TUSMER @tusmertus Channel on Telegram

TUSMER

@tusmertus


TUS için bilgi, analiz ve motivasyon

TUSMER (Turkish)

Merhaba! TUSMER kanalına hoş geldiniz. Eğer siz de TUS sınavına hazırlanan bir öğrenciyseniz, doğru yerdesiniz! TUSMER, tıpta uzmanlık sınavı olan TUS hakkında bilgi, analiz ve motivasyon paylaşımları yaparak sizin yanınızda olmayı amaçlamaktadır. Kanalımızda TUS hakkında güncel bilgileri bulabileceğiniz gibi, sınav stratejileri ve motivasyon arttırıcı içerikler de paylaşılmaktadır. TUS sınavına hazırlanan binlerce öğrenci arasında, doğru ve güvenilir bilgilere erişmek önemlidir. TUSMER kanalı, uzman ekip üyeleriyle birlikte, sizlere en doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi sunmaktadır. Eğer TUS sınavına hazırlanırken doğru rehberlik ve motivasyon arıyorsanız, TUSMER kanalını takip etmeyi unutmayın! Başarılı bir TUS sınavı yolculuğu için doğru adrestesiniz.

TUSMER

24 Jan, 07:11


Yanıt: C
Jinekolojide yara sınıflaması;
Temiz yara: Ovarian cerrahiler ve jinekolojik laparoskopik girişimlerin çoğu
Temiz-kontamine yara: D/C, konizasyon ve histerektomi
Kontamine yara: Ooforit ya da tubanın enfektif hadiseleri sebebi ile (adneksit) yapılan laparoskopik ve açık cerrahiler
Kirli yara: Abseye yönelik laparoskopik ve açık cerrahiler

TUSMER

21 Jan, 08:24


CEVAP: B
Ponsun iç yapısına ait oluşumlar:
Pars basilaris’te
Nucc. pontis (tract. cortico-ponto-cerebellaris’in ara nöronu),
Fibrae pontis transversae (trac. cortico-ponto-cerebellaris’in 2. kısmı olup pons ile serebellum
arasında uzanır)
Fibrae pontis longitudinales (fibrae corticospinales ve fibrae corticonucleares) bulunur.
Tegmentum’da ise bazı kraniyal sinir çekirdekleri, nucc. reticulares ve inen-çıkan yolların bir kısmı
bulunur.
Nuc. motorius Cr5
Nuc. principalis Cr5
Nuc. mesencephalicus Cr5
Nuc. spinalis Cr5
Nuc. Cr6
Nuc. motorius Cr7
Nuc. salivatorius sup. (Cr7)
Nucc. vestibulares (Cr8)
Lateral-Deiters (pons)
Superior-Beckiterew (Pons)
Medial -Schwalbe (Bulbus)
İnferior -Roller (Bulbus)
Nuc. cochlearis (Cr8)
Anterior (ventralis)
Posterior (dorsalis)
Ventral akustik stria’nın oluşturduğu demete corpus trapezoideum denir.

TUSMER

17 Jan, 08:07


Yanıt: D
Glukokortikoid kullanımı yara iyileşmesinin inflamatuvar evresinin baskılar, fibroblast proliferasyonunu, yara kontraksiyonu¬nu ve makrofajların yara bölgesine göçünü yavaşlatır.
Glukokortikoid yaralanmanın 3.–4. günlerinden sonra kullanıldığında yara iyileşmesi üzerine olan negatif etkileri daha azdır.
A vitamini kullanımı glukokortikoidlerin yara iyileşmesi üzerindeki olumsuz etkilerini önler.

TUSMER

16 Jan, 06:57


Yanıt: A
Gonokoklar, listeria, İnfluenza ve difteri sağlam korneaya penetre olabillen mikroorganizmalardır.

TUSMER

15 Jan, 08:14


Yanıt: D
Uzun QT sendromu
Ventriküler aritmilerin malign bir formu olan torsades pointes ve VF ile birliktelik gösterebilir.
Senkop, ani bebek ölümünün nedenidir.
İlaçlar QT intervalini direkt (terfenadin, astemizol) ya da metabolitleri ile (eritromisin, ketakanazol) uzatabilir.
Hipokalemi, hipokalsemi, hipomagnezemi ile ortaya çıkabilir.
%50 olgu aileseldir. Romano-Ward send, Jervel-Lange-Nielsen sendromu
En sık semptom egzersizle olan senkoptur***
QT > 0,44 ise şüphelendirmelidir.
Tedavide beta bloker, pace maker takılır.

