Tevhid Sayfasıı |

@tevhid_sayfasii


1) E-Kitaplar
2) Sesli E-Kitaplar
3) Görüntülü Mesajlar
4) Dinî Filmler
5) Uzun Videolar
6) Sözler
7) Kutub-i Sitte
8) Esmau'l Hüsna Gif'leri

Web Sitemiz
https://archive.org/details/@tevhid_sayfas_

Tevhid Sayfasıı |

14 Oct, 19:42


İbnu'l Mübarek (رحمه الله) dedi ki;

"Kelam ile meşgul olan zındıklaşır."

[İbn Batta El-İbânetu's Suğra, 162/109]

Tevhid Sayfasıı |

14 Oct, 19:36


Ebû Bekir es-Sıddık (radıyallahu anh) şöyle demiştir: “Allah‟ın kitabı hakkında bilmediğim bir şeyi söylersem hangi semâ beni gölgelendirir ve hangi yer beni taşır?

Yine Ebû Bekir es-Sıddık (radıyallahu anh) Şöyle demiştir:
“Sünnet Allah‟ın sapasağlam ipidir. Kim onu terk ederse ipini Allah‟tan kesmiş olur.

El-ibânetu's Suğra

Tevhid Sayfasıı |

14 Oct, 19:25


  GÜNÜMÜZ ZINDIKLARININ HALİ

● İmam el-Berbehârî şöyle der:

"Bir adamı, kendisine eser (hadis) getirdiğin zaman onu istemeyip Kur'an'ı isterken işitirsen onun içinde zındıklık barındıran bir kimse olduğundan şüphe etme. Onun yanından kalk ve onu bırak."

• Şerhu's-Sünne: 150

Tevhid Sayfasıı |

14 Oct, 16:21


Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Allah'ın dır. ☝️

Tevhid Sayfasıı |

14 Oct, 16:19


☝️

Tevhid Sayfasıı |

14 Oct, 10:51


قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُمْ بِالْاَخْسَر۪ينَ اَعْمَالًاۜ
De ki: “Size amel yönünden en fazla hüsrana uğrayanları haber verelim mi?”

(18/Kehf Suresi, 103)


اَلَّذ۪ينَ ضَلَّ سَعْيُهُمْ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَهُمْ يَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ يُحْسِنُونَ صُنْعًا
Onlar ki dünya hayatındaki çabaları boşa gittiği hâlde gerçekte iyi şeyler yaptıklarını sanarlar.

(18/Kehf Suresi, 104)

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 21:25


وَاِنْ تُطِعْ اَكْثَرَ مَنْ فِي الْاَرْضِ يُضِلُّوكَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ اِنْ يَتَّبِعُونَ اِلَّا الظَّنَّ وَاِنْ هُمْ اِلَّا يَخْرُصُونَ
Şayet yeryüzündeki çoğunluğa uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar, sadece zanna uyarlar ve yalnızca tahminle iş yaparlar.

(6/En'âm Suresi, 116)



İmam taberi tefsiri

Bu âyet-i Kerime, yeryüzünde yaşayan insanların çoğunluğunun görü­şünün hakkı temsil etmediğini, çünkü bunların birtakım hayal ve kuruntulara dayandığını, bu itibarla çoğunluğun, doğru olmayan görüşüne uyuldtığu takdir­de, insanları Allah'ın yolundan saptıracaklarını bizlere Öğretmekte, azınlık tara­fından benimsenmiş olsa da, gerçeğe uymak gerektiğini bildirmektedir. O halde "Çoğunluk böyle düşünüyor öyleyse bu doğrudur" mantığı geçersizdir.

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 21:14


وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ اَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هٰذَا حَلَالٌ وَهٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَۜ
Dilinizin nitelendirdiği yalanlar nedeniyle: “Şu helaldir, bu haramdır.” demeyin. (Böyle yaparsanız) yalan uydurarak Allah’a iftira etmiş olursunuz. Hiç kuşkusuz, yalan uydurarak Allah’a iftira eden kimseler iflah olmazlar.

(16/Nahl Suresi, 116)


İmam taberi tefsiri

Allah teala bu âyet-i Kerimede, insanların, kendi heva ve heveslerine göre, hiçbir delile dayanmadan, herhangi bir şeyin helal veya haram olduğunu söylemeye haklarının olmadığını, zira herhangi bir şeyin helal veya haram olduğunu beyan etmenin, ancak onları yaratan Allaha ait olduğunu, aksini iddia edenlerin ise, Allaha iftiralarda bulunarak asla kurtuluşa eremeyecekerini bildirmektedir.

