Medrese Dersleri

من قرأ سورة الكهف في يوم الجمعة أضاء له من النور ما بينه وبين الجمعتين

Her kim Kehf Suresini Cuma günü okursa, iki Cuma arası nur ile aydınlatılır. (Müslim)

🎧 Okuyan : #Ebubekir Șatırii 📖
#kehf Sûresi

Allah Resulü'nden çok büyük bir tavsiye.
"Meşguliyet gelmeden boş vaktini ganimet bil."
Nice bitmesi gereken iş vaktinde ihmal edilir de meşguliyet gelince kalbe dert olur.

Hal: Lafzen veya manen mefulu bihin veya failin durumunu bildiren kelimeye denir, nasıl edatı sorulur. اعبد الله خائفا راجيا

Temyiz: Mezkur veya mukadder bir zattq diğer bir ifade ile; müfrette veya cümlede olan kapalılığı ve kısalığı kaldırır, temyize mümeyyizde denir.

Sıfat: İrab bakımından bağlı bulunduğu kelimenin nasıllığını ve niceliğini bildiren, tamamlayan şeye sıfat veya nât denir. Nasıllığı ve niceliği belirtilen kelimeye mevsuf veya menut denir. قلم اسود. بيت جملة. .ورجل طويل

Atıf: Bir kelimeyi makablindeki kelimeye veya bir cümleyi makablindeki cümleye atıf harflerinden biriyle bağlamaktır. Bağlanan tabiye matuf matbuya ise matufun aleyh denir.

Tekid: Tabi olduğu kelimeyi kuvvetlendirmek ve ihtimalleri ortadan kaldırmak için kullanılan söze denir. Kuvvetlendirilen kelimeye müekked denir. (Lafzi ve manevi olarak ikiye ayrılır)

Bedel: Metbuunun aynı olan ve o kelimeyi açıklamak için gelen lafızdır. Tabi olduğu kelimeye mündelün minh denir.

Atful beyan: Tabi olduğu kelimeyi daha iyi izah etmek için getirilen tabiidir. Atful beyanda tabi olduğu kelimeye her yönden uyar. امنا بنبينا محمد عليه السلام

İğrap: Lugatta bir şeyin künhünü yani özünü aneliz etmek meydana çıkarmak açıklamak ve fesadı kaldırmak demektir.
İstilahta amillerin değişmesi sebebiyle muğreb olan kelimelerin sonunda, hareke harf hazıf bakımından olan değişikliğe denir.
Harfler, mebni isimler, fiili mazi ve emri hazırın dışındaki bütün isimler ve fiiller mürebdir.

MAMUL: Lugatta; amel olunmuş tesir olunmuş demektir. İstilahta; ise Lafzen veya manen kendisinde amilin isi olarak iraptan bir iz bulunana denir.

Mef'ulu Mutlak: Fiil ile aynı kökten olup fiilin çeşidini yahut adedini bildirir. تُبْتُ تَوْبَةً نَصُومًا Tekit icinde kullanılır, ne etmekle edatı sorulur.

Mef'ulu Bih: Failin fiili üzerinde vaki olan mefuldür. ضَرَبْتُ الْوَلَدَ kimi kime kimden neyi neye reden edatları sorulur.

Mef'ulu Fih: Fiilin işlendiği yeri veya zamanı bildirir. nerede ve ne zaman edatları sorulur. جَلَسْتُ فِي البيت

Mef'ulu Leh: Fiilin ne için yapıldığını bildiren mefuldur, niçin kim için edatları sorulur. اعْمَلْ طَلَبَا لِمَرْضاتِ اللَّهِ تَعَالَى

Me'fulu Meah: Meıyyet vavından sonra fiilin failine beraberlik için getirilen mefuldur, kiminle beraber neyle beraber edatları sorulur. ذَهَيْدُ، وَعَائشَت

‏﴿ سَلَامٌ عَلَيْكُم بِمَا صَبَرْتُمْ ۚ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ﴾ 🌱

{Sabretmenize karşılık selâm sizlere. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir}.


📍Gazze 19|1|2025 ❤️🇵🇸

Semai Amil;
Harfi cerden sonra mecbur isim gelicek.
Her الا haberini ref ismini nasp etmez, sadece müstesna ile müstesna minh aynı almayan yani; istisnai mukadiع olan الا د ismini nasp haberini ref eder.
Her لا'da ismini nasp habrini ref etmez. Sadece 'hiçbir' manası katan لا dır.
İsmini nasp haberini ref eder لا'nın ismi bir kelime değil iki kelime olur, ismini ref haberini nasp eden لا'nın ismi bir kelime olur, arlarındaki fark budur.
Cezaya cevapda denir.

Kıyasi Amil;
Her fiil kesinlikle amildir.
Tam fiil kendinden sonra gelenle yani mefuluyle tam bir mana ifade edip akılda soru işareti bırakmayandır, nakıs fiil ise tam tersidir.

Sıfatı Müşebbehe: görünürdeki kalıcı sıfatlarla bazı iç duyguları ifade edendir. Sıfatı müşebbehenin kalıbı araplardan işitildiği üzere farklı farklıdır(semai). Sıfatı müşebbeheler genelde lazım fiilden türerler.

İsmi Tafzil: derecelendirme olduğu zaman iki şey arasında biri diğerinden üstün olanı bildirir.

İsmi muzaaf: isim tamlamasıdır. muzaaf fiildeki tenvini kaldırır, muzafun ileyhi cer eder.

İsmi mübhemüttam; isimde kapalılık olup manası anlaşılmayandır.

Lafzi Amil;
Lisanda kendisi için pay bulunan gözle görülüp kulakla işitilen lisanla okunan amildir. Buda 58 tanedir 2'ye ayrılır. 1Semai 2Kıyasi.

Semai amil; Amel etmesi araplara bağlı olan işitildiği üzere muhafaza olunen amillerdir. Nevileri 5 fertleri 49'dur.

Kiyasi amil; Amel etmesinde umumi bir kaide zikr olunması mümkün olan amillerdir. Nevileri 9. fertleri sınırsızdır.

Manevi Amil; Gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen, lisanla söylenilmeyen ancak kalple bilinen amillerdir. Bunlarda 2 tanedir.

Avamil: Amiller manasında ٌعَامِل'nün cemi müennes mükesserdir.

Amil: Lugatta amel edici tesir edici demektir. İstilahta vasıta sebebiyle irabdan hususi bir şekil üzere kelimenin ahirinin olmaklığını gerektiren şeye denir. Vasıtadan kasıt irabı gerektiren şeydir. İrabi gerektiren şeyde isimlerde failiyet mefuluyet ve izafet gibi manaların birbiri peşine gelmedidir.

Mamul: Amel olunmuş tesir olunmuş demektir.

İrab: Amillerin değişmesi sebebiyle murep olan kelimelerin sonunda meydana gelen hareke harf hazf gibi değişikliğe denir.
İrabın bir ismide ameldir her ikiside aynı şeye delalet eder amilin işi olduğu için amel diyorum, manaların bazısı bazısın karışmasından meydana gelen fesadı kaldırdığı için irap diyorum.

Sülasi üzerine ziyade edilenler ayrılır 3 nevidir. 1: Sülasi üzerine 1 harf ziyade edilendir, buda 2'ye ayrılır. 1: bir başka şeye ilhak edilmemek üzere sülasiye 1 harf ziyade edilendir, buda sülasi mücerredin 1.Nevisidir 2. Rubai mücerrede ilhak edilmemek üzere kendisine 1 harf ziyade edilendir, buda tedahreceyi mülhak babıdır,
2.nevi: sülasi üzerine 2 harf ziyade edilendir, buda 2 ye ayrılır.
---
Mebni: Hareke ve sukünü amil tarafından olmayan kelimedir. Mebni 2'ye ayrılır. Mebni Lazim, Mebni Arız.
---
Vasıl Hemzesi: sakin herfle konuşmayı vasıl hemzesi ile ulaşıldığı ulaştıran (bitiştiren) anlamın da vasıl hemzesi denir.

Not: Bir fiilin başındaki hemzenin kati, hemzemi yoksa vasıl hemzesimj olduğu nerden anlaşılır ismi tasfir sigasindan anlaşılır, eğer ismi tasğir sıgasında hemze varsa bu kati hemzedir. آگرم - أتخَيْرِم gibi.

Vasil hemzesi 2'ye ayrılır. Semai, Kıyasi, Semai olanlar 11 tanedir.
---
Master: lugatda fiil ve isimilerin türediği yerdir, istilahta ise zat ve zamana yakın almıyarak bir işe delalet eden kelimedir.
Mastar zat ve zamana delalet etmez. Sadece işe delalet eder, zat ve zamana delalet etmek için bütün isim ve fiillerin türediği yer olan mastardan bir takım kelimeleri çıkarmaya ihtiyaç duyuldu, ziyadelilerde mastar maziden türer, sülasilerde ise mazi ve muzari mastardan türer.
---
İsmi fail; ise hudusluk bildirir, isim fail ile cümledeki fail arasındaki fark ismi fail fiilden alınmış ve iş yapan içindir. Cümledeki fail ise camitdir.
Sıfatı müşebbehe; semaidir ancak iki yerde kıyasi olur.