TUSMER

10 Jan, 07:16


Yanıt: C
Hiperimmünoglobulin D sendromu
• OR, Mevalonat kinaz (MVK) geninde mutasyon
• Enzim aktivitesi %5 civarında (tamamen kaybolursa mevalonik asidüri), vakaların büyük bölümü 1 yaşından önce
tanı alır.
• 3-7 günlük ateş atakları, sıklıkla atakları aşı tetikler
--Titreme, servikal LAP, karın ağrısı, bulantı-kusma, başağrısı, artralji, artit, aftöz stomatit, pleomorfik döküntü
--Splenomegali
• Krioprin immün hücrelerde ve kondrositlerde sentezlenmektedir. İşlevi tam olarak bilinmemekle birlikte Prokaspas-1
aktivasyonu ile inflamasyonda etkili olduğu düşünülmektedir.
Kryopyrin ilişkili hastalıklar
FCAS (Familial cold-induced autoinflammatory syndrome),
Soğuk ile tetiklenir, Tekrarlayan ateş ve Kaşıntısız ürtikeryal raş ile karakterizedir. Ataklar kısa süreli (genellikle
<24 h), Artralji ve konjunktivit genellikle vardır.
MWS (Muckle-Wells sendromu)
İnfantil dönemde başlar, tekrarlayan kaşıntısız ürtikeryal raş
Ateş (genellikle düşüktür 38°C) atakları ile karakterizedir.
• Epizotlara: Artralji, konjunktivit
• Hastalık sürecinde nörosensöriyel işitme kaybı ve poliartrit gelişebilir. Amiloidoz hastalığın geç komplikasyonudur.
CINCA/NOMID (Chronic infantile neurological, cutaneous and articular / Neonatal onset multisystem inflammatory
disease)
• Yaşamın ilk haftasında itibaren ortaya çıkan ürtikeryal raş, Tipik yüz görünümü (Frontal bossing, semer burun, hipoplazik
yüz)
• Kemik dokuda; dizlerde, patellalarda, ekstremite distalinde, eller ve ayaklarda büyüme, ayrıca kartilaj dokuda büyüme
• Kronik poliartrit
Pyrin, ailevi akdeniz ateşinden sorumlu genlerin kodladığı proteindir.
Sülfit oksidaz eksikliği, Molibden kofaktör eksiklğine bağlı meydana gelir.

TUSMER

09 Jan, 07:53


Yanıt: D
5 yaşında üçgen çizebilir, iki eşyadan ağır olanı ayırt edebilir, dört renk bilir. Paraları tanımaya başlar. Kendisi giyinir ve soyunur. Adam resmi çizebilir.

TUSMER

08 Jan, 08:15


Yanıt: D
Soruda kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH) olgusu anlatılmış. KOAH başta sigara olmak üzere zararlı gaz ve partikülle¬re inhalasyon yolu ile maruz kalınması sonucu oluşan tam olarak geri dönüşümlü olmayan, ilerleyici hava akımı kısıtlanması ile karakterize bir hastalıktır. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatan ve mortalite üzerine etkinliği kanıtlanmış en uygun tedavi etiyolojiyi ortadan kaldırmak, yani sigaranın bıraktırılmasıdır.

TUSMER

07 Jan, 07:27


Cevap C
Aterosklerozun preklinik fazı, genellikle genç yaşlarda hatta çocuklukta başlar. Ortaya çıkan ve damarı tıkayan aterosklerotik plak, preklinik aşamada yağlı çizgilenme ile başlangıç gösterebilir. Endotel zedelenmesiyle başlayan süreç monosit, trombositlerin intimaya yapışması, intimada düz kas hücresi çoğalması, kollajen ve bağ dokusu sentezi, lipit ve hücre artıklarının birikmesi ile devamlılık gösterir.

