O gün cennetliklerin kalacakları yer çok huzurlu ve dinlenecekleri her pek güzeldir. O gün gökyüzü beyaz bulutlar ile yarılacak ve melekler bölük bölük indirileceklerdir. İşte o gün, gerçek mülk (hükümranlık) çok merhametli olan Allah'ındır. Kâfirler için de pek çetin bir gündür o. O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım. Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim! Çünkü zikir (Kur'an) bana gelmişken o, hakikaten beni ondan saptırdı. Şeytan insanı (uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü bırakıp rezil rüsva eder.
Kişi bir işte Allah'tan başkasına dayandığı zaman, o iş onun için bela, zorluk, musibet ve şiddet oluyor. Sadece Allah'a dayandığında o iş güzel bir şekilde haloluyor."
Nurullah Genç’in, “Ne yaparsam yapayım, sonunda içimle baş başa kalıyorum ve bir derin hüzün gelip kaplıyor içimi. Benim yurdum içimde galiba.” dediği…
Ey insanlar! Şüphe yok ki Allah'ın vaadi haktır. Artık sizi bu dünya hayatı aldatmasın ve şeytan da sizi Allah ile (O'nun affına güvendirerek) aldatmasın.
Huzura ulaşmak ve iç dünyamızı güzelleştirmek için kalbi Allah'ın kelamıyla doyurmak gerekir. Aksi takdirde kalp, çoraklaşır ve harap olmuş evden farkı kalmaz..