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 21:11


مَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِه۪ٓ اِلَّٓا اَسْمَٓاءً سَمَّيْتُمُوهَٓا اَنْتُمْ وَاٰبَٓاؤُ۬كُمْ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ بِهَا مِنْ سُلْطَانٍۜ اِنِ الْحُكْمُ اِلَّا لِلّٰهِۜ اَمَرَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
“Sizin O’nu bırakıp da ibadet ettikleriniz, ancak sizin ve babalarınızın koyduğu, Allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği birtakım isimlerdir. Hüküm yalnızca Allah’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk/ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”

(12/Yûsuf Suresi, 40)



İmam taberi tefsiri

Sizin, Allahı bırakıp ta kendilerine tapmış olduğunuz heykeller, sizlerin ve atalarınızın, rabler ve ilahlar edindiğiniz bir takım âciz varlıklardır. Allah, bunların ilah diye isimlendirilmesine dair herhangi bir delil indirmemiş, fakat onları siz kendiniz uydurmuşsunuzdur. Hüküm verme ve tasarrufta bulunma sadece Allaha aittir. Aciz varlıkların böyle bir yetkisi yoktur. Mutlak hüküm sahibi olan Allah, ancak kendisine kulluk etmenizi emretmiştir. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler. Tevhid inancını bırakıp başka yollara saparlar.

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 20:53


Allah Azze ve Celle hükümleri dışında kanun koymak, yasa belirlemek, onlara destek vermek şirktir, küfürdür.

مَا لَكُمْ۠ كَيْفَ تَحْكُمُونَۚ
Ne oluyor size, nasıl hüküm veriyorsunuz?

(68/Kalem Suresi, 36)


اَمْ لَكُمْ كِتَابٌ ف۪يهِ تَدْرُسُونَۙ
Yoksa bir kitabınız var da (bu bilgilerinizi) oradan mı okuyorsunuz?

(68/Kalem Suresi, 37)


اِنَّ لَكُمْ ف۪يهِ لَمَا تَخَيَّرُونَۚ
“Beğendiğiniz her şey sizindir.” (diye mi yazıyor o kitapta?)

(68/Kalem Suresi, 38)


اَمْ لَكُمْ اَيْمَانٌ عَلَيْنَا بَالِغَةٌ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِۙ اِنَّ لَكُمْ لَمَا تَحْكُمُونَۚ
Yoksa: “Ne hüküm verirseniz o sizin olacak.” diye, kıyamete kadar bizim üzerimizde sizin için edilmiş yeminler mi vardır?

(68/Kalem Suresi, 39)


سَلْهُمْ اَيُّهُمْ بِذٰلِكَ زَع۪يمٌۚۛ
Sor (bakalım) onlara, (bu iddialarına) hangisi kefilmiş?

(68/Kalem Suresi, 40)


اَمْ لَهُمْ شُرَكَٓاءُۚۛ فَلْيَأْتُوا بِشُرَكَٓائِهِمْ اِنْ كَانُوا صَادِق۪ينَ
Yoksa (bu iddiaları gerçekleştirecek) ortakları mı varmış? Şayet doğru söylüyorlarsa ortaklarını getirsinler (bakalım).

(68/Kalem Suresi, 41)


İmam Taberi Tefsiri
Ey kavim ne oluyor size Nasıl Allah'ın kullarından, kendine itaat edenle isyan edenin ayrılacağına dair hüküm veriyorsunuz Siz bunların eşit olacakları­nı sanmayın. Ey kavim, sizin, müslümanlarla suçluların eşit olacaklarına dair verdiğiniz hükme dayanak olacak, Allah tarafından gönderilmiş bir kitabınız mı var da ve oradan, dilediğiniz gibi hüküm verebileceğinizi çıkarıyorsunuz Ya­hut sizler, dilediğiniz gibi hüküm verebileceğinize dair bizden kıyamet gününe kadar bozulmayacak ahitler mi aldınız da hüküm veriyorsunuz Ey Muhammed, sen bu müşriklere sor, bunlardan hangisi bizden böyle bir ahit aldığına dair kefildir Yoksa bunların iddia ettikleri sözlerde, kendileriyle yardımlaştkla-n bir takım ortakları mı var da onlarla birlikte karar veriyorlar Eğer bu iddiala­rında samimi iseler ortaklarının da getiri versinler.

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 20:38


Allah Azze ve Celle bir şeye şirk küfür demişse darül İslam olsun darül küfür olsun, heryerde şirk küfürdür. Allah demez İslamla yöneltilmeyen yerde bana şirk koşsanız siz müslümansınız. Allah Azze ve Celle Heryerde Tek İlahtır.

Birileri çıkarsa burası İslam devleti olmadığı için zina etmek caizdir dese ne dersiniz? Öyle şeymi olur zina heryerde zinadır dersiniz. Peki bugün İslam devleti olmadığı için Allah'tan başka hüküm koyucu seçenler aynı şeyi niye demiyorlar?