Lazım Fiil 3'e Ayrılır
1) Nefsi Lazım
2) Cismi Lazım
3) Tabi Lazım

Sıfatı Müşebbehe; İsmi fail vezninde olmayıp aynı manada olan kelimeye denir.
---
= اَلْيَوْمَ تَنْسَاه
ال
isimlerin başına gelir,
ت ي
fiili muzarinin başına gelir
م
ziyadeli isimlerin başına gelir
و
cemilerde
ن
cemi münesselerde
س
muzariye yakınlık manası vermek için gelir
ا
tesniyelerde gelir
ه
lefifi mefrugun emri hazırında ziyade edilir.

Bu harflerin katılmasındaki gaye ilhak değil, binayı çoğaltmak içindir.

Bina munsarıfına göre bablar 35'dir, Maksut munsarıfına göre 30'dur.
Çünkü maksut munsarıfı tedahreceyi mülhag bablarını almamıştır.
Sülasi mezidler maksut munsarıfına göre 14, bina munsarıfına göre 12'dir.
Sebabi ise maksut munsarrıfı ihrancemeyi mülhagi sülasi mezide katmıştır.
---
Asli fiil: 3harfli veya 4harfli olur. Niçin bir fiil 3 harfli olur, cevap: çünki 3 harfden az olmaz. Başlangıcda bir harfin bulunması gerekir. Birde bitecek bir harfin bulunması gerekir. Bir Fiilin asıl harfleri 4harfden fazla olmaz. Eğer 5 veya 6 harfli olsaydı bir fiil olduğu bilinmezdi. Ayrı ayrı bir kelime zannedilirdi. Bu şekilde bir zanna mahal bırakmamak icin aslından 4 harflidir.

*
Bir fiil vucudun tamamıyla değilde bir kısmıyla yapılıyorsa buna müteaddi denir.
Türkçedeki karşılığı geçişli fiildir. (pratik bir tanım)
Teorik tanımı; işini yapan kişinin yaptığı iş başkasına da sirayet edecek etkilenecek.
_
Lazım fiil: failin yaptığı iş başkasının etkilenmediğidir.
_
Özne: fail, Nesne: meçhul, Yuklem : fiile, delalet eder.(türkce sırası)
_
Failin son harekesi ötre, mefulünki üstündür.
_
Sülasi mücerredin dışındaki bütün fiillerin kalıpları kıyasidir.
_
İfal babının oldurgan ve ettirken özellikleri vardır.
,
Oldurgan lazım fiilin ek olarak müteaddi olması.
Ettingen: müteaddi fiile bir ek gelmesiyle, önceden bie meful alırken iki meful alabilmesiyle müteaddiliğinin kuvvetlenmiş olmasına denir.
_
Tefil babi bazen; çokluk ifade etmeyip, başka manalar ifade edip, mesela lazımı meselat müteaddi yapar.
_
Mudavaat: müteaddi filin etkisi ile meydana gelen şeydir.
Pratik bailgisi; meçhul kalıbında olmadan meçhul manasında olmak demektir.
_
Mubalağa lazım: lazım fiillere abartı katar.
_
Tefaül babının; binası bazen birişi yalandan yapar gibi görünmeyi ifade eder, ve babında meful yoktur.
*
Mudavaat; lugatta dönüşlülük demektir.
İstilahta ise müteaddi bir fiilin tesirinin mefulu bihde meydana gelmesinin ifadesidir, bu durumda müteaddi fiil lazım haline dönüşür, müteaddi fiilin mefulu lazım fiilin faili olur.
كَسَرْتُ الرِّجَانَ فَانْكَسَرَ ذَلِكَ الأَجَاج
_
Tekellüf; bir şeyi zoraki yapmak itina göstermektir. Matlubi azar, azar elde etmektir.
Benim matlubum ilim öğrenmektir, ben ilimi azar azar zorlukla öğrendim.

Binanın yazarı: Hz. Ali (r.a)/(meçhul)

Vezin: kalıp ölçü demektir.
Mevzun: kalıplanmış ölçülenmiş.
Alamet: sülasilerde hareke durumunu, ziyadelilerde ise ona ziyade kılınan harfi bildirir.
Bina ühü: binada hasıl olan özellik, yani babın kalıbına bakıldığında akla gelen ilk mana.
Müteaddi: fiil, kendi üzerine vaki olan şey olmaksızın (meful) anlaşılması mümkün olmayan şeydir.
Lazım: fiil, kendi üzerinde vaki olan şey olmaksızın (meful) anlaşılması mümkün olan şeydir.
Sülasi Mücerred: ziyadelilerden soyulmuş katkısız demektir.
Mefulu bih: failin yaptığı işten etkilenen kelimeye denir.

📌YAYINLANAN DERSLERE AİT KİTAPLAR
(Son Güncelleme- 19/05/2020)

🌱SARF BÖLÜMÜ 🌱

📚Emsile kitabı

📚Binâ Kitabı

📚Maksud Kitabı pdf

📚İzzi Kitabı
(Nüsha 1)
(Nüsha 2)
————————
🌱NAHİV BÖLÜMÜ 🌱

📚Avâmil-i Birgivî Kitabı

✔️Avamil-i Birgivi Dersleri [15 Ders] -Seyyid Badır Hoca

📚Avâmil-i Cürcânî Kitabı

📚Zuruf Kitâbı

📚Terkib Kitabı

📚Ecrumiye Kitabı

📚 Tuhfetü's Seniyye Kitabı

📚Katrun Neda Kitabı

📚İzhar kitabı

📚Kâfiye Kitabı

📚Şerhul Muğni Kitabı

📚Keşful İrab Kitabı

📚Molla Câmi Kitabı

📚Suyûti Kitabı
—————————
🌱MANTIK 🌱

📚İsa Goci Kitabı

📚Muğni Tullab Kitabı

—————————
🌱Sarf ve Nahve Dair Hulâsa Bilgiler🌱

👉Nahv'e dair, Zihinde Kalıcılığı sağlamak için Hazırlanmış Tablolar

📚Maksud i'lal örnekleri ve Kaideleri 1, 2, 3

📚Sarf ve Nahve Dair Özet Bilgiler

🌱Belâgat🌱

📚 Belâgatu'l Vadıha Kitabı

📚El-Belâgatu Kitabı PDF

———————————————
📚Erbainu Neveviye Kitabı pdf

"Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et."

Şam’da rejim zindanlarındaki bir tutuklunun duvara kazıdığı ayet.

Recebi Şerifin İlk Perşembe Günü Orucu

Nebî (Sallallahu Aleyhi ve sellem)den rivayet edildiğine göre:

رُوِيَ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ: مَنْ صَامَ أَوَّلَ خَمِيسٍ مِنْ رَجَبَ كَانَ حَقًّا عَلَى اللَّهِ أَنْ يُدْخِلَهُ الْجَنَّةَ.

"Recebin ilk perşembesini oruçla geçireni cennete sokmak Allâh-u Teâlâ üzerine bir hak olur." (Safürî, Nüzhetü'l-mecâlis, 1/138; Abdülkadir el-Geylani, el-Gunye, 1/330-331)

Ey hak yolda kardeşlerimiz!
Nice insan recebe ulaşmış, şabâna ulaşamamış, bir nice kul da ikisine kavuşmuş, fakat ramazana çıkamamıştır.

Kıymetli ömrünü eğlenceyle geçirenler, ekim günlerini kaçırır, ekim zamanı boşa yatan da hasat zamanını zayi eder ve herkes mahsul biçerken, o pişmanlık biçer.

Gençliğin kıymetini yaşlılar, sağlığın kıymetini hastalar, zenginliğin değerini fakirler, hayatın kadrini de ölüler bilir.

O halde siz siz olun, cehennem derekelerinden kurtulup, cennet derecelerine erişebilmek için, receb ayını oruçlar ve geçmiş günahlara ağlamaklarla geçirin, sakın hâ gafletle geçirmeyin!
(Ahmed ibni Hicazî, Tuhfetü'l-ihvan, sh:13)

İmâm-ı Rabbânî (Kuddise Sirruhû) şöyle demiştir: "Bu dünya amel yeridir, rahatlık yeri değildir, amelin semeresi olan istirahat ise önümüzdedir.

Çalışma zamanı dinlenmek; ziraatı zâyi etmek ve ürünleri menetmektir. Bu gün uyanılmazsa yarının sermayesi pişmanlıktan başka bir şey olmayacaktır."

اللّٰهُمَّ Ey Allah'ım
بَارِكْ mübârek eyle
لَناَ bizim için
فٖي رَجَبَ Recebi
وَ شَعْباَنَ ve Şabanı
وَ بَلِّغْنَا ve bizi ulaştır
رَمَضَانَ Ramazan'a

آمين 🪻

م🌱

Bu mübarek ayın başta receb olmak üzere birçok ismi vardır ki, isimlerin çokluğu müsemmânın şerefine delâlet eder.

1) Receb: Bu isim, tâzim ve hürmet anlamına gelen: "Tercîb" kökünden alınmadır ki bu ayın, Allâh-u Teâlâ indinde değerli kılınmış olmasından dolayı bu isme lâyık olduğu aşikârdır.

2) Recm Ayı: "Taşlama" anlamına gelen bu
isim ona, müminlere eziyet etmesinler diye kendisinde şeytanlar taşlandığından verilmiştir.

