Necip Fazıl Kısakürek

@ustadnecipfazil


Necip Fazıl Kısakürek

01 Jul, 08:25


İslam, iman ruhunun, bitmez tükenmez, durmaz, dinlenmez aksiyonundan ibarettir. Müslümanlığın vecd ve heyecan anlayışını muhafaza eden, onun en küçük emrine en ulvi mana gözüyle bakan, sonra da o emrin gerektirdiği mücadele ruhuna bürünen her fert, İslamın, ebedi bir cehd, bir aksiyon davası olduğunu takdir eder. Yoksa bakkallardaki boş konserve kutuları -hani, kutu boşalır da içine başka eşya koyarlar!- sade marka müslümanı kalacak olursak, ibadetlerimizi yerine getirdikten sonra vazifelerimizin bittiğini sanırsak, iman iddiasından utanmamız icap eder.

İmân ve Aksiyon - Necip Fazıl Kısakürek

Necip Fazıl Kısakürek

28 Jun, 20:26


Allah diyen bu millet mutlaka kalacak; ve kalacağına göre, öteki dünyadakinden evvel, bu dünyada hesap gününü açacaktır.

Necip Fazıl Kısakürek | Ayasofya Hitabesi

Necip Fazıl Kısakürek

27 Jun, 13:49


Allahın gerçek bayramı baş üstüne… Zalimin sahte bayramı ayak altına…

Allah’ım; bizi delinin bayram anlayışından kurtarıp mustaribin şevk ölçüsüne kavuşturman için tecelli bekliyoruz!

Masum kurbânların, toprak üstünde, senin için pırıl pırıl yanan ve buğu tüten kanları ve uğrunda feri sönen dipsiz gözleri yüzü suyu hürmetine, bize delileri akıllandıracak ve mustaripleri sevindirecek devamlı bir bayram içinde bayramını nasip et!

Necip Fazıl Kısakürek - Başmakalelerim

#NecipFazılKısakürek #Başmakalelerim #Kurban #KurbanBayramı #Bayram #NecipFazıl #Kitap #Alıntı

Necip Fazıl Kısakürek

27 Jun, 13:27


Bir bayram sabahının, Müslüman Türk'te ve tamamiyle milletin çerçevesinde ne derin hassasiyet çizgileri vardır. Çocuklukta yatağımızın ta önüne dizdiğimiz gıcır potinlerimiz, kar gibi beyaz çamaşırlarımız, büyük annelerimizin gül kokulu baş örtüsü ve kuka tesbihi, dudaklarımıza uzanan ihtiyar eller, atlı karınca, salıncak…
Gel de dini milliyetten ayır: gel de (projeksiyon)u beyaz perdeden ayrı farzet!.. #Başmakalelerim

Necip Fazıl Kısakürek

27 Jun, 13:27


Allah’ım; bize delileri akıllandıracak ve mustaripleri sevindirecek devamlı bir bayram içinde bayramını nasip et!

#NecipFazıl | Hayırlı Bayramlar

Necip Fazıl Kısakürek

27 Jun, 13:27


Bayram, günlük dış faaliyetin tatil edildiği ve İslâmî zevk ve nişatın merasimleştirdiği bellibaşlı günler… Yılda 7 gün… 3 günü Ramazan, 4 günü Kurban bayramı.

Bu günlerde evler temizlenir, en yeni elbiseler giyilir, büyüklerin elleri öpülür ve ziyaretler yapılır, tebrikler kabul edilir.

İlkinde 1 gün, ikincisinde tamamı olarak 4 gün oruç (haram) tutulamaz ve ziyaretçilere tatlı şeyler ikram edilir.

Bayramların neşesi bilhassa masum çocuklarda, onların cicili bicili giyimlerinde, eğlence vasıtalarında tecelli eder ve dinî olduğu kadar millî bir hassasiyet zemini kurar.

İlk günlerinde aileler ölmüşlerini de hatırlar ve kabirlerini ziyaret ederler.