TUSMER

03 Jan, 10:31


Yanıt: D
Tansiyon ve nabız farkı ile beraber sırtta sistolik üfürüm aort koarktasyonu için tipiktir. Aort koarktasyonu, aortun herhangi bir bölgesinde görülen (%98 sol subklavian arterin arkus aortadan çıkış yerinin hemen distalinde ve duktus arteriyozusun girdiği yerin tam karşısında) doğumsal hastalıktır. Diğer konjenital anomalilerden en sık biküspit aort ile birlikte görülür, en sık ölüm nedeni aort ve dallarının anevrizması ve rüptürüdür. Turner sendromu ile birlikteliği sıktır. Fizik muayenede üst ekstremite kan basınçları ve nabız artmış, alt ekstremitede kan basıncı ve nabız azalmıştır. Sırtta sistolik üfürüm tipiktir. Radyolojik incelemede klasik “3” belirtisi, subkostal çentiklenme görülebilir. Soruda diğer şıkların tamamı sekonder hiper¬tansiyon nedenleridir. Bu hastalıkların hiçbirinde tansiyon ve nabız farkı olmaz.

TUSMER

02 Jan, 09:56


Yanıt : D

TUSMER

31 Dec, 07:37


CEVAP: A
Dermatom: Bir spinal sinir tarafından duyusu taşınan deri alanına dermatom denir. Spinal sinir
sayısı 31 çift olmasına karşılık, 30 çift dermatom alanı vardır. C1 spinal sinirin deri dalı olmadığı için, dermatom alanı da yoktur.

TUSMER

27 Dec, 07:11


Yanıt: E
AFP fetal orijinli bir hormondur. Bu sebeple bir değil birçok fetüs varsa mantıken normal kabul edilen değeri artacaktır (2.5 mom değil 3.5mom).

TUSMER

26 Dec, 06:57


Yanıt: C
Normal basınçlı hidrosefali.
Adam- hakimsendromu olarak bilinir.
Üriner inkontinas, Demans, Yürüme bozukluğu (ataksi) ile karekterizedir.
Kommunikan hidrosefali görülür.
Yürüme bozukzuğu bu hastalarda ilk bulgudur.
Subkortikal demans daha sık görülür.
Alzheimer’dan farkı görüntülemelerde kortikal atrofiolmadan ventriküller büyük görülür.
Tedavide şant uygulanır.

TUSMER

25 Dec, 06:47


Yanıt: B
Medüller tiroid CA
Parafoliküler ya da C hücrelerinden gelişir ve çoğu sporadik olarak oluşur.
RET proto-onkogeninde mutasyonlarına sekonder bilinmektedir.
Hastalar sıklıkla boyunda palpe edilebilir servikal lenfadenopatiye eşlik eden tiroid kitlesi ile başvururlar (%15-20).
Medüller tiroid tümörleri sadece kasitonin gen ilişkili peptit (CGRP), histaminidaz, prostaglandin E2 ve F2-alfa, CEA ve serotonin de salgılar. Bu ajanlar medüller tiroid karsinomu için tümör markeri olarak kabul edilir;
- Familyal nonMEN -MEN2A---sporadik medüller Ca --MEN2B (Medüller tiroid CA’nın en iyi prognozdan kötüye doğru sıralaması)

Yükselmiş serum kalsitonin ya da CEA düzeyleri ve tiroid kitlesinin ince iğne aspirasyon sitolojisiyle tanı konur.
Multisentrisite sık olduğu için ve daha agresif bir hastalık olduğu için total tiroidektomi önerilir.
Santral kompartman Lenf nodları sıklıkla hastalığın erken evresinde tutulur, bu yüzden iki taraflı santral boyun lenf nodu diseksiyonu rutin olarak gerçekleştirilmelidir.
Palpe edilebilir servikal lenf nodları ya da tutulmuş santral boyun lenf nodları varlığında aynı tarafa ya da iki taraflı modifiye radikal boyun diseksiyonu yapılmalıdır.
Kemoterapi faydasızdır.
Feokromositoma varsa, önce feokromositoma ameliyat edilmeldir.