3) Receb-ü Mudar: Kureyş kabîlesinin diğer bir ismi olan Mudar kelimesiyle, receb ayının birlikte zikredilmesi, haram aylarla ilgili olarak eserimizin başında geçen hadîsi şerîfte yer almaktadır ki bu, Kureyş kabîlesinin haram aylar içinde özellikle receb ayına atfettikleri değeri ifade eder.

4) Münsılü'l-Esinne: "Mızrak ve süngüleri kılıflarından çıkaran" anlamındaki bu ismin manasını Ebû Racâ el-'Utâridî (Radıyallâhu Anh) şöyle anlatmıştır:
"Câhiliyet devrinde biz receb ayı girince:
'Mızrak ve süngüleri kılıflarından çıkaran ay geldi' diyerek, savaşı iptal etmek ve kargaşa sebeplerini ortadan kaldırmak üzere, hiçbir silahı hazır vaziyette bırakmaz, mutlaka kaplarından çıkarıp bir kenara atardık."

5) Şehrullâh: “Allâh-u Teâlâ'nın ayı” anlamına gelen bu isim, bu mübarek aya Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen:
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «رَجَبُ شَهْرُ اللَّهِ.

"Receb, Allâh-u Teâlâ'nın ayıdır" hadîs-i şerîfinden dolayı verilmiştir."

6) Şehrullâhi'l-Esam: "Allâh-u Teâlâ'nın, sağır ayı" manasındaki bu ismin ona verilmesinin birkaç sebebi vardır.
Kendisinde silah sesi duyulmadığından bu isim kendisine verilmiştir.
İbnü'l-Enbârî (Radıyallâhu Anh)ın beyanına göre; câhiliyet devrinde Araplar birbirleriyle savaşır, receb hilâli görüldüğünde ise silahları bir kenara bırakırlardı.
'Sağır' denmesi ise, melekler onda çok yüksek sesle tesbih ve takdiste bulundukları için, kulakları duymaz bir hale geldiğindendir"
Bazıları tarafından şöyle bir açıklama yapılmıştır: Bu ayda Allâh-u Teâlâ'nın hiçbir kavme gazabı işitilmemiştir. Allâh-u Teâlâ sâir aylarda geçmiş ümmetlere azap etmiş, ancak hiçbir ümmete bu ayda azap etmemiştir.
İşte bu yüzden receb ayına sağır denmiştir.

7) Şehrullâhi'l-Esab: “Allâh-u Teâlâ'nın, bolca dökülen ayı" manasına gelen bu mübarek isim, kendisinde Allâh-u Teâlâ'nın rahmetleri kullarına bolca yağdığından dolayı ona verilmiştir. Bu ayda da tevbe edenlere kabul nurları yağmaktadır.

8) eş-Şehru'l-Mutahhar: "Temizlenmiş ay" anlamındaki bu ism-i şerîf, yeryüzü bu mübarek ayda başlayan tufan ile şirk, küfür, duğyan ve 'udvân (Allâh-u Teâlâ'ya ortak koşma, imansızlık, azgınlık ve düşmanlık) gibi pisliklerden arındırıldığı için bu aya takılmıştır.

9) eş-Şehru's-Sâbik: "Öne geçen ay" manasına gelen bu isim, haram ayların birincisi olduğundan dolayı kendisine verilmiştir.

10) eş-Şehru'l-Ferd: "Tek ay" anlamındaki bu isim, diğer haram aylar peş peşe olup, receb-i şerîf tek başına kaldığından dolayı bu aya verilmiştir.

☪️

Recebin ilk günü Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in huzuruna girdiğimde bana:

قَالَ أَبُو سَعِيدٍ رَضِيَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُ: دَخَلْتُ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي أَوَّلِ يَوْمٍ مِنْ رَجَبَ فَقَالَ: يَا أَبَا سَعِيدٍ أَيُّ يَوْمٍ مَا أَكْفَرَ خَيْرَهُ وَأَيُّ يَوْمٍ مَا أَعْظَمَ بَرَكَتَهُ، قُلْتُ: وَمَا ذَاكَ يَا نَبِيَّ اللَّهِ؟، قَالَ: «أَخْبَرَنِي جِبْرِيلُ إِذَا كَانَ أَوَّلُ لَيْلَةٍ مِنْ رَجَبَ أَمَرَ اللَّهُ مَلَكًا يُنَادِي أَلَا إِنَّ شَهْرَ التَّوْبَةِ قَدِ اسْتَهَلَّ فَطُوبَى لِمَنِ اسْتَغْفَرَ اللَّهَ فِيهِ.

'Ey Ebû Said! Bu hayrı ne kadar çok ve bereketi ne kadar büyük bir gündür!' buyurunca benim:
'Ey Allah'ın Rasûlü! Bu bereket nedir?' diye sormam üzerine, şöyle buyurdular:
'Cibrîl'in bana bildirdiğine göre; receb ayının ilk gecesi olduğunda Allâh-u Teâlâ bir meleğe:
'Dikkat edin! Gerçekten şehru't-tevbe (tevbe ayı) başlamıştır.
Bu (mübarek) ayda Allâh-u Teâlâ'dan af isteyenlere müjdeler olsun!' diye seslenmesini emreder." (Safûrî, Nüzhetü'l mecâlis, 1/140)

Recebi şerifin ilk gecesi Hadis-i şerîfte şöyle buyrulmuştur:

رُوِيَ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ: إِذَا كَانَ أَوَّلُ لَيْلَةٍ مِنْ رَجَبَ اطَّلَعَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِيهَا عَلَى أُمَّتِي فَيَغْفِرُ لِلْمُذْنِبِينَ وَيُكْرِمُ التَّائِبِينَ وَيُقَرِّبُ الذَّاكِرِينَ وَيُوَاصِلُ الْمُجْتَهِدِينَ فَمَنْ قَامَ تِلْكَ اللَّيْلَةَ أَصْبَحَ مَغْفُورًا لَهُ.»

"Recebin ilk gecesi olunca Allâh-u Azze ve Celle ümmetime tecellî buyurarak, günahkârları bağışlar.
Tevbe edenlere ikram eder, zikr edenleri (kendisine mânen) yaklaştırır, ibadette gayret gösterenleri sürekli kendisine vâsıl kılar.
O geceyi ibadetle ihyâ eden (geçiren), sabaha bağışlanmış olarak çıkar." (Allâme Safûrî, Nüzhetü'l-mecâlis, 1/139)

☪️

Recebi şerîfîn ilk günü orucu,
İbni Abbas (Radıyallahu Anhümâ)nın rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

عَنْهُمَا قَالَ: قَالَ رَسُولُ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ تَعَالَى . عَنِ ابْنِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «صَوْمُ أَوَّلِ يَوْمٍ مِنْ رَجَبَ كَفَّارَةُ ثَلَاثِ سِنِينَ، وَالثَّانِي كَفَّارَةُ سَنَتَيْنِ،
وَالثَّالِثِ كَفَّارَةُ سَنَةٍ ثُمَّ كُلُّ يَوْمٍ شَهْرٌ.»

"Recebin ilk gününün orucu üç senenin (günahlarının) keffaretidir. İkinci günün orucu iki senenin, üçüncü gününki ise bir senenin keffaretidir.
Sonra her gün bir ay(lık bağışlanma)dır.

Recebi şerîfîn ilk günü namazı,
Recebin ilk gecesinin namazı hakkında Enes (Radıyallahu Anh)dan merfû'an rivayet olunan bir hadis-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashâba hitaben:

عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُ مَرْفُوعًا قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ مَنْ صَلَّى الْمَغْرِبَ أَوَّلَ لَيْلَةٍ مِنْ رَجَبَ ثُمَّ صَلَّى بَعْدَهَا عِشْرِينَ رَكْعَةً بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَقُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ مَرَّةً وَيُسَلِّمُ فِيهِنَّ عَشْرَ تَسْلِيمَاتٍ أَتَدْرُونَ مَا ثَوَابُهُ؟ فَإِنَّ الرُّوحَ الْأَمِينَ جِبْرِيلَ أَعْلَمَنِي بِذَلِكَ ؟»، قُلْنَا: اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ ، قَالَ: «حَفِظَهُ اللَّهُ تَعَالَى فِي نَفْسِهِ وَمَالِهِ وَأَهْلِهِ وَوَلَدِهِ وَأُجِيرَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَجَازَ عَلَى الصِّرَاطِ كَالْبَرْقِ بِغَيْرِ حِسَابٍ وَلَا عَذَابٍ.»

"Her kim, recebin ilk gecesinde akşamı kıldıktan sonra; bir Fâtiha ve bir İhlas ile yirmi rekat kılar ve onlar arasında on selam verirse, onun sevabının ne kadar büyük olduğunu biliyor musunuz?
Şüphesiz Rûhu'l-Emîn olan Cibrîl onu bana bildirdi" buyurdu.
Biz: "Allâh-u Teâlâ ve Rasûlü bilir" de-yince, Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Allâh-u Teâlâ onu, canı, malı, ailesi ve çocukları hakkında korur.

Bu kişi, kabir azabından korunur, hesapsız ve azapsız bir şekilde sıratı şimşek gibi geçer" buyurdu.

