artmasını sağlamıştır. Güçlerine rağmen, bu ayılar insan karşılaşmalarından kaçınır, genellikle provoke edilmedikçe geri çekilirler. Anahtar tür olarak, boz ayılar ekosistem sağlığının korunmasında kritik bir rol oynarlar; av popülasyonlarını dengelerler ve beslenme alışkanlıklarıyla tohum yayılmasına katkıda bulunurlar.

Kültürel olarak, boz ayı birçok medeniyet tarafından güç, cesaret ve vahşi doğada hayatta kalmanın simgesi olarak saygı görmüştür. Ancak onların geleceği, devam eden koruma çabalarına ve azalan habitatlarının korunmasına bağlıdır.

394

YDS YÖKDİL YKS-DİL

19 Oct, 16:50

✍️ ONE SHORT TEXT, THREE NOTES TO TAKE ✍️

The Eiffel Tower, originally constructed for the 1889 World's Fair in Paris, was initially criticized but later became a global icon of French art, culture, and engineering innovation.

1️⃣ construct: build, create, assemble, erect, develop
(= inşa etmek; kurmak)

2️⃣ initially: at first, originally, in the beginning, at the outset, primarily
(= başlangıçta, başta, ilk olarak)

3️⃣ innovation: invention, breakthrough, creativity, advancement, novelty
(= yenilik, inovasyon)

426

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL (Turkish)

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL

YDS YÖKDİL YKS-DİL