10/10 BİLGİ SELİ @bilgiseliflood Channel on Telegram

10/10 BİLGİ SELİ

@bilgiseliflood


Bilgiye dair her şey burada.

Bilgi floodları.
Genel kültür floodları.
Kısa bilgiler.
Bilinmesi gereken bilgiler.
Öğrenmesi gereken bilgiler.

10/10 BİLGİ SELİ (Turkish)

10/10 BİLGİ SELİ kanalı, bilgiye dair her şeyi bulabileceğiniz bir platformdur. Kanal adından da anlaşılacağı üzere, burada bilgi dolu içeriklerle dolu bir deneyim sizi bekliyor. 'bilgiseliflood' kullanıcı adıyla bu kanal, genel kültür floodlarından kısa bilgilere, bilinmesi gereken bilgilere kadar çeşitli konularda bilgi paylaşımları sunmaktadır. Eğer merak ettiğiniz bir konu hakkında bilgi sahibi olmak ya da genel kültürünüzü geliştirmek istiyorsanız, 10/10 BİLGİ SELİ kanalı tam size göre. Her paylaşımıyla okuyucularına yeni bir şeyler öğreten bu kanal, bilgiye olan açlığınızı dindirmek için ideal bir kaynaktır. Unutmayın, bilgi her zaman güçtür ve 10/10 BİLGİ SELİ kanalı bu gücü sizinle paylaşmaya hazır.

10/10 BİLGİ SELİ

20 Nov, 19:16


Hanımı ile anlaşamayan bir bedeviye “sebep nedir?” diye sorarlar:
“Mahremim hakkında konuşmam” der.
Karısını boşayınca tekrar sorarlar; “sebep neydi?” diye

“Başkalarının mahremi hakkında konuşmam” der.

En basit paylaşımların altında eşinin aleyhinde atıp tutan, doğum gününü hatırlamadı, hediye almadı diye eşini cümle aleme kesip odunlukla suçlayan kişilere,

Başkalarının yanında, eşinin hoşlanmadığı yönlerini anlatan kişilere, boşandıktan sonra eski eşine atmadık iftira bırakmayanlara okutmak lazım bunu.
Kim bilir belki utanırlar…
Sevgi bitebilir, saygı bitebilir ya da azalır.
Ama edep biterse, ne kalır geriye..?

10/10 BİLGİ SELİ

20 Nov, 07:51


Zeytin zamanına az kaldı, onun için belki bilmeyenler vardır diye uzmanından bir bilgi aktarmak istedim

Herkesin kafasını kurcalayan ZEYTİNYAĞI hakkında açıklama yapmak istedim.
Sol başta gördüğünüz yeşil renk olan yağ, erken hasat dediğimiz yağ. Rengi genelde yeşil olur. Zeytin ağaçta olgunlaşmasını tamamlamıştır, fakat daha kararmaya başlamadan ağaç üzerinden toplanır.

Bu zeytin toplandıktan sonra üzerinden 4 saat geçmeden hemen sıkıma girer ve yağ çıkarılır. Zeytin bu haldeyken içindeki mineraller üst seviyedir. bolca klorofil içerir ancak bu yöntemde zeytinden çıkan yağ oranı az olduğundan maliyetlidir.

Sabahları kahvaltıda salatalarda ve birçok hastalıkta kullanılır, maliyeti yüksek olduğundan satış fiyatı da yüksektir.

Ortada gördüğünüz yağ taze yağdır. Şöyle ki zeytin toplanır biriktirilir sonra sıkıma gider ve sıkımdan sonra dinlendirilmeden ambalajlanır ve piyasaya sürülür.

Aroması tadı mükemmeldir tek dezavantajı aslında bu dezavantaj değildir bence avantajdır dinlenmediği için rengi bulanıktır hafif tortuludur, zamanla tortusu dibe çökecektir. Her türlü yemeklerde salatalarda kahvaltıda rahatlıkla kullanılır ve ömrünüze ömür katar.

Sağ baştaki yağ ortadaki yağın sıkımdan sonra dinlenme tanklarına alınıp dinlendirilen tortusu dibe çöktükten sonra satışa sunulan aroması kokusu her şeyi ile mükemmel doğanın insanlara sunduğu en güzel gıdadır. İster gıda olarak ister ilaç olarak her şeyde kullanabilirsiniz.