☪️

Recebi Şerifin On Gün Zikirleri;

Her kim, receb ayının ilk onunun her günü yüz kere:

«سُبْحَانَ الْحَيِّ الْقَيُّومِ

'Hayy ve Kayyûm (gerçekte tek diri ve her şeyin yegâne yöneticisi) olan Allâh-u Teâlâ'yı tesbih ederim!'

İkinci onun her günü yüz kere:

«سُبْحَانَ اللَّهِ الْأَحَدِ الصَّمَدِ!»

Ehad ve Samed (tek ve ulu) olan Allâh-u Teâlâ'yı tesbih ederim!'

Üçüncü onun her gününde de yüz kere:

«سُبْحَانَ اللَّهِ الرَّؤُوفِ!»

'Raûf (yaratıklarını çokça esirgeyici) olan Allâh-u Teâlâ'yı tesbih ederim!' derse, ona
verilecek sevabı hiçbir vasfedici tarif edemez."

☪️

Recebi Şerifde Yasin Okumak;

Aişe (Radıyallâhu Anhâ)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهَا قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَنْ قَرَأَ بَعْدَ صَلَاةِ الْفَجْرِ فِي شَهْرِ رَجَبَ يَس مَرَّةً وَاحِدَةً غَفَرَ اللَّهُ تَعَالَى لَهُ ذُنُوبَ خَمْسِينَ سَنَةً وَدَفَعَ عَنْهُ عَذَابَ الْقَبْرِ.»

"Her kim recep ayında sabah namazından sonra bir kere Yasîn Sûresi'ni okursa, Allâhu Teâlâ o kişinin elli senelik günahını bağışlar ve kabir azâbını ondan defeder."

Receb-i şerîfîn fazîletine dâir birçok hadîs-i şerîf ve rivayet mevcuttur.
Yüce sahâbî Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sel- lem) şöyle buyurmuştur:

عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خِيرَةُ اللَّهِ مِنَ الشُّهُورِ شَهْرُ رَجَبَ وَهُوَ شَهْرُ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ، مَنْ عَظَمَ شَهْرَ رَجَبَ فَقَدْ عَظَمَ أَمْرَ اللَّهِ وَمَنْ عَظَمَ أَمْرَ اللَّهِ أَدْخَلَهُ جَنَّاتِ النَّعِيمِ وَأَوْجَبَ لَهُ رِضْوَانَهُ الْأَكْبَرَ .

"Aylardan Allâh-u Teâlâ'nın seçtiği, receb ayıdır. O, Allâh-u Teâlâ'nın ayıdır.
Receb ayına tâzim eden kişi, gerçekten Allâh-u Teâlâ'nın emrini büyük tutmuş olur.
Allâh-u Teâlâ'nın emrine değer vereni de O, nâîm cennetlerine girdirir ve kendisi hakkında en büyük rızasını kesinleştirir."

Emsile -i- Muddaride =
Birbiri peşine düzenlice gelen misaller demekdir.
مطرده
İftial babından ismi faildir.

Kelime lugatta =
Yaralama, acı verme, tesir etme demektir. Istilahta= bir mana için konulmuş müfret lafızdır.
Kelime 3'e ayrılır =
1. Fiil 2. İsim 3. Harf.

Fiil = Heyetiyle manasını tayin etme bakımından 3 zamandan birine delalet eden kelimedir.
Fiilin özellikleri: başına nasp ve cezm edicilerin dahil olmasıdır.

İsim = Anlamakta müstakil bir mana ifade edip 3 zamandan birine yakın olmayan kelimeye denir.
İsmin özellikleri: Sonuna tenvinin dahil olması evveline harfi cerin gelmesi ve lamı tarifin gelmesidir.

Harf = Anlaşılmakta müstakil bir mana üzerine delalet etmiyen bilakis başkasının anlamasına yarayan alettir.
&
Musahhah; salim demektir. İsimlerdeki salimlik müfredinin yapısı bozulmayarak olur.
Fiillerdeki salimlik ise; fail veya aynel filinde hemze, şedde, ve illet harfi olmamakla olur.

Mükesserlik üç şekilde olur; Harf ziyadesiyle, harf noksanıyla, ve hareke değişmesiyle olur.

Fiil: zamana bağlı olarak bir iş bir oluş ve bir hareket bildiren kelimedir.
İsim: zamana bağlı olmaksızın kendi başına anlamı olan kelimedir.
Sıfat: varlıkların nasıl olduğunu, yani rengi durumu ve sayısını bildiren kelimedir.
Mastar: bir iş ve oluşu zamana bağlı olmadan anlatan kelimedir.
&
اخبار İhbari :
Lugatta : haber vermek.
Istilahta : bir işin yapılıp yapılmadığını haber veren fiildir.

انشائ İnşai :
Lugatta : bir şeyin yoktan meydana gelmesi demektir.
Istilahta : haber vermek kastıyla söylenmeyip, işi emr etmek veya nehy etmek için söylenen fiildir.

الصرف عِلْمٌ يُعْرَفُ بِهِ أَحْوَلَ الكَلِمَةِ مِنْ حَيْثُ الْإِعْلَالِ وَالْبِنَاءِ
Sarf ilminin tarifi : ilal ve bina cihetinden kelimenin hallerini bildiren ilimdir.
Mesela: قال mevzusu türemekle alakalı kelimelerden bahs eder.
Gayesi: Hades, manası (iş) taşıyan arapça kelimelerin yapısında ve yazılışında hatadan korumaktır.
امثلة
kelimesi
مثال
kelimesinin cemisidir, misaller manasındadır.
- مثال - مثالان - امثلة
camit (donuk) bir ismim cemisidir, cemisinde dondurulmuştur.
امثلة
kelimesinde: lafzen kılletlik vardır,
Cemi kılletin vezinlerinden olup
افعلة
kalıbından gelir.
Manen ise kesratlık (çokluk) vardır, (misaller derken çokluk belirttiği için). مختلف = kelimesi, ifdial babından ismi faildir.
Emsile-i-muhtelife lugat manası : Birbirinden farklı çeşitli misaller demektir. İstilah manası : Maddesi bir heyeti başka başka olan kelimelerdir.
NOT=Madde manaya, hayet zamana delalet eder.

Evlilik Görüşmesi Yapacaklara Hatırlatmalar

1. Sadece hafızlık, Arapça, ilim ya da akademik başarıya bakarak evlenmeyin. İlim sahibi olmak başka, evlilik olgunluğuna ulaşmak başka/farklı şeylerdir.

2. Öfkesini kontrol edemeyen insanlar sizin için bir afet olabilir. İlk tanışmanızdan nikaha kadar geçen süredeki tepkileri iyi gözlemleyin.

3. Gözleri yaşarmayan kişilerden uzak durun. Merhameti olmayan insan kendinden başkasını düşünemez.

4. Aklı kısırlaşmış tiplere yaklaşmayın. Çocuk sahibi olmayı düşünmeyenlerin aile olabilmesi zordur.

5. Güzelliği abartmayın. Ahlâk, edep ve hayâ gibi dünya ve ahirette faydası olan özellikleri arayın.

6. Anne-babanızın fikirlerine önem verin. Sizi en yakından tanıyanların tecrübelerine kulak verin.

7. Doğal olun ve huylarınızı açıkça anlatın. Gerçekçi olmak hayal kırıklığını engeller.

8. Durumu hislerinizle değil, imanınızla ve aklınızla değerlendirin. İnsanların dünyevileşmiş düşüncelerinin esiri olmayın.

9. Evliliğinizin ellinci senesini düşünerek karar verin. Yaşlandığınızda da size eş olacak birini arayın.

10. Yeni bir imtihanın başlayacağını unutmayın. Evlilik dinin yarısı kadar değerli bir iş olduğundan derdi de en az o kadardır, buna hazırlıklı olun.
(Salih Eğridere Hoca)
Telegram @medresedersleri

Her kim geceleyin uyanır, ailesini de uyandırır ve iki rek'at namaz kılarlarsa, Allah'ı çok zikreden erkekler ile kadınlardan yazılır.

”Ebû Dâvûd, Tefrî'u ebvâbi'l-vitr, 13 [1451]; Tatavvu', 18 [1309]).

(8 Halde Melekler Sana Dua Eder)

1- Namazda ilk safta durduğunda

2- Namazdan sonra mescitte oturdukça

3- Hasta ziyareti sırasında

4- ALLAH yolundaki kardeşini ziyaret ettiğinde

5- Müslüman kardeşine arkasından dua ettiğinde

6- İnsanlara hayrı öğretirken

7- Abdestli olarak uyuduğunda

8- Sahur yemeği yerken

Resûl-i Ekrem (s.a.s.), birgün ashâbının yanına çıkmış ve onlara Rahmân sûresini başından sona kadar okumuştu. Daha sonra şöyle buyurdu:

“Cinlerle buluştuğum gece, ben bu sûreyi cinlere de okudum; onlar sizden daha güzel karşıladılar. Ben ne zaman "O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?" (Rahmân 55/13) âyetine gelsem, onlar "Senin hiçbir nimetini inkâr etmeyiz, ey Rabbimiz, sana hamdolsun" diyorlardı.”

