Fayda Kanalı

@faydakanali


Sen öğüt verip hatırlat. Çünkü, hatırlatmak müminlere fayda verir.
-Zâriyât Sûresi 55

İnstagram Kanalımız :
instagram.com/fayda.kanali
Youtube Kanalımız :
Youtube.com/@fayda.kanali

Fayda Kanalı

20 Oct, 09:13


Şeyhü'l-İslam İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle demiştir:

"Salih kadın, salih bir kocanın yanında uzun yıllar bulunur. O, Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) hakkında şöyle dediği bir metadır: 'Dünya bir metadır, onun en hayırlı metaı ise mümin kadındır. Ona baktığında seni memnun eder, ona bir şey emrettiğinde itaat eder, sen yokken de kendisini ve malını korur.''
(Elmecmuu feteva 35/299)

Fayda Kanalı

15 Oct, 17:53


Onlar geceleyin pek az uyurlardı. Seher vakitleri de Allah’tan bağışlanma dilerlerdi.
📗Zâriyât Sûresi 17- 18. Ayetler

Fayda Kanalı

12 Oct, 09:30


İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır. [Rum 41]

Fayda Kanalı

10 Oct, 08:44


أَرَأَيْتُمْ لَوْ أَنَّ نَهْرًا بِبَابِ أَحَدِكُمْ يَغْتَسِلُ مِنْهُ كُلَّ يَوْمٍ خَمْسَ مَرَّاتٍ، هَلْ يَبْقَى مِنْ دَرَنِهِ شَيْءٌ؟ قَالُوا: لا يَبْقَى مِنْ دَرَنِهِ شَيْءٌ. قَالَ: فَذَلِكَ مَثَلُ الصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ يَمْحُو اللَّهُ بِهِنَّ الْخَطَايَا. [ رواه البخاري ومسلم ]

"Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde her gün beş defa yıkansa, acaba üzerinde onun kirinden bir şey kalır mı (ne dersiniz)?

(Sahâbe):

-Onun kirinden bir şey kalmaz! Dediler.

Rasûlullah ‎ﷺ buyurdu ki:

-İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah o namazlar vesilesiyle (küçük) günahları siler." (Buhâri, hadis no: 528. Müslim, hadis no: 667)

Beşincisi:

Namaz, dînden son kaybedilecek (terk edilecek) ibâdettir. Eğer namaz kaybedilecek olursa, dînin tamamı kaybedilecektir.

Câbir b. Abdullah'tan -Allah ona rahmet etsin- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir.

Rasûlullâh ﷺ buyurdu ki:

بَيْنَ الرَّجُلِ وَ بَيْنَ الْكُفْرِ وَالشِّرْكِ تَرْكُ الصَّلاَةِ. [ رواه مسلم ]

"Kişi ile küfür ve şirk arasındaki sınır, namazın terkidir." (Müslim, hadis no: 82)

Bu sebeple müslümanın namazı vakitlerinde edâ etmeye gayret etmesi, namazı edâ etme konusunda tenbellik etmemesi veya ihmal etmemesi gerekir.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

(( فَوَيْلٌ لِلْمُصَلِّينَ4 الَّذِينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ5)) [ سورة الماعون الآيتان: 4-5 ]

"Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar (gerektiği gibi ve vakitlerinde kılmazlar)." (Mâûn Sûresi: 4-5)

Allah Teâlâ namazı kaybedenleri (terk edenleri) şiddetli bir azapla tehdit ederek şöyle buyurmuştur:

فَخَلَفَ مِنْ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلَاةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيّاً [ سورة مريم الآية: 59 ]

"Nihayet onların ardından namazı bırakan ve şehvetlerine uyan bir nesil geldi. Onlar bu azgınlıklarının cezasını (cehennemdeki Gayya vâdisinde) göreceklerdir."(Meryem Sûresi: 59)

Altıncısı:

Namaz, kulun kıyâmet günü ondan hesaba çekileceği ilk ameldir.

Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

"Rasûlullâh ﷺ'i şöyle derken işittim:

إِنَّ أَوَّلَ مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ عَمَلِهِ صَلَاتُهُ، فَإِنْ صَلُحَتْ فَقَدْ أَفْلَحَ وَأَنْجَحَ، وَإِنْ فَسَدَتْ فَقَدْ خَابَ وَخَسِرَ، فَإِنِ انْتَقَصَ مِنْ فَرِيضَتِهِ شَيْءٌ قَالَ الرَّبُّ عَزَّ وَجَلَّ: انْظُرُوا هَلْ لِعَبْدِي مِنْ تَطَوُّعٍ؟ فَيُكَمَّلَ بِهَا مَا انْتَقَصَ مِنَ الْفَرِيضَةِ، ثُمَّ يَكُونُ سَائِرُ عَمَلِهِ عَلَى ذَلِكَ. [ رواه النسائي، والترمذي، وصححه الألباني في صحيح الجامع ]

"Şüphesiz kulun, kıyâmet günü amelinden hesaba çekileceği ilk şey, namazıdır. Namazı iyi çıkarsa, kurtulur ve umduğuna kavuşur. Eğer kötü çıkarsa zarar eder ve hüsrana uğrar.Farz namazlarından eksik olursa, Rab -celle ve azze- meleklerine şöyle buyurur:

-Kulumun nâfile namazları var mı ona bakın!

Eğer nâfile namazları varsa, noksan olan farz namazları, nâfile olan namazlarıyla tamamlanır. Sonra diğer farz amelleri de noksan olarak yapmışsa, o ameller de nâfile amellerle tamamlanır." (Nesâî, hadis no: 465. Tirmizî, hadis no: 413. Elbânî, 'Sahîhu'l-Câmi', hadis no: 2573'de hadi sahihtir, demiştir.)

Allah Teâlâ'dan, kendisine hakkıyla zikretmek, şükretmek ve güzelce ibâdet etmek konularında bize yardım etmesini dileriz.

Kaynak: Abdullah b. Muhammed et-Tayyâr, "Namaz Kitabı", s: 16. Abdullah el-Bessâm, "Tavdîhu'l-Ahkâm", c: 1, s: 371. el-Belûşî, "Tarih Meşrûiyyeti's-Salât", s: 31)

Fayda Kanalı

10 Oct, 08:44


Namazın, İslâm dînindeki yeri ve önemini açıklamanızı ricâ ediyorum.

Allah’a hamd olsun.

Şüphesiz İslâm'da namazın yeri ve önemi çok büyüktür. Hiçbir ibâdet onun konumuna ulaşamaz.

Namazın yüce konumuna ve önemine şu hususlar delâlet etmektedir:

Birincisi:

Namaz, o olmadan ayakta kalması mümkün olmayan dînin direği sayılır.

Nitekim Muaz b. Cebel'in -Allah ona rahmet etsin- rivâyet ettiği hadiste Rasûlullah ‎ﷺ ona şöyle buyurmuştur:

أَلاَ أُخْبِرُكَ بِرَأْسِ الأَمْرِ كُلِّهِ وَعَمُودِهِ، وَذِرْوَةِ سَنَامِهِ؟ قُلْتُ: بَلَى يَا رَسُولَ اللهِ! قَالَ: رَأْسُ الأَمْرِ الإِسْلاَمُ، وَعَمُودُهُ الصَّلاَةُ، وَذِرْوَةُ سَنَامِهِ الجِهَادُ, ثُمَّ قَالَ: أَلاَ أُخْبِرُكَ بِمَلاَكِ ذَلِكَ كُلِّهِ؟ قُلْتُ:بَلَى يَا نَبِيَّ اللهِ! فَأَخَذَ بِلِسَانِهِ قَالَ:كُفَّ عَلَيْكَ هَذَا، فَقُلْتُ: يَا نَبِيَّ اللهِ! وَإِنَّا لَمُؤَاخَذُونَ بِمَا نَتَكَلَّمُ بِهِ؟ فَقَالَ: ثَكِلَتْكَ أُمُّكَ يَا مُعَاذُ! وَهَلْ يَكُبُّ النَّاسَ فِي النَّارِ عَلَى وُجُوهِهِمْ أَوْ عَلَى مَنَاخِرِهِمْ إِلاَّ حَصَائِدُ أَلْسِنَتِهِمْ. [ رواه الترمذي وصححه الألباني في صحيح الترمذي ]

"Sana her işin başını, ana direğini ve doruk noktasını bildireyim mi?

Ben (Muâz):

-Evet, bildir, ey Allah'ın elçisi! dedim.

Rasûlullah ‎ﷺ :

-İşin başı İslâm, direği namaz, doruk noktası (zirvesi) cihaddır, buyurdu.