TUSMER

24 Dec, 09:46


Yanıt: B
Primer folikül kübik epitel hücreleri ile sarılıdır. Primordiyal folikülden primer foliküle geçişteki kritik olay epitel hücrelerinin yassıdan kübiğe dönüşüdür. Kübik foliküler hücreler çoğalarak çok katmanlı hale gelince oluşan folikülün adı multilaminer primer folikül, bu çok katmanlı yapının adı membrana granüloza, her bir folikül hücresinin adı da granüloza hücresidir. Zona pelusida ilk olarak primer folikülde izlenir. Folikülün içindeki oosit ise primer oosittir.

TUSMER

20 Dec, 06:27


Yanıt: C
Kayser Fleischer halkası
Kc tutulumu olanlarda olmayabilir (%50) ancak SSS tutulumu olanlarda mutlaka görülür (%95)
Olmaması tanıyı ekarte ettirmez.
Ayçiçeği katarakt***

Serum Cu düşük, normal olabilir, hatta fulminan yetmezlikte yüksek olabilir.
Karaciğer biyopsisinde mikro-makroveziküler yağlanma, hepatoselüler nekroz, siroz
Rhodanin ve orcein ile her zaman lizozomal Cu boyanması gösterilmeyebilir, boyama olmaması ya da az olması ekarte etmez.
Wilson hastalarında Cu’ın koruyucu etkisi nedeniyle HCC gelişme riski düşüktür.
Tanı alan her hasta nörolojik bulgu olmasa da kranial MRI ile değerlendirilmelidir.
Wilson hastalarında otoantikor pozitifliği görülebilir.

TUSMER

06 Dec, 09:28


Yanıt: C
Konjenital Lipoid Adrenal Hiperplazi; otozomal resesiftir. Steroidogenezin henüz başında kolesterol pregnenolona çev¬rilememesi söz konusudur. Defekt p450 scc yandal kırıcı enziminde değil; kolesterolün dış mitokondrial membrandan içeriye taşınmasını sağlayan StAR proteinindedir (steroidogenik akut regülatuar protein). Yenidoğan döneminde hiponatremi, hiperkaiemi ve asidoz mevcuttur. Testosteron uyarısı olmayacağından kromozom ne olursa olsun (XY ya da XX) ürogenital sinüs dişi yönde farklılaşır. 46,XY olgularda uterus bulunmazken 46,XX olgularda uterus bulunur.

TUSMER

05 Dec, 06:54


Yanıt: B

TUSMER

04 Dec, 07:01


Yanıt: A
YARA İYİLEŞMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Sistemik Faktörler:

Yaş
Beslenme bozukluğu
Travma
Metabolik hastalıklar
İmmünsüpresyon ve bağ dokusu hastalıkları
Sigara
Glukokortikosteroidler; doksorubisin
Demir ve Çinko gibi mineral eksikliği, A ve C vitamini eksikliği
Lokal Faktörler
Enfeksiyon
Ödem İskemi-nekroz
Tropikal ajanlar
İyonize radyasyon
Azalmış oksijen basıncı
Yabancı cisim

TUSMER

03 Dec, 07:08


Yanıt. C
Lamina elastika (Bruch membranı-camsı membran) koroidin iç tabakasıdır. Beş alt bölümden oluşur. Ortada elastik liflerden zengin bir ağ bunun her iki yanında kollajen lif katmanı bulunur. Bu katmanları bir yüzde koriyo kapiller tabakanın kapiller endotelinin bazal laminası diğer yüzde ise retinanın pigment epitelinin bazal laminası sınırlar.

TUSMER

29 Nov, 09:38


Yanıt: D
Normal epitel⇒PaIN-1 (HER2/neu, K-ras)
PaIN-2 (P-16)⇒PaIN-3 (P53, DPCA, BRCA2)
K-ras, Her/neu 2, p53, p16, DPC4, PDX1, BRCA2 genetik değişimler pankreas kanserinin adeno-karsinom sekansında
etkilidir.