(Tirmizî, Tefsir 55/1)

İşte gerçekten şükreden bir kul olabilmek için bu tür nimetleri yalanlama sayılabilecek yanlış tutum ve davranışlardan uzak durup, o nimetlerin kıymetini bilmeye ve onların sahibine tam bir kulluk yapmaya çalışmak gerekir. Çünkü bizi yoktan yaratıp varlık âlemine getiren O’dur.

من قال نصر نصره الله

Emsile, Bina, Maksut, Talebenin canını alır,
Avvamile gelince kendini Hoca sanır.

Fiil Örnekleri;

1. Bab:

Yardım etti نصر - نصرا
Şükretti. شكر - شكرا
Gördü. بَصَرَ - بَصَارَة.
Zikretti. َذَكَرَ - ذِكْرَ
Müjdeledi. بشر - بشرا

2. Bab:

Sabretti. صَبَرَ - صَبْرًا
İndi. نَزَلَ - نُزولاً
Vurdu. ضَرَبَ - ضَرْباً
Kazandı. كَسَبَ - كَسَباً
Kırdı. كَسَرَ - كسرا

3. Bab:

Açtı فتح - فتحا
Gitti. ذهب - ذهبا -ذهوبا
Kaldırmak رفعَ - رَفْعاً
Toplamak جَمَعَ - جَمْعاً
Sabahladı. صَبَحَ - صبحا

4. Bab

Selamet bulmak. سلم - يسلم - سَلاماً .
Şahit olmak.(hazır olmak) شهد - شهودا
Mutlu olmak(uğurlu olmak) سَعدَ - سَعَادَةُ
Gülmek. ضحك - ضحكا

5. Bab.

Güzel oldu. حَسَنَ - حسْنا
Büyük oldu. كَبُرَ - كبرا.
Uzak oldu. بَعْدَ - بعْد
Keremli oldu .كرم - كَرَما

6. Bab.

Zannetti. حَسِبَ - حسبًا
Hiddetlendi. وَرِمَ - يَرِمُ - وَرَمًا

KLASİK ARAPÇA EĞİTİMİ MÜFREDAT KİTAPLARI

SARF VE NAHV İLİMLERİ :
BAŞLANGIÇ SEVİYE : EMSİLE-BİNA-AVAMİLİ BİRGİVİ VE CÜRCANİ-MAKSUD-İZZİ-MERAHUL ERVAH-TUHFETUS SENİYYE

ORTA SEVİYE : İZHAR – KAVAİDUL İRAB- ŞERHUL MUĞNİ - KAFİYE - ŞERHU KATRUN NEDA – HALLUL MEAKID – SADUNİ (İZZİ ŞERHİ) – ŞAFİYE

İLERİ SEVİYE : BEHÇETÜL MERDİYYE (SUYUTİ) – FEVAİDU DİYAİYYE (MOLLA CAMİ) –ŞERHUŞ ŞAFİYE - MUĞNİ LEBİB

AKAİD-KELAM İLİMLERİ : NESEFİ METNİ – EBUL MÜNTEHA ŞERHU FIKHUL EKBER – BABERTİ ŞERHİ – ŞERHUL AKAİD – TUHFETUL MÜRİD – EL MÜSAMERE Bİ ŞERHİL MÜSAYERE-ŞERHUL MEVAFIK

TEFSİR İLİMLERİ : SAFVETUT TEFASİR – CELALEYN – NESEFİ – KADİ BEYDAVİ

USULU TEFSİR : TİBYAN Fİ ULUMİL KUR’AN – FEVZÜL KEBİR – MEBAHİS Fİ ULUMİL KUR’AN

HADİS İLİMLERİ : ERBAİN NEVEVİ – RİYAZUS SALİHİN – BULUĞUL MERAM – SAHİHİ MÜSLİM – SAHİHİ BUHARİ

USULU HADİS : NUHBETUL FİKER – NUHBETUN NAZAR – TAKRİB – ŞERHU MENZUMETUL BEYKUNİYYE

FIKIH İLİMLERİ : ĞAYETÜL İHTİSAR - NURUL İDAH – İBNİ KASIM – KUDURİ – BACURİ – İHTİYAR – MİNHACUT TALİBİN – MÜLTEKA

USULU FIKIH : VARAKAT – ŞERHUL MAHALLİ – ZEKİYÜDDİN ŞABAN – MENARUL ENVAR – CEMUL CEVAMİ

BELAĞAT İLİMLERİ : TELHİS – BELAĞATUL VADIHA – MUHTASARUL MEANİ

MANTIK İLİMLERİ: MİZANUL UKUL – İSAGOCİ – SÜLLEM ŞERHİ – MUĞNİ TULLAB – FENNARİ – KAVLİ AHMED – ŞERHU ŞEMSİYYE

MÜNAZARA : RİSALETUL ADAB VEL MÜNZARA – VELEDİYE – HABİYYE

VAD İLİMLERİ : RİSALEİ ADUDİYYE - HULASATUL VAD - EĞİNLİ RİSALESİ -ŞERHU RİSALETÜL VADİYYE

دخي بِرْ كِيمْسَهُ إِمَامَه جُمْعَه نَمَازِينِكَ إِيكِنْجِي رَكْعَتِتِكَ رُكُوعْتُهُ ه إِمَامٍ مُحَمَّلَهُ كُورَه أُويْلَهُ نَمَازِينِي قِلَارُ. أَمَا إِمَامٍ أَعْظَمَهُ وَأَمَا أَبُو يُوسُفَه كُورَه تَشَهدَه دَخِي يَشْسَه جُمْعَهُ بِي قِلَارُ، وَخَطِيبٌ خُطْبَه أُوفُورُكُنْ بِرْ عِمْسَه نَافِلَه دَه بُولُنسَه إِيكِي رَكْعَتْ قِلارُ زِيَادَه قِلْمَةٌ، وَأَكَرْ جُمْعَه سُنتى ايسه ايکي رَكْعَتْ قِلارُدَه مِی سَلامُ وِيرٌ يُوقْسَه دُرْتْ رَكْعَتِي تَكْمِيلْ إِيدَرْمِي اختلا فليدر، أَصَحْ أُولَانْ دُرْدِي تَمَامُ إِيدَرْ.

(وَدَخِي جُمْعَهُ نِك وَاجِبِي بَشْدِرْ )

١. أَوَّلِي أَذَانٌ وَقْتِنْدَه هَرْ شَيْئِي تَرْكُ ايْتُمَكْ.

۲. ايكنجي جامِعَه سَعَى ايتمك.

٣. اوچنجي خطيبٌ خُطْبَهِ لَهِ إِيكَنْ نَافِلَهِ فَلْمَامَقْ.

٤. دُرْدُنْجِي دُنْيَا كَلَامِي سُويْلَمَمَكْ.

٥. بَشِنْجِي هَرْ شَيْدَنْ سُكُوتْ ايَتُمَكْ.

(وَدخي جُمْعَهُ نِكَ مُسْتَحَبِّي بَشدِرْ )

١. أولي طيب رايحه .

٢.ایکنجی مسواك.

٣. أوجُنْجِي بَاكُ لِباس.

.٤ دُرْدُنْجِي تَبْكِيرُ تَبْكِيرْ دَيُو جُمْعَه نَمَازِي ايجُونَ جَامِعَه ايرُكُنَّ كَتْمَكَه دِيرٌ لَوْ زَمَانٌ سَعَادَتْدَه أَصْحَابِ كِرَامٌ صَبَاحٌ نَمَازِ نْدَ نْصُكْرَهُ طَاغَلْمَيُوبُ جُمْعَه دَنْ صُكْرَهُ طَاغِيلُورٌ لَرْايدي. بُو امْتَدَنْ إِبْتِدَا تَرَكْ أُولُنَانُ سُنَتْ تَبْكِيرُدِرْ.

ه. بَشِنْجِي غُسل ايتمك.

(وَدَخِي جُمْعَهُ نِكَ مَكْرُوهْلَرِي بشْدَرْ )

١. أَوَّلِي خَطِيبٌ خُطْبَهُ لَهِ إِيكُنْ سَلَامٌ ويَرْمَكْ.

۲. ایکنْجِي قُرْآنَ أُوقُمَقْ.

٣.أوجُنْجِي أَقْسِرَانُ آدَمَهُ يَرْحَمُكَ اللَّهُ دِيمَكَ.

٤.دُرْدُنْجِي يَمَكَ وَالْمَكْ.

ه. بَشِنْجِي هَرْ عَمَلٌ مكروهي اشلمك.

وَدَخِي بَيْرَامْ نَمَازِينِكَ تَكْبِيرٌ لَرِى طُقُوزْدُرْ بِرِى فَرْضٌ بِرِیسی سنت يَدِيسِي وَاجِبْ افْتِتَاحْ تَكْبِيرِي فَرْضٌ أَوْلَكِي رُكُوعْ تَكْبِيرِى سَنَتْ زَوَائِدْ تكبيرْ لَرِى وَاجِبٌ وَ ايكنجي رَكْعَتِكَ رُكُوعْ تَكْبِيرِي وَاجِبَه مُقَارَ نَتْلَهِ وَاجِبٌ.

{ جمعه نمازى }

وَدَخِي جُمْعَهُ نَمَازِينِكَ شَرْطِي أُونْ إِيكِيدِرْ:

١. أولِي مِصْرْ أُولَمَنْ يَا مِصْرَه تَابِعٌ أُولَمَقْ دِرْ.