Sızma zeytinyağı zeytin toplandıktan sonra kırma ve parçalama ezme yöntemi ile zeytinden ayrıştırılması sonucu elde edilen yağdır. HİÇBİR KATKI MADDESİ VE KİMYASAL KULLANILMAZ......

Riviera zeytinyağı da ise yağın içine asidi çok yüksek olduğundan tatlandırıcılar asit azaltıcılar eklenir ve bu yağ rafine edilir. Bazı durumlarda içine mısır özü gibi maddeler katılır.

floodu okuyup beğendiyseniz, bu tarz içeriklerin daha fazla paylaşılabilmesi için hesabımızı takip ederek bizlere destek olabilirsiniz. teşekkürler🙏

10/10 BİLGİ SELİ

19 Nov, 18:36


Evlenen bir çifte tavsiyelerde bulunan bir nikah memurunun sözleri gündem oldu.

Memur evlenen çifte, “Evliliklerinizi başkalarının evlilikleriyle kıyaslamayın, peri masallarına aldanmayın çünkü gerçek değil, mükemmeli aramayın hiçbirimiz mükemmel değiliz, birbirinizin geçmişini sorgulamayın adı üstünde geçmiş, eşinizin sizin zihninizi okumasını beklemeyin maalesef bunu hiç kimse yapamıyor, istediğiniz ya da istemediğiniz her şeyi açık açık söyleyin, konuşarak her şeyin çözülebileceğine inananlardanım. Birbirinize yaşam alanı bırakın, evlendiniz diye her şeyi birlikte yapmak zorunda değilsiniz” dedi.

Hikaye üzerinden örnek veren memur “Çok bilindik bir hikaye vardır. Kirpiler eşlerine dikenlerinin boyu kadar yaklaşırlarmış. Bilirmiş ki çok yaklaştığında dikeni batacak eşinin canı yanacak, sizde birbirinizin canı yakmamak adına o yaşam alanını lütfen bırakın birbirinize” ifadelerini kullandı.

Nikah memuru konuşmasının devamında, "Evliliğinizi yaşarken birbirinizin üzerine hesaplar yapmayın. Hesapsız yaşayın, haritalara bakmadan yol alın. Lütfen ama lütfen birbiriniz sahibi değil yoldaşı olmaya çalışın. ‘Her şey güzel olacak’ sözünü vermeyin maalesef ki olmuyor ama ola ki ‘Her şey kötü olursa ben yine senin yanındayım’ sözü çok daha kıymetli. Bir de çok sevdiğim bir söz var benim ‘Ses yankısını duymazsa kaybolur gider ve insanda öyle’ Kulak verin birbirinizin söylediklerine, ne demek istediğinizi anlamaya çalışın. Birbirinizin yankısı olun kaybolup gitmeyin” diye belirtti

10/10 BİLGİ SELİ

19 Nov, 13:20


Limon hakkında ilk defa duyacağınız altın değerinde bilgiler;
Limonda bulunan asit koltuk altında oluşan bakterileri öldürür. Koltuk altına limon sürerseniz kokuyu yok eder, hem doğal, hem de zararsızdır.

Limonu topuk ve ayak uçlarına 10 dk masaj uygulayarak sürmek; grip ve nezleyi hızlıca geçirir..

Paslanan malzemelerinizi limon suyunda bekletirseniz pası çözülür ve hızlıca temizleyebilirsiniz.

Limon suyu içmek; Bağışıklık sistemini güçlendirir, kırışıklık ve lekeleri azaltır, diş ağrısını dindirir ve kanı temizler.

3 limon ve 1 kaşık vanilyayı su bitinceye kadar kaynatin; evdeki hava tertemiz olacak, koku gidecektir.

Bileklerinize birkaç damla limon damlatırsanız vücudunuz dinç olur ve enerjiniz artar.

Elinize sinen kokuları limonla ovarak yok edebilirsiniz.

Sabahları yorgun uyanıyorsanız baş ucunuza limon koyun, kötü kokuyu alır ve salgıladığı kokuyla stresinizi azaltır, uyku kalitenizi ise yükseltir. Enerjik uyanırsınız.

Limon Kabuğu yemenin faydaları ise saymakla bitmiyor, tam bir şifa deposu!

Diş etlerini güçlendiriyor, Karaciğerde yağlanmayı önlüyor, Bağırsakları koruyor, Hücre hasarını önlüyor, Kanser riskini azaltıyor. Kalp ve Damar sağlığını koruyor.