TUSMER

28 Nov, 06:04


Yanıt: C
Hamartomatöz poliplerin görüldü hastalıklar: Cowden sendromu, Peutz-Jeghers Juvenil polipozis, Von Recling Hausen has¬talığı, Bazal hücreli nevus sendromu
Adenomatöz polipler: FAP, Gardner sendromu Turcot sendromu
Ailesel olmayan polipozisler: Cronkhite-kanada sendromu

TUSMER

27 Nov, 07:09


Yanıt: C
Glukagonoma: Diyabet, dermatit, migratuar eritem ve DVT en spesifik özellikleridir. En sık görülen malign pankreas adacık hücre tümörüdür. Korpus ve kuyrukta yerleşir ve genelde 5 cm’den büyüktür.
Somatostationma: En nadir görülen pankreas adacık hücre tümörüdür. Kolelitiazis, diyabet, steatore görülür. Pankreasın baş kısmına yerlerleşim gösterir.
VIPoma-Verner Morrison Sendromu: Kolelitiazis, diyare, aklorhidri, hipokalemi ve metabolik asidoz görülür. Non-beta adacık hücrelerinden gelişir.
Gövde, kuyruk ve distal pankreasta yer alır.

TUSMER

26 Nov, 07:07


Cevap D
E-kaderin hücreleri birbirine bağlar ve E-kaderinin sitoplazma içindeki bölümleri β-katenine bağlanır. Mutasyonunda tümöral hücrelerin bağları gevşer, adezyon azalır ve metastaz kapasitesi artar. SNAIL ve TWIST gibi transkripsiyon faktörlerinin uygunsuz ekspresyonuda E-kaderin ekspresyonununu baskılar.

TUSMER

22 Nov, 07:38


Yanıt : E

TUSMER

09 Nov, 09:04


Yanıt: A
Primer amenore değerlendirilirken FSH/LH ve prolaktin birinci basamak test olarak istenilir. FSH değerine göre hasta hipergonodotropik (FSH >20 mIU/mL), normogonadotropik (FSH 5-20 mIU/ mL) ve hipogonadotropik (FSH < 5mIU/mL) tanısı alır. Hipergonadotropik hipogonadizm varlığında mutlaka karyotip bakılmalıdır çünkü bu durumun en sık sebebi Turner gibi gonadal disgenezi ile seyreden sendromlardır.

TUSMER

08 Nov, 07:08


Yanıt: E
Hidrops vakalarının en azından %90’ı nonimmundur. En sık sebep kardiyovasküler problemlerdir ancak hepsi doğumdan önce tanı alamaz. Prenatal tanı alanlar içinde en sık neden ise anöploidilerdir. Gastrointestinal sistem problmeleri ve üriner sistem problemlerinin non-immun hidrops etyolojisinde yer alma durumu %1-2 civarındadır.

TUSMER

06 Nov, 06:42


Cevap D
Tümör hücrelerinin köken aldıkları normal hücreye morfolojik ve fonksiyonel olarak benzeme derecesine diferansiasyon denir. İyi diferansiye tümörler köken aldığı hücreye benzeyen tümörlerdir. Benign tümörlerin çoğunluğu iyi diferansiye tümörlerdir. Örneğin bir kondromun, kıkırdak matriksi sentezlemeye devam etmesi iyi diferansiye olduğunu gösterir. İyi diferansiye benign tümörlerde mitoz çok nadirdir ve atipik mitoz görülmez. Kötü diferansiye tümörler köken aldığı hücreye benzemeyen tümörlerdir. Malign tümörlerin iyi diferansiye olanlarıda kötü diferansiye olanlarıda vardır. Displazi epitelde hücrelerin birbirine benzerliğinin ve yapısal düzenlerinin (oryantasyon) bozulmasıdır. Anaplazi diferansiasyonun tamamen kaybedilmesidir. Pleomorfizm tümör hücrelerinin arasında nükleus, boyut, şekil ve boyanma yönünden farklılıklar olmasıdır. Metaplazi erişkin bir hücre tipinin yerini başka bir hücre tipinin aldığı adaptasyon mekanizmasıdır.