Necip Fazıl Kısakürek - İman ve İslam Atlası

Necip Fazıl Kısakürek

23 Jun, 14:38


BEKLENEN NİZAM​

· Yüz yıldanberi bir toplu iğne yapmaktan bile âciz yaşayan bu milleti, radyosunu, otomobilini, traktörünü, dikiş makinesini, falanını ve filanını zorlayacak bir nizam… “İstersen bunları tenekeden yap; fakat kendin yap!” diyecek bir nizam…

· Türk gümrüklerinden, hayat devlet ihtiyaçları müstesna, tek Garp âletinin geçmesine müsaade etmiyecek bir nizam… Tâ bu âletlerle rekabet edici Türk sanayi ve imâl kudreti doğuncaya kadar başka çıkar yol görmiyecek bir nizam…

· Bütün Garp âlemini, Türkün ve onun ruhî idaresinde bütün Asyalıların gözüne tılsımlı bir umacı gibi görünmekten çıkaracak bir nizam… Garp âlemini, (Rönesans)dan beri sadece aklın fetih hakkını kullanmış ve eşyayı teshir etmiş bir müspet bilgiler hârikasından ibaret gösterecek ruh plânında taklide değer hiçbir kıymeti bulunmadığını meydana çıkaracak bir nizam… Ve mevcut Garp bilgilerini maharetle çalacak ve onları ehliyetle Türke mal edecek bir nizam…

· Türkiye’de tek bir kahve köşesine bile izin vermeyecek ve saatte 35 milyon kilovat çapındaki millî enerjiyi tasarruf edecek bir nizam…

· Sinemayı, tiyatroyu, edebiyatı, fikriyatı, hattâ ilmi bile mutlaka millî şekilde verimlendirecek bir nizam… Bunlar bir kere millîleştikten sonra da onları beynelmilel çapa ulaştıracak bir nizam…

· Kârhane, meyhane, kumarhane ve bütün rezalethanelere “paydos!” diyecek bir nizam…

· Ruhumuzu dayadığımız mukaddes ölçülerin hem düşmanlarına, hem de dost görünüp bu ölçüleri anlamayan ham yobaz bozuntularına hayat hakkı tanımayacak bir nizam…

· Çoraptan serpuşa, harften binaya, muaşeret edebinden bütün ifade şekillerine kadar (plastik) plânda şahsiyetin ne demek olduğunu meydana çıkaracak bir nizam…

· Adam öldüreni hemen öldürecek, hırsızlık edeni bir daha edemez hale getirecek; ve bütün ictimaî ihtilâtlarında ferde öz evinden daha emin sığınaklar gösterecek bir nizam…

· Dâva adamlarının nasıl çalışacağını belirtecek; ve en büyük göz mütehassısını en şiddetli trahom mıntıkasında hayatını feda etmeğe zorlarken, en büyük terbiyecinin de en hücrâ köyde bir jandarma erinden farksız yaşamasını sağlayacak bir nizam…

· Memlekette tek sahipsiz çocuk, tek serseri, tek işsiz, tek sakat bırakmayacak ve hiç olmazsa bunları göz planından sürecek bir nizam…

· Ve nihayet halkın nefsaniyetini değil, Hakkı razı edecek ve Kurultayın büyük duvarına “Hakimiyet Hakkındır!” düsturunu kazıyacak bir nizam…

· Nizamların nizamı olan düzen, iki heceli ve beş harfli bir isim taşır: İSLÂM…​ Necip Fazıl Kısakürek | İdeolocya Örgüsü

Necip Fazıl Kısakürek

23 Jun, 14:18


Ben, "din propagandası" yapmaktan hapse atılıyorum ya; beni teslim ettikleri polis de, beş vakit namazında ve hâfız...