Kötünün iyisi mi seçiyoruz diyorlar kim dedi şirk olan birşeyde kötünün iyisi seçmek caizdir? Akp bir şirki var Chp 10 şirki var biri çıkıp diyebilirmi 10 kere şirk koşacağıma 1 kere şirk koşayım mümkün değil bir kere puta tapsanda kafirsin 10 kere tapsanda kafirsin sonuç olarak Allah'tan başka hüküm koyucu seçtilermi evet seçtiler bumu kötünün iyisi? Vallahi bu inaçtan beriyim.

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 20:23


Allah Azze ve Celle Kanunlarına yasalarına din olarak isimlendirmiştir nice kişiler vardır ki demokrasi dinindedir her ne kadar şeriatçiyim deselerde onlar demokrasi dinindedir

"Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın dinini/kanununu tatbik konusunda sizi bir acıma tutmasın;onlara uygulanan cezaya müminlerden bir grup da şahit olsun." (Nur, 2)

Zina eden bekâr erkek ve kadınlar hakkında indirilmiş bu ayette, onlara uygulanması gereken ceza zikrediliyor. Sonra bu yasa, din kelimesiyle ifade ediliyor.

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 20:17


Allah'ın hükümlerini değiştirmek küfürdür.

Haram ayların (yerlerini değiştirip) ertelemek, küfürde ileri gitmektir.Bununla kâfirler saptırılır.
Tevbe,37

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 19:44


Meleklerin Secdeye Sığınmaları


Ebû Abdullah (el-Mervezi) dedi ki: Demek ki namaz sıkıntılara maruz kalmış olan ve bu sıkıntılarının giderilmesini isteyen, ya da büyük bir nimete mazhar olan ve bundan dolayı Allah'a şükretmek isteyen her kulun sığınağıdır. Nimete mazhar olduğunda namaz kılma imkanı yoksa Allah'a secde edilir. Çünkü Allah Teala namazın katında ne kadar değerli olduğunu kullarına bildirmiştir. Öyle ki yedi gökteki melekler bile korkup dehşete kapıldıkları zaman secdeye tutunurlar.

Bize Muhammed b. Yahya tahdis etti, dedi ki: Bize Nuaym b. Hammad tahdis etti, dedi
ki: Bize Velid b. Müslim tahdis etti. Onun Abdurrahman b. Yezid b. Cabir'den, onun Abdullah
b. Ebi Zekeriyya'dan, onun da Rach b. Hayve'den rivayet ettiğine göre Nevvás b. Sem'an
şöyle demiştir: Rasulullah (sallalahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"Allah emrini vahyetmek istediği zaman vahiyle konuşur. Bundan dolayı gökleri Allah korkusundan bir
titreme -şiddetli bir gök gürültüsü de demiş olabilir- tutar. Göklerdekiler bunu işittikleri zaman bayılırlar ve Allah'a secdeye kapanırlar. Başını ilk kaldıran Cibril olur. Allah ona vahiy ile dilediğini söyler. Sonra Cibril bunu diğer meleklere ulaştırır. Her bir semaya uğradığında o semanın melekleri ona Rabbimiz ne buyurdu ey Cibril?' diye sorarlar, Cibril de 'Hakkı (buyurdu), O yüce ve büyük olandır' der. Sonra onların hepsi Cibril'in söylediğini söylerler.
Sonra Cibril, Allah vahyin gökte ve yerde nereye ulaşmasını istemişse vahyi oraya kadar ulaştırır.

İmam Mervezi - Namazın değerinin yüceltilmesi-

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 19:20


Kitaptan aldığım alıntıdır naklin sahihliği hakkında bilgim yok


Âdem (Aleyhisselam)'in Namaza Sığınması

(Ebû Kesir) dedi ki: Bize Abdullah b. Amr'in tahdis ettiğine göre Âdem (aleyhisselam)'ın
ayak baş parmağında bir yara çıktı ve bu yara ayağının köküne ulaştı. Sonra dizine ulaştı.
Sonra omzuna ulaştı. Sonra boynunun köküne ulaştı. Bunun üzerine kalkıp bir namaz kıldı.
Yara omzuna kadar geriledi. Sonra bir daha namaz kıldı. Yara böğrüne kadar geriledi. Sonra bir daha namaz kıldı. Yara dizine kadar geriledi. Sonra bir daha namaz kıldı. Yara ayağının köküne kadar geriledi. Sonra bir daha namaz kıldı. Sonra yara ayağından tamamen
kayboldu.**

İmam mervezi - Namazın değerinin yüceltilmesi-

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 19:10


Namazın Nuh (Aleyhisselam)'a Ve Bütün Peygamberlere Farz Kılınmış Olması

Yine Allah (azze ve celle) peygamberleri birer birer saymış, onların özelliklerinden bahsetmiş ve şöyle buyurmuştur:

** "İşte onlar Âdem'in ve Nuh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımızın zürriyetinden, İbrahim'in ve İsrail'in zürriyetinden, doğru yola iletip seçtiklerimizden Allah'ın Kendilerine nimet verdiği peygamberlerdir. Onlara Rahman'ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak Secdeye kapanırlardı." (Meryem, 58)**

**Görüldüğü gibi Allah Teâlâ bütün peygamberlerin sığınağının namaz olduğunu, kendisine namaz ile ibadet edip yakınlaşmaya çalıştıklarını bildirmiştir.**

Sonra şöyle buyurmuştur:

"Sonra onlardan sonra namazı zayi eden ve arzularına uyan bir nesil geldi. Onlar Gayy's-
yani cehennemdeki bir vadiyi boylayacaklardır." (Meryem, 59)

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 19:03


Namazın Yûnus (Aleyhisselam)'a Farz Kılınmış Olması

Ebu Abdullah (el-Mervezi) dedi ki: Allah Teâlâ balığın Yunus (aleyhisselam)'ı yutma kıssasından bahsederken şöyle buyurmuştur:

"Eğer o tesbih edenlerden olmasaydı, (balığın) karnında (insanların) diriltilecekleri güne
kadar kalacaktı." (Sâffât, 143-144)

Bize Muhammed b. Beşşâr tahdis etti, dedi ki: Bize Abdurrahman tahdis etti, dedi ki: Bize
Süfyân tahdis etti. Onun Âsim b. Ebi'n Nucûd'dan, onun da Ebu Razin'den rivayet ettiğine göre İbn Abbas Allah Teâlâ'nın "Tesbih edenlerden olma saydı..." b hakkında "Namaz
kılanlardan olmasaydı" demiştir.


Bize Muhammed b. Yahyâ tahdis etti, dedi ki:
Bize Muhammed b. Yûsuf tah dis etti. Onun Ásım'dan, onun da Ebû Razin'den rivayet
ettiğine göre İbn Abbas AllahTeâlâ'nın "Tesbih edenlerden olmasaydı..." buyruğu hakkında
"Namaz kılanlardan olmasaydı" demiştir.

Bize Muhammed b. Yahya tahdis etti, dedi ki: Bize Muhammed b. Yûsuf İsrail'den tahdis
etti. İsrail dedi ki: Bize Ebul Heysem, Said b. Cubeyr'den tahdis etti." Böyle deyip yukarıdaki
hadisin aynısını zikretmiştir.

Bize Ubeydullah b. Sa'd tahdis etti, dedi ki: Bize Huseyn b. Muhammed tahdis etti, dedi
ki: Bize Şeybân'in tahdis ettiğine göre Katâde Allah Teâlâ'nın "Tesbih edenlerden
olmasaydı..." buyruğu hakkında "O genişlik zamanında çok namaz kılardı, bu sebeple
kurtuldu" demiştir. "(Balığın) karnında (insanların) diriltilecekleri güne kadar kalacaktı." buyruğu hakkında da "Orası kıyamet gününe kadar onun için bir kabir olacaktı" demiştir.

İmam mervezi - Namazın değerlerinin yüceltilmesi-

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 18:57


Namazın Şuayb (Aleyhisselam)'a Farz Kılınmış Olması

Ebû Abdullah (el-Mervezi) dedi ki: Allah Teâlâ'nın naklettiğine göre Şuayb (aleyhisselam) kavmini Allah'tan başka varlıklara ibadet etmekten, ölçüyü ve tartıyı eksik yapmaktan sakındırdıktan sonra kavmi ona kendisine cevap vermiştir:

"Ey Şuayb, atalarımızın ibadet ettiklerini bırakmamızı senin namazın mı emrediyor? (Hûd,
87)

Bu, Şuayb'ın kavminin, Şuayb (aleyhisselam)'ın namaza verdiği değer kadar her hangi bir amele değer verdiğini görmediklerini göstermektedir.

Allah (azze ve celle) yine şöyle buyurmuştur:

"Gerçekten Allah İsrailoğulları'ndan söz aldı. Onlardan on iki temsilci seçtik. Sonra Allah şöyle buyurdu: 'Ben sizinleyim. Eğer namazı kılarsanız, zekâtı verirseniz ve
peygamberlerime iman ederseniz..." (Mâide, 12)

Tevhid Sayfasıı |

13 Oct, 18:35


Namazın Davud (Aleyhisselam)'a Farz Kılındığının Delili


Allah'ın nebisi Davud(aleyhisselam)'a gelince, o hatayı işledikten sonra tevbe etmek istediği zaman, tevbe etmek için namazdan başka bir yol bulamadı.

Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

"Rabbinden bağışlanma diledi, rükuya eğildi ve tekrar Rabbine yöneldi." (Såd, 24)