٢. ايكنجي خُطْبَه أَو قُمَقْدِرُ.

٣. أُوجُنْجِي أَنْدَه إِمَامٌ بَادِشَهِ إِسْلَامُ حَضْرَتْلَرِي يَاخُودٌ طَرَفَنْدَنْ مَأْذُونَ نَائِبِي أُولُمَقْ دِرْ.

٤.دُرْدُنْجِي ظُهُرْ وَقْتِنْدَه قِلنَمَقْدِرْ.

ه. بَشِنْجِي جَمَاعَتْ.

٦. الْتَنْجِي إِذْنِ عَامٌ أُولْمَقْ دِرْ.

دَخِي جَمَاعَتْ إِمَامٍ أَعْظَمَه وَإِمَامٍ مُحَمَّدَه كُورَه بَالِغُ وَعَاقِلٌ وَأَرْكَكَ وَإِمَامُدَنْ غَيْرِي أُوجُ آدَمْ, وَأَمَا أَبُو يُوسُفَهِ كُورَهُ إِمَامْدَنْ غَيْرِي إِيكِي آدَمْ أُولْمَقْ إِنْ أَصَحْ أُولَانْ إِمَامَيْنَ قَوْلِيدِرْ.

مَنْ تَرَكَ ثَلَاثَ جُمَعٍ تَهَاوُنًا بِهَا طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قَلْبِهِ.

[ رواه أبو داود والنسائي والترمذي وابن ماجه وصححه الألباني في صحيح أبي داود ]

"Kim, özürsüz olarak üç defa Cuma namazını terk ederse (kılmazsa), Allah onun kalbini mühürler."

(Ebu Davud Nesâî, Tirmizî, İbn-i Mâce,)

لَيَنْتَهِيَنَّ أَقْوَامٌ عَنْ وَدْعِهِمُ الْجُمُعَاتِ أَوْ لَيَخْتِمَنَّ اللَّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ ثُمَّ لَيَكُونُنَّ مِنَ الْغَافِلِينَ.

[ رواه مسلم ]

“Birtakım insanlar, ya Cuma namazını terk etmeyi bırakırlar, ya da Allah onların kalplerini mühürler.Sonra da onlar gâfillerden olurlar."

(Müslim; 865)

🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃
✍İmam Şâfiî'den Nasihatler
نصائح من الشافعي

لا تحاول الانتصار في كل الاختلافات! فأحيانا "كسب القلوب" أولى من "كسب المواقف"
1) Bütün tartışmalarda galip gelmeye çalışma! Bazen kalpleri kazanmak, tartışmayı kazanmaktan daha evlâ olabilir.

لا تهدم الجسور التي بنيتها وعبرتها فربما تحتاجها للعودة يوما ما

2) Yaptığın ve üstünden geçtiğin köprüleri yıkma. Gün gelir geri dönmek için onlara muhtaç olabilirsin.
🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃
Telegram @medresedersleri

Sednaya hapishanesinin duvarına bir mahkumun yazdığı ayet:

"Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine, “Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmişti."
[21/83] @medresedersleri

وما تشاؤون الا ان يشاء الله
"Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz" Tekvir 29

Şam’daki Sednaya hapishanesinde ölü bulunan mahkumun zeytin çekirdeği ile hücre duvarlarına yaptığı çizimler ve yazdığı ayet...

Namazda Okuduğu Ayetlere Dikkat - Şam Emevi Camii 10/12/2024

SURİYELİLER NEDEN HAMA'NIN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİNE SEVİNDİ?

Tarihte belgelenmiş en önemli nedenlerden biri:
Sizlere anlatacağım ve detaylarını paylaşacağım…

“Camilerde kadınlara tecavüz”

Evet, bu 1982 Hama Katliamı.
Esad rejiminin çocuklara, kadınlara ve hatta kadınların rahmindeki ceninlere yönelik işlediği vahşet;
kadınların ellerinin kesilmesi, erkeklerin öldürülmesi…
Unutulmayacak bir katliam, peki nedeni neydi?

Hama’nın onurlu halkının başlattığı devrim, rejimi çılgına çevirdi.
Böylece katliam başladı.

Esad rejimine bağlı güçler, 27 gün süren korkunç bir katliam gerçekleştirdi.
Toplar ve tanklarla evleri, camileri, hastaneleri, hatta ağaçları ve taşları hedef aldılar.
Hama, o dönemde tamamen sivil halka kapatıldı.
Şehir tanklar, zırhlı araçlar ve binlerce asker tarafından kuşatıldı.

Esad ordusu, silahsız Hama halkının evlerine ağır top atışları yaptı.
Yüzlerce kadına tecavüz edildi, çocuklar ve yaşlılar bıçaklarla, baltalarla, kalın sopalarla katledildi.
Sakal bırakan yaşlılar dahi yakıldı.

Bu süreçte şehir, nefes aldırmayan bir kuşatma altında kaldı ve medya tamamen susturuldu. Katliamın dehşeti dışarıya aktarılmasın diye her şey gizlendi.
•Kadınlar öldürülüp sokaklara atıldı.
•İnsanların gözleri oyuldu.
•Kadınların elleri kesildi.
•Hamile kadınların karınları deşildi ve ceninler öldürüldü.
•Küçük kız çocukları kaçırılıp tecavüze uğradı.
•Anneler, evlerinde, sokaklarda ve erkeklerin gözleri önünde tecavüze uğradı.
•Camilerde tecavüzler yapıldı ve hoparlörlerden bu vahşetin sesleri halka duyuruldu.
•Ardından kadınlar öldürülüp çırılçıplak halde büyük çukurlara atıldı.

Esad’ın askerleri sığınaklara girip küçük kız çocuklarını seçti ve onları götürdü.
Aileler bir daha onlardan haber alamadı.

27 kara gün.
Hama halkı en çok o günü unutmaz:
Rifaat Esad, şehri dolaşmaya çıktığında, sokağa çıkma yasağı kaldırılmıştı. Halk o gün Cuma namazına gitmek için evlerinden çıktı.
Rifaat Esad, bu sırada tarihe geçen şu sözleri söyledi:
“Hama’da hâlâ erkek mi var?”

Bu sözün ardından emir verdi ve binlerce erkek toplandı.
Yeşil Mezarlık veya Srehin Mezarlığı olarak bilinen alanda toplu infazlar yapıldı. Yaklaşık 5000 erkek orada katledildi.

Bir grup çocuk, ağaçlara tırmanarak katliamdan kaçmaya çalıştı.
Ancak Esad askerleri onları bulduğunda merhamet etmedi.
Çocuklar öldürüldü, başları kesildi ve ağaç dallarına asıldı.

Yaralılar bile kurtulamadı.
Savunma birlikleri, Hama Merkez Hastanesi’ni ele geçirerek hastaneye gelen tüm yaralıları öldürdü.
Hama halkı hiçbir şey yapamıyordu.
Herkes evlerinde ölümü bekliyordu.

Esad rejimi, akıl almaz bir soykırım gerçekleştirdi.
•60’tan fazla cami yıkıldı.
•Şehrin %75’i yok edildi.
•15 binden fazla kişi kayboldu.
•40 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Sadece 27 gün içinde.

Eğer size daha fazla detay anlatsam, uyuyamazsınız.
Ben bile bu olayları hatırladığımda kötüleşiyorum, midem bulanıyor ve gözlerim doluyor.
Hama ve onurlu halkına yapılanlar unutulamaz.

Bu yüzden diyorum ki:
Suriyelilerin acısı hiçbir şeye benzemez.
Esad ailesinin vahşeti ise Siyonistlerin bilekine denk değildir; daha kötüdür.
Suriyelilerin devrimi, dünyanın hiçbir devrimine benzemez.
Çeviri: Turan Kışlakçı
https://x.com/Seham_Ita/status/1864670772360298790/photo/1

الله أكبر
الله أكبر
الله أكبر .. ولله الحمد

لا إله إلا الله وحده صدق وعده ونصر عباده وهزم الأحزاب وحده،

لله الحمد لله الحمد لله الحمد ..