Necip Fazıl Kısakürek | Cinnet Mustatili

Necip Fazıl Kısakürek

19 Jun, 12:57


Tek başına bir okuldu Necip Fazıl. Beş on kişiyi değil, nesilleri okutmuştu. İki-üç nesil sürdü onun öğretmenliği. Bugünkü anlamda İslâmî duyarlığın temelini, tohumunu o attı.

Kuruyan çeşmeler onunla yeniden gür sularını akıtmaya başladı.

Fakat ona göre su hep bulanık aktı. Bir türlü durulmadı.

Suların apaydınlık, berrak akacağı günlerin hasretiyle yandı durdu.

O kavi, bilinçli nesillerin, ışıklı çehrelerin tariflerini veren eserleri, onların yokluğu ile öksüzler gibi durup bekledi.

Ona hayrandık.

Etrafında Anadolu'dan köylüler, işçiler de vardı, üniversiteden profesöler de, memurlar da, emekliler de, esnaf da.

Öyle bir kaynaktı ki kim gidip ağzını dayasa içecek bir şey vardı.

Bütün bu insanları birleştiren, onda kaynaştıran şey ise İslam'dı.

Cahit Zarifoğlu | Zengin Hayaller Peşinde

Necip Fazıl Kısakürek

18 Jun, 09:39


Davası uğruna hapse düşen bir babanın dört duvar arasında bulduğu tesellisi... #NecipFazılKısakürek #NecipFazıl #Üstad #Baba #BabalarGünü

Necip Fazıl Kısakürek

17 Jun, 14:31


Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;
Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?

Ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;
Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap.

Necip Fazıl Kısakürek

11 Jun, 22:41


Ayasofya açılacak!

Necip Fazıl Kısakürek

05 Jun, 12:50


OLUR
Bu yolda her belâ bize şan olur.
Tepemizde sorguç kehkeşan olur.
Bak ne olur, bizden ayrı yol tutan:
Kâh avcı, kâh tazı, kâh tavşan olur.
Ne mutlu Allah’a feda olana!
Mezarında ne nam, ne nişan olur.
Ey lânetli Parti, senin yıkıcın,
Kimse değil, yine o paşan olur.
Lozan’da yendim der, yedi düveli,
Peşinden Kıbrıs’ta perişan olur.
İşte hedef, ne gam, ulaşamazsak!
Bizden sonra elbet ulaşan olur.
Necip Fazıl Kısakürek - 1964

Necip Fazıl Kısakürek

04 Jun, 16:25


MEŞİN TOP

Meşin top etrafındaki büyük aksiyonu düşündükçe aklımı kaybedecek gibi oluyorum. Meşin top önünde bütün ruhi kıymetler artık birer leblebi tanesi kadar küçülmüştür. İnsanoğlunun başı artık bir meşin toptur; ve her fert kendi ayağıyla başını yuvarlamaktadır.

Bir zamanlar İstanbul’da Fransızlarla yapılan milli maçı seyretmek üzere talebe federasyonu Ankara’dan hususi bir katar kaldırmış ve sanki (fenomenal) bir ilim ve cemiyet hadisesi varmışçasına bu işe yüzlerce talebe katılmıştı.Bir (Şekspir) in oynayacağı bir (Hamlet), bizzat (Platon) un izah edeceği bir (idealizm) davası; ve hatta yeni keşfedilmiş ve her talebeyi bir anda fakültesinden mezun kılacak bir ilim hapı tevzii, bu kuvvette bir alaka ve cazibe mihrakı teşkil edemezdi.

Meşin top günümüzün tabusudur ve ona laf yoktur. Bizzat fikir, ilim ve sanat, lugat kitaplarında kalmak için ondan izin almaya mecburdur.

Netice: Başına meşin toptan bir tac geçirmiş olan ilcailik Firavun’u, bizde göbeğimizden yukarı nahiyelere kan cereyanı geçmesine izin vermemekte ve herkes bu Firavun’un emrinde çalışmaktadır.