Rasûlullah ‎ﷺ daha sonra:

- Bu anlattıklarımın hepsini tutan, onların devamına ve olgunlaşmasına sebep olan şeyi haber vereyim mi? diye sordu.

Ben:

- Evet, bildir, ey Allah'ın nebisi! dedim.

Bunun üzerine Rasûlullah ‎ﷺ:
dilini tuttu ve:
-Şunu koru! buyurdu.

Bunun üzerine ben:

-Ey Allah'ın nebisi! Biz konuştuklarımızdan sorumlu tutulacak mıyız? diye sorunca, Rasûlullah ‎ﷺ- şöyle buyurdu:

- Annen hasretine yansın ey Muâz! İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen dillerinin ürettiklerinden başka bir şey midir!" (Tirmizî, hadis no: 2616. Elbânî, 'Sahih-i Tirmizî, hadis no: 2110'da hadis sahihtir, demiştir.)

İkincisi:

Namazın, kelime-i şehâdetten sonra gelmesi, itikadın doğru ve sahih olduğuna, yerleştiği kalbin doğruluğuna ve onu tasdik ettiğine delâlet eder.

Rasûlullâh ‎ﷺ şöyle buyurmuştur:

(( بُنِيَ الْإِسْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ: شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَه إِلاَّ اللهُ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ, وَإِقَامِ الصَّلاَةِ، وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ، وَحَجِّ الْبَيْتِ، وَصَوْمِ رَمَضَانَ.) [ رواه البخاري ومسلم ]

"İslâm, beş şey üzerine binâ edilmiştir:

Allah'tan başka hak ilâhın olmadığına, Muhammed ‎ﷺ-'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şâhitlik etmek, namazı (dosdoğru) kılmak, zekâtı (hak edene) vermek, Beytullah'ı haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır." (Buhârî, hadis no: 8. Müslim, hadis no: 16)

Namazı ikâme etmenin anlamı: Sözleri, fiilleri ve Kur'an-ı Kerim'de belirtilen vakitleri ile namazı tam olarak edâ etmek demektir.

Nitekim Allah Teâlâ namazın vakitleri hakkında şöyle buyurmuştur:

... إِنَّ الصَّلاَةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَاباً مَّوْقُوتاً [ سورة النساء من الآية: 103 ]

"... Çünkü namaz, bilinen vakitlerde müminlerin üzerine farz kılınmıştır." (Nisâ Sûresi: 103)

Üçüncüsü:

Namazın diğer ibâdetler arasındaki yeri ve önemi, farz kılındığı yer bakımından özel bir konuma sahiptir.

Namazı yeryüzüne bir melek indirmemiştir. Fakat Allah Teâlâ, elçisi Muhammed ‎ﷺ -'e ikramda bulunmayı dilediği için elçisi göğe çıkarken (Miraç gecesinde) namazın farz oluşunda Rabbi ona aracısız hitap etmiştir. İşte bu, namazı, İslâm dîninin diğer ibâdetlerinden ayrı kılan bir özellik ve meziyettir.

Namaz, hicretten yaklaşık üç yıl önce Miraç gecesinde farz kılınmıştır.

Namaz, önce elli vakit olarak farz kılınmış, sonra Allah Teâlâ tarafından hafifletilerek beş vakte indirilmiş ve elli vakitlik sevabı, beş vakitte kalmıştır. İşte bu, Allah Teâlâ'nın namazı ne kadar çok sevdiğine ve konumunun ne kadar büyük olduğuna açık bir delildir.

Dördüncüsü:

Allah Teâlâ, namaz vesilesiyle günah ve kötülükleri silip affeder.

Nitekim Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

"Rasûlullah ‎ﷺ -'i şöyle derken işittim:

Fayda Kanalı

08 Oct, 18:23


Namazda çokça yapılan hata

Fayda Kanalı

04 Oct, 17:50


“Sizin Allah’ı bırakıp da o taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Bunlara tapmanız için Allah hiçbir delil indirmiş değildir. Hüküm ancak Allah’a aittir: O, size, kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”
📗Yusuf Sûresi(12) 40. Ayet

Fayda Kanalı

29 Sep, 09:42


Müslümanı kâfirden, kâfiri müslümandan ayıran Namazdır evladım..