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Sizin için faydalı içerikler üretmeye çalışıyoruz.

Bu tür paylaşımlar yapmaya devam etmemizi istiyorsanız yoruma "Devam" yazar mısınız?

10/10 BİLGİ SELİ

19 Nov, 10:48


Tolga Çevik'in yıllar önce eşi ile ilgili yazdığı yazı;

"Öncelikle beni; 97 model arabam 68 bin km'deyken ve evimiz kirayken seçtiğin, bana tahammül ettiğin, bana güzel bir hayat ve huzur, yetmezmiş gibi iki de hayırlı evlat verdiğin,

İkisini de
'-Ay hayatım bakıcı şart' demeden, arkadaşların gezerken, sen evinde, kucağında salladığın, dogururken 'Allah aşkına şu kadrajcı fotomuzu çeksin' diye moda deliliği yapmadığın, ‘mutlaka her hafta orada burada gözükmemiz lazım, evde bakıcı olmalıdır’

Demediğin ve ne olursam olayım beni ve evlatlarımızı sevdiğin için sana ayrı aşığım.

Senin kıymetini bilmek bile insana haz veriyor.
Birlikte nice 13 senelere Özgiş hanım. Sene-i Devriye'miz yuvamız hayırlı olsun.

Sevmek güzel şey. Hele sevmenin karşılığı muhatabında karşılık buluyorsa.

Siz bu anlamlı ve bir o kadar güzel sözler için ne düşünüyorsunuz?

floodu okuyup beğendiyseniz, bu tarz içeriklerin daha fazla paylaşılabilmesi için hesabımızı takip ederek bizlere destek olabilirsiniz. teşekkürler🙏

10/10 BİLGİ SELİ

08 Nov, 08:20


41 yaşındaki karısı, 21 yaşında İBB de oynayan basketçi bir çocukla aldattı Murat Göğebakan'ı.
200 gün hastanede yattı. Karısı 5 kez ziyaretine geldi.
Hastalığı iyileşti ve yine nüksetti.

Hastane odasının kapısına Allah büyük derdim küçük yazdırdı ve her gün onu okuyarak kendine moral verdi.
Allahın verdiği hastalığı yendi de vefasız karısından gelen darbeyle çöktü ve o günden sonra tedaviyi de reddetti
Bir röportajında kanserden daha zordu dedi.

Aldatıldığını öğrenince tedaviyi bıraktı.
Bunu öğrendiğimde şarkıları nasıl bukadar duygulu söylediğine şaşırmadım.
'Annesi, oğlum kanseri yendi ama ihaneti yenemedi dedi..
O göz yaşına değiyor mu acaba o insan.?
Sen rahat uyu Murat Göğebakan

Biz şarkı söylüyor sanmıştık, meğerse çektiğin acıları anlatıyormușsun.
Bu dünyadan bir Murat Göğebakan geçti, bunu çoğu insan hiç hatırlamayacak..

Gönlü güzel. Olanın bahtı güzel olmuyor
Biz şarkı söylüyor sanmıştık meğer o selasını okuyormuş...

Mekanın cennet olsun yüreği yaralı adam..

floodu okuyup beğendiyseniz, bu tarz içeriklerin daha fazla paylaşılabilmesi için hesabımızı takip ederek bizlere destek olabilirsiniz. teşekkürler🙏