Necip Fazıl Kısakürek
- Çerçeve 3

Necip Fazıl Kısakürek

03 Jun, 23:02


ANADOLU

Anadolu… Bozkurdun bir dere kenarında gümüş sulara dalıp gözlerindeki tılsımlı ateşi seyrede ede, içli ve mütevekkil bir söğüt ağacına istihale ettiği (mübarek) diyar…

Anadolu… Türkün, gerçek ruh ve muhtevasını bulur bulmaz seyyarlıktan sabitliğe geçtiği ve ruh vataniyle içiçe yeryüzü vatanını kurduğu büyük mâna çerçevesi…

Anadolu… Kıt’alar arası tarihî hesaplaşmaların geçit meydanı, medeniyetlerin sergi evi, mahrem ve muazzam Asya'nın, Avrupa’ya bakan cumbası…

Anadolu… Putların ve salîbin binbir cümbüşü arkasından kendisini topyekûn hilâle teslim eden ve onun dâvasını bütün dünyaya şâmil bir (aksiyon) halinde güden aslî ve asîl unsur kadrosu…

Ve nihayet Anadolu… Tarih boyunca cihanın en büyük mâna ve madde imparatorluğuna dayanak vazifesini gördükten sonra, dört asırdır öksüz, mazlum, harap ve mahrum yaşayan; bir asırdan beri de ihanetlerin en acıklısına uğrayan, derken ananevî tahammül ve tevekkülünün üstünde ruh eşkiyasının çatı kurduğuna şahit olan misilsiz çile ve işkence arsası…

Halbuki Anadolu; şehitler toprağı, gaziler bucağı, velîler ocağı…

Nihayet Anadolu, her tasında bir Yunus Emre’nin oturduğu, her yolundan bir Yunus Emre’nin geçtiği, hak âşıklarının yurdu ki, minareleri, evleri, rüzgârları, ırmakları, kağnıları ve kalbleri hep “Allah Allah!” sesleriyle uğuldamakta…

Böyleyken, Anadolu; suları bile “Allah deyu deyu” akarken, tam 65 yıldır kendi iradesiyle başa geçtiğini iddia eden istismar idarelerinin esiri olmak gibi, hayal ve efsaneye sığmaz bir gözbağcılığının, hokkabazlığın zebunu…

Anadolu’nun yine 65 yıldır beklediği, böyle bir Anadolu görüşü ve en üstün milliyetçilik halindeki böyle bir Anadoluculukla, ona, kendi kendisini, kendi uktesini, kendi kökünü göstermeye, kendi özünü ve yemişini kuvvetlendirmeye, sırlarını çözmeye ve dostlariyle düşmanlarını tanıtmaya memur, büyük fikir hamlesidir.

Suları bile “Allah deyu deyu” akan vatanın, o mukaddes emanet çerçevesinin “Harîm-i ismet” inde, Anadolu, düşmanlarını boğacak şuura yükselmedikçe, bilerek veya bilmeyerek, Firavunların ehramlarına taş taşıyan esirlerden farksız yaşayacaktır. “Harîm-i ismet”te boğulmasıyla, Anadolunun ve Anadolu ruhunun büsbütün boğulması arasında, ihtimal payı olarak hiçbir mesafe kalmamıştır. “Olmak mı, olmamak mı; işte bütün mesele!..”

Annelerin gittikçe unutkan, habersiz ve nebat hayatına namzet yavrular doğurduğu ve aziz mânaların gittikçe ışıkları sönük bir liman gibi arkada kaldığı bu hengâmede, sahipsizliğine rağmen ulvi bir sezişle hakkı gördüğünü birkaç yıldır belli etmiş bulunan Anadolu, elbette ruhî istiklâl veya buna bağlanması değil, mücerret bir hasretle yanması yeter! Sadece şuur!…

Hasret, vuslatın yarısıdır. İste ki, olsun!.