Fayda Kanalı

26 Sep, 07:07


İbrâhim aleyhisselâm’ın Oğullarına yaptığı dua.

Fayda Kanalı

23 Sep, 11:27


https://t.me/faydakanali

Fayda Kanalı

22 Sep, 10:40


Günahları terk etmek imandandır.

🗣️Şehy Abdurrezzak El Bedr (hafizehullah)

https://t.me/faydakanali

Fayda Kanalı

20 Sep, 19:06


Şeyh Abdurrahman bin Nasır es-Sa'di (rahimehullah) dedi ki:

"Nebi' ye (sallahu aleyhi ve sellem) çokça salât etmekte birçok faide vardır:

-Hataların affedilmesi,

-Günahlara kefaret olması,

-Dualara icabet edilmesi,

-İhtiyaçların giderilmesi,

-Önemli işlerde ferahlık/ kurtuluş,

-Hayır ve bereket yollarının açılması,

-Yerin ve göklerin Rabbi olan Allah'ın hoşnutluğu,

-O (peygambere salat etmek), sahibi için kabirde bir nur olur.

-Kötülüklerden ve zararlardan kurtarmaya vesile olması. "

(El Fevakihuş-Şehiyye Fi Hutabu'l Minberiyye, s: 41.)

Fayda Kanalı

19 Sep, 18:33


Gökler ve yerler, yalnızca Lâ ilahe illallah’a tahkiki için yaratıldı. Eğer gökler ve yer mizanın bir kefesine konulsa, Lâ ilâhe illallah’da bir değer kefeye konulsa. Lâ ilâhe illallah onlarda ağır basar.

https://t.me/faydakanali

Fayda Kanalı

12 Sep, 19:37


Senin dileğin nedir?

Fayda Kanalı

09 Sep, 15:19


Hadisi şerife göre en şerli/kötü insan kimdir?

...Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kıyamet gününde *Allah Teâlâ’ya göre en kötü insan, karısıyla mahremiyetini paylaştıktan sonra onun sırrını ifşâ eden kimsedir.”

*Müslim, Nikâh 123, 124. Ebû Dâvûd, Edeb 32.

Fayda Kanalı

06 Sep, 12:17


*RASÛLULLÂH SALLALLÂHU ALEYHİ VE SELLEM CUMA NAMAZINDA NE KADAR OKURDU?*
Ubeydullah b. Ebî Râfi’ dedi ki: Vâli Mervân, Medîne’de yerine Ebû Hurayra’yı bırakarak Mekke’ye çıktı. Ebû Hurayra bize Cum’a’yı kıldırdı ve Fâtiha’dan sonra ilk rek’atta Cuma sûresini, ikinci rek’atta Munâfikûn sûresini okudu. Namazın bitiminde Ebû Hurayra’nın yanına vardım ve dedim ki: Senin Cuma’da okuduğun bu iki sûreyi Ali b. Ebî Tâlib de Kûfe’de okurdu. Ebû Hurayra dedi ki: *Muhakkak ki ben Rasûlullah’ın [cumada] bu iki sûreyi okuduğunu gördüm.*
_Bunu Müslim (877) ve başkaları rivâyet etmiştir._

Fayda Kanalı

06 Sep, 07:38


İmâm Ahmed rahimehullah namazda (başlarken, rukûya giderken ve rukûdan kalkınca) elleri kaldırmayı garip karşılayan ve bir âlimin bunun aksine verdiği fetvâyı nakleden kişinin sözü kendisine ulaştırılınca dedi ki:

“Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in ashâbından on yedi kişinin ellerini kaldırdıkları sâbittir.”
Sonra şu âyeti okudu:
_*“O'nun emrine muhâlefet edenler, başlarına bir belâ gelmesinden veya elemli bir azâba uğramaktan sakınsınlar!”_*
(Nûr, 63)

Bunu Hâfız İbnu’l-Cevzî *_Menâkıbu’l-İmâm Ahmed_* (s: 159)

Namazda elleri omuzlara kadar kaldırmak mütevâtir olarak sâbit bir sünnettir.
Eller dört yerde kaldırılır:
1- Namaza başlarken.
2- Her rukûya gidişte.
3- Her rukûdan kalkışta.
4- Üçüncü rek’ata kalkınca.
İlk üçü kat’î olarak sünnettir. Dördüncüsü münâkaşa edilmiştir ancak inşâallah o da sahîhtir ve sünnettir.