10/10 BİLGİ SELİ

08 Nov, 06:43


Amerika'nın New York şehrinde bir soygun sırasında hırsız banka içindeki çalışanlara bağırdı: Kıpırdamayın! para devletin, hayatınız da sizindir.
Yani herkes sessizce uzansın..
"Buna anlık akılla ikna denir "
Hırsızlar çalmayı bitirince üniversite mezunu olan en genç hırsız, ilkokul mezunu en yaşlı olan hırsıza dedi ki: Patron kaç para aldık sayalım. Liderleri olan yaşlı hırsız bozuldu ve ona dedi ki:
Aptal mısın? Bu çok para ve saymamız uzun sürer, bu gece ne kadar para çaldığımızı haberlerden
öğreneceğiz!
"Bunun adı tecrübe"
Hırsızlar bankadan çıktıktan sonra banka müdürü, şube müdürüne:
Polisi çabuk ara!
Şube müdürü ona dedi ki: Bekle 10 milyon dolar alıp kendimize saklayalım daha önce zimmetimize geçirdiğimiz 70 milyon doları da ekleyelim.
"Buna akışına yüzmek ve durumu lehine çevirmek denir"
Banka müdürü dedi ki: yani her ay soygun olsa çok iyi olur...
"Ve buna çok ileri gitmek denir"
Ertesi gün haber ajansları bankadan 100 milyon dolar çalındığını bildirdi!
Hırsızlar parayı tekrar tekrar saydılar. Her seferinde miktar 20 milyon dolardı.
Hırsızlar çok sinirlendi. 20 milyon dolar için hayatlarını riske attılar.
Banka müdürü suya sabuna dokunmadan 80 milyon dolar aldı.
Maskeli hırsız ile kravatlı hırsız arasındaki farklı bilgiydi.
"Bunun da adı bilgi altına eşittir"
Banka müdürü milyoner olduğu için gülümsüyordu. Borsadaki tüm kayıplarını bu soygunla telafi etmişti."
"Bunun adı da risk almaktır''
Gerçek hırsızlar çoğunlukla yüksek rütbeli olanlardır.
Ama "hırsız" olarak tanınanlar hep ev ve cüzdan hırsızları olacaktır..

floodu okuyup beğendiyseniz, bu tarz içeriklerin daha fazla paylaşılabilmesi için hesabımızı takip ederek bizlere destek olabilirsiniz. teşekkürler🙏

10/10 BİLGİ SELİ

19 Oct, 09:38


Biz ergen falan olmadık. Bizim ergenliğimiz anamızın bir terliğine bakardı. Anında fabrika ayarlarımıza dönerdik.
Anamızdan az dayak yemedik.
Aramızda ara sıra anasından dayak yiyip de bu gün psikopat olan var mı?
Hijyen kelimesi ile 30 yaşında tanıştım. Her içtiğimiz su bardağını mutfak tezgahına korkusuzca dizen var mı aramızda?
Divan'ın altındaki sepet giysilerimiz için yeterdi.
Dolap dolap kıyafetimiz de yoktu. Sokak sokak gezerdik.
Boş arsalarda ateş yakar, içine patates atardık. İstediğimiz arkadaşa gider, evinde otururduk. İzin almak gereksizdi. Ailelerimiz korkusuzdu. Kimse bize tecavüz etmez, yada organlarımızı almaya kalkmazdı
Bazılarımız sınıfta kalırdı. Hiçbirinin ailesi apar topar doktora götürüp bir dünya psikoloji raporu almazdı. Niyet satardık, mahalledeki herkes alırdı.
Her yerimiz yara olurdu, dişlerimiz kırık, ellerimiz pisti. Pis ellerimizle yağlı , yada salçalı ekmek yerdik.
Bazen de domatesi üstümüze fışkırta fışkırta yerdik, titiz annelerimiz buna bile izin verirdi.
Pazar sabahları tv de kovboy filmleri izlerdik. Teksas tom mikslerimiz giyecek sepetimizin arasında dururdu.
Dünya öyle büyüktü ki dolaş dolaş bitiremezdik. Cep telefonu, marka ayakkabı, rengarenk oyuncaklar ve bilgisayarlarımız yoktu. Mahalle bakkalımızı dünyanın en zengin insanı sanırdık. Özgür büyürdük, kimse kıyıda köşede şunu yap, bunu söyle demezdi.
En büyük baskı annelerimizin kaşının gözünün oynamasıydı..
Savaş nedir, insanlar kaça ayrılır bilmezdik.
Mahallenin hayvanları hep arkadaşımızdı...
Fazla bir şeyimiz yoktu, ama.
Biz öyle mutlu çocuklardık ki...
Kimler bu çocukluğa sahipti? Kimler özledi o günleri...

10/10 BİLGİ SELİ

18 Oct, 07:22


Bundan üç yıl önce Sivas/Gürün'deki bahçemizde tesadüf bir domates fidesinin kökünün yanında yabani semiz otu filizlenmişti
Hiç dokunmadım...
Aylar içerisinde gördüğüm olgu, kökünde semizotunun filizlendiği domates fidesi tarladaki diğer domateslerden daha fazla büyüdüğünü, geliştiğini hiç hastalanmadığı ve daha fazla ürün verdiğini gördüm...
Bu semizotundan aldığım bütün tohumları ertesi sene diktiğim her domates fidesinin yanına bir SEMİZOTU tohumu koydum...
Sonuç mükemmeldi...
Domatesler hayvansal gübreye bile ihtiyaç duymuyordu...
LÜTFEN YETİŞTİRDİĞİNİZ BİTKİLERDE OZOT NİTRAT VB. KİMYASAL BARINDIRAN GÜBRELER KULLANMAYIN...
İNANIN SİZİN CANINIZI, CANLARINIZI ALAN AZRAİL OLUYORLAR..