#NecipFazilKisakurek #İdeolocyaÖrgüsü

Necip Fazıl Kısakürek

29 May, 12:40


FATİH DİRİLECEKTİR!
Birgün Fatih dirilecektir!!! Evet, lâf ve hayal âleminde değil, doğrudan doğruya madde ve hakikat dünyasında Fatih dirilecektir!!!
Birgün, Fatih, sandukasının ihtiyar kapağını genç omuzlarıyle kaldırıp ufkî vaziyette şakulî hale geçecek; ve İstanbulun Divanyolunda görünecektir!!!
Birgün onu kâfurdan yontulmuş asîl ve mevzun parmaklarıyle kılıcının kabzasını kavramış, zarif ve ince endamıyle bir masaya eğilmiş ve gök gözleriyle dünya haritasını süzmeğe başlamış olarak göreceğiz. Başındaki heybetli kavuğu, Uludağ’dan daha haşmetli görünecektir.
Yürüyecek, semavî bir tecelli karşısındaymış gibi çılgın saflarla kendisini halka halka kuşatıcı yığınlar içinden geçip yürüyecek,kimsenin yüzüne bakmıyacak ve doğru o noktaya,nazik noktaya gidecektir. Fetih günü camiye çevirdiği, ilk cuma namazını içinde kıldığı ve hutbesini bizzat okuduğu Ayasofyanın karşısında, şâhâne gözlerinde bir çift gözyaşı incisi, şöyle mırıldandığı duyulacaktır:
-Türkün dâvasına ve tarihine hangi ihanet, bir camiin müzeye çevrilmesine eş olabilir?
Sonra Fatih, aynı çılgın halk safları içinden süzülüp Süleymaniye camiinin önüne çıkacak, muhteşem mâbede bakacak ve diyecektir:
-Bir zamanlar, belli başlı bir iman ve dünya görüşü mihrakının içinden zaman ve mekâna tahakküm eden Türk milleti, bu eseri verdikten ve her eserini bu eserle denkleştirdikten sonra, asırlar boyunca bu esere bitiştirdiği teneke eserler ve hep aynı tenekedenlerden mamul işler seviyesine nasıl düşebildi?
Fatihin bu dirilişi beş asır evvelden bei sarsılmaya, üç asır evvelden beri kararmaya, bir asır evvelden beri feda edilmeye, yarım asır evveleden de hıyanete uğramaya başlayan Türk haklarının terazi kefesine konacağı ân olacaktır.
İşte o gün başımızda olacak yüceler yücesi, günün gerektireceği üstün kurtarıcılık vasıflarına göre, ruhiyle olduğu kadar cismiyle de Fatihten başkası olmayacaktır!!! Zira Türk Milletinin içindeki Fatihlerin harekete geçmeleriyle, onun, aynen sandukasını devirmiş, ayağa kalkmış ve kalabalıkların önüne geçmiş vaziyette meydana çıkması, iki hayali birbirine tıpatıp intibak ettirici en mesut ahengi doğuracaktır!!! Kendi içinde olmuş bir olmuş cemiyetin dışarıya doğru fetih hamlesini temsil eden Fatih, bu defa,aynı cemiyetin, hem kendi içine,hem de dışına doğru mefkûrevî fetih hareketinin timsali olacak; bu da, beş asırdır sandukasının içinde ders alan Fatih’in ulaştığı son kemâl haddini gösterecektir!!!
Bu millet ölmiyecekse,bu Fatih dirilecektir!!!!
Necip Fazıl Kısakürek - Başmakâlelerim 1

Necip Fazıl Kısakürek

29 May, 08:58


Fâtih; önüne bir zincir çekerler, biliyorsunuz, gelir, gemilerine insan aklının kabul etmiyeceği şekilde yol açar. O devrin fennî imkânlarına göre harika iş… Dağlardan Haliç’e donanma indirmek… Bizanslı uyandığı zaman, bütün donanmayı Haliç’te görür. İşte "aksiyon" budur, olmazı yapmak… Fatih bunu yapabiliyor; çünkü imanı var, şevki var, aşkı var, gençliği zindeliği var…
Necip Fazıl Kısakürek - İman ve Aksiyon