TUSMER

04 Nov, 07:51


Yanıt: E
Foliküler kanser, Papiller kanser, Anaplastik kanser ve Hürthle hücreli kanser takibinde Serum tiroglobulin bakılır ancak medüller karsinom takiplerinde kalsitonin ile hasta takip edilir.
Medüller tiroid CA
Parafoliküler ya da C hücrelerinden gelişir ve çoğu sporadik olarak oluşur.
RET proto-onkogeninde mutasyonlarına sekonder bilinmektedir.
Hastalar sıklıkla boyunda palpe edilebilir servikal lenfadenopatiye eşlik eden tiroid kitlesi ile başvururlar (%15-20).
Medüller tiroid tümörleri sadece kasitonin gen ilişkili peptit (CGRP), histaminidaz, prostaglandin E2 ve F2-alfa, CEA ve serotonin de salgılar. Bu ajanlar medüller tiroid karsinomu için tümör markeri olarak kabul edilir;
Medüller tiroid CA en iyi prognozdan en kötüye sıralanması:
-- Familyal non MEN -MEN2A---sporadik medüller Ca --MEN2B
Yükselmiş serum kalsitonin ya da CEA düzeyleri ve tiroid kitlesinin ince iğne aspirasyon sitolojisiyle tanı konur.
Multisentrisite sık olduğu için ve daha agresif bir hastalık olduğu için total tiroidektomi önerilir.
Santral kompartman Lenf nodları sıklıkla hastalığın erken evresinde tutulur, bu yüzden iki taraflı santral boyun lenf nodu diseksiyonu rutin olarak gerçekleştirilmelidir.
Palpe edilebilir servikal lenf nodları ya da tutulmuş santral boyun lenf nodları varlığında aynı tarafa ya da iki taraflı modifiye radikal boyun diseksiyonu yapılmalıdır.
Kemoterapi faydasızdır.
Feokromositoma varsa, önce feokromositoma ameliyat edilmeldir.

TUSMER

01 Nov, 07:19


Yanıt: D
Uygunsuz ADH salınımı sendromu
:
Kafa travması ve intrakranial cerrahi, yanıklar, morfin, NSAİİ kullanımı, hipotiroidizm, küçük hücreli AC Ca gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilir.
Kronik hiponatremiye neden olur.
Hastalar normovolemiktir.
Kan basıncında artış ve ödem görülmez.
Plazma ozmolalitesi < 275 mOsm/L, İdrar ozmolalitesi > 100 mOsm/L, İdrar sodyumu > 20 mEq/L

TUSMER

28 Oct, 07:45


Yanıt: D
Pnömoni etyolojisi

• 5 yaş altında en sık neden virüslerdir. Virüsler içinde en sık etken RSV ve Rinovirüslerdir.
• 3 ay – 4 yaş arası en sık bakteriyel etken S. Pneumonia’dır.
--Diğer sık bakteriler H. İnf, S. Aureus ve grup A Streptekok’tur.
• 5 yaş üstünde en sık etkenler Mikoplazma ve Klamidya’dır.
• 1-3 ay arası ateşsiz pnömonin en sık etkeni: Klamidya trachomatis ve CMV'dir.
• Okul çocuklarında en sık viral pnömoni etkeni İnfluenza'dır.
• Okul çağında bakteriyal pnömoni ve bronşitin en sık sebebi Mikoplazma pnömonia

TUSMER

23 Oct, 07:03


Yanıt: B
Pompe dışındaki hastalıklar psikiyatrik semptomlarla karşımıza çıkabilmektedir. Pompe hastalığı ise daha çok kardiyomyopati, hipotoni ile ortaya çıkmaktadır.

TUSMER

22 Oct, 07:29


Yanıt. E
Tropik (trofik) hormonlar vücutttaki diğer endokrin organlardaki hücrelerin aktivitesini düzenlerler. GH direkt bütün hücrelerde büyüme üzerine etkilidir. Bu ndenele tropik değildir. ACTH adrenal korteksin, TSH tiroidin, FSH ve LH ise ovaryum ve testislerin endokrin aktivitesini kontrol ederler.

TUSMER

18 Oct, 07:18


Yanıt: E
Orantılı boy kısalıklarına IUGR, nutrisyonel, hipotiroidi, GH eksikliği, kortikosteroid fazlalığı, turner, down, kronik hastalıkları (karaciğer, renal, akciğer) örnek verilebilir.

TUSMER

16 Oct, 07:11


CEVAP: E
Esas inspirasyon yaptıran kaslar: Diafragma, mm. intercostales ext. ve mm. levatores costarum.