Haleb’in fethi Salâhaddîn Eyyûbî’yi öylesine mutlu etmiş ve etkilemiştir ki, o şöyle demiştir:

"ما سررت بفتح قلعة أعظم سرورا من فتح مدينة حلب"
[البداية والنهاية ٣٨٤/١٢]

“Hiçbir kalenin fethine, Haleb şehrinin fethinden daha çok sevinmedim.”
[el-Bidâye ve’n-Nihâye 12/384]

Haleb fethetildiği zaman, Allah’ın yardımıyla Şâm bütünüyle fethedilecektir.
(Dirase Kanalından alıntıdır)

Yıl 2016

Beyan İlmi Ve Mecaz Nedir? || Yusuf SELAMİ HOCA
📚 www.youtube.com/c/meclisikuran
✍️ @meclisikuran

İSTİĞFARIN FAYDALARI

1- Günahların Bağışlanması
"(Hz. Nuh) dedim ki: Rabbinizden istiğfar dileyiniz. Şüphesiz ki o çok bağışlayacıdır. (Nuh-10)"
2-Yağmurlar Yağması
"Gökten bol bol yağmur indirsin (Nuh-11)"
3-Mal ve Oğullarla Destek
"Sizi Mallar ve Oğullarla Desteklesin (Nuh-12)"
4-Bahçelere Girme
"Sizin için bahçeler ve ırmaklar var etsin (Nuh-13)"
5-Gücün Artması
"Gücünüze güç katsın. (Hud-52)"
6-İyi Rızık
"Sizi iyi bir rızıkla rızıklandırır.(Hud-3)"
7-Belalar Defedilmesi
"Onlar İstiğfar ederken, Allah onlara azap edecek değildir." (Enfal-33)
8-Her Fazilet Sahibine Hak Etmiş Olduğu Faziletin Verilmesi
"Her fazilet sahibine hak etmiş olduğu fazileti versin" @medresedersleri

ALEM :Bir şeye verilen ve onun dışında hiçbir şey şamil olmayan ve bir kere konulan mutlak isimdir. Üçe ayrılır.
1)KÜNYE :Başında اَبٌ ve اُمٌّ olandır.
Örnek =اُمٌّ سَلْمَى ve اَبُو يُونُسَ
2) LAKAP:Övgü veya yermeğe delalet edendir.
Örnek =اَنْفُ نَاقةٍ ve فَخْرُ اَلْدِّين
3)İSİM :Künye ve lakap dışında kalanlara denir.
Genelde İsmu cinslerden olur. جَعْفرُ
Bazen madi fiilnde gelir. شَمَّرَ
Bazen mudari fiilnde gelir. يزيد
Bazen irticalen (aniden) olur. غطفانُ
#Nahiv @medresedersleri telegram kanalı

(Fakihler) dediler ki; Fıkhı Abdullâh b. Mes'ûd ekti, Alkama r.a. suladı, İbrahim Ennaha'i r.a. biçti, Hammad (İmam-ı Âzam'ın hocası) düvenini sürdü. Ebû Hanîfe r.a. öğüttü, Ebû Yûsuf r.a. hamurunu yoğurdu ve İmamı Muhammed r.a. ekmeğini yaptı. Diğer insanlar da yiyorlar.

Reddul Muhtar - İbn-i Abidin C.1, 46
T.me/fikihdersleri

🎧 Okuyan : #Ebubekir Șatırii 📖
#kehf Sûresi

من قرأ سورة الكهف في يوم الجمعة أضاء له من النور ما بينه وبين الجمعتين

Her kim Kehf Suresini Cuma günü okursa, iki Cuma arası nur ile aydınlatılır. (Müslim)

Selamün Aleyküm...
Halkın desteğiyle ayakta duran medreseler, ihtiyaç ve talebe geçimi gibi darlıklar kapıyı çaldığında yine soluğu halkın kapısında almıştır. Yeni bir yer için peyder pey eksikleri tamamlamaya çalışıyoruz. Halı için hisse bedeli taksimine gittik. Veren, vesile olan ve duyuran herkesten Allah Teala razı olsun.

0534 242 34 18

من قرأ سورة الكهف في يوم الجمعة أضاء له من النور ما بينه وبين الجمعتين

Her kim Kehf Suresini Cuma günü okursa, iki Cuma arası nur ile aydınlatılır. (Müslim)

🎧 Okuyan : #Ebubekir Șatırii 📖
#kehf Sûresi

📚 İmam Buhari (256), el-Câmiu's-Sahîh Şerhleri: ⤵️

📕 Hattâbî (388/998): Aʿlâmü’s-Sünen

📕 İbn Battâl el-Kurtûbî (449/1057): Şerhu Sahîhi'l-Buhârî

📕 Abdülkerîm b. Abdünnûr/Kutbeddin el-Halebî (735/1334): el-Bedrü’l-Münîri’s-Sârî fi’l-Kelâm ʿale’l-Buhârî

📕 Moğoltay b. Kılıç ( 762/1361): et-Telvîh Şerhu’l-Câmiʿi’s-Sahîh

📕 Şemseddin Muhammed b. Yûsuf el-Kirmânî (786/1384): el-Kevâkibü’d-Derârî

📕 Zerkeşî (794/1392): et-Tenkîh li-Elfâzi’l-Câmiʿi’s-Sahîh

📕 İbnü’l-Mülakkîn (804/1401): et-Tavzîh li-Şerhi’l-Câmiʿi’s-Sahîh

📕 Muhammed b. Abdüddâim el-Birmâvî (831/1428): el-Lâmiʿu’s-Sabîh ʿale’l-Câmiʿi’s-Sahîh

📕 İbnü’l-Kirmânî Yahyâ b. Muhammed b. Yûsuf (833/1430): Mecmaʿu’l-Bahreyn ve Cevâhirü’l-Habreyn

📕 Sıbt İbnü’l-Acemî’ (841/1438): et-Telkîh li-Fehmi Kâriʾi’s-Sahîh

📕 İbn Hacer(852/1449), Fethu'l-Bâri

📕 Bedruddin el-Aynî (855/1451): Umdetu'l-Kârî

📕 Kastallânî (923): İrşadu's-Sârî

📕 Kirmânî (786): el-Kevakibu'd-Derârî

Alıntı Şemalarla Hadis Telegram Kanalı @medresedersleri

وَكَذٰلِكَ نُوَلّٖي بَعْضَ الظَّالِمٖينَ بَعْضاً بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ﴿١٢٩﴾

"İşte biz, kazanmakta oldukları günahlar sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına böyle musallat ederiz."

En'am, 129

📚📖✒️İlmi yayınlar yapan tavsiye Telegram Kanalları👇

✍️Medrese Dersleri Ses kayıtları paylaşılmaktadır
@medresedersleri

✍️ Modern Arapçaya dair
@pratikarapca

👉 İslami Kitapların Tanıtımı Hakkında
@kitaprehberi

👉Tefsir Dersleri
@mufessir

✍️ Fıkıh Dersleri ve Güncel Fıkhi meseleler
@fikihdersleri

👉Tefsir, Fıkıh ve Risâle-i Nûr dersleri @meclisikuran

👉Şâfii Fıkhı @fikihdersleri_safi

👉 Fikri tefekküre ve aklı tedebbüre sevkeden hikmetli sözler @hikemiyat

👉 Osmanlıca Dersleri ve paylaşımları
@osmanlicadersleri

👉 Aile ve Çocuk Eğitimi üzerine
@ailecocuk

✍️ Arapça pdf kitap arşivi
@islamickutub

✍️ Kur'ân Tilavetleri
@TilavetulKuran

✍️Ezber amaçlı âyet hadis yayını
@ayethadisezberi

✍️Günlük âyet / hadis yayını
@birayetbirhadis

✍️Risâle-i Nûr İzah ve notlar
@bediuzzaman

✍️Risale-i Nur'dan yayınlar
@saidnursi

👉 Sahabelerin Hayatı Hakkında
@hayatus_sahabe

👉 Kolay İngilizce
(Arapça ve İngilizceyi aynı anda öğrenin)
@kolay_ingilizce

👉Risâle-i Nûr Soru&Cevap Test Kanalı
@risaleinur_imtihan

👉İslâmî Soru&Cevap Test Kanalı
@sorularla_islam

Âlimlerin hikmetli sözlerinin paylaşıldığı Tavsiye Telegram Kanalı 👇

@hikemiyat

KUR’ÂN İ’RABINDA EDEBİ GÖZETMEK

Kur’ân âyetlerinin i’râbını yapan âlimler, Allah Teâlâ’nın isimlerini ya da O’na râci olan zamirleri tahlîl ederlerken, müthiş bir edep gözetmişlerdir. Bu gayeyle meşhûr bazı irab terimlerini değiştirmişlerdir.

Bazı örnekler:
📌خُلِقَ الانسان من عجل

“İnsan, aceleci olarak yaratılmıştır.” [Enbiyâ, 37]

Buradaki خُلِقَ fiiline “mechûl fiil” demek yerine; “fâili isimlendirilmemiş mâzi fiildir” demişler. Çünkü insanı yaratan Allah’tır. Edebe riâyeten Allah hakkında “meçhul” demekten sakınmışlar.

📌وَاتَّقُوا اللّٰهَ

“Allah’tan korkun” [Bakara, 184]

âyetindeki اللّٰهَ lafzına “mef’ul-u bih” demek yerine; “ta’zim üzere mensûbtur” demişler. Cümlede kendine iş yapılana yani nesneye mef’ûl dendiğinden, Allah hakkında bu ifâdeyi kullanmaktan imtina etmişler.

📌اِهْدِنَا الصِّرَاطَ المستقيم

“Bizi dosdoğru yola ilet.” [Fâtiha, 6]

âyetindeki اِهْدِنَا [bizi ilet] fiili hakkında “emir fiil” demek yerine “talep fiilidir” demişler. Böylece lafzen de olsa Allah’a emir tevcih etmekten sakınmışlar.


📌لِيَقْض علينا ربك

“Rabbim bizim işimizi bitirsin!" [Zümer, 77]

âyetindeki لِیَقۡضِ [işimizi bitirsin] ifadesindeki lâm harfi için “emir lâmı” demek yerine: “talep lâmıdır” demişler.