Bu sene merakımdan köklerini görebileceğim şekilde 20 cm kadar kazdım, domatesin kökleri 18 cm bitiyordu ama semiz otunun köklerinin sonunu 30 ya da 40 cm kazmama rağmen sonunu göremedim...

İşin ilginç yanı semizotunun kökleri ve o köklere ait zilleri domatesin kökleri ile kaynamıştı...
İşin sırrı semizotu toprağın çok derinliklerine ulaşıyor o derinliklerdeki besinlerle beslenirken o derinliklerdeki domatesin ulaşamadığı besinleri de domatesle paylaşıyordu...
Toprağın altında öyle bir dünya vardı ki bitkiler birbirleri ile yardımlaşıyor, birbirlerini güçlü tutabilmek için her şeylerini paylaşıyorlardı.
Toprağın altında bir hoşgörü cenneti mevcuttu.
İnsanlar çocukları kadınları öldürürken bitkiler birbirlerini yaşatıyordu.
Alıntıdır..

10/10 BİLGİ SELİ

17 Oct, 08:19


Hamamböceği teorisi:
Restoranın birinde bir gün aniden bir hamamböceği belirdi ve orada bulunan bir kadının üzerine çıktı.

Kadın korkudan çığlık atmaya başladı.

Paniklemiş yüzü ve titreyen sesiyle, can havliyle hamam böceğini üzerinden elleriyle atmaya çalışırken zıplamaya başladı.

Onun bu tepkisi bulaşıcı olmuştu, bulunduğu gruptaki diğer insanlar da paniklemişti.

Kadın sonunda hamam böceğini üzerinden atmayı başardı derken… başka bir kadının üzerine düştü hamam böceği.

Şimdi aynı şeyleri yaşamak için sıra gruptaki diğer bir kadındaydı.

Garson hemen imdatlarına koştu.
Bu nöbet değişiminde, bu sefer de hamam böceği garsonun üzerine düştü.

Garson dimdik durdu, kendini toparladı ve gömleğindeki hamamböceğinin davranışlarını gözlemledi.

Kendine yeterince güvendiğini hissettiğinde, hamam böceğini parmaklarıyla tutarak, restorandan dışarı attı.

Kahvemi yudumlayıp, curcunayı izlerken, beynimdeki anten birkaç fikir yakaladı ve merak etmeye başladı, kadınların bu tiyatral, abartılı hareketlerinden hamamböceği mi sorumluydu?

Eğer öyleyse, neden garson rahatsız olmadı?

Durumu mükemmel yakın bir şekilde, hiçbir kargaşa çıkarmadan halletti.

Buna neden olan hamamböceği değildi, hamamböceğinin sebep olduğu rahatsızlığı o kadınların giderebilecek kabiliyette olmamasıydı, onları bu denli rahatsız eden buydu.

Farkettim ki, babamın, karımın veya patronumun bağırması değildi beni rahatsız eden, bana bağırmalarıyla hissettiğim rahatsızlıkla başa çıkamamamdı.

Yoldaki trafik değildi beni rahatsız eden, trafik sıkışıklığıyla oluşan sıkıntılı durumu halledemeyecek olmamdı.

Hayatımdaki kargaşayı yaratan şey, problemin kendisinden çok benim ona verdiğim tepkiydi.

Hikayeden çıkarılan dersler:

Anladım ki, hayatta olaylara tepki vermemeliyim.

Onun yerine, olaylara cevap vermeliyim.
Kadınlar hamam böceğine tepki verirken, garson ise cevap verdi.

Tepkiler içgüdüsel olarak gösterilen şeylerken, cevaplar etraflıca düşünülerek oluşturulmuş şeylerdir.

HAYATI anlamanın güzel bir yolu.
MUTLU olan biri, hayatındaki her şey yolunda olduğu için mutlu değildir.

MUTLU olmasının sebebi, hayatındaki olaylara karşı tutumunun doğru olmasıdır.

Sundar Pichai