Özelde Müslüman “gençler” ümmetin kalkınması, dirilmesi, şerîatin öğretilmesi, ilme yönelim, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in mîrâs bıraktığı dînin hâmileri ve cihâdın mücâhidleri olma yolunda dinçliğe, çalışkanlığa, azim ve atılganlığa sahip olmalıdırlar. Üzerinizden yılgınlığı atın ve müstakbele basiretle bakın.
Müslüman gençler eğer bugün bu sorumluluğu bütün benlikleriyle sahiplenmez, İslâm’ın ensârı olmak ve Allah yolunda Allah’ın kendilerini dilediği biçimde kullandığı kimselerden olmak uğrunda fedâkâr olmazlarsa, bu yükü ağır bulurlarsa, bunu yiğitler gibi asâletle taşımaktan kaçarlarsa, nefislerinin rahatlığını bozmaktan imtinâ edip en küçük mevzide bile, bu dîne hizmet etmenin basit bir bedelini ödemekten bile yorgunluk duyarlarsa; izzeti zillete sattıklarını bilsinler. Ebedî istirâhati bir anlık rahatlığa tercih ettiklerini bilsinler.
Mesele yalnızca bundan ibâret; ya bu emâneti hakkıyla omuzlamak, ya da emânetine ihânet edenlerden olmak.
Sen, Allah’ın hakkında şöyle buyurduğu kimseler olmaktan sakın: «Onlar dünya hayâtını âhirete tercih ediyorlar» , «Dünyâ hayâtına râzı oldular ve onunla tatmin oldular» , «Dünyâ hayâtı onları aldattı» , «Hayır, siz geçici olan dünyâ hayâtını seviyorsunuz» , «Gerçekten onlar, fânî olan dünyayı seviyorlar» , «Îmân ettikten sonra Allah’a küfredip, gönlünü küfre açanlara Allah katından bir gadab vardır, ve onlara büyük bir azâb vardır. • İşte bu, onların dünyâ hayâtını âhirete tercih etmeleri ve Allah’ın hiç şüphesiz kâfirler topluluğuna hidâyet vermeyecek olması sebebiyledir.»
Sen kalbi ulvî amellere iştiyâk duyan yüce kimselerden, Allah’ın kitâbında kendilerini şöyle zikrettiği kimselerden ol: «Fakat Rasûl ve beraberindeki Mu’minler, mallarıyla ve canlarıyla cihâd ettiler. Onlar, bütün hayrlar işte onlarındır. Ve onlar, kurtuluşa erenler işte onlardır.» ,«Mu’minlerden öyle adamlar vardır ki, onlar Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar.» ,«Muhammed Allah’ın Rasûlüdür. Onunla beraber olanlar, kâfirlere karşı şedîd, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükû ve secde eder hâlde, Allah’ın lütuf ve rızâsını arzuladıklarını görürsün. Secde eserinden, alâmetleri yüzlerindedir.» , «Allah’tan bir fadl ve rızâsını dilerler, ve Allah’a ve Rasûlüne yardım ederler. İşte onlar, sâdıkların ta kendileridir.»
Ey Müslüman genç;
Ümmeti boş veren ve Allah’ın rızâsını kazanmayı başkasına bırakan kimselere bakma. Toplumunda uyandırıcı olmayı basit bulma. Tembellik edip işi başkalarına bırakma. İnsanların ahvâline bakıp izzetin ibresini onların yaşamında arama. Ümidini yitirip de savaş meydanından dönüp kaçma! Bu ya korkakların, ya da âcizlerin vasfıdır.
Bugün senin, ümmetin ıslâhı için ayağa kalkman yalnızca senin nefsin için bir kurtuluş değil. Senin kıyâmın, bütün bir ümmetin geleceğini ilgilendiriyor. Senin kıyâmına yalnızca sen muhtaç değilsin, Ümmet senin kıyâmına ve senin ıslâhına muhtaç.
Basit meselelerle ömrünü hebâ etme.
Büyük düşün. Büyük amel işle. Büyük işler için hazırlıklı ol. Ümmet için büyük bir şey yap! Bu ümmetin büyük adamlara, asil adamlara, aziz adamlara ihtiyacı var. En muhtaç düştüğü zamanda ümmetinin hâcetini gideren o cömert mükrimlerin mükâfâtı ne büyüktür! Ve o nefisler ne yüce nefislerdir!
Rabbimiz, bizi yalnızca Senin uğrunda kullan. Bize hidâyet et, bizimle hidâyet et. Bizi ıslâh et ve bizimle ıslâh et.