📌رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ

“Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandırma!” [Bakara, 285]

âyetindeki لا harfi için: “nâfiye” [nefyeden] demek yerine “duâ harfidir” demişler. Böylece lafzen de olsa Allah’a emretmiş olmaktan sakınmışlar

📌ليس كمثله شيء

“O’na benzer hiçbir şey yoktur.” [Şûrâ, 11]

âyetindeki ك harfi için “ziyâdedir” demek yerine “sılâ ya da tekid harfidir” demişler. Zira “ziyâde” demek, anlamsız demek olduğundan, Allah’ın kitâbından bir harf için ziyâde demekten sakınmışlar.

Ömer ÇINAR Hocadan iktibastır
@medresedersleri

من قرأ سورة الكهف في يوم الجمعة أضاء له من النور ما بينه وبين الجمعتين

Her kim Kehf Suresini Cuma günü okursa, iki Cuma arası nur ile aydınlatılır. (Müslim)

🎧 Okuyan : #Ebubekir Șatırii 📖
#kehf Sûresi

İlim talebeleri, okudukları dersin tamamının anlayabilecekleri vehmindedirler. Ve tamamını (yani % 💯) anlamayınca hocayı detaya, derine girmekle ve öğrencinin seviyesini dikkate almadığı ile eleştirirler. Hâlbuki bir dersin tamamını anlamak çok az kimsenin işidir. Öğrencinin seviyesi, zekası, kapasitesi ve yetiştiği ortama göre dersten istifade oranı azalır, artar. Bazen bir dersi anlamak için o dersi iki,üç... defa tekrar etmek veya dinlemek gerekir. Medreselerdeki müzakere sisteminin mantığı da budur. Tek seferde bütün dersi anlamayı ummak ilim tahsiline aykırıdır...
Molla Muhammed KAYA

ARAPÇA TALİMİNE DÂİR

Özelde, (Arapça olarak şer'î) araştırma, yoğun okuma/çalışma veya akademik okumayla meşgûl herkese ve genelde de bütün (şer'î) ilim talebelerine, vakitlerine tasarruf olsun diye, tecrübe ettiğim bazı öneriler paylaşacağım. Bu öneriler sizler için öncelikli olursa, hem vakit kazanacaksınız hem de araştırdığınız şeyin sıhhatinden emin olacak ve tahkîk-sağlamasını yapmak için ikinci-üçüncü bir kaynağa bakmaya inşaallah ihtiyaç duymayacaksınız. Hedef, az uygulamayla çok işlev sağlamak ve aradığına en hızlı ve kolay şekilde ulaşmak.

1• Kur’ân okumak ve âyetin manasına ve muhtasar tefsirine hızlı ulaşmak:
Herhangi bir âyetin nassını kopyalamak, türkçe/ingilizce vd. mealini kopyalamak, Arapça muhtasar tefsîrine ulaşmak, tefsîru’l-ğarîb’i hemen âyetin tefsirinin altında görüntülemek, sûreyi farklı kârilerden dinlemek hatta tek bir âyeti (ezber için de idealdir) dinlemek için kullanacağınız ve size yeterli gelecek Kur’ân uygulaması: (آية)

• ayahapp.com

——

2• Âyetin muhtelif tefsîrlerine en hızlı şekilde ulaşmak:
İslâm tarihinde en muteber 43 tefsire, irâb/lugat/ahkâm/sebebi nüzûl alanında 30 tefsire, kırâat/tecvid/matbaa alanında 36 farklı mushafa, ve 9 muhtelif sözlüğe, tek bir app ile erişim sağlayan uygulama: (الباحث القرآني)
[telefonda kullanım için ana sayfaya ekleyin]
• tafsir.app

3• Hadisin Arapça asıl nassı (metni), yahut nass’tan birkaç kelimesi elinde bulunan ve hadisin tamamına en kolay şekilde ulaşmak:
Kullanım itibariyle diğer hadis uygulamalarına göre biraz daha zor olduğu için bu sadece hadisin metnine, râvisine ve hükmüne (sıhhat derecesine) bakmak için kullanılabilir (zira kullanım açısından 4. öneri çok daha kolay ve pratik): (الباحث الحديثي)

• sunnah.one
——

4• Hadislerin orjinal nassına (metnine), benzer rivâyetine, farklı tarikine yahut tahricine, hadisin sıhhat derecesine, hadisin şerhine en hızlı şekilde ulaşmak:
3 numarada zikredilen app de aslen bu siteye bağlı çalışıyor. Uygulaması olmasıyla birlikte, bazen hadisin metnini yazarken hata edilmiş olabiliyor ve uygulama hadiste yazım hatası olmadan aradığınız hadisi size sunmuyor. Uygulama: (الموسوعة الحديثية - الدرر السنية)

• dorar.app

Bu nedenden ötürü hadisi uygulamada aramak yerine google’da aramayı deneyin. Bunun için en hızlı yöntem; elinizdeki hadis metnini yahut da birkaç kelimesini arama çubuğuna yapıştırın ve sonuna “الدرر” yazın. dorar.net adresine sahip siteye girerek aradığınız hadise kaynağı ve şerhiyle erişebilirsiniz.
Bu hizmetin web’de sunduğu bilgiler, uygulama versiyonunda sunduğundan daha fazla olduğu için web üzerinden istifâdeniz daha büyük olacaktır.
——

5• Sıhâh, Sunen, Câmi, Musned ve Mustedrek’i bir arada toplayan ve hadisleri okumak için kitabı indirme şartı bulunmayan uygulama:
Bununla birlikte yine arama motoru sunan ve bütün hadislerin orjinal nassına (metnine), benzer rivâyetine, farklı tarikine yahut tahricine, hadisin sıhhat derecesine ve hadisin şerhine en hızlı şekilde ulaştıran ek bir hadîs uygulaması da yeni sunulan ‘hadis platformu’: (المنصة الحديثية)
• alminasa.ai
——

6• Mektebetu’ş-Şâmile’ye bedel app:
Herhangi bir âlimin eserlerine, yahud belirli bir ilim dalındaki (hadîs/fıkh/lugat gibi) tüm eserlere ulaşmak-indirmek için bu uygulamadan istifâde edilebilir. Mektebetu’ş Şâmile ile bağlantılı çalışıyor fakat ondan daha kullanışlı, kolaylığıyla kesinlikle (mş’ye) bedel olacaktır. Filân âlime atfedilmiş bir metnin kaynağına ulaşmak, hangi eser/lerde -cild/sahîfe vs.- geçtiği bilgisine ulaşabilirsiniz: (تراث)
[telefonda kullanım için ana sayfaya ekleyin]

• app.turath.io
——
7• Mektebetu’ş-Şâmile ile bağlantılı, erişim için kitapları indirmek gerekiyor: (موسوعة أسفار)
• app
——

(tr)
8• Bir hadîsin türkçe tercümesi ve türkçe şerhi, veya geçtiği kaynakların bilgisi için web sitesi:
Aradığınız hadîsten bir kısmı (arapçası ya da türkçesi fark etmez) google arama motoruna yazıp, sonuna “normalift” ya da “islamiokul” yazın (ikisinden birinde muhakkak bulursunuz), aradığınız hadîse ulaşabilirsiniz

Sitede başka kaynakların da tercümesi mevcut.

• normalift.com
Dirase kanalından alıntı yapılmıştır

İSTİĞFARIN FAYDALARI

1- Günahların Bağışlanması
"(Hz. Nuh) dedim ki: Rabbinizden istiğfar dileyiniz. Şüphesiz ki o çok bağışlayacıdır. (Nuh-10)"
2-Yağmurlar Yağması
"Gökten bol bol yağmur indirsin (Nuh-11)"
3-Mal ve Oğullarla Destek
"Sizi Mallar ve Oğullarla Desteklesin (Nuh-12)"
4-Bahçelere Girme
"Sizin için bahçeler ve ırmaklar var etsin (Nuh-13)"
5-Gücün Artması
"Gücünüze güç katsın. (Hud-52)"
6-İyi Rızık
"Sizi iyi bir rızıkla rızıklandırır.(Hud-3)"
7-Belalar Defedilmesi
"Onlar İstiğfar ederken, Allah onlara azap edecek değildir." (Enfal-33)
8-Her Fazilet Sahibine Hak Etmiş Olduğu Faziletin Verilmesi
"Her fazilet sahibine hak etmiş olduğu fazileti versin" @medresedersleri

من قرأ سورة الكهف في يوم الجمعة أضاء له من النور ما بينه وبين الجمعتين

Her kim Kehf Suresini Cuma günü okursa, iki Cuma arası nur ile aydınlatılır. (Müslim)

🎧 Okuyan : #Ebubekir Șatırii 📖
#kehf Sûresi

من قرأ سورة الكهف في يوم الجمعة أضاء له من النور ما بينه وبين الجمعتين

Her kim Kehf Suresini Cuma günü okursa, iki Cuma arası nur ile aydınlatılır. (Müslim)

🎧 Okuyan : #Ebubekir Șatırii 📖
#kehf Sûresi

في
"Fi" harfi cer'i , على (üzerinde) manasına gelebilmektedir.
Ayetten örnek verecek olursak;
وَلَاُصَلِّبَنَّكُمْ فٖي جُذُوعِ النَّخْلِؗ..
(Firavun dedi ki:) sizi hurma dallarına asacağım!
Bu ayette في harfi, "içinde" manasında değil, "üzerine (على) manasında kullanılmıştır.
Yani "sizi hurma dallarına (üzerine) asacağım!" demektedir.
#nahiv
@